Ukrayna’nın doğu ve güneydeki zaferleri ‘kontrolsüz çatışma’ senaryosunu gündeme getirdi

İki Rus askeri Donetsk’te Ukrayna mevzisine doğru atış yapıyor (AP)
İki Rus askeri Donetsk’te Ukrayna mevzisine doğru atış yapıyor (AP)
TT

Ukrayna’nın doğu ve güneydeki zaferleri ‘kontrolsüz çatışma’ senaryosunu gündeme getirdi

İki Rus askeri Donetsk’te Ukrayna mevzisine doğru atış yapıyor (AP)
İki Rus askeri Donetsk’te Ukrayna mevzisine doğru atış yapıyor (AP)

Ukrayna’nın doğu ve güney bölgelerinde kapsamlı ilerleme kaydetmeye devam ettiğine ilişkin Kiev’den gelen haberler, savaşın kapsamını genişletmek ve Rus yetkililerin son günlerde uyardığı ‘kontrolsüz çatışma’ senaryosunu gündeme getirmek için bir sebep oldu.
Moskova, son birkaç gün içinde, çatışmayı genişletmeme tercihine göndermeler yapan ve sadece Ukrayna bölgelerini ilhak etme kararının dayattığı ‘yeni gerçekliği’ teyit eden birden fazla mesaj gönderdi.
Bu, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Rusya’nın Avrupa’ya enerji arzının istikrarını sağlama arzusuna yaptığı göndermeler ve Rusya Ulusal Güvenlik Konseyi’nin, Moskova’nın savaşın başlamasından önce Batı’dan talep ettiği, ‘güvenlik garantileri belgesinin hala masada’ olduğuna dair açıklamalarla kanıtlandı.
Ancak bununla birlikte, özellikle Kiev’e askeri yardımın yoğunlaşması hakkında Batılı haberler artarken, görünüşe göre Ukrayna’nın Putin tarafından yakın zamanda ilhak edilen bölgelerde geri alınan alanı genişletmeye devam etmesi, Kremlin’in önüne sınırlı seçenekler koyuyor.
Burada dikkat çekici olan, ‘daha avantajlı konumları’ işgal etmek için stratejik Lyman kentinden askerlerin çekildiğini duyurmak gibi nadir durumlar dışında, Rus askeri raporlarının Ukrayna’nın ilerlediği bölgelerin ayrıntılarını açıklamaması ve Ukrayna’nın ilerleyişinin hızını kabul etmekten kaçınması oldu.
Bunun yerine, Rusya’dan gelen askeri açıklamalar, Ukrayna’daki sivil bölgelerin hedef alındığından bahsetmeye devam ediyor.
Ancak aynı zamanda, sahadaki gelişmeler, Moskova’nın Donbas bölgesinde gönüllü birlikler konuşlandırıldığının duyurulması ve Moskova neredeyse tüm Ukrayna şehirlerini hedef alan yoğun ve büyük saldırılar başlatmadan önce Belarus’tan gelen ağır bombardıman uçaklarının saha hattına girdiğine dair raporlar da dahil olmak üzere, geniş çaplı bir tersine operasyon hazırladığına dair işaretler taşıyor.
Son olarak, General Sergey Surovikin’in Ukrayna’daki operasyonları komuta etmek üzere atanması, ihtilafın yeni aşaması için devam eden hazırlıkların güçlü bir göstergesi oldu.
General Surovikin’in atanması, ‘belirleyici savaşın’ temposunu hızlandırmak ve taktik nükleer silah kullanma olasılığı da dahil olmak üzere bunu başarmak için mümkün olan tüm askeri araçları kullanmak için çağrıda bulunan ‘şahinler’ kampı arasında bir rahatlama sağladı.
Bunlardan biri olan Çeçenistan lideri Ramazan Kadirov, Surovikin’in savaştaki liderliğinin belirleyici sonuçlar getireceğine olan güvenini ifade etti.
Bu arka plana karşı, Ukrayna Geçici İşgal Altındaki Toprakların Yeniden Entegrasyonu Bakanlığı, Ukrayna ordusunun geçtiğimiz ay 75’i son derece stratejik Herson bölgesinde olmak üzere, 600’den fazla bölgeyi Rus işgalinden kurtardığını bildirdi.
Bakanlık dün geç saatlerde yaptığı açıklamada, Ukrayna kuvvetlerinin geçen ay Rus hatlarının derinliklerine ilerlediği Harkov bölgesinde yaklaşık 502 yerleşim yerini kurtarıldığı bilgisini verdi.
Açıklamada, Donetsk bölgesinde 43, Luhansk bölgesinde 7 yerleşim bölgesinin kurtarıldığı belirtilerek, “Kurtarılan Ukrayna toprakları önemli ölçüde arttı” denildi.
Bu haberlerin ciddiyetini artıran şey, Rusya’nın Ukrayna ile olan sınır şeridindeki güvenlik durumunun son haftalarda büyük bir ölçüde bozulması oldu.
Rusya’nın Ukrayna sınırındaki Belgorod Bölgesi Valisi Vyacheslav Gladkov, füze parçalarının demiryolu hattının yakınına düşmesi nedeniyle Novyi Oskol kasabası yakınlarındaki tren faaliyetlerinin bugün erken saatlerde askıya alındığını bildirdi.
Vali Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, Ukrayna sınırının 90 kilometre kuzeyinde yer alan, yaklaşık 18 bin nüfusa sahip Novyi Oskol yakınlarında uçaksavar füze sistemlerinin söz konusu füzeleri vurduğunu belirtti.
Gladkov, “Elektrik hatları hasar gördü. Trenler geçici olarak durduruldu” diyerek, can kaybı olmadığını ekledi.
Herson’un Kırım ile ana kara bağlantısı olarak stratejik önemine ek olarak, Putin’in Rusya’ya ‘sonsuza dek’ katılan iki bölgeyi savunma vaadi karşısında, Donetsk ve Herson bölgelerine sürekli saldırılar Rusya için en tehlikeli durum olabilir.
