ABD ara seçimlerinde son durum: Temsilciler Meclisi'nde Cumhuriyetçiler yarışı önde götürüyor

Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçi Lideri John McCarth (AFP)
Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçi Lideri John McCarth (AFP)
TT

ABD ara seçimlerinde son durum: Temsilciler Meclisi'nde Cumhuriyetçiler yarışı önde götürüyor

Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçi Lideri John McCarth (AFP)
Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçi Lideri John McCarth (AFP)

ABD’de ara seçimlerin ilk sonuçları Cumhuriyetçilerin Temsilciler Meclisi'nin kontrolünü Demokratlardan alma olasılığının yüksek olduğunu gösterirken, ABD Kongresi için yapılan ara seçimlerin ardından Senato savaşı her iki taraf için de henüz sonuçlanmadı.
Edison Research'ün tahminlerine göre, ABD’nin çoğu yerinde sandıkların kapanmasıyla Cumhuriyetçiler, Temsilciler Meclisi'nde Demokratlardan beş sandalyeyi almayı başardı.
Ancak daha da önemlisi, 435 sandalyeli Temsilciler Meclisi’nde 212 koltuğa sahip Cumhuriyetçilerin, 220 koltuğa sahip Demokratları geçmesi için 218 sandalyeye ulaşması gerekiyor.
Temsilciler Meclisi'ndeki Cumhuriyetçilerin lideri Kevin McCarthy bugün yaptığı açıklamada, Cumhuriyetçilerin Temsilciler Meclisi'nin kontrolünü yeniden kazanırken, ara seçimlerde ‘muhafazakarların gelgitinin’ beklenenden daha sınırlı göründüğünü söyledi. McCarthy, oy sayımının devam ettiği sırada yaptığı açıklamada, “Meclisi geri alacağımız açık” ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Joe Biden'ın popülaritesinin azalması ve seçmenlerin enflasyonla ilgili hayal kırıklığı ilk sonuçlarda etkisini gösterirken, bazı Demokratların partideki küçük düşürücü yenilgiden endişe duyduğu ifade edildi.
Temsilciler Meclisi'ndeki Cumhuriyetçilerin basit bir çoğunluğu bile, yönetimi ve ailesi hakkında yıkıcı siyasi etkileri olabilecek soruşturmalar adına Biden'ın önceliklerini engelleyebilir.
Demokratlar, hem Joe Biden hem de rakibi Donald Trump'ın siyasi geleceği için çok önemli olacak ara seçimlerdeki hasarı azaltmaya çalışırken, Cumhuriyetçilerin ABD Kongresi'nde umutları Çarşamba günü azaldı.
ABD medyasının tahminlerine göre, Cumhuriyetçi milyarder Trump tarafından desteklenen Pensilvanya eyaletinde Cumhuriyetçi Parti'nin Senato adayı olan kalp cerrahı Prof. Dr. Mehmet Öz, seçimi Demokrat Partili rakibi John Fetterman'a kaybetti.
Joe Biden kampı, Demokratların kamuoyu yoklamalarında önde olduğu Senato'nun kontrolünü elinde tutma konusunda umutlu.
Demokratların zaferi, Donald Trump'ın vaat ettiği Temsilciler Meclisi'ndeki muhafazakar dalganın aslında beklenenden çok daha sınırlı olacağı yönündeki spekülasyonları da ateşledi.
Hali hazırda Demokratlar, 100 sandalyeli Senato’yu yönetiyor. Başkan Yardımcısı Kamala Harris, her iki partiyle bağ kurma sözü verdi.
Temsilciler Meclisi'nin yanı sıra 35 Senato koltuğu ve 36 valilik yarışı var. Edison Research'ün tahminlerine göre, 2024'te Cumhuriyetçi kanttan aday olma ihtimali yüksek Florida Valisi Ron DeSantis'in Demokrat rakibi Charlie Crist'i geçtiği düşünülüyor.
Kongre seçimlerinin nihai sonucunun şuan için bilinmesi olası değil. ABD Seçim Projesi verilerine göre, 46 milyondan fazla ABD’li, seçim gününden önce doğrudan sandığa giderek veya posta yoluyla oy kullandı.
Kamuoyu yoklamaları, yüksek enflasyon ve kürtaj haklarının seçmenlerin en önemli endişeleri olduğunu gösterdi.
Yerel yetkililer, Pensilvanya'daki bir ilçede oy pusulası sıkıntısı da dahil olmak üzere ülke genelinde bazı sorunlar bildirdi.
Önemli bir seçim yarışı alanı olan Arizona'nın Maricopa bölgesinde bir yargıç, bazı sıralama makineleri bozulduktan sonra Cumhuriyetçilerin oy verme saatlerini uzatma talebini reddetti.
Yaşanan bu aksaklıklar, eski Başkan Donald Trump ve destekçileri tarafından başarısızlıkların kasıtlı olduğu yönündeki iddiaları körükledi.
Onlarca Cumhuriyetçi aday, Trump'ın 2020'de Biden'a karşı seçimi kaybetmesinin ardından söz konusu gelişmelerin ‘yaygın dolandırıcılıktan’ kaynaklandığını iddia etti.
Florida'da oy kullanan Trump, yaklaşmakta olan başkanlık seçimleri için adaylığını defalarca ima etti. Trump önceki gün, 15 Kasım'da önemli bir duyuru yapacağını söyledi.



