Tunus’ta el-Watad Partisi seçimleri boykot etti

‘Dürüstlük standartlarından’ yoksun olduğunu belirtti.

Geçen yaz anayasa referandumunda oy kullanan Tunuslu bir kadın (AFP)
Geçen yaz anayasa referandumunda oy kullanan Tunuslu bir kadın (AFP)
TT

Tunus’ta el-Watad Partisi seçimleri boykot etti

Geçen yaz anayasa referandumunda oy kullanan Tunuslu bir kadın (AFP)
Geçen yaz anayasa referandumunda oy kullanan Tunuslu bir kadın (AFP)

Tunus’ta ‘el-Watad’ olarak bilinen Birleşik Vatansever Demokrat Parti’nin başkanı Ziad Lakhdhar, önümüzdeki ayın 17’sinde gerçekleştirilecek olan yasama seçimlerini adaylık ve oylama olarak boykot etme kararını açıkladı.
Lakhdhar dün, geçen hafta sonunda yapılan derinlemesine görüşmelerin ardından partinin birçok karar aldığını belirtti. Bu kararlardan en önemlisi, seçim sürecinin ‘bozukluklarına’ dayanan boykot kararıydı. Bu bozukluk, seçim kanununca belirlenen sürelerin bitiminden sonra adaylık başvuru sürelerinin uzatılması, seçmen kütüklerinin açılması ve sandıkların dağıtmasına devam edilmesine dayanıyordu. El-Watad, bu koşulların, seçimlerin ‘dürüstlük standartlarını’ kaybetmiş olduğu anlamına geldiğini belirtti.
Bu kararla el-Watad partisi, önümüzdeki ay yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etmeye karar veren siyasi partiler listesine katılmış oldu. Söz konusu listede, Nahda Hareketi (İslamcı), İşçi Partisi (Solcu) ve Abir Musa liderliğinde muhalefetteki Özgür Anayasa Partisi ve Eski Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali’nin dağılmış olan Anayasal Demokratik Toplum Partisi’nin eski liderliği yer alıyor.
Başka bir bağlamda, Safakes Valisi Fahir Fahfah hükümetin ordu aracılığıyla, bölge merkezine 41 km uzaklıkta bulunan Garmada Yolu üzerindeki çöplük için alternatif bir noktanın belirlenmesine ilişkin karar aldığını belirtti. Daha öncesinde, sakinler Menzil Şakir ve Limama tarım alanlarında atıklar için geçici bir çöp alanı kurulmasını reddetmişti. Bununla birlikte, el-Kena çöp sahasının 2019’dan bu yana yargı kararıyla kapatılmasının ardından, önümüzdeki aylarda yeni atık toplama merkezlerinin açılması bekleniyor.
Safakes belediye başkanları ve bölge müdürleri, Atık Kriz Yönetimi Takibi Danışma Kurulu Başkanı, ulusal kuruluşların ve sivil toplum bileşenlerinin bir dizi temsilcisi ve medyanın bazı temsilcilerinin gerçekleştirdiği acil bir çalışma oturumu sırasında, Safakes Valisi, ‘ülkenin ilerlemesine karşı çıkan bozguncular’ olarak tanımladığı kişileri atık taşıyan kamyonların işleyişini bozmakla suçladı ve içlerinden bazılarını ‘atık taşıyan kamyonları yakmakla tehdit eden haydutlar’ olarak nitelendirdi.
Tunus makamları 2022’nin sonunda Limama bölgesinde bir çöplük kurmaya karar vermişti. Ancak bölge sakinleri kitlesel protesto gösterileri düzenledi ve yolları kapattı. Çöp sahasına giden yolda kamyonların önünü kapatmakla tehdit ettiler. Düzenli depolamanın tarıma ve sağlığa vereceği zararları belirterek bu kararı kınadılar. Protestolar, yetkililerin sonunda kararlarını geri çekmesine neden oldu.
Bir Tunus mahkemesi 11 Temmuz 2019’da, nüfusun sağlığı için oluşturduğu tehlikeler ve halkın sağlıklı bir çevre hakkı nedeniyle, el-Kena depolama alanının kullanımını derhal durdurmaya yönelik bir karar çıkardı. Mahkeme, Ulusal Atık Yönetimi Ajansı ve Ulusal Dezenfeksiyon Ofisi başta olmak üzere çevre alanıyla ilgili bazı devlet kurumlarına, kararın alınmasından itibaren altı aylık bir süre içinde söz konusu bölgedeki atıkların kaldırılmasına yönelik talimat verdi.
Ancak bu çöplüğün kapatılmasıyla, geçen yaz Safakes’de bir çevre krizi ortaya çıktı. Bunun nedeni, yetkililerin atıklarından kurtulamaması ayrıca çevre ve sağlık gereksinimlerini karşılayan, her gün gelen onlarca ton atığın uygun şekilde imha eden bir saha hazırlanıncaya kadar, eyalet merkezine yakın bir noktada geçici bir depolama sahası açmaya hazır olmamasıydı.



ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
TT

ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)

Suriye Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani'nin ABD'li mevkidaşı Marco Rubio ile telefonda kimyasal silahlar, yaptırımlar ve “İran'ın müdahalesi” konularını görüştüğünü bildirdi.

Bakanlığın açıklamasında eş Şeybani'nin, Şam'ın yaptırımların, özellikle de Sezar Yasası'nın kaldırılması için Washington ile birlikte çalışma arzusunu dile getirdiği belirtilerek, iki tarafın bu yasanın devam etmesinin “şirketlerin ve yatırımcıların uzun vadede Suriye'de ekonomik faaliyette bulunma kabiliyetlerini kısıtladığını” vurguladığı kaydedildi.

Açıklamada Rubio'nun, ABD yönetiminin, Başkan Donald Trump'ın Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması yönündeki direktiflerini uygulamaya devam ettiği ve “önümüzdeki aylarda Sezar Yasası'nın yürürlükten kaldırılması için Kongre ile birlikte çalışacaklarını” söylediği aktarıldı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFPSuriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFP

Açıklamada, iki ülkenin katılımıyla kimyasal silahlar konusunda özel bir komite kurulması için tarafların ortak koordinasyon içinde hareket ettiği duyuruldu.

İran'la ilgili olarak Şam, “özellikle Tahran'a yönelik son saldırıların ardından İran'ın Suriye'nin iç işlerine karışma girişimleri” olarak tanımladığı durumdan duyduğu endişeyi dile getirirken, Washington da “mevcut meşguliyetlerine rağmen Tahran'ın Suriye'deki güç dengesini değiştirme arayışından vazgeçmeyeceği” uyarısında bulundu.

Suriye Dışişleri Bakanlığı'na göre iki bakan terörle mücadele dosyasını da ele aldı ve özellikle Şam'daki Mar Elias Kilisesi'ne yapılan son saldırıdan sonra DEAŞ'ın hala “gerçek bir tehdit oluşturduğunu” teyit etti.

Açıklamada, ABD tarafının DEAŞ'ın “şu anda Suriye hükümetine yönelik en büyük tehdit” olduğunu vurguladığı ve bu alanda istihbarat paylaşımı ve Suriye'nin kabiliyetlerinin geliştirilmesi konusundaki kararlılığını ifade ettiği ifade edildi.

Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)

İki taraf ayrıca İsrail'in, Suriye'nin güneyine yönelik tekrarlanan saldırılarını da ele aldı ve eş Şaybani Suriye'nin 1974 tarihli Ayrılma Anlaşmasına geri dönmek için ABD ile işbirliği yapma arzusunu dile getirdi.

Şarku’l Avsat’ın açıklamadan aktardığına göre Rubio, “bölgenin tanık olabileceği en kötü şeyin Suriye'nin bölünmesi ya da iç savaşa dönmesi” olduğu uyarısında bulundu.

Rubio, ülkesinin Şam'daki büyükelçiliğini yeniden açma arzusunu dile getirerek, “iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılmasına yönelik somut değişimi teyit eden bir adım olarak” eş Şeybani'ye mümkün olan en kısa sürede Washington'u ziyaret etmesi için resmi davette bulundu.