Fas muhalefetindeki Adalet ve Kalkınma Partisi içindeki tartışma büyüyor

Fas Adalet ve Kalkınma Partisi (PJD) Genel Sekreteri Abdulilâh İbn Kiran. (Şarku'l Avsat)
Fas Adalet ve Kalkınma Partisi (PJD) Genel Sekreteri Abdulilâh İbn Kiran. (Şarku'l Avsat)
TT

Fas muhalefetindeki Adalet ve Kalkınma Partisi içindeki tartışma büyüyor

Fas Adalet ve Kalkınma Partisi (PJD) Genel Sekreteri Abdulilâh İbn Kiran. (Şarku'l Avsat)
Fas Adalet ve Kalkınma Partisi (PJD) Genel Sekreteri Abdulilâh İbn Kiran. (Şarku'l Avsat)

Fas’ta İslami çizgideki Adalet ve Kalkınma Partisi (PJD) Genel Sekreteri Abdulilâh İbn Kiran, Yardımcısı Cami el-Mutasım’ın Başbakan Aziz Ahnuş’un ofisinde görevli olduğunu açıkladı. Kiran, çarşamba günü yaptığı açıklamada “Bu, Mutasım’ın benim yardımcım olarak görevini yerine getirmesini veya partinin hükümete karşı muhalefetine tüm açıklığı ve dürüstlüğüyle katılmasını engellemiyor” ifadelerini kullandı.
Kiran’ın bu açıklamaları, Mutasım’ın Başbakan’ın danışmanı olarak çalışmasının ‘asil siyasi eylem etiğiyle çatıştığı’ iddialarının ardından geldi. Kiran, Mutasım’ın yaklaşık 10 yıldır Başbakanlık Ofisi Direktörü olarak görev yaptığını, kendisinin ve eski Başbakan Saadettin Osmani’nin inisiyatifi ile PJD’den hükümet başkanlığına bağlı olan herkesi asli görevlerine geri döndürdüğünü hatırlattı.
Mutasım’ın çalıştığı Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Müdürlüğü'ne asıl işine geri dönmesi amacıyla bir yazışma gönderildiğini belirten Kiran, Başbakan Aziz Ahnuş’un ise farklı bir görüşe sahip olduğunu ifade etti. Mutasım’ın bu kararı gözden geçirdiğini, dairesinin onu bu kararın dışında tutmak için aynı müdürlüğe bir mektup gönderdiğini, nitekim başbakanlıkta danışman konumunda değil ancak farklı bir görevde tutulması kararının alındığını da sözlerine ekledi.
Ahnuş’un tutumuna hak verdiğini dile getiren Kiran, “Mutasım’ın ve benim bu konuda bir itirazım olmadı. Ülkenin çıkarına olan herhangi bir konuda başbakana yardımcı olmakta utanılacak bir şey yok” dedi.
Öncesinde ise Başbakan Aziz Ahnuş ile muhalefet partisi liderlerinin bir toplantısına katılan Mutasım, toplantıda Kiran’ı temsil etti. Ahnuş’un danışmanı olarak tanımlanan Mutasım’ın buradaki varlığı hakkında basına sızan haberler, parti aleyhinde eleştirel yorumlara neden oldu.
Kiran’ın söz konusu tutumu ise parti dahili ve haricinde olumsuz tepkilere yol açtı. Bir muhalefet partisinin nasıl muhalefet karşısında durduğu hükümetin başkanlığı makamında görev alabileceği sorgulandı.
Genel Sekreterlik’ten bir üye Abdussamed el-İdrisi, Facebook hesabında yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Dün yaşananlar, Millet Meclisi'nin sırf bunun için toplanmasını gerektiriyor. Partinin geldiği noktadan üzgünüm. Gerekçesi daha da üzücü. Yönetim üyelerinin sessizliği de içler acısı. Bir açıklamaya ihtiyaç duyulan sessizlikten daha kötü bir şey yok.”



