Washington, Umman açıklarındaki tankere düzenlenen saldırıdan Tahran'ı sorumlu tuttu

Saldırının ‘Şahid 136’ silahlı insansız hava aracı tarafından yapıldığını öne sürüldü.

Pacific Zircon adlı tankerin, İngiltere’nin Wight Adası yakınlarında seyrederken alınan görüntüsü. (Reuters)
Pacific Zircon adlı tankerin, İngiltere’nin Wight Adası yakınlarında seyrederken alınan görüntüsü. (Reuters)
TT

Washington, Umman açıklarındaki tankere düzenlenen saldırıdan Tahran'ı sorumlu tuttu

Pacific Zircon adlı tankerin, İngiltere’nin Wight Adası yakınlarında seyrederken alınan görüntüsü. (Reuters)
Pacific Zircon adlı tankerin, İngiltere’nin Wight Adası yakınlarında seyrederken alınan görüntüsü. (Reuters)

ABD’den çarşamba günü yapılan açıklamada, Umman kıyılarındaki ticari tanker Pacific Zircon'a yapılan saldırının, büyük olasılıkla İran tarafından gerçekleştirildiğini bildirildi. Saldırı, İsrail ve İran'ın birbirlerini Katar'daki Dünya Kupası'nın huzurlu atmosferini bozmaya çalışmakla suçladığı bir dönemde düzenlendi. İsrailli bir yetkili de İran'ın saldırıda Şahid 136 silahlı insansız hava aracını (SİHA) kullandığını kaydetti. Buna karşılık İran'ın resmi Ulusal Güvenlik Konseyi internet sitesi, bunun İsrail-İran ‘gölge savaşlarının’ geri döndüğünün bir göstergesi olduğunu ve saldırının arkasında İsrail'in bulunduğunu savundu.  
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan da yaptığı açıklamada, "Mevcut bilgileri inceledikten sonra, İran'ın bu saldırıyı bir SİHA kullanarak gerçekleştirdiğinden eminiz" dedi.
Sullivan'dan önce, ABD Beşinci Filosu da ‘Umman Körfezi'nde bir ticaret gemisinin kaza yaptığı’ bilgisini paylaşmıştı. 
İsrailli milyarder Idan Ofer kurucu olduğu Singapur merkezli Eastern Pacific Shipping şirketi, saldırının salı günü Umman kıyılarından 150 mil açıkta meydana geldiğini, tüm mürettebatın sağlının yerinde olduğunu açıkladı. SİHA ile vurulan tankerin gövdesinde hasar oluştuğu ancak depolardan sızıntı olmadığı kaydedildi.
Şarku'l Avsat'ın Reuters'dan aktardığı habere göre de şüpheler tankere bir SİHA ile saldırıldığı yönünde.
ABD'li bir savunma yetkilisinin aktardığına göre tanker Umman Körfezi açıklarında bir SİHA tarafından bombalanmasıyla saldırıya uğradı.
Bölgede deniz taşımacılığını takip eden İngiliz askeri kuruluşu Birleşik Krallık Deniz Ticareti Operasyonları Kurumu, konuyla ilgili bilgisi olduğunu bildirdi.
İsminin açıklanmasını istemeyen bir İsrailli yetkili de saldırının Katar'daki Dünya Kupası'nın ‘huzurlu atmosferini bozmayı’ amaçladığını belirterek, geminin İsrail'e ait olduğunu kaydetti. Yetkili, konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:
"Akaryakıt yüklü gemiyi vuran, İran'ın Şahid 136 insansız hava aracıydı. Bu, İranlıların Ukrayna'da kullanılmak üzere Ruslara sattığı SİHA’lardan biriydi".
Yetkili, saldırının ‘İran’ın İsrail'e karşı zaferi’ anlamına geldiği yönündeki iddiaları da reddetti.
İran Ulusal Güvenlik Konseyi'ne bağlı Noor News internet sitesi, tankere yapılan saldırıdan İsrail'i sorumlu tuttu. Site, Twitter'dan şu paylaşımı yaptı:
“Dünya Kupası gündemdeyken Siyonistler nifak tohumlarını ekmeye başladı. Bölgesel rekabetler ve İsrail'deki hükümet kurma krizi, medyanın yardımıyla Katar ve İran'ı aynı anda suçlamak için Umman Denizi'ndeki saldırıya zemin oluşturdu.”           
Petrol tankerlerinin hareketini izleyen internet sitesi Tanker Trackers'ın kurucu ortağı Samir Madani'ye göre geminin 42 bin metrik ton yakıt taşıdığını ve Buenos Aires'e doğru yol aldığını bildirdi.
Şarku'l Avsat'ın Marine Traffic internet sitesinden edindiği bilgilere göre Pacific Zircon en son pazartesi sabahı Umman'ın Liva sahilinde görüldü. Gemi, pazartesi öğleden sonra Umman'ın Sohar Limanı’ndan hareket etti.
Umman Deniz Güvenlik Merkezi'nden ie henüz bir açıklama yapılmadı.
Saldırının duyurulmasıyla birlikte Yunanistan Deniz Ticaret Bakanlığı çarşamba günü açıklamada bulundu. Atina'nın İran'a ait bir petrol gemisine el koymasının ardından İran'ın mayıs ayında İran DMO tarafından ele geçirilen Yunan bandıralı iki petrol gemisini serbest bıraktığı kaydedildi.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada "İran ile aylarca süren görüşmelerin ardından 27 Mayıs'tan bu yana gözaltında tutulan Yunan bandıralı Prudent Warrior ve Delta Poseidon gemileri bugün yola çıktı" denildi.
Anlaşmazlık, ABD Hazine Bakanlığı'nın talebi üzerine geçen Nisan ayında Atina yakınlarında İran yakıtı yüklü Rus bandıralı bir petrol gemisine el konulmasıyla başlamıştı.
Her gün yüzlerce petrol tankerinin geçtiği bölge, İran donanması ile Körfez ülkelerindeki üslerde konuşlanmış ABD güçleri arasında sık sık gerilim yaşanmasına neden oluyor.
Körfez sularındaki gerilimler, Washington'ın İran'ın petrol ihracatını durdurmasını engellemeye karar verdiği 2019 yazının başında arttı.
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Tahran ile altı dünya gücü arasındaki 2015 nükleer anlaşmasından çekilmesinin birinci yıl dönümünde, İran'a yeniden ağır ekonomik yaptırımlar uygulandı.
Körfez suları, iki karşıt ülke arasındaki artan gerilimin bir yansıması olarak, açık denizlerde İsrail-İran ‘gölge savaşına’ tanık oldu.
Bir İsrail şirketi tarafından işletilen Mercer Street tankerine, Temmuz 2021'de Umman kıyılarında insansız hava aracı tarafından büyük bir saldırı meydana gelmiş ve iki mürettebat yaşamını yitirmişti. Başta ABD, İngiltere ve İsrail olmak üzere birçok ülke İran'ı bu saldırıdan sorumlu tutmuştu.
ABD’nin yürüttüğü askeri soruşturmada patlamaya İran'da üretilen bir SİHA'nın neden olduğu sonucuna varıldı.
Diğer yandan İran'ın "El-Alem" kanalı saldırının arkasında DMO'ya bağlı ‘Direniş Ekseni’nin olduğunu açıklasa da Tahran saldırıda herhangi bir rolü olduğunu yalanladı.
Nisan 2021'de de bir İsrail şirketine ait gemi BAE kıyılarında saldırıya uğramıştı. Bu olay, Kızıldeniz'de Cibuti açıklarında DMO'ya ait Savez lojistik gemisini hedef alan saldırıdan bir hafta sonra gerçekleşmişti.
Verisk Maplecroft'tan bir güvenlik uzmanı duruma dair şu değerlendirmede bulundu:
"Bölgedeki denizcilik ve enerji altyapısına yönelik saldırı riski, esas olarak ABD-İran nükleer diplomasisinde ilerleme olmaması ve Washington'ın İran'a yaptırımlar yoluyla daha fazla baskı uygulaması nedeniyle artıyor. İran hükümetine karşı devam eden protestolar, Tahran'ın dikkatleri iç olaylardan uzaklaştırmak için daha geniş bir bölgede huzursuzluğu körüklemeye çalışma olasılığını da artırıyor."