Bu, Ukrayna kuvvetlerinin kendi bölgelerindeki kontrolü genişletmesinin, Moskova’nın yarımadadaki kuvvetlerini tehdit edeceği ve burayı kuşatma altına alacağı anlamına geliyor. Ayrıca bu, bölgeye Rus askeri tedarikini durdurmakla tehdit ediyor.
Bu gerçek karşısında, askeri tırmanış olasılıkları ve savaş alanını genişletme çabaları, Ukrayna’nın ilerleyişini durdurmanın ve büyük çaplı geri dönüşler düzenlemenin tek yolu gibi görünüyor.
Ukrayna’nın güneyindeki çatışmalarda güçleri kilit rol oynayan Kadirov’a göre, Moskova’nın Herson’da büyük savaşın başlamasına hazırlık olarak bölge sakinlerinin tahliyesi de dahil olmak üzere üzerinde çalıştığı düzenlemelere ek olarak ‘belirleyici an’ yaklaşıyor.
Birkaç gün önce Moskova, çocuklar, refakatçileri ve yaşlı grupların Rusya’nın derinliklerindeki tatil yerlerine transferinin başladığını duyurdu.
Bunu, bölgedeki ayrılıkçı yetkililerin ‘güçlerin görevlerini kolaylaştırmak’ için tüm sakinlere Rus bölgelerine taşınmaları yönündeki çağrısı izledi.
Ancak savaş alanını genişletmek, iki olası gelişmeyle karşı karşıya.
Bunlardan ilki Batılı tarafların, özellikle NATO’nun çatışmaya artan katılımı, ikincisi ise Belarus’un askeri operasyonlara resmi olarak katılmasıdır.
Ukrayna’nın ilerleyişini konvansiyonel silahlarla durduramaması, Kremlin’in askeri ve diplomatik kurumlardaki ‘şahinlerin’ savaşı taktik nükleer silahlar kullanarak çözme çağrılarına yanıt verme riskini artırıyor.
Avrupa Birliği (AB) Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Josep Borrell dün Moskova'yı uyararak, Putin’in Ukrayna’ya karşı nükleer silah kullanması durumunda Rus ordusunun imha edileceği güçlü bir askeri yanıt verileceğini söyledi ve bu konudaki tartışmaları alevlendirdi.
Belçika’da AB Diplomasi Akademisi’nin açılışında konuşan Borrell şunları söyledi;
“Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, blöf yapmadığını söylüyor. Putin, blöf yapmayı göze alamaz. Ukrayna’yı destekleyenler, AB, AB ülkeleri, ABD ve NATO da blöf yapmıyor. Ukrayna’ya karşı herhangi bir nükleer saldırının bir yanıtı olacaktır. Nükleer bir yanıt olmayacak ancak Rus ordusunun imha edileceği güçlü bir askeri yanıtı olacak. Putin, blöf yapıyor olmamalı.”
Moskova’nın her zamanki gibi Borrell’in tehdidi hakkında yorum yapmak için acele etmemesi de dikkat çekiciydi.
Şarku'l Avsat'ın  DPA’dan aktardığı habere göre diplomatlar, AB büyükelçilerinin bugün oybirliğiyle Ukrayna silahlı kuvvetlerinden yaklaşık 15 bin asker için bir askeri eğitim misyonunu onayladıklarını söyledi.
Borrell, Ağustos ayında Ukraynalı askerleri eğitmek için yeni bir girişim fikrini ortaya attı.
DPA’nın bildirdiğine göre, bu misyon lojistik ve nükleer, biyolojik ve kimyasal silahlara karşı koruma gibi alanlarda eğitim içerebilir.
ABD’ye üye 27 ülkenin büyükelçilerinin bugün aldığı bu kararın, Pazartesi günü Lüksemburg’da AB diplomasisi başkanları tarafından resmen onaylanması gerekiyor.
Bu çatışmada Kremlin’in en yakın ve tek müttefiki haline gelen Belarus ise, savaşın bir sonraki aşamasına hazırlanıyor gibi görünüyor.
Belarus Dışişleri Bakanı Vladimir Makei, ülkede terörle mücadele operasyon rejimi ilan edildiğini bildirerek, silahlı kuvvetler ve özel servislerinin komşu ülkelerden gelecek her türlü provokasyona yanıt vermeye hazır olduğunu söyledi.
Makei Izvestia gazetesine yaptığı açıklamada şunları söyledi;
“Devlet Başkanımız güvenlik güçleriyle bir dizi görüşme yaptı ve bir terörle mücadele operasyon rejimi ilan edildi. Bazı komşu ülkelerin Belarus’un belirli bölgelerinin ele geçirilmesini de içeren provokasyonlar planladığı bilgisi elimize geçti.”
Belarus Devlet Başkanı Alexander Lukaşenko ise, Polonya, Litvanya ve Ukrayna’nın radikal Belaruslular arasındaki militanları sabotaj, terör saldırıları ve askeri isyan organize etmek için eğitilmeye başladığını öne sürdü.
Belarus Devlet Güvenlik Komitesi (KGB) Başkanı İvan Tertel de, “Batı, Rusya’nın kaynaklarını ara sıra ortaya çıkan görevleri çözmeye yönlendirmek için ‘ikinci bir cephe’ açmaya çalışıyor. Bölgedeki durumun kötüleşmesini bekliyoruz” dedi.
Bu koşullar altında rakiplerinin kullanacağı araçlardan birinin muhalifler olduğuna vurgu yapan Tertel, “Yurt dışına kaçan bu insanları, onları kimin ve hangi amaçla tuttuğunu çok iyi biliyoruz. Bu nedenle, şimdi her şey Belarus’a yönelik müdahaleye hazırlanmaya odaklandı. Ukrayna topraklarında, çeşitli nedenlerle ülkeden kaçanların katıldığı bir dizi yasadışı silahlı grup kuruldu” diye konuştu.



