Fas'ta günde 800 kadın kürtaj oluyor

Sağlıksız koşullarında hemşire ve ebeler tarafından gizlice kürtaj yapılıyor

 Fas hukuku, kürtaj izninin sınırlarını daraltıyor ve bunu hamile kadının sağlığını korumaya bağlıyor (AFP)
Fas hukuku, kürtaj izninin sınırlarını daraltıyor ve bunu hamile kadının sağlığını korumaya bağlıyor (AFP)
TT

Fas'ta günde 800 kadın kürtaj oluyor

 Fas hukuku, kürtaj izninin sınırlarını daraltıyor ve bunu hamile kadının sağlığını korumaya bağlıyor (AFP)
Fas hukuku, kürtaj izninin sınırlarını daraltıyor ve bunu hamile kadının sağlığını korumaya bağlıyor (AFP)

Nevfel eş-Şarkavi
Geçen ay, Fas'ın doğusundaki Midelt şehrine bağlı bir köyde 14 yaşındaki Meryem adlı bir genç kız, tecavüze uğradıktan sonra güvenli olmayan bir şekilde gizli kürtaj yaptırdı. Operasyon sırasında hayatını kaybeden Meryem’in ardından annesinin, istenmeyen hamileliği sonlandırmak için hemşire ve ebe olduğunu iddia eden kişilerden yardım istediği, ancak operasyonun yapıldığı sağlıksız koşullar nedeniyle genç kız için ciddi komplikasyonların ortaya çıktığı, bu sebeple de Meryem’in öldüğü ortaya çıktı.
Olay, Fas kamuoyunu harekete geçirdi. Birkaç dernek, bu örneğe benzer durumlarda genç kadınların hastanede güvenli bir şekilde kürtaj yapmasına izin verilmesi için yasanın değiştirilmesini talep etti.
Fas Gizli Kürtajla Mücadele Derneği'nin istatistiklerine göre, günde 600 ila 800 arasında kürtaj yapılıyor. Bu yılda 200 binden fazla kürtaj demek. Bu yasa dışı tıbbi operasyonların 500 ila 600'ü jinekologlar, pratisyen hekimler ve cerrahlar tarafından yapılırken, 150 ila 200’ü hemşireler ve ebeler tarafından hijyenik olmayan koşullarda yapılıyor.
Geçersiz Kılma Yasası
Fas hukuku, kürtaj izninin sınırlarını daraltıyor ve bunu hamile kadının sağlığını korumaya bağlıyor. Fas Ceza Kanunu'nun 453. Maddesinde belirtildiği gibi, “Doktor veya cerrahın, annenin sağlığı için gerekliyse, kocanın izniyle kürtaj yapmasının cezası yok. Hekim, annenin hayatının tehlikede olduğunu düşünürse bu izin aranmıyor; ancak il veya ilçe başhekimine haber verilmesi gerekiyor."
Fas’taki pek çok sivil toplum kuruluşu bu yasanın geçerliliğini yitirdiğini düşünüp yıllardır yasanın değiştirilmesi için çağrıda bulunurken, Fas Kralı 6. Muhammed 2015 yılında Adalet Bakanlığı, Vakıflar ve İslami İşler Bakanlığı ve Ulusal İnsan Hakları Konseyi arasında istişareler başlatmıştı. Bu, istişarelerdeki önerilerin çoğu, üç vaka dışında, kürtajın suç sayılmasının devam etmesine neden oldu: tecavüzden, ensestten, doğuştan anormallikleri veya ciddi hastalıkları olan bir fetüsle hamilelik.
Resim altı yazısı: Fas'ta kürtaj yasasında değişiklik yapılması gerektiğini söyleyen pankartlardan biri (Outlaw Association web sitesi)
Öte yandan, bu istisnalar kabul edilerek bir kanun taslağı hazırlanıp 2016 yılında Hükümet Konseyi'ne sunuldu. Bu kanunun bugüne kadar kabul edilmemesinin gerekçeleri konusunda Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Şefik eş-Şeraibi, “İslamcı çizgideki Adalet ve Kalkınma Partisi liderliğindeki önceki hükümetin ve o sırada meclis çoğunluğunun, İslamcı parti muhafazakar olduğu için, yasa tasarısını bu şekilde düzenlediklerine inanıyoruz" dedi.