Hamas: İnsani yardımların siyasi şantaj aracı haline getirilmesini reddediyoruz

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'ne uygulanan İsrail ablukası nedeniyle yiyecek bulmakta zorlanıyor. (DPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'ne uygulanan İsrail ablukası nedeniyle yiyecek bulmakta zorlanıyor. (DPA)
TT

Hamas: İnsani yardımların siyasi şantaj aracı haline getirilmesini reddediyoruz

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'ne uygulanan İsrail ablukası nedeniyle yiyecek bulmakta zorlanıyor. (DPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'ne uygulanan İsrail ablukası nedeniyle yiyecek bulmakta zorlanıyor. (DPA)

Hamas bugün yaptığı açıklamada, insani yardımların siyasi bir şantaj aracına dönüştürülmesini reddettiğini belirterek, “Önerilen mekanizma uluslararası hukukun ihlali ve İsrail’in Cenevre Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerinin reddedilmesi anlamına gelmektedir” dedi.

Hamas'ın açıklaması, Gazze Şeridi'nde faaliyet gösteren bir dizi uluslararası kuruluş tarafından yapılan açıklamaya ve işgalcilerin yardım dağıtma planlarına ilişkin iddialarının ardından Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri tarafından yapılan açıklamalara yanıt olarak geldi.

Günün erken saatlerinde AFP'ye konuşan İsrailli bir yetkili, Güvenlik Kabinesi'nin abluka altındaki Gazze Şeridi'nde ‘insani yardım dağıtma olasılığını’ onayladığını söyledi. Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Güvenlik Kabinesi, Gazze Şeridi'nde ‘yeterince gıda bulunduğunu’ iddia etti.

Yetkili, “Hamas'ın Gazze Şeridi’ne giren malzemeleri kontrol etmesini önlemek için gerekirse insani yardım dağıtılabileceği konusunda kabine büyük çoğunlukla mutabık kaldı” dedi. Yetkiliye göre, tartışmalar sırasında ‘Gazze Şeridi'nde şu anda yeterli gıda olduğu’ dile getirildi.

sdfgrthy
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir hayır kuruluşu tarafından hazırlanan yemekleri almak için toplanan Filistinliler (Reuters)

Hamas bugün yaptığı basın açıklamasında, ‘işgalin teşvik ettiği şeyin uluslararası baskıyı hafifletmek için bir aldatma girişiminden başka bir şey olmadığını’ vurguladı. Açıklamada, “BM ve uluslararası örgütler, başta tarafsızlık, bağımsızlık, insanlık ve yansızlık olmak üzere temel insani ilkelere saygı göstermeyen her türlü düzenlemeyi reddetmektedir. Yardımları yönetme ve dağıtma yetkisine sahip tek tarafın işgal ya da onun temsilcileri değil, yetkili uluslararası kurumlar ve devlet kurumları olduğunu yineliyoruz” denildi.

Hamas, uluslararası toplumu işgalin sahte söylemlerine aldanmamaya, BM gözetiminde ve her türlü askeri ya da siyasi müdahaleden uzak bir şekilde kuşatmayı tamamen kırmak ve gıda ve tıbbi yardım akışı için sınır kapılarını açmak üzere derhal harekete geçmeye çağırdı.

Hamas tarafından yapılan açıklamada, “İşgalin yardım girişini engellemeye ve insani yardım dağıtım sistemini bozmaya devam etmesi, kıtlık yaratma niyetini açıkça ortaya koymakta ve Gazze Şeridi'nde giderek kötüleşen insani felaketten tamamen kendisini sorumlu tutmaktadır” ifadesi yer aldı.

Dünya Gıda Programı (WFP) geçtiğimiz ayın sonlarında sınır kapılarının kapalı olması nedeniyle Gazze Şeridi'ndeki gıda stoklarının tükendiğini duyurdu.

WFP tarafından yapılan açıklamada, “Gazze Şeridi'ndeki iki milyon insan hayatta kalabilmek için gıda yardımına bağımlı durumda. Durum bir kırılma noktasına ulaştı” denildi.

Ocak ayında Hamas ile varılan ateşkes anlaşmasının çökmesinin ardından 18 Mart'ta şiddetli askerî harekâtına yeniden başlayan İsrail, geçtiğimiz ayın başında Gazze Şeridi'ne yardım girişini durdurdu.