Lübnan'da yaşayan İranlı muhalif, üçüncü ülkeye iltica için 19 gündür açlık grevi yapıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Lübnan'da yaşayan İranlı muhalif, üçüncü ülkeye iltica için 19 gündür açlık grevi yapıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İranlı muhalif Peyman Kerimi, iki yıldır zorunlu şekilde kaldığı Lübnan'dan çıkıp üçüncü bir ülkeye gidebilmek için Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) önünde 19 gündür açlık grevi yapıyor.
Kerimi, Anadolu Ajansı (AA) muhabirine Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki BMMYK ofisi önüne kurduğu eylem çadırında açıklamada bulundu.
İran'ın İsfahan kentinde doğan 31 yaşındaki Kerimi, ülkesinde 2008'de düzenlenen yönetim karşıtı gösterilere katıldığı için "can güvenliğinin tehlikede olması ve cezaevine girme endişesiyle" İran'ı terk ettiğini belirtti.
Kerimi, Lübnan'a gelmeden önce farklı ülkelerde yaşadığını söyleyerek, "İran pasaportu ile vizesiz kalabileceğim ülkeler arasında Türkiye, Azerbaycan ve Lübnan vardı. 2018 yılında Lübnan'a gelip yerleştim. Hayatımı idame ettirmek için farklı iş kollarında çalıştım" dedi.
İran'da Kasım 2019'da akaryakıt zammı nedeniyle düzenlenen gösterilere sosyal medya hesabından destek verdiğini dile getiren Kerimi, İran lideri Ali Hamaney'in bir fotoğrafını paylaştığını ve ardından başına gelenleri şöyle anlattı:
"Bu paylaşımdan sonra Lübnan'da iki kişi tarafından saldırıya maruz kaldım. Hamaney'e hakaret edemeyeceğimi söylediler. Söz konusu şahıslar ertesi gün kaldığım bina ve benim fotoğrafımı çektiler. Bu saldırıdan 8 ay sonra Temmuz 2020'de, Lübnan Genel Kamu Güvenliğine bağlı güçler tarafından evime baskın yapıldı. Evimde arama yapıldıktan sonra gözaltına alındım. Beni kelepçeleyip, başıma da bir şey geçirip götürdüler. Bilmediğim bir yerde sorguya alındım. 6-7 gün gözaltında kaldım. Farklı sorular soruldu. Neden İran yönetimi karşıtı olduğumu sürekli sordular. İsrail ve diğer ülkelerle bağlantımın olup olmadığını bilmek istediler. Sonra cezaevine alındım ve 18 gün orada kaldım."
Serbest bırakıldıktan sonra o dönem süresi bir yıl kalan pasaportunun kendisine iade edilmediğini aktaran Kerimi, "Bana gidip İran'ın Beyrut Büyükelçiliğinden pasaportumu alabileceğimi söylediler. Ben de Birleşmiş Milletlere iltica talebinde bulundum. Üzerinden iki yıl geçmesine rağmen henüz pasaportumu alamadım. Pasaport sürem de zaten bir yıl önce doldu ve artık iptal durumda" ifadelerini kullandı.
Kerimi, "O dönem pasaportum elimde olsaydı çok rahat bir şekilde Lübnan'dan çıkabilirdim" diye konuştu.
Eşinin Norveçli olduğunu, kendisi ile bir müddet Beyrut'ta yaşadığını ancak ülkesine geri dönmek zorunda kaldığını dile getiren Kerimi, pasaportu olmadığı ve BM'den henüz yanıt alamadığı için eşinin yanına gidemediğini, Norveç'ten de yardım alamadığını kaydetti.
İran'ın kendisi için yaşanabilir bir ülke olmadığını, BM'nin de bu durumun farkında olduğunu söyleyen Kerimi, "Ancak BMMYK Lübnan ofisinden henüz bu konu ile ilgili benimle temasa geçilmedi" dedi.
Lübnan'ın da "ekonomi ve güvenlik açısından kendisi için yaşanabilir bir yer olmaması, iltica dosyasından herhangi bir yanıt alamamasını" gerekçe göstererek 31 Ekim'den bu yana açlık grevi yaptığını aktaran Kerimi, kendisini güvende hissedebileceği herhangi üçüncü bir ülkeye gönderilmeyi beklediğini aktardı.