İsrail, Lübnan'da 100 füze rampası ve Hizbullah ait bir kışlanın hedef alındığını açıkladı

İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki bir bölgeye düzenlediği hava saldırısının ardından  dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki bir bölgeye düzenlediği hava saldırısının ardından  dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

İsrail, Lübnan'da 100 füze rampası ve Hizbullah ait bir kışlanın hedef alındığını açıkladı

İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki bir bölgeye düzenlediği hava saldırısının ardından  dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki bir bölgeye düzenlediği hava saldırısının ardından  dumanlar yükseliyor (AFP)

Lübnanlı güvenlik kaynakları Reuters'a yaptıkları açıklamada İsrail'in bugün (Perşembe) Lübnan'ın güneyinde çok sayıda saldırı düzenlediğini, savaşın başladığı Ekim ayından bu yana düzenlenen en ağır saldırılar olduğunu söyledi.

İsrail Ordu Radyosu, hava kuvvetlerinin hava saldırıları sırasında güney Lübnan'da 100'den fazla roketatarı hedef aldığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Alman haber ajansı DPA'dan aktardığına göre Hizbullah Perşembe akşamı yaptığı üç ayrı açıklamada İsrail'in güney köylerine yönelik saldırılarına karşılık olarak savaşçılarının İsrail'e ait Ya'ra kışlasını roket silahlarıyla, İsrail'e ait Adamit ve Leman kışlalarını da Katyuşa roketleriyle hedef aldığını duyurdu.

Hizbullah ayrıca savaşçılarının İsrail'in “Metulla” mevzisini “Falak” füzeleriyle hedef aldığını duyurdu.

Lübnan'ın güneyindeki sınır bölgeleri, İsrail'in Gazze Şeridi'ne savaş ilan etmesi ve Hizbullah'ın Gazze Şeridi sakinlerini desteklediğini açıklamasının ardından 8 Ekim'den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında ateş teatisine sahne oluyor.