SDG ‘el-Hol Kampı dosyasını kapatmak için’ yardım istedi

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Haseke'deki el-Hol Mülteci Kampı dosyasının kapatılması için yardım istedi (AP)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Haseke'deki el-Hol Mülteci Kampı dosyasının kapatılması için yardım istedi (AP)
TT

SDG ‘el-Hol Kampı dosyasını kapatmak için’ yardım istedi

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Haseke'deki el-Hol Mülteci Kampı dosyasının kapatılması için yardım istedi (AP)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Haseke'deki el-Hol Mülteci Kampı dosyasının kapatılması için yardım istedi (AP)

Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Haseke ilinde yer alan el-Hol Mülteci Kampı dosyasını kapatabilmek için yardım çağrısında bulundu. Kampın dağıtılması fikri daha önce SDG yetkililerinin Avrupa ülkeleri, ABD ve DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) Operasyon Odası’ndan yetkililerle yaptığı görüşmelerde tartışılmıştı. Bazı bölümlerinde DEAŞ üyelerinin ailelerinin kaldığı El-Hol Mülteci Kampı krizi, DEAŞ’a bağlı uyuyan hücreler tarafından gerçekleştirilen terör eylemlerinin artması ve bu devasa kampı kontrol altına alma çabaları çerçevesinde yeniden gündemde.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi Sözcüsü Kemal Akif, el-Hol Mülteci Kampı’nı dağıtma önerisinin yeni olmadığını, daha önce bazı Avrupa ülkeleri ve DMUK yetkilileri ile yapılan toplantılarda da dile getirildiğini söyledi.
Kuzey Basın Ajansı’na (NPA) konuşan Akif, bu önerinin hayata geçirilmesi için ciddiyetle atılacak pratik adımlara ihtiyaç olduğunu belirtti. Akif, “Özerk Yönetim olarak bizler, bu dosyayı kapatmaya ve özellikle ideolojik açıdan olumsuz yansımalarına son vermeye hazırız” ifadelerini kullandı.
Özerk Yönetim’e bağlı İç Güvenlik Güçleri (Asayiş) ve SDG güçlerinin geçtiğimiz ay sonunda el-Hol Mülteci Kampı içinde DEAŞ terör örgütüne bağlı hücrelere ve gruplara yönelik gerçekleştirdiği son güvenlik operasyonda, bazıları kampta cinayet ve gözdağı verme suçlarına karışan 36’sı kadın 226 şüpheli gözaltına alındı. Operasyon sırasında ortaya çıkarılan 25 gizli hendek ve tünelin yanı sıra kamptakilere DEAŞ’ın ideolojisinin öğretilmesi için ayrılan birçok çadır da imha edildi. Ancak Özerk Yönetim, güvenlik operasyonuna rağmen, özellikle DEAŞ’a bağlı hücrelerin saflarını yeniden düzenleme girişimleri çerçevesinde bu kalabalık kamptaki koşulların giderek daha da kötüleşebileceğine ve kontrol etmekte zorlanılacağına dair uyardı.
El-Hol Mülteci Kampı Müdiresi Cihan Hanan,  Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, alınan güvenlik önlemlerinin ardından kampa yeniden görecelik bir sakinliğin sağlandığını söyledi. Ayrıca tüm insani yardım kuruluşlarının ve derneklerinin çalışmalarına yeniden başladığını belirten Hanan, “Ancak kamp sakinlerinin durumuna nihai ve uygun bir çözüm bulunamazsa, bunun sadece kamp için değil, tüm bölge için feci sonuçları olacak ve zarar verecek” dedi. Son güvenlik operasyonu sırasında kampın içinde ve dışında çok miktarda silah ve mühimmat deposu bulunduğunu belirten Hanan, bazı kamp sakinlerinin aşırılıkçı ideolojiye olan eğiliminin arttığını da vurguladı.
DEAŞ’a bağlı hücrelerin, kamptaki kötü hayat şartlarından yararlandığını, kimi zaman ihtiyaç sahiplerini yardımlarla kendi saflarına çekerek, kimi zaman da baskı yaparak ve zor kullanarak örgüte üye kazandırdığını vurgulayan Hanan, “DEAŞ’a bağlı hücreler, kamptaki çocukları yeni bir terörist nesil yaratmak için kullanıyor. Bu yüzden güvenlik operasyon sırasında, kamp sakinlerini korumak ve DEAŞ hücrelerinden ve örgüte bağlı aktif gruplardan cinayet ve saldırılara karıştığından şüphelenilenleri yakalamak amacıyla Iraklı mültecilerin ve yerinden edilmiş Suriyelilerin verilerini yeniledik” şeklinde konuştu.
Haseke’nin yaklaşık 45 kilometre doğusunda bulunan el-Hol Mülteci Kampı, Suriye'deki en büyük mülteci kamplarından biri. Çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu 56 bin kişinin kaldığı kampın sakinlerinin çoğunluğunu Iraklı mülteciler ve yerinden edilmiş Suriyeliler oluşturuyor. Ayrıca DEAŞ üyelerinin ailelerinden olan 60 Batı ve Arap ülkesinden 10 bin kişi kamptaki özel bir bölüm de kalıyor.
Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi Sözcüsü Akif, NPA’ya yaptığı açıklamada, DEAŞ’ın yeniden ortaya çıkabileceği, yeniden bazı bölgeleri kontrolü altına alabileceği ve terörist eylemler düzenleyebileceği uyarısında bulundu. 
Akif, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu mesele bir an önce çözülmeli, yoksa yakında DEAŞ’ın yeniden ortaya çıkışıyla ​​karşı karşıya kalacağız. Bu konuda ciddi bir iş birliği yapılmasını, Özerk Yönetim’e ve askeri güçlerine destek verilmesini ve bu dosyanın ele alınmasına yardım edilmesini talep ediyoruz.”
DEAŞ’ın kamptaki DEAŞ üyelerinin ailelerinin örgütün aşırılıkçı ideolojisine ne ölçüde bağlı olduğunu ve herhangi bir şekilde yeniden askeri kontrol sağlamaya çalıştığını belirten Akif, “Kamptaki DEAŞ üyelerinin aileleri dosyası, uluslararası toplumun doğrudan desteğini gerektiren karmaşık ve çetrefilli bir mesele” diye konuştu.
Kamp yönetiminin güvenlik alanındaki üst düzey isimlerinden bir kaynak, güvenlik güçlerinin ve kamp yönetiminin, DEAŞ üyelerinin ailelerinin kaldığı bölüme benzer şekilde kamptaki kalan 9 bölümün bazı güvenlik önlemleri ve çitlerle birbirinden ayrılıp izole edilmesi için çalışmaların başladığını söyledi. DEAŞ üyelerinin ailelerinin kaldığı bölüm, sıkı bir şekilde kontrol edilirken demir parmaklıklar, teller ve gözetleme kameralarıyla diğer bölümlerden ayrılıyor. Güvenlik güçleri, geçtiğimiz ay bu bölümde DEAŞ üyelerinin aileleri tarafından alıkonulan Ezidi kızları kurtarmayı başarmıştı.
Çok büyük alana yayılan el-Hol Mülteci Kampı’nın geniş coğrafi bölgesine uygulanacak güvenlik önlemlerini geciktiren üç ana faktörün olduğunu söyleyen kaynak, bunların, kampı engebeli çöl arazilerinin çevrelemesi, kampın taş bir tepe üzerinde kurulmuş olması ve 56 bin olduğu tahmin edilen nüfusunun yoğunluğu olduğunu söyledi.