Şeraibi, “Taslak Hükümet Konseyi tarafından onaylandı, ancak parlamentoda tartışılmadı. Taslağın kabul edilmesini engelleyen şeyin kürtajı düzenleyen yasanın ceza hukuku çerçevesine girmesi ve bu kanunun hükümlerinden biri üzerindeki ihtilafın ceza kanunu değişiklik taslağını durdurması olduğunu keşfettik. Bu nedenle Fas'taki durumu değiştirmek için önemli olduğunu vurguladığımız kürtaj yasası kabul edilmedi" diye ekledi.
Faslı uzman, kürtaj yasasını yıllardır aksayan ceza kanununu değiştirmeye çalışmaksızın, bireysel olarak tartışmanın daha faydalı olacağına inanıyor.
Şeraibi, kürtaj uygulayan üç sınıfın olduğuna dikkat çekiyor: “Bu işlemi gerçekleştirmek için yurt dışına giden zenginler var. Ameliyat ücretinin 2 bin ile 20 bin dirhem arasında (200 ile 2 bin dolar arasında) olduğu doktorlara yönelen orta sınıfa ek olarak, bir de sağlıksız koşullarda ebelere giden, daha ciddi komplikasyonlara ve ölümlere tanık olan yoksullar sınıfı var”.
Aktivist Kerime Rüşdi ise kadınlara karşı adil olmayan yasaların gözden geçirilmesi çağrısında bulunarak, kürtaj alanındaki metinlerin hukuk sisteminden, sağlık sistemine aktarılması çağrısında bulundu.
Aktivist Rüşdi, kürtajın ceza hukuku kapsamında yasallaştırılmasının lobilere, doktorlara fayda sağladığını, bunun da gizli operasyonlar yürütülürken genç kızların ve fetüslerinin yaşamları için tehdit oluşturabileceğini açıkladı. Aktivist, Fas hukuk sisteminin, kürtajı yasallaştırırken, fiziksel, psikolojik ve sosyal sağlık olmak üzere üç türe ayrılan küresel sağlık standartlarını dikkate alması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Din ve "yaşam hakkı"
Bu bağlamda, gözlemciler, çok sayıda kürtajın mevcut krize acil bir çözüm getirdiğini açıklayarak, bazılarının kürtaj konusunu tartışırken dine başvurmasına dikkat çekiyor.
Dini reform alanında çalışan Faslı araştırmacı Abdulvehab Refiki, kürtaj tartışmasının dini bir tartışmayla iç içe geçtiğini açıklıyor.
Refiki, din adamlarından, hatta doktorlardan hamileliği sona erdirme operasyonuna karşı çıkanların, genel olarak sıradan insanların benimsediği ilke olan kendini öldürmenin yasaklanması ilkesini göz önünde bulundurarak dini yöne odaklandıklarını belirtiyor.
Refiki, kürtajların ve kurbanlarının çoğalmasına neden olan şeyin, yasanın sınırlandırılması olduğunu açıklıyor ve “Kadınların kürtaj hakkını ne kadar kısıtlarsak, o kadar hukuka aykırı yollara başvuracaklar. Hukuki olmadığı için de gizlice ve sağlıksız koşullarda, uygunsuz aletlerle, denetimsiz, gözetimsiz olarak kürtaj gerçekleşecek ve dolayısıyla komplikasyonlar nedeniyle pek çok ölüm meydana gelecek" diyor.
Faslı araştırmacı, "İstatistikler, yasadışı ilişkilerden doğan, kayıp ve evsizliğe mahkum olan 135 çocuğun yanı sıra, her gün 80 ila 100 kadının gizli kürtaj nedeniyle öldüğünü gösteriyor. Tecavüz, ensest, hatta rızaya dayalı bir ilişkiden kaynaklanan evlilik dışı birliktelikler sonucunda hamile kalan kadınların sefil durumundan bahsetmiyorum bile. Örneğin, bir kadının tecavüze uğradıktan sonra hamileliğini sürdürmeye zorlanması nasıl mümkün olabilir?" diyor.

