Bir iç savaş ve ‘ABD sonrası’ dünya senaryoları

Dünyadaki tüm olaylar, Birinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ABD'nin rolü ve ona karşı roller ile ilgiliydi ve hala da öyle.

Trump ne kadar yanlış yapar, vergilerde hile yapar, gizli belgeleri evine götürür ve yalanlara sarılırsa, destekçileri ona o kadar çok sarılıyor (AFP)
Trump ne kadar yanlış yapar, vergilerde hile yapar, gizli belgeleri evine götürür ve yalanlara sarılırsa, destekçileri ona o kadar çok sarılıyor (AFP)
TT

Bir iç savaş ve ‘ABD sonrası’ dünya senaryoları

Trump ne kadar yanlış yapar, vergilerde hile yapar, gizli belgeleri evine götürür ve yalanlara sarılırsa, destekçileri ona o kadar çok sarılıyor (AFP)
Trump ne kadar yanlış yapar, vergilerde hile yapar, gizli belgeleri evine götürür ve yalanlara sarılırsa, destekçileri ona o kadar çok sarılıyor (AFP)

Refik Huri
ABD’de bir iç savaş konusunda içeriyi uyarıp dışarıyı müjdeleyen seslerin yükselmesi yeni bir durum değil. Ancak yeni olan, devletin artan gücü ve bunun getirdiği tehlike karşısında toplumdaki bölünmenin şiddetinin hızla artmasıdır. Bu, Donald Trump'ın Beyaz Saray'a geri dönmek için arkasında gibi göründüğü “komplolar” algısındaki acelecilik, yüzeysellik ve şiddete yönelme olgusudur.
Trump ne kadar günah işler, vergilerde hile yapar, gizli belgeleri evine götürür, yalanlar söyler ve Cumhuriyetçi Parti'nin liderlerine hakaret ederse, aşırılıkçı ve çılgın destekçileri ona o kadar çok bağlanıyor.
Eski Beyaz Saray Sözcüsü Stephanie Grisham, Trump’ın, sırf ‘kalçalarına bakmak için’ bir kızı görevlendirerek ekibiyle birlikte uçağa bindirdiğini iddia etti. Grisham, söz konusu dönemden bahsederken ‘havai fişek deposunun ortasında bir palyaço tarafından çılgın bir hızla sürülen yanan bir arabaya’ benzetiyor. Fakat ABD’lilerin yarısı bu günlere geri dönmek istiyor.
ABD Başkanı Joe Biden, Philadelphia'daki konuşmasında ‘karanlık güçler ve aşırılık yanlısı ideoloji’ konusunda uyardı. Trump'ın ve onu takip edenlerin ‘cumhuriyetimizin temellerine yönelik bir tehdit’ olduğuna ve yapılması gerekenin, “anayasaya saygı duymayan, halkın egemenliğine inanmayan ve iradesini tanımayanlardan Amerika'nın ruhunu kurtarmak" olduğuna inanıyor.
Trump ise Biden'ın ‘devlet düşmanı’ olduğunu ve ‘ABD'ye, en kötü beş Başkan’ın toplamından daha fazla zarar verdiğini’ savunuyor. Bu nedenle, 10 yıl veya daha kısa bir süre içinde iç savaş tahminlerinde bulunuluyor ve Trump bu yolda bir aşamayı temsil ediyor.
Dış İlişkiler Konseyi Başkanı Richard Haass, Foreign Affairs'in 100. yaş gününe özel sayısında ‘Belirsizlik Çağı’ başlığı altında kaleme aldığı makalesinde, “Çin, Rusya, İran ve diğer başarısız devletlerin tehditleri arasında ABD için en büyük tehdit evde, çünkü kendi içinde bölünmüş bir ülke hayatta kalamaz” değerlendirmesinde bulundu.
Walter Russell Mead'e gelince, o, Çin ve Rusya'nın ‘gerileyen ABD’ye meydan okuması için yeni bir yolun altını çiziyor. Mead’a göre bu yol, ABD nüfuzunu ölümcül bir darbe olmadan içeriden boşaltmak için tıpkı bir ‘ağaç kurdu’ gibi çalışıyor.
Daniel Miller başkanlığındaki ‘Teksas Ulusal Hareketi’, 1845'te katıldığı ABD'den ayrılma çağrısı yaparken, eyalet gelirinin 1,7 trilyon doları aştığı biliniyor.
Amerika gibi bir süper güçte çıkabilecek iç savaşın, ABD’deki etkisi dışında dünya için tehlikelerinin sınırı yoktur. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ABD’nin yarattığı küresel liberal düzenin çöküşü ile ABD sisteminin çöküşü arasında büyük bir fark var.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin dünya üzerindeki etkileri, ABD iç savaşının tüm dünya üzerindeki etkilerine kıyasla sadece zor bir aşama gibi görünecek. Başkan Vladimir Putin, Ukrayna'ya karşı savaşının Rusya'yı sadece Kiev'e karşı değil, aynı zamanda vekaleten ‘üçüncü dünya savaşı’ yürüttüğü ‘NATO’ya ve dolayısıyla yeni bir dünya düzeninin yaratılmasına karşı ‘zafere’ götüreceğini hayal ediyor. Bunlar gerçeküstü hayaller.
Birleşmiş Milletler (BM) huzurunda Ukrayna savaşının dünyadaki sonuçlarından ABD’nin sorumlu olduğu değerlendirmesinde bulunan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Münih Güvenlik Konferansı'nda küresel liberal düzenin alternatifinin ‘Batı sonrası düzen’ olduğunu söyledi. Bunlar Avrasya halüsinasyonlarıdır, ancak ‘ABD sonrası’ bir dünya hayal etmek zordur.
Birinci Dünya Savaşı'ndan bu yana dünyadaki olumlu- olumsuz tüm olaylar, ABD rolü ve ona karşı olan rollerle bağlantılıydı ve hala da öyledir. Dünyanın zirvesindeki ABD’nin tekliği rahatsızlık veren bir durumsa o zaman da ABD'nin yokluğu, dünyayı güçlü ülkenin, zayıf komşusunu işgal ettiği jeopolitik bir kaosa sokar. Bu, ‘Uluslar Oyunu’nda bir güvenlik açığı ve dünyanın tüm kıtalarındaki 800 ABD askeri üssünden yoksun kaldıktan sonra güçlüler arasında stratejik kazançlar için rekabete sebep olur.
Kontrol edilemeyen ABD nükleer silahlarının kaderinin, ABD’nin Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra Ukrayna'yı nükleer silahları Rusya'ya teslim etmeye ikna etmesi gibi çizildiğini hayal etmek mümkün mü?
Yale Üniversitesi'nde Amerikan tarihi profesörü olan David W. Blight, “ABD iç savaşta öldü ve daha iyisi için yeniden doğdu” diyor. Ancak 19. yüzyılın ortalarında kuzey eyaletleri ile ABD’ye katılmayı reddeden güney eyaletleri arasında patlak veren ve Başkan Lincoln liderliğindeki kuzeyin zaferiyle sonuçlanan iç savaş, bugünlerde tüm eyaletlerdeki bir iç savaş senaryosuna kıyasla sadece bir yürüyüştür. Richard Haass'ın bahsettiği ‘Amerika’nın Birleşmeyen Devletleri’ ifadesi bile durumu anlatmak için yeterli olmayacak.
*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.