Suudi Arabistan ve ABD arasındaki tarihin en büyük askeri anlaşmasının detayları

ABD Başkanı Donald Trump ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman Riyad'da bir araya geldiler (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman Riyad'da bir araya geldiler (AFP)
TT

Suudi Arabistan ve ABD arasındaki tarihin en büyük askeri anlaşmasının detayları

ABD Başkanı Donald Trump ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman Riyad'da bir araya geldiler (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman Riyad'da bir araya geldiler (AFP)

İsa en-Nehari

ABD tarafından dün yapılan açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman'ın şahitliğinde iki ülke arasında imzalanan çok sayıda anlaşma çerçevesinde değeri yaklaşık 142 milyar dolar olan bir savunma anlaşması imzalandığı belirtildi. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada savunma anlaşmasının ‘tarihin en büyüğü’ olduğu belirtilirken ABD merkezli 10'dan fazla savunma şirketi aracılığıyla Suudi Arabistan'a gelişmiş savaş ekipmanları sağlamayı amaçladığı belirtildi.

Beş temel kategori

Açıklamaya göre bu devasa anlaşma beş ana kategoriden oluşuyor ve bunlardan ilki “Suudi Arabistan Hava Kuvvetleri’nin ve uzay yeteneklerinin’ geliştirilmesi. Anlaşmanın Suudi Arabistan ve bölge ülkelerinin yıllardır satın almak istediği F-35 savaş uçaklarının satışını içerip içermediği henüz belli değil, ancak bu çabalar ABD'nin İsrail'e niteliksel askeri üstünlüğünü sürdürme taahhüdüyle defalarca kez çatıştı.

Reuters'ın iki kaynaktan aktardığına göre ABD ve Suudi Arabistan, Lockheed Martin tarafından üretilen savaş uçaklarının olası satışını görüştü. F-35'lerin satışı, uygulama zamanlamasını ve bileşenlerini etkileme gücüne sahip olan ABD Kongresi'nin onayını gerektiriyor.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin, Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı'na yakın bir yetkiliye dayandırdığı haberinde Riyad'ın en yeni F-35 savaş uçakları ile milyarlarca dolar değerindeki gelişmiş hava savunma sistemlerini, özellikle hava savunma füzelerinin teslimatının Trump döneminde gerçekleşmesi koşuluyla, satın almak için çaba göstereceği aktarıldı.