Hükümet açıklaması
Fas hükümetinin eski başkanı Saadeddin el-Osmani, Meryem'in ölümüne neden olan kürtaj alanındaki yasal durumdan, mevcut hükümeti sorumlu tuttu.  Hükümet, kürtajın kapsamını genişleten Ceza Kanununda yapılan değişiklik taslağını geri çekmişti.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Fas hükümetinin resmi sözcüsü Mustafa Beytas, hükümetin şu anda bu tür olayları ele almak için Ceza Kanununda değişiklik yapmak adına yeni bir proje hazırladığını kaydederek, ""Bizler, her şeyden önce birer kamu ve hükümet yetkilisi olarak değil, Fas vatandaşları olarak bizi inciten bazı konulara eğilmeyi elzem görüyoruz" dedi ve  Meryem'in vefatıyla ilgili olarak "genç kızlar için toplumda var olan yadsınamaz bir sorun ve tekrarlanmaması gereken ciddi ve vahim bir mesele" diye açıklamalarda bulundu.



Pandora'ya dönüş: Dev bütçeli Avatar 3'ün gişe bilançosu

Avatar serisine Ateş ve Kül'le katılan 39 yaşındaki Oona Chaplin, volkanlarda yaşayan Mangkwan kabilesinin lideri Varang'ı canlandırıyor (20th Century Studios)
Avatar serisine Ateş ve Kül'le katılan 39 yaşındaki Oona Chaplin, volkanlarda yaşayan Mangkwan kabilesinin lideri Varang'ı canlandırıyor (20th Century Studios)
TT

Pandora'ya dönüş: Dev bütçeli Avatar 3'ün gişe bilançosu

Avatar serisine Ateş ve Kül'le katılan 39 yaşındaki Oona Chaplin, volkanlarda yaşayan Mangkwan kabilesinin lideri Varang'ı canlandırıyor (20th Century Studios)
Avatar serisine Ateş ve Kül'le katılan 39 yaşındaki Oona Chaplin, volkanlarda yaşayan Mangkwan kabilesinin lideri Varang'ı canlandırıyor (20th Century Studios)

James Cameron'ın bilimkurgu destanı Avatar: Ateş ve Kül (Avatar: Fire and Ash), dünya genelinde 345 milyon dolar hasılatla gişeye güçlü bir giriş yaptı. Ancak bu başlangıç, serinin bir önceki filmine kıyasla kayda değer bir düşüşe işaret ediyor. 

Karşılaştırmak gerekirse, 2022'de defalarca ertelenen vizyon tarihinin ardından gösterime giren Avatar: Suyun Yolu (Avatar: The Way of Water), aynı dönemde 435 milyon dolar kazanmıştı.

2025'in en büyük ikinci açılışı

Disney ve 20th Century imzalı Avatar 3'ün ilk bilet satışları, 257 milyon dolar uluslararası ve 88 milyon dolar Kuzey Amerika olmak üzere gerçekleşti. Küresel ölçekte bu rakam, 2025'in en büyük ikinci açılışı anlamına geliyor. Listenin zirvesinde ise üç günde 500 milyon dolar hasılat elde eden bir başka Disney yapımı Zootropolis 2 (Zootopia 2) yer alıyor.