Üç Senaryo… Pakistan Hindistan'ın savaş uçaklarını nasıl düşürdü?

Hindistan Hava Kuvvetleri'ne ait Rafale uçağının bir hava gösterisi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Reuters)
Hindistan Hava Kuvvetleri'ne ait Rafale uçağının bir hava gösterisi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Reuters)
TT

Üç Senaryo… Pakistan Hindistan'ın savaş uçaklarını nasıl düşürdü?

Hindistan Hava Kuvvetleri'ne ait Rafale uçağının bir hava gösterisi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Reuters)
Hindistan Hava Kuvvetleri'ne ait Rafale uçağının bir hava gösterisi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Reuters)

Hindistan'ın kuzeyindeki Akalia Kalan köyü sakinleri 7 Mayıs günü erken saatlerde art arda gelen patlama sesleri üzerine yataklarından fırladılar. Dışarı çıktıklarında bir alev topunun başlarının üzerinden geçerek yakındaki bir tarlaya düştüğünü gördüler. Enkazın bir savaş uçağı olduğu açıkça görülebiliyordu. İki Hintli pilot daha önce uçaktan fırlatılmış ve yakındaki tarlalarda yaralı olarak bulunmuşlardı.

Şarku’l Avsat’ın The Economist'ten aktardığına göre Hindistan henüz resmi olarak doğrulamadı ama bu uçak mayıs ayında Pakistan'la dört gün süren çatışmalar sırasında kaybolan savaş uçaklarından biriydi.

Hindistan hükümeti Pakistan'ın, üçü yeni Fransız Rafale jetleri olmak üzere altı savaş uçağını düşürdüğü iddiasına şüpheyle yaklaşıyor. Ancak yabancı askeri yetkililer, en az biri Rafale olmak üzere beş Hint uçağının imha edildiğine inanıyor. Hintli askeri yetkililer rakamları doğrulamayı reddederken, bazı uçakların kaybolduğunu kabul ediyorlar.

Söz konusu itiraflar, Çin'in Pakistan'ın en büyük silah tedarikçisi olması nedeniyle önemli. Bu, gelişmiş Çin savaş uçakları ve füzelerinin Batılı ve Rus muadillerine karşı kullanıldığı ilk çatışmaydı. ABD ve müttefikleri, Çin'in Tayvan'a karşı olası bir savaşta aynı silahların birçoğunu kullanabileceği için bu konuyla yakından ilgileniyor.

İlk raporlar belirleyici faktörün Pakistan-Çin yapımı J-10 savaş uçakları ve PL-15 havadan havaya füzelerinin üstünlüğü olduğunu gösteriyordu. Hindistan onları hafife almış gibi görünüyor.

Ayrıca Çin, Pakistan'a gerçek zamanlı erken uyarı ve hedefleme verileri sağlayarak dengeyi değiştirmiş olabilir.

