İtalya'daki L'Aquila depreminde evlerini terk etmeyip ölen bazı kişiler kusurlu bulundu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İtalya'daki L'Aquila depreminde evlerini terk etmeyip ölen bazı kişiler kusurlu bulundu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İtalya'nın L'Aquila kentinde 2009'da yaşanan depreme ilişkin bir davada, öncü sarsıntılara rağmen evlerini terk etmeyen ve sonra meydana gelen şiddetli sarsıntıda yıkılan binanın enkazında hayatını kaybeden 24 kişi, evlerinden daha önce ayrılmadığı için kusurlu bulundu.
Ülkede, 300'den fazla kişinin yaşamını yitirdiği L'Aquila depremiyle ilgili bir davada, bir binada enkaz altında kalarak hayatını kaybeden 24 kişiye dair alınan bir karar, geniş yankı uyandırdı.
"Il Messaggero" gazetesinin Abruzzo bölge baskısında ve "Il Centro" gazetesinde çıkan haberlere göre, mahkeme kararında, 6,3 büyüklüğündeki depremden önce iki sarsıntı yaşandığına dikkat çekilerek bu iki küçük sarsıntının ardından evlerini terk etmeyen ve sonraki büyük sarsıntıda evlerinin enkazında kalarak can veren 24 kişi belirli oranda kusurlu bulundu.
Mahkeme kararında, deprem sırasında Campo di Fossa caddesindeki binada ölen 24 kişinin önceki iki sarsıntıya rağmen evlerini terk etmemesi, bu kişilerin ihmali olarak yorumlandı. Depremde söz konusu binada ölenlerin, evden çıkmamaları sebebiyle olaydaki ihmal payının yüzde 30 olduğu, diğer bakanlıklarının yüzde 15'er ve müteahhidin varislerinin de yüzde 40 civarında ihmal payı olduğu belirtildi.
Söz konusu mahkeme kararı, kamuoyunun tepkisini çekti. Sosyal medya platformlarında çok sayıda İtalyan kullanıcı, bu kararı alan mahkeme heyetine tepki gösterdi.
6 Nisan 2009'da meydana gelen L'Aquila depreminde 309 kişi yaşamını yitirmiş, 1500 kadar kişi yaralanmıştı.



Trump'ın tekneleri hedef aldığını açıklamasının ardından Venezuela Başsavcılığı BM'den soruşturma talep etti

Venezuela Başsavcısı Tarek William Saab (AFP)
Venezuela Başsavcısı Tarek William Saab (AFP)
TT

Trump'ın tekneleri hedef aldığını açıklamasının ardından Venezuela Başsavcılığı BM'den soruşturma talep etti

Venezuela Başsavcısı Tarek William Saab (AFP)
Venezuela Başsavcısı Tarek William Saab (AFP)

Venezuela Başsavcısı Tarek William Saab dün Birleşmiş Milletler'e (BM), Başkan Donald Trump'ın açıkladığı, Karayipler'de üç tekneyi hedef alan ABD saldırılarını soruşturması çağrısında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre uyuşturucu ile mücadele operasyonu kapsamında Karayipler'e resmi olarak savaş gemileri ve nükleer güçle çalışan bir denizaltı gönderen ABD, Trump'a göre ayın başından bu yana uyuşturucu kaçakçılığına karışan üç tekneyi imha ederek yaklaşık 10 kişiyi öldürdü.

​​​​​​​Karayip Denizi'nde uyuşturucu kaçakçıları taşıdığı iddia edilen bir tekneye ABD'nin düzenlediği saldırıyı gösteren videodan alınan ekran görüntüsü (AFP)Karayip Denizi'nde uyuşturucu kaçakçıları taşıdığı iddia edilen bir tekneye ABD'nin düzenlediği saldırıyı gösteren videodan alınan ekran görüntüsü (AFP)

Saab, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Küçük bir teknede silahsız balıkçıları öldürmek için füze ve nükleer silah kullanmak, BM'nin soruşturması gereken bir insanlık suçudur” dedi.

Saab, Washington'un Venezuela'ya karşı davranışını kınadı ve BM'den bu operasyonlarla ilgili kapsamlı bir soruşturma açmasını istedi.

Trump dün Truth Social platformunda, ABD'ye uyuşturucu taşıyan bir teknede üç uyuşturucu kaçakçısını öldürdüğünü söylediği ABD saldırısını gösteren bir video yayınladı.

Trump, son günlerde benzer saldırılara da değinmişti.

Venezuela Savunma Bakanı Vladimir Padrino Lopez, aynı gün yaptığı açıklamada, ABD'nin Karayipler'deki askeri konuşlandırmasının ve bu saldırıların ‘ilan edilmemiş bir savaş’ olduğunu söyledi.

Buna yanıt olarak Karakas, çarşamba günü ana karadan yaklaşık 65 kilometre uzaklıkta bulunan Karayipler'deki La Orchila Adası'nda üç günlük askeri tatbikat düzenledi.