Avatar: Ateş ve Kül, sinema salonlarındaki beklentiler açısından son derece yüksek bir çıtaya sahip. Zira Pandora'ya yapılan ilk iki yolculuk, dünya çapında 2 milyar doların üzerinde gişe yaparak büyük başarı yakalamıştı. Üstelik Disney'in prodüksiyon için 350 milyon dolar, pazarlama içinse yaklaşık 150 milyon dolar harcadığı belirtiliyor. Bu da dev bütçeli yapımın maliyetini karşılayabilmesi için uzun soluklu ve yüksek bir gişe performansına ihtiyaç duyduğu anlamına geliyor.

Bu noktada Avatar filmleri, gişedeki dayanıklılıklarıyla biliniyor. Ne 2009 yapımı Avatar ne de Suyun Yolu, açılışlarıyla Noel öncesinde rekor kırmıştı. Ancak her iki film de yeni yıl boyunca sinemaseverlerin ilk tercihi olmayı sürdürmüştü. Bugün bu iki yapım, sırasıyla 2,9 milyar dolar ve 2,3 milyar dolar hasılatla tüm zamanların en çok kazanan filmleri arasında yer alıyor.

Üçüncü filmin ticari başarısında uluslararası izleyici belirleyici olacak. İlk Avatar, gişesinin 2,1 milyar dolarını Kuzey Amerika dışı pazarlardan elde etmişti. Devam filmi ise yabancı pazarlardan 1,65 milyar dolar kazandı.

Çin'de Suyun Yolu'nu geride bıraktı

Sinema danışmanlık şirketi Franchise Entertainment Research'ün başındaki David A. Gross, "İlk iki film hasılatlarının yüzde 70'inden fazlasını yurt dışından elde etti. Şu ana kadar yabancı pazarlardaki açılışlar yine son derece güçlü" değerlendirmesini yaptı.

Bu tabloya öncülük eden ülke Çin oldu. Ateş ve Kül, Çin'de 57,6 milyon dolarla açılarak, Suyun Yolu'nun 56 milyon dolarlık başlangıcını az da olsa geride bıraktı. Çin dışındaki en güçlü uluslararası açılışlar ise Fransa'da 21,4 milyon dolar, Almanya'da 18 milyon dolar, Güney Kore'de 13,6 milyon dolar ve Birleşik Krallık'ta 11,9 milyon dolar olarak kaydedildi.

"Çok az serinin yapabildiğini başardı"

"Görsel şölen" diye tanınan Avatar filmlerinde izleyicilerin en yüksek görüntü kalitesini tercih etmesi de şaşırtıcı olmadı. IMAX ve 3D gibi formatlar, toplam hasılatın yüzde 66'sını oluşturdu. Yalnızca IMAX gösterimleri, dünya genelinde 43,6 milyon dolar gelir sağladı. Bu rakam, toplam küresel açılışın yaklaşık yüzde 14'üne karşılık geliyor. Bu sonuç, IMAX'in 2025'teki en büyük açılışı olmasının yanı sıra şirket tarihindeki en büyük 5. başlangıç olarak kayda geçti.

IMAX CEO'su Rich Gelfond, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:

James Cameron, Avatar'la yeni ufuklar açmayı sürdürürken, IMAX'le bu benzersiz seri arasındaki güçlü bağ da varlığını koruyor. IMAX, dünyanın neredeyse her pazarında hasılattan orantısız derecede büyük bir pay elde ediyor. Avatar filmleri, az sayıda serinin başarabildiği bir gişe dayanıklılığı sergiledi ve izleyicilerin bayram sezonu boyunca ve sonrasında Avatar: Ateş ve Kül'ü IMAX'te büyük ilgiyle izlemeye devam etmesini bekliyoruz.