Ancak savaşın ilerleyen safhalarında Hindistan'ın elde ettiği başarı göz önüne alındığında, belki de en büyük sorun Hindistan'ın o ilk gece savaş uçaklarını nasıl kullandığıdır. En son ve en tartışmalı değişimlerden biri haziran ayında, Hindistan medyasının Hindistan'ın Cakarta'daki Savunma Ataşesi Yüzbaşı Shiv Kumar'ın ay başında bir seminerde yaptığı konuşmanın kaydını yayınlamasıyla yaşandı.

Kumar, Hindistan'ın bazı uçaklarını kaybettiğini, çünkü siyasi liderliğinin hava kuvvetlerine Pakistan'ın hava savunma sistemlerini vurmamalarını emrettiğini söyledi. Bunun yerine ilk gün sadece militan mevzilerini hedef aldılar. Kumar, “Kayıptan sonra taktiklerimizi değiştirdik ve askeri tesislerine yöneldik” dedi.

Bu gelişme, Hindistan Genelkurmay Başkanı Anil Chauhan'ın mayıs ayı sonunda bir televizyon röportajında Hindistan'ın çatışmanın ilk gecesinde ‘taktiksel hatalar’ nedeniyle bazı uçaklarını kaybettiğini itiraf etmesinin ardından geldi.

Chauhan, Hindistan'ın iki gün sonra hatalarını düzelttiğini ve tüm savaş uçaklarının yeniden uçmasına izin vererek Pakistan'daki hedefleri uzaktan vurduğunu kaydetti. Hindistan çatışmanın ilerleyen safhalarında füzelerinin Pakistan'ın hava savunmasını aşması ve bazı askeri üslerini vurmasıyla daha büyük başarılar elde etti.

Yabancı yetkililer arasındaki bir teoriye göre Hindistan ilk gün Rafale savaş uçaklarını uzun menzilli Meteor havadan havaya füzelerle donatmadı. Muhtemelen Pakistan savaş uçaklarının ulaşamayacağını ya da Pakistan'ın ilk tepkisinin daha az şiddetli olacağını düşündü.

Bir başka neden de Hindistan'ın savaş uçaklarının Pakistan'ın yeni silahlarından korunmak için uygun elektronik karıştırma ekipmanına, güncellenmiş yazılıma ya da ilgili verilere sahip olmamasıdır.

Üçüncü ve daha geniş bir açıklama ise Hindistan'ın, Pakistan'ın Hint planlarını nasıl tespit edebileceğini, verileri savaş uçaklarına nasıl aktarabileceğini ve füzeleri hedeflerine nasıl yönlendirebileceğini anlamak için gereken ‘görev verilerinden’ yoksun olmasıdır.

Ancak Yüzbaşı Kumar'ın öne sürdüğü gibi savaş uçakları siyasi liderlerin sadece militanları vurma emri nedeniyle tehlikeye girdiyse, sorumluluk daha çok Narendra Modi hükümetine aittir.

Rafale'nin Fransız üreticisi Dassault, İsveçli Saab, Boeing ve Lockheed Martin ile birlikte Hindistan'ın silah anlaşmalarındaki başlıca rakibi. Ancak bazı Hintli askeri figürler Rafale'nin son çatışmada iyi performans göstermediğine dikkat çekti. Diğerleri ise Dassault'nun Rafale'nin kaynak kodunu paylaşmakta isteksiz davranarak Hindistan'ın uçağı kendi ihtiyaçlarına göre özelleştirmesini engellediğinden şikayetçi.

Anlaşmazlıktan bu yana Çinli diplomatların Rafale'yi diğer potansiyel alıcılara küçümsediği ve onları bunun yerine Çinli savaş uçakları almaya çağırdığı bildiriliyor.

Dassault yöneticileri, Mısır, Endonezya, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) de dahil olmak üzere Rafale uçağı satın alan ülkelerin yanı sıra gelecekteki potansiyel müşterilere güven vermek istiyor.

Dassault Aviation Yönetim Kurulu Başkanı Eric Trappier, Pakistan'ın üç Rafale jetini düşürdüğü iddialarını “Kesinlikle doğru değil” diyerek reddetti.

Trappier, bir Fransız dergisine verdiği ve 11 Haziran'da yayınlanan röportajda, “Tüm ayrıntılar bilindiğinde, gerçek birçok kişiyi şaşırtabilir” ifadesini kullandı. Trappier ayrıca, Rafale'in ‘Çin'in şu anda sunduğu her şeyden çok daha iyi’ olduğunu söyledi.

Fransız hükümeti de bir Rafale'in savaşta ilk kez kaybedilmesi konusunda açıklama yapması için baskı altında. Fransız parlamentosunun bir üyesi olan Marc Chavanne, mayıs ayı sonunda hükümete yazılı bir soru önergesi sunarak Hint Rafale jetlerindeki Spectra elektronik harp sisteminin Pakistan yapımı PL-15 havadan havaya füzeleri tespit edemediği ya da karıştıramadığı yönündeki endişelerini dile getirmişti.