ABD: Dünya Mirası Alanı yakınlarında patlamaya Husi füzesi neden oldu

Sana'daki saldırı sonucu hayatını kaybeden 12 kişinin cenazesinden (AFP)
Sana'daki saldırı sonucu hayatını kaybeden 12 kişinin cenazesinden (AFP)
TT

ABD: Dünya Mirası Alanı yakınlarında patlamaya Husi füzesi neden oldu

Sana'daki saldırı sonucu hayatını kaybeden 12 kişinin cenazesinden (AFP)
Sana'daki saldırı sonucu hayatını kaybeden 12 kişinin cenazesinden (AFP)

ABD ordusu dün yaptığı açıklamada, Yemen'in başkenti Sana'da UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan bir bölgenin yakınlarında pazar günü meydana gelen patlamanın ABD hava saldırısından ziyade Husilerin attığı bir füzeden kaynaklandığını belirtti.

Husi Sağlık Bakanlığı, ABD'nin Sana'nın bir mahallesine düzenlediği saldırıda 12 kişinin öldüğünü açıkladı. Sana'nın Eski Şehri UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor. Başkan Donald Trump geçtiğimiz ay ABD'nin Yemen'e yönelik saldırılarının yoğunlaştırılması talimatını vermiş, yönetim de İran'ın müttefiki Husiler Kızıldeniz'deki gemi trafiğine saldırmayı bırakana kadar onlara saldırmaya devam edeceklerini açıklamıştı.

ABD Merkez Komutanlığı sözcüsü, Yemen'deki Husi yetkililer tarafından bildirilen hasar ve kayıpların “muhtemelen meydana geldiğini”, ancak ABD saldırısından kaynaklanmadığını söyledi. Sözcü, o gece bölgeye en yakın ABD saldırısının beş kilometreden daha uzakta olduğunu ifade etti.

ABD askeri sözcüsü, ordunun hasara ilişkin değerlendirmesinin, “pazardaki füze parçalarının üzerinde Arapça yazılar olduğunu belgeleyen videolar da dahil olmak üzere yerel raporların” incelenmesine dayanarak bir “Husi hava savunma füzesinden” kaynaklandığı sonucuna vardığını belirtti. Sözcü, Husilerin daha sonra iki Yemenliyi tutukladığını, olayla herhangi bir kanıt sunulmadığını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın New York Times’ten aktardığına göre bir Husi yetkilisi, Amerika'nın inkarının Husileri itibarsızlaştırma girişimi olduğunu ifade etti.