Gazze ateşkesi: Arabulucular garanti krizini nasıl aşacak?

Gazze Şeridi'nde yıkılan binaların ardından güneş batarken (AFP)
Gazze Şeridi'nde yıkılan binaların ardından güneş batarken (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: Arabulucular garanti krizini nasıl aşacak?

Gazze Şeridi'nde yıkılan binaların ardından güneş batarken (AFP)
Gazze Şeridi'nde yıkılan binaların ardından güneş batarken (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın önümüzdeki hafta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray'da bir araya gelerek Gazze Şeridi'nde olası bir ateşkesle ilgili gelişmeleri ele alması bekleniyor.

Ancak Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanların tahminlerine göre, Netanyahu'nun siyasi geleceğinin parçalanmasından korkarak Gazze'deki savaşı kalıcı olarak durdurmayı reddetmesi ışığında, Hamas'ın ısrar ettiği savaşı durdurma garantisi krizi bir ‘ikilem’ olmaya devam ediyor. Arabulucuların savaşı sona erdirecek tüm fikir ve önerilerin tartışıldığı kısmi bir ateşkese gitmekten başka çareleri olmadığına dikkat çeken uzmanlar, Trump'ın İsrail Başbakanı’yla görüşmesi sırasında bu konuyu çözmek için yapacağı baskıya güveniyor.

