Ürdün Meclis Başkanı Dağmi, meclis başkanlığına aday olmayacak

Temsilciler Meclisi Başkanı Abdulkerim ed-Dağmi (sağda) ve yardımcısı Ahmed es-Safadi
Temsilciler Meclisi Başkanı Abdulkerim ed-Dağmi (sağda) ve yardımcısı Ahmed es-Safadi
TT

Ürdün Meclis Başkanı Dağmi, meclis başkanlığına aday olmayacak

Temsilciler Meclisi Başkanı Abdulkerim ed-Dağmi (sağda) ve yardımcısı Ahmed es-Safadi
Temsilciler Meclisi Başkanı Abdulkerim ed-Dağmi (sağda) ve yardımcısı Ahmed es-Safadi

Ürdün Temsilciler Meclisi Başkanı ve Meclis’in en kıdemli üyesi Abdulkerim ed-Dağmi, Temsilciler Meclisi Başkanı seçimlerine aday olma niyetinde olmadığını açıklayarak sessizliğini bozdu. Dağmi, 13 Kasım’da yapılacak seçimlerde birinci yardımcısı Ahmed es-Safadi’ye destek verdiğini açıkladı.
Temsilciler Meclisi Başkanı Dağmi’nin, Safadi ve diğer milletvekilleri huzurunda duyurduğu sürpriz, kendisinin seçimlerden net bir şekilde çekildiği anlamına geliyordu. Dağmi’nin yasama ve denetim alanında uzun bir deneyimi bulunuyor, zira kendisi 90’lı yılların başlarında bakanlık görevlerini üstlendi, milletvekilliğini ve bakanlığı bir araya getirdi ve o dönemde en genç milletvekiliydi. Üçüncü seçim bölgesinin Milletvekili Ahmed es-Safadi’nin adaylığını açıklamadan önce, birkaç meclis oturumunda birinci yardımcı görevini üstlenmişti. Safadi aynı zamanda, 30’dan fazla üyesi olan en büyük parlamento bloğu olan Gelecek Bloğu’na başkanlık ediyor.
Safadi’nin, Dağmi’nin desteğiyle Temsilciler Meclisi başkanlığına aday olma niyetini açıklamasından önce, son zamanlarda Başkan el-Dağmi ile ilişkisi gerginleşen Başbakan Beşir Hani el Hasavne’den destek aldığı konuşuldu. Safadi, bu yılın başlarında Dağmi başkanlık görevinde değilken, parlamento çatısı altında parlamento anlaşmalarını ve tartışmalı seçim yasası hükümlerinin yarısından fazlasını meclisten geçirebilmesinin ardından Meclis’in Gölge Başkanı olarak kabul ediliyordu.
Bu sırada, geçen hafta başında yeniden kurulan Âyan Meclisi’nin (yasama erkinin ikinci meclisi) üyeleri, olağan meclis oturumunun açılışının önümüzdeki pazar olması sebebiyle, meclis kubbesi dışında üyelerin yemin etmesinin uygun olup olmadığı konusunda anayasal bir tartışma yaşanırken, pazar günü Millet Meclisi içindeki bir ek salonda yemin ettiler. Meclis oturumunun açılışı, Kral’ın konuşması ile başlıyor ve sonrasında daha önce yayınlanan gündemine göre Ayan Meclisi oturumu gerçekleştiriliyor.
Meclis Başkanı seçimlerinin sürprizlerine dönersek, Safadi’nin yasama makamı başkanlığına aday olması, adayların rekabet etme niyetlerini açıklamalarına yardımcı olmadı. Bu bağlamda, parlamento sahnesindeki etkili kişilerden, birkaç oturumda milletvekilliği yapan Nassar el-Kaysi ve Eski Başbakan Yardımcısı ve şimdiki Milletvekili Eymen el-Mecali aday olmayı planlıyordu.
Şarku’l Avsat’ın yerel kaynaklardan edindiği bilgilere göre gözlemciler başkanlık seçimlerinin özellikle de nüfuzlu isimler aday olmazsa, referanslarla seçileceğini düşünüyor. Safadi’nin seçilmesi durumunda, iki başkan yardımcısı ve iki asistandan oluşan daimi ofisin seçimlerine kendi fikirlerini empoze edebileceğini belirttiler.
Aynı kaynaklara göre, mevcut meclisin üçüncü olağan oturumunun çalışmaları Ürdün Kralı Kral II. Abdullah’ın konuşması ile açılacak. Konuşmada, Hasavne hükümetine siyasi modernizasyon, ekonomik vizyon ve idari kalkınma olmak üzere üç reform programının uygulanmasına izin verilmesi bekleniyor. Bu alanlardaki öneriler kraliyet komiteleri tarafından denetleniyor ve hükümet bu reformları öngörülen süre içinde tamamlamayı taahhüt ediyor.
19. Temsilciler Meclisi 10 Kasım 2020’de seçildi ve görev süresi anayasal olarak 10 Kasım 2024 tarihinde sona eriyor. Son iki oturumda, yeniden aday olmayan Abdulmunim el Avdat ve cumartesi günü seçimlerden çekildiğini açıklayan Abdulkerim ed-Dağmi Meclis başkanlığı yaptı. Dağmi’nin bu adımı, eski başkanların dışından yeni bir başkanın seçilmesi ile meclis sahnesinin istikrarlı olmasını sağlanmayı hedefliyordu. Diğer yandan ülke bir parti hareketlerine tanık oluyor. Zira politikacılar yeni bir yasanın hükümleri çerçevesinde yeni partiler kurmaya çalışıyor. El-Misak adında yeni bir parti kuran Safadi, en büyük parlamento bloğunun başkanı olarak Meclis başkanlığına yükselmeyi hedefliyor. Safadi’yi ülkedeki muhafazakâr akımın temsilcisi olarak nitelendiren parti, daha önce kamu görevlerinde bulunmuş bir dizi bakan, milletvekili, sosyal ve siyasi önemli şahsiyetleri içeriyor.



ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
TT

ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)

Suriye Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani'nin ABD'li mevkidaşı Marco Rubio ile telefonda kimyasal silahlar, yaptırımlar ve “İran'ın müdahalesi” konularını görüştüğünü bildirdi.

Bakanlığın açıklamasında eş Şeybani'nin, Şam'ın yaptırımların, özellikle de Sezar Yasası'nın kaldırılması için Washington ile birlikte çalışma arzusunu dile getirdiği belirtilerek, iki tarafın bu yasanın devam etmesinin “şirketlerin ve yatırımcıların uzun vadede Suriye'de ekonomik faaliyette bulunma kabiliyetlerini kısıtladığını” vurguladığı kaydedildi.

Açıklamada Rubio'nun, ABD yönetiminin, Başkan Donald Trump'ın Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması yönündeki direktiflerini uygulamaya devam ettiği ve “önümüzdeki aylarda Sezar Yasası'nın yürürlükten kaldırılması için Kongre ile birlikte çalışacaklarını” söylediği aktarıldı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFPSuriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFP

Açıklamada, iki ülkenin katılımıyla kimyasal silahlar konusunda özel bir komite kurulması için tarafların ortak koordinasyon içinde hareket ettiği duyuruldu.

İran'la ilgili olarak Şam, “özellikle Tahran'a yönelik son saldırıların ardından İran'ın Suriye'nin iç işlerine karışma girişimleri” olarak tanımladığı durumdan duyduğu endişeyi dile getirirken, Washington da “mevcut meşguliyetlerine rağmen Tahran'ın Suriye'deki güç dengesini değiştirme arayışından vazgeçmeyeceği” uyarısında bulundu.

Suriye Dışişleri Bakanlığı'na göre iki bakan terörle mücadele dosyasını da ele aldı ve özellikle Şam'daki Mar Elias Kilisesi'ne yapılan son saldırıdan sonra DEAŞ'ın hala “gerçek bir tehdit oluşturduğunu” teyit etti.

Açıklamada, ABD tarafının DEAŞ'ın “şu anda Suriye hükümetine yönelik en büyük tehdit” olduğunu vurguladığı ve bu alanda istihbarat paylaşımı ve Suriye'nin kabiliyetlerinin geliştirilmesi konusundaki kararlılığını ifade ettiği ifade edildi.

Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)

İki taraf ayrıca İsrail'in, Suriye'nin güneyine yönelik tekrarlanan saldırılarını da ele aldı ve eş Şaybani Suriye'nin 1974 tarihli Ayrılma Anlaşmasına geri dönmek için ABD ile işbirliği yapma arzusunu dile getirdi.

Şarku’l Avsat’ın açıklamadan aktardığına göre Rubio, “bölgenin tanık olabileceği en kötü şeyin Suriye'nin bölünmesi ya da iç savaşa dönmesi” olduğu uyarısında bulundu.

Rubio, ülkesinin Şam'daki büyükelçiliğini yeniden açma arzusunu dile getirerek, “iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılmasına yönelik somut değişimi teyit eden bir adım olarak” eş Şeybani'ye mümkün olan en kısa sürede Washington'u ziyaret etmesi için resmi davette bulundu.