ABD güçleri, Karayip Denizi'nde uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı iddia edilen bir tekneye saldırı düzenledi. (AFP)​​​​​​​ ABD güçleri, Karayip Denizi'nde uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı iddia edilen bir tekneye saldırı düzenledi. (AFP)

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'yu uyuşturucu kaçakçılığına karışmakla suçlayan Washington, tutuklanmasına yol açacak bilgiler için 50 milyon dolar ödül vereceğini duyurdu.

Geçtiğimiz perşembe günü, Venezuelalıları silah kullanımı konusunda eğitmek için işçi sınıfı mahallelerine asker gönderme niyetini açıklayan Maduro, ‘rejimi değiştirmek ve dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip olan ülkenin petrolünü ve dünyanın dördüncü en büyük gaz rezervlerine sahip olan ülkenin gazını çalmak için yapılan emperyalist planı’ kınadı.

Venezuela Dışişleri Bakanı Yvan Gil, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, “Venezuela, BM Güvenlik Konseyi'nden Karayipler'deki ABD askeri eylemlerinin derhal durdurulmasını talep etmesini istiyor” dedi.

Amerikalıların kendilerinin ‘bu operasyonların balıkçılar ve halk arasında terör yaymak amacıyla sivillerin öldürülmesine yol açtığını doğruladığını’ ifade eden Gil, ‘Venezuela ve tüm Karayipler bölgesinin egemenliğine’ saygı gösterilmesi çağrısında bulundu.

İki kez cumhurbaşkanlığına aday olan muhalefet lideri Henrique Capriles, dün gazetecilere yaptığı açıklamada, olası bir ABD askeri müdahalesini desteklemediğini söyledi.


Rusya, BM'nin İran'a yaptırımları yeniden uygulama kararını kınadı

BM Güvenlik Konseyi, dün New York'taki BM Genel Merkezi'nde İran konusunda bir toplandı, (AFP)
BM Güvenlik Konseyi, dün New York'taki BM Genel Merkezi'nde İran konusunda bir toplandı, (AFP)
TT

Rusya, BM'nin İran'a yaptırımları yeniden uygulama kararını kınadı

BM Güvenlik Konseyi, dün New York'taki BM Genel Merkezi'nde İran konusunda bir toplandı, (AFP)
BM Güvenlik Konseyi, dün New York'taki BM Genel Merkezi'nde İran konusunda bir toplandı, (AFP)

Rusya Dışişleri Bakanlığı, Fransa, Almanya ve İngiltere'nin 2015 nükleer anlaşmasında öngörülen "Snapback mekanizmasını" devreye sokmasının ardından, BM Güvenlik Konseyi'nin bugün İran'a yaptırımları yeniden uygulama yönündeki kararını kınadı.

Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, bu Avrupa ülkelerinin eylemlerinin "kışkırtıcı ve yasadışı niteliğini" eleştirdi. Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre açıklamada, "Bu eylemlerin diplomasiyle hiçbir ilgisi yok ve yalnızca İran'ın nükleer programı etrafındaki gerilimi daha da artırmaya hizmet ediyor" denildi.

Almanya, Birleşik Krallık ve Fransa, İran'ın sivillerin erişemeyeceği seviyelerde uranyum zenginleştirme de dahil olmak üzere 2015 nükleer anlaşmasını ciddi şekilde ihlal ettiğini öne sürerek, ağustos ayı sonlarında geri çekilme mekanizmasını devreye soktu.

Cenevre'de konuşan İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Said Hatibzade, BM yaptırımlarının yeniden yürürlüğe girmesi halinde Tahran'ın "stratejik nüfuz" kullanacağı tehdidinde bulundu. Hatibzade, Avrupa ülkelerini Snapback mekanizması aracılığıyla Ortadoğu'da gerginliği artırmakla suçladı.

 Önümüzdeki salı gününden itibaren yaklaşık 150 dünya lideri, BM Genel Kurulu için New York'ta bir araya gelecek.


Dublin Uluslararası Havalimanı terminali tedbir amaçlı boşaltıldı

İki yolcu Dublin Havalimanı'nın 2. Terminali'nden geçiyor (Reuters)
İki yolcu Dublin Havalimanı'nın 2. Terminali'nden geçiyor (Reuters)
TT

Dublin Uluslararası Havalimanı terminali tedbir amaçlı boşaltıldı

İki yolcu Dublin Havalimanı'nın 2. Terminali'nden geçiyor (Reuters)
İki yolcu Dublin Havalimanı'nın 2. Terminali'nden geçiyor (Reuters)

Reuters'ın haberine göre, Dublin Havalimanı X platformunda yaptığı bir paylaşımda, 2. Terminal'in bugün "güvenlik önlemi" kapsamında boşaltıldığını ve uçuşların geçici olarak etkilenebileceğini belirtti.

The Irish Examiner, polisin bir olay nedeniyle olay yerinde olduğunu bildirdi. İrlanda Polisi basın ofisi henüz yorum talebine yanıt vermedi.

Bazı haberlere göre yolcuların tekrar giriş yapmasına izin veriliyor ve uçuşların kısa süre içinde yeniden başlaması bekleniyor.