Hamas dün bu garantilerin önemini vurguladı.

Hamas Siyasi Büro Başkanı’nın Medya Danışmanı Tahir en-Nunu CNN'e verdiği demeçte, “Ciddiyiz ve bir anlaşmaya varmaya hazırız; savaşı sona erdirmek için gerekli şartlar açık olduğu takdirde her türlü teklifi kabul etmeye hazırız” dedi.

dsfrg
İsrail'in dün Gazze Şeridi'ne düzenlediği bombardıman sırasında yükselen dumanlar (AFP)

Hamas liderlerinden Mahmud Merdavi dün yaptığı açıklamada, herhangi bir anlaşmanın ‘saldırganlığın tamamen durdurulması, işgal güçlerinin geri çekilmesi, insani protokole uyulması ve varılacak herhangi bir anlaşmanın fiilen uygulanmasını sağlayacak açık garantilere’ bağlı olması gerektiğini söyledi.

Garanti ikilemi

Geçtiğimiz ay İsrail ile İran arasındaki çatışmaların durmasının ardından yeniden gündeme gelen garanti talebi, müzakerelerin ivme kazandığı bir dönemde güçlü bir şekilde ortaya çıktı.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati pazar akşamı televizyonda yayınlanan bir röportajda şunları söyledi: “Şu anda masada olan ve üzerinde çalıştığımız şey, bir dizi esirin serbest bırakılması ve ateşkesin sürdürülmesi için gereken ivmeyi yaratacağı umuduyla insani ve tıbbi yardımın mümkün olan en kısa sürede girmesi karşılığında İsrail saldırganlığının 60 günlük bir ateşkesle durdurulmasıdır.”

Abdulati, “İsrail ve İran arasında ateşkes sağlandıktan sonra Gazze Şeridi'ne odaklanmak isteyen bir Amerikan vizyonu var. Gelecekteki herhangi bir anlaşmanın ateşkesin sürdürülebilirliğini sağlamak ve İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırganlığının yeniden başlamasını önlemek için yeterli miktarda garanti içermesi gerektiğine dair bir Amerikan anlayışı var” ifadelerini kullandı.

xscdfgt
Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin cenaze töreninde gözyaşı döken Filistinliler (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre, son ateşkes çabaları hakkında bilgi sahibi olan Filistinli ve Mısırlı kaynaklar, arabulucu rolü oynayan Katar ve Mısır'ın savaşın her iki tarafıyla temaslarını yoğunlaştırdığını, ancak yeni bir görüşme turu için henüz bir tarih belirlenmediğini belirtti.

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile dün bir telefon görüşmesi yapan Mısır Dışişleri Bakanı, Gazze Şeridi'ndeki son gelişmeleri ve iki ülkenin ‘ateşkesi yeniden başlatmak, Filistin halkını bu zulümden kurtarmak, esir ve mahkûmları serbest bırakmak ve Gazze Şeridi'ne acil ve engelsiz insani yardım akışını sağlamak’ için ABD ile ortak çabalarını ele aldı.

Hamas, savaşı sona erdirecek bir anlaşmanın parçası olması halinde kalan tüm esirleri serbest bırakmaya hazır olduğunu ifade ederken, İsrail esirlerin serbest bırakılması gerektiğini ve savaşın sona ermesinin Hamas'ın silahsızlanmasına ve Gazze Şeridi'ni yönetmekten uzaklaşmasına bağlı olduğunu savunuyor.

‘Dikenli konular’

Mısır Düşünce ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Tümgeneral Muhammed İbrahim ed-Duveyri, Hamas'ın talep ettiği garanti krizinin çözümünün kolay olmadığını düşünüyor. Ed-Duveyri, “İsrail'in reddetme ısrarı var. Zira savaşın sona ermesi şu anda Netanyahu hükümetinin yıkılması anlamına geliyor (...) Bu, Filistin hareketinin silahsızlandırılması ve liderlerinin sürgüne gönderilmesi konusundaki ısrarına ek olarak gerçekleşiyor” şeklinde konuştu.

