Irak Başbakanı Koordinasyon Çerçevesi ile nasıl başa çıkıyor?

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)
TT

Irak Başbakanı Koordinasyon Çerçevesi ile nasıl başa çıkıyor?

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Irak Meclisi’nde hükümetini savunmak için siyasi bir desteğe ihtiyacı olduğu için ‘Koordinasyon Çerçevesi’ ile karmaşık bir ilişki yürütüyor.
Bu arada, Koordinasyon Çerçevesi başbakanın görev süresinin başlarında elde edebileceği ‘başarıyı’ tekelleştirmeye hevesli.
Sudani Cumartesi günü, programını ve hükümetin hedeflerini gözden geçirmek için bir grup gazeteci ve siyasi gözlemciyle bir araya geldi.
Koordinasyon Çerçevesi politikasını savunmalarıyla tanınan gruplar görüşmede baskındı ve sık sık eski Başbakan Mustafa Kazımi hükümetine eleştirilerde bulundular.
Genel olarak Sudani, hükümet performansıyla ilgili kamuoyunda siyasi desteğe sahip.
Hükümete yakın bir siyasi danışmana göre, Sudani çok organize ve eylemlerine yasal metinler ve anayasal bir şemsiye eşlik etmesini sağlıyor.
Ancak, Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin Sudani’nin adımlarını dikkatle izlediği de açık.
Bu izlemenin amacının hükümete gerekli desteği sağlamak olduğu doğru.
Ancak, Sudani’nin yeni seçimlerden önce halk desteğine sahip siyasi bir ‘ikon’ haline gelmesini engellemenin yanı sıra 2019 yılından bu yana siyasi olarak zarar gören Şii kanadın toparlanması ile ilgili kontrolcü bir arzu ışığında, bu siyasi ittifaktaki etkili partiler, hükümet tarafından yapılan her türlü ilerlemeyi tekelleştirmeye de hevesli.
Bu bağlamda, Sudani ile görüşmeye katılanlardan gazeteci Mazen Zaidi, başbakanın Koordinasyon Çerçevesi ile yasal olarak ilişkisini doğruladığını bildirerek, “İki tarafın gizli tavizler değil, karşılıklı yükümlülükleri var” dedi.
Ancak Sudani, gazeteciler ve siyasi gözlemcilerle görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada, siyasi bağlantısına veya Koordinasyon Çerçevesi güçleriyle olan ilişkisine herhangi bir atıfta bulunmadı.
Sudani, çoğu hükümet programıyla ilgili olan açıklamasında, Stephen Troell isimli ABD vatandaşının Bağdat’ta öldürülme zamanlamasının kasıtlı olduğunu ve bunun arkasında hükümeti sınamak isteyenlerin durduğunu ifade etti.
Başbakan, “Bizi faillere götüren ipuçlarımız var ve ben şahsen soruşturmaların ilerlemesini takip ediyorum” dedi.
Sudani, önceki hükümetin bıraktığı ‘ağır miras’ konusundaki hayal kırıklığına da değindi.
Hükümetin Koordinasyon Çerçevesi’ne bağımlılığını tanımlamanın, Sudani’yi atama kararı ve hükümeti kurma müzakereleri ile ilgili olduğu görülüyor.
Başbakan, o süreçte bazı Şii parti liderlerinin ilk tercihi değildi.
Koordinasyon Çerçevesi’nden bir lider, “Sudani, bakanlıkları dağıtma müzakerelerinden bu yana Koordinasyon Çerçevesi’nden büyük bir baskıya maruz kaldı. Ancak kendi dengelerini yaratmayı başardı. Bu da Koordinasyon Çerçevesi’ne kendisiyle tam olarak uyuşmayan bir çizgiye sahip bir başbakanla uğraştığının sinyallerini verdi” dedi.



Şam'da Şera ile SDG lideri Abdi arasında Barrack'ın da katıldığı bir toplantı gerçekleşiyor

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
TT

Şam'da Şera ile SDG lideri Abdi arasında Barrack'ın da katıldığı bir toplantı gerçekleşiyor

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi başkanlığındaki Kürt heyeti arasında, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın da katıldığı görüşme Şam'da başladı.

Görüşme, eş-Şera ve Abdi'nin 10 Mart'ta ABD himayesinde imzaladıkları ve ‘sınır kapıları, havaalanı, petrol ve doğalgaz sahaları dahil olmak üzere Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumların Suriye devletinin idaresine dahil edilmesini’ öngören bir dizi maddeden oluşan anlaşmadan dört ay sonra gerçekleşti.

Ancak Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi daha sonra anayasal deklarasyon ve çeşitliliği yansıtmadığını söylediği bir hükümetin kurulması nedeniyle Suriye yönetimini eleştirdi. Geçtiğimiz ay Kürt güçleri ‘demokratik ve adem-i merkeziyetçi’ bir devlet talep etmiş, Şam da buna yanıt olarak ülkede ‘bölücü bir gerçeklik dayatma girişimlerini’ reddettiğini açıklamıştı.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığı habere göre  adının açıklanmasını istemeyen bir Kürt kaynak, “SDG liderinin başkanlığındaki bir Kürt heyeti bugün DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) temsilcilerinin eşliğinde Şam'a gitti ve şu anda Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile görüşüyor. Görüşmede ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack da yer alıyor” ifadelerini kullandı.

Toplantının gündemi hakkında bilgi sahibi olan kaynak, ‘görüşmelerde dört ana dosyanın ele alındığını, bunların Suriye devletinin yapısı, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile Şam hükümeti arasındaki ilişki, ekonomi ve askeri güç olduğunu’ söyledi.

Çatışmaların patlak vermesinden önce onlarca yıl ötekileştirme ve dışlanmaya maruz kalan Kürtler, yeni yönetimin karar alma mekanizmasını merkezileştirme ve kilit unsurları geçiş sürecinin yönetiminden dışlama girişimini eleştiriyor.

Abdi, mayıs sonunda bir televizyon kanalına verdiği röportajda, “Şam ile vardığımız mutabakata bağlıyız ve şu anda uygulama komiteleri aracılığıyla bu anlaşmayı hayata geçirmek için çalışıyoruz” dedi. Abdi ayrıca, tüm bileşenlerin tam haklarla yaşadığı ve hiç kimsenin dışlanmadığı adem-i merkeziyetçi bir Suriye’ye olan bağlılığını vurguladı.

Eş-Şera'nın Şam'a gelişinden kısa bir süre sonra tüm silahlı askeri grupları dağıtacağını açıklamasına rağmen, ABD destekli Kürtler, 2019'da son kalesinden çıkarılana kadar DEAŞ'la mücadelede etkili olduğunu kanıtlayan organize askeri güçlerini korumakta ısrar ediyor.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Şam'ın ihtiyaç duyduğu büyük petrol ve doğalgaz sahaları da dahil olmak üzere kuzey ve doğu Suriye'nin büyük bölümünü kontrol ediyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani daha önce Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile imzalanan anlaşmanın şartlarının uygulanmasının ‘ertelenmesinin’ ülkedeki ‘kaosu uzatacağı’ uyarısında bulunmuştu.