Şarku’l Avsat’ın Indpendent Arabia’dan aktardığı habere göre İkinci kategorinin hava ve füze savunması olduğu belirtilen açıklamada bu konuda ayrıntılı bilgi verilmedi. Ancak bu ayın başlarında ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Suudi Arabistan'a orta menzilli havadan havaya füze satışı için 3,5 milyar dolarlık bir anlaşmayı onayladığı biliniyor. Hava muharebesi alanındaki en gelişmiş füzelerden biri olan AIM-120C-8'in bu versiyonu, daha uzun bir menzile ve karmaşık ortamlardaki hedefleri takip etme kabiliyetine sahipken aktif radar güdümünü destekleyerek savaş uçaklarının düşman savaş uçakları ve insansız hava araçları (İHA) gibi birden fazla hedefe radarı hedefe çevirmeye gerek kalmadan aynı anda saldırabilmesine olanak tanıyor.

Üçüncü kategori, Kızıldeniz'de seyrüsefer güvenliğine yönelik artan güvenlik tehditleri nedeniyle giderek önem kazanan ve ABD'yi bu yıl Husilerin gemilere yönelik saldırılarını durdurmak için askeri müdahalede bulunmaya zorlayan deniz ve kıyı güvenliğini kapsıyor. İki ülke hazırlık ve savaşa hazır olma seviyesini yükseltmek için zaman zaman deniz manevraları ve tatbikatlar yapıyor. Suudi Arabistan ayrıca beş savaş gemisi inşa etmek için İspanya ile iş birliği yaptığı Sarawat Projesi aracılığıyla askeri deniz filosunu genişletmeye çalışıyor.

Dördüncü ve beşinci kategoriler ise sınır güvenliği, kara kuvvetlerinin modernizasyonu ile istihbarat ve iletişim sistemlerinin iyileştirilmesini içeriyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan ziyareti sırasında iki ülke ‘Suudi Arabistan’ın Silahlı Kuvvetleri’nin gelecekteki savunma kabiliyetlerinin modernize edilmesi ve geliştirilmesi’ konusunda bir ‘niyet muhtırası’ imzaladı.

Ziyaret kapsamında ayrıca Suudi Arabistan Ulusal Muhafız Bakanlığı'nın özel kara ve hava sistemlerine yönelik mühimmat, destek hizmetleri, bakım, yedek parça ve eğitim ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik bir ‘niyet muhtırası’ imzalandı.

İki ülke arasındaki imzalanan anlaşmalar, Suudi Silahlı Kuvvetlerinin kabiliyetlerinin arttırılması için Suudi Arabistan askeri akademilerinin ve askeri sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi de dahil olmak üzere kapsamlı eğitim ve destek projelerini kapsıyor.

Çok sayıda anlaşma imzalandı

Savunma anlaşması, enerji, madencilik, sağlık ve havacılık alanlarını kapsayan bazı anlaşmaların imzalanmasının hemen ardından imzalandı. Beyaz Saray'a göre toplam değeri 600 milyar doları aşan anlaşma, iki ülke arasında kayıtlara geçen en büyük ticaret anlaşması oldu.

Suudi Arabistan 2030 yılına kadar askeri teçhizat ve hizmetlere yönelik hükümet harcamalarının yüzde 50'sini yerlileştirmeyi hedefliyor. Askeri harcamalardaki yerlileştirme oranı şimdiye kadar yüzde 19,35'e ulaştı. Ülke, silah anlaşmalarının teknoloji ve bilginin yerelleştirilmesine katkıda bulunmasının yanı sıra askeri sanayide uzmanlaşmış yerel şirketleri desteklemesi gerektiğini vurguluyor.

İstatistik araştırma şirketi Statista'ya göre Suudi Arabistan, 2020 ve 2024 yılları arasında Ukrayna ve Hindistan'ın ardından dünyanın en büyük üçüncü silah ithalatçısı oldu. Aynı zamanda ABD silahlarının en büyük alıcılarından biri olan Suudi Arabistan’ın bu alandaki satın almaları, ABD’nin askeri ihracatının yüzde 12'sini oluşturuyor.

ABD ile Suudi Arabistan arasındaki yaklaşık 142 milyar dolarlık savunma anlaşması, 1980'li yıllarda Suudi Arabistan ile İngiltere arasında yapılan ve yaklaşık 43 milyar dolarla tarihin en büyük silah anlaşması olan Yemame Anlaşması’nı geride bıraktı.