Ed-Duveyri, arabulucuların, fikirlerin ortaya atılacağı, garantiler hakkında tartışmaların yapılacağı ve şartlarının anlaşmada açıkça belirtileceği geçici bir ateşkese gitmekten başka çaresi olmadığına inanıyor. Ed-Duveyri, “Garantiye ihtiyaç duyan tek şey savaşın durması değil; İsrail'in nihai çekilmesi de bir kriz ve Hamas'ın silahları gibi çetrefilli bir konu. Bu ve benzeri konular nihai statü müzakerelerine ertelenmeli” dedi.

fgthy
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'a düzenlenen İsrail saldırısında hayatını kaybeden Filistinlilerin cenaze töreninde gözyaşı döken bir çocuk (Reuters)

Filistinli siyasi analist Eymen er-Rakab, mevcut krizin garantiler ve Washington'un gelecekte savaşı durdurma garantisi konusundaki tutumuna karar vermemiş olmasıyla ilgili olduğuna inanıyor. Er-Rakab, Gazze Şeridi'ndeki zor koşullar ışığında Hamas'ın kabul edeceği geçici bir ateşkesin sonuçlanmasının ardından garantiler krizinin arabulucular tarafından yapılacak sonraki görüşmelerin bir parçası olmasını bekliyor.

Hamas'ın garantiler konusundaki ısrarı, Trump'ın dün yaptığı açıklamada pazartesi günü Beyaz Saray'da Netanyahu ile yapacağı görüşmede Gazze ve İran'daki durumu ele alacağını duyurmasıyla birlikte geldi. Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre Trump, “Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanmasını ve esirlerin geri dönmesini umuyoruz ve bunun önümüzdeki hafta içinde gerçekleşmesini bekliyoruz” dedi.

dfgth
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail tarafından bombalanan bir bölgeyi inceleyen Filistinliler (Reuters)

Netanyahu dün yaptığı açıklamada, geçen ay İran ile 12 gün süren savaşta elde ettiğini söylediği ‘büyük zaferin’ ardından Trump ile görüşmek üzere önümüzdeki hafta ABD'ye gideceğini söyledi.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında, Netanyahu'ya yakınlığıyla bilinen İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer'in Gazze savaşının sona erdirilmesi konusunu görüşmek üzere Beyaz Saray yetkilileriyle bir araya gelmek üzere bu hafta Washington'da olacağını belirtti.

Bilgi sahibi Mısırlı kaynaklar dün yerel medyaya, ‘İsrail ve Hamas'ın sadece geçici bir ateşkes değil, kapsamlı bir takas anlaşması yapmaları için son saatlerde Mısır'ın artan baskısı’ hakkında konuştu.

Kaynaklar, çeşitli taraflardan heyetlerin önümüzdeki 72 saat içinde Kahire'ye gelmesinin beklendiğini, her iki tarafı temsil eden şahsiyetlerin ise anlaşmazlık noktalarını çözmek üzere halihazırda Kahire'de bulunduğunu söyledi.

sdfrgty
İsrail'in Gazze şehri sahiline düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden akrabasının cenazesi başında gözyaşı döken Filistinli bir kadın (AFP)

Kaynaklara göre Netanyahu, ‘kapsamlı bir anlaşmaya varma ihtimali olan müzakereleri engellerken, Amerikalı arabulucu tam bir ateşkesi içeren anlaşmayı onaylaması karşılığında Netanyahu'nun siyasi kariyerini hapishanede sonlandırmayacak şekilde İsrail içinde tam bir beraat üzerinde çalışmayı teklif ediyor.’

Trump ile Netanyahu arasında Gazze konusunda yeni bir geçici anlaşmaya varılması için daha fazla görüşme yapılmasını bekleyen ed-Duveyri, ‘Washington'un bu krizi sona erdirmek için oynayacağı büyük bir rol olduğunu, önyargılı olmaması ve krizi mümkün olan en kısa sürede sona erdirmek için Mısır ve Katar ile birlikte çalışması gerektiğini’ belirtti.

Netanyahu'nun Washington ziyaretinin Gazze Şeridi için yeni bir anlaşmaya varılmasında ‘belirleyici’ olacağına inanan er-Rakab, Trump'ın Netanyahu’ya baskı yaparak Washington'dan ateşkes ilan edebileceğini ve bunun gerçekleşmesi halinde Hamas'ın ateşkesi kabul edeceğini ve ABD’nin anlaşmanın uygulanması sırasında garantilerin görüşüleceği sözünü vereceğini düşünüyor.