Independent Türkçe, Deadline, Variety


38 yıllık kült bilimkurgunun devamı geliyor: Hayallerim gerçek oldu

Yıldız Savaşları serisinden ve 1970-1980'de seyirciyle buluşan benzer bilimkurgulardan mizahi olarak beslenen yapımda Lone Starr ve Barf, Prenses Vespa'yı Dark Helmet'ın pençesinden kurtarmak için uçan Winnebago'da görevlendiriliyor (Metro-Goldwyn-Mayer)
Yıldız Savaşları serisinden ve 1970-1980'de seyirciyle buluşan benzer bilimkurgulardan mizahi olarak beslenen yapımda Lone Starr ve Barf, Prenses Vespa'yı Dark Helmet'ın pençesinden kurtarmak için uçan Winnebago'da görevlendiriliyor (Metro-Goldwyn-Mayer)
TT

38 yıllık kült bilimkurgunun devamı geliyor: Hayallerim gerçek oldu

Yıldız Savaşları serisinden ve 1970-1980'de seyirciyle buluşan benzer bilimkurgulardan mizahi olarak beslenen yapımda Lone Starr ve Barf, Prenses Vespa'yı Dark Helmet'ın pençesinden kurtarmak için uçan Winnebago'da görevlendiriliyor (Metro-Goldwyn-Mayer)
Yıldız Savaşları serisinden ve 1970-1980'de seyirciyle buluşan benzer bilimkurgulardan mizahi olarak beslenen yapımda Lone Starr ve Barf, Prenses Vespa'yı Dark Helmet'ın pençesinden kurtarmak için uçan Winnebago'da görevlendiriliyor (Metro-Goldwyn-Mayer)

Uzay Topları'nın (Spaceballs) uzun süredir beklenen devam filminin çekimlerini tamamlayan Lewis Pullman, deneyimi "kozmik ölçekte" diye tanımladı.

People dergisine verdiği yeni röportajda konuşan Thunderbolts* yıldızı, "Bir hayalin gerçekleşmesi gibiydi. Çekimleri yeni bitirdik ve her gün tam anlamıyla baş döndürücüydü. Garip bir simülasyonun içindeymişim gibi geldi. Şansıma hâlâ inanamıyorum" dedi.

32 yaşındaki aktör, ilk filmin yıldızlarından Bill Pullman'ın oğlu.

Dönem dizisi Lessons in Chemistry'yle de tanınan oyuncu sözlerini şöyle sürdürdü:

Babamla birlikte çalışmayı çok uzun zamandır istiyorduk ama bunun mümkün olup olmayacağını hiç bilmiyorduk. Bunu Uzay Topları 2 (Spaceballs 2) gibi bir filmde yapmak ise 'Bu nasıl bir simülasyon, şu an hangi dünyadayız?' dedirtecek bir şeydi.

Geliştirme aşamasında olduğu ilk kez 2024 yazında duyurulan Uzay Topları 2, 1987 tarihli kült uzay parodisinin geleneğini sürdürecek. 

Filmde Rick Moranis, Bill Pullman ve Daphne Zuniga; sırasıyla Dark Helmet, Lone Star ve Prenses Vespa rollerine geri dönüyor. 

İlk filmin yaratıcısı Mel Brooks da projede yer alıyor. Lewis Pullman'ın yanı sıra Keke Palmer, Anthony Carrigan ve aynı zamanda senaryoya da imza atan Josh Gad da kadroya katılan yeni isimler arasında. 

Filmi Emmy adayı Josh Greenbaum yönetirken, senaryoda Benji Samit ve Dan Hernandez'in de imzası bulunuyor. Çekimler eylülde başlamış ve kısa süre önce tamamlanmıştı.

Bilimkurgu türünün parodisi olan ve Yıldız Savaşları'ndan (Star Wars) 2001: Uzay Macerası'na (2001: A Space Odyssey) uzanan ikonik filmlere göndermelerle dolu bir parodi niteliğindeki Uzay Topları, dünya genelinde 38,1 milyon doların biraz üzerinde hasılat elde etmiş; yıllar içinde bir kült klasiğe dönüşmüştü.

Uzay Topları 2'nin 2027'de vizyona girmesi planlanıyor.

Independent Türkçe, Deadline, People


Netflix'teki Güney Kore yapımı distopya seyirciyi nefessiz bıraktı

30 yaşındaki Güney Koreli aktris Kim Da-mi, Kim Byung-woo imzalı Tufan'da, küçük oğlu Ja-in'i kurtarmaya çalışan bilim insanı Gu An-na rolünde (Netflix)
30 yaşındaki Güney Koreli aktris Kim Da-mi, Kim Byung-woo imzalı Tufan'da, küçük oğlu Ja-in'i kurtarmaya çalışan bilim insanı Gu An-na rolünde (Netflix)
TT

Netflix'teki Güney Kore yapımı distopya seyirciyi nefessiz bıraktı

30 yaşındaki Güney Koreli aktris Kim Da-mi, Kim Byung-woo imzalı Tufan'da, küçük oğlu Ja-in'i kurtarmaya çalışan bilim insanı Gu An-na rolünde (Netflix)
30 yaşındaki Güney Koreli aktris Kim Da-mi, Kim Byung-woo imzalı Tufan'da, küçük oğlu Ja-in'i kurtarmaya çalışan bilim insanı Gu An-na rolünde (Netflix)

Netflix izleyicileri, cuma günü (19 Aralık) platformda yayına giren yeni felaket filmi karşısında adeta büyülendi.

Distopik bir gelecekte geçen sürükleyici film, devasa bir sel felaketinin yutmak üzere olduğu bir dünyanın kasvetli tablosunu çiziyor.

Milyarlarca insanın hayatı pamuk ipliğine bağlıyken, dünyayı kurtarmaya yönelik bir planı olan anne, çocuğunu hayatta tutabilmek için apartman binasında yükselen sulara ve zamana karşı amansız bir mücadele veriyor.

Güney Kore yapımı Tufan (Daehongsu), İntikam'la (Manyeo) tanınan Kim Da-mi ve Netflix fenomeni Squid Game'in ilk sezonunda rol alan Park Hae-soo'nun başını çektiği oyuncu kadrosuyla dikkat çekiyor.

Mirror'ın aktardığına göre gerilim filmi, yayımlandığı günden bu yana izleyicileri nefessiz bırakırken, karakterlerin verdiği yoğun hayatta kalma mücadelesiyle bazılarını da gözyaşlarına boğdu.

Bir izleyici sosyal medyada, "Az önce Tufan'ı izledim... Şu an hıçkıra hıçkıra ağlıyorum. Bu kadar duygusal olmasını beklemiyordum! Kim Da-mi'nin rol seçimleri her zaman ustalık dersi gibi!" diye yazdı.

Bir başka izleyici ise filmi bitirir bitirmez, "Nasılsınız bilmiyorum ama ben tekrar tekrar izlemek istiyorum. Kim Da-mi'nin anne performansı olağanüstüydü!" paylaşımında bulundu.

Bir diğer kullanıcı da deneyimini şöyle aktardı: 

Yemek yerken izlemek için Netflix'te film arıyordum ve Tufan'ı açtım. Kısacası, yemek yerken izlemek için iyi bir film değil ama güzelce ağlamak istiyorsanız kesinlikle izlenmeli.

Film, Letterboxd'da da övgü topladı. Bir kullanıcı Tufan'a 5 yıldız vererek şu yorumu yaptı:

Görseller en iyi anlamda çılgıncaydı. Başta Yarından Sonra (The Day After Tomorrow) hissi veriyordu, sonra yavaş yavaş Yıldızlararası (Interstellar) sularına girdi. Ortalarda Wonderland'i hatırlattı, finaldeyse aklımdan Distant Sky çıkmadı. Film, bittikten sonra bile aklımdan çıkmıyor.

Bir başka izleyici ise yapımı "2025'in açık ara en iyi filmlerinden biri" diye tanımladı.

Independent Türkçe, Daily Record, Mirror