Lübnan Genel Kamu Güvenliği Birimi: Kerimi "oturum yasasını" ihlal etti
Lübnan Genel Kamu Güvenliği Birimi, 11 Kasım'da yayımladığı yazılı açıklamada, Kerimi'nin 24 Temmuz 2020'de oturum izninin süresinin dolması ve çalışma izni yasasını ihlal ettiğinin fark edilmesi üzerine gözaltına alındığını ve ardından serbest bırakıldığını duyurdu.
Oturum izni dışında bir gerekçeyle Kerimi'nin tutuklanmadığı ve BM'ye iltica talebinde bulunduğu aktarılan açıklamada, pasaportunun iade edilmeme nedenine ise yer verilmedi.



ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
TT

ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)

Suriye Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani'nin ABD'li mevkidaşı Marco Rubio ile telefonda kimyasal silahlar, yaptırımlar ve “İran'ın müdahalesi” konularını görüştüğünü bildirdi.

Bakanlığın açıklamasında eş Şeybani'nin, Şam'ın yaptırımların, özellikle de Sezar Yasası'nın kaldırılması için Washington ile birlikte çalışma arzusunu dile getirdiği belirtilerek, iki tarafın bu yasanın devam etmesinin “şirketlerin ve yatırımcıların uzun vadede Suriye'de ekonomik faaliyette bulunma kabiliyetlerini kısıtladığını” vurguladığı kaydedildi.

Açıklamada Rubio'nun, ABD yönetiminin, Başkan Donald Trump'ın Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması yönündeki direktiflerini uygulamaya devam ettiği ve “önümüzdeki aylarda Sezar Yasası'nın yürürlükten kaldırılması için Kongre ile birlikte çalışacaklarını” söylediği aktarıldı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFPSuriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFP

Açıklamada, iki ülkenin katılımıyla kimyasal silahlar konusunda özel bir komite kurulması için tarafların ortak koordinasyon içinde hareket ettiği duyuruldu.

İran'la ilgili olarak Şam, “özellikle Tahran'a yönelik son saldırıların ardından İran'ın Suriye'nin iç işlerine karışma girişimleri” olarak tanımladığı durumdan duyduğu endişeyi dile getirirken, Washington da “mevcut meşguliyetlerine rağmen Tahran'ın Suriye'deki güç dengesini değiştirme arayışından vazgeçmeyeceği” uyarısında bulundu.

Suriye Dışişleri Bakanlığı'na göre iki bakan terörle mücadele dosyasını da ele aldı ve özellikle Şam'daki Mar Elias Kilisesi'ne yapılan son saldırıdan sonra DEAŞ'ın hala “gerçek bir tehdit oluşturduğunu” teyit etti.

Açıklamada, ABD tarafının DEAŞ'ın “şu anda Suriye hükümetine yönelik en büyük tehdit” olduğunu vurguladığı ve bu alanda istihbarat paylaşımı ve Suriye'nin kabiliyetlerinin geliştirilmesi konusundaki kararlılığını ifade ettiği ifade edildi.

Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)

İki taraf ayrıca İsrail'in, Suriye'nin güneyine yönelik tekrarlanan saldırılarını da ele aldı ve eş Şaybani Suriye'nin 1974 tarihli Ayrılma Anlaşmasına geri dönmek için ABD ile işbirliği yapma arzusunu dile getirdi.

Şarku’l Avsat’ın açıklamadan aktardığına göre Rubio, “bölgenin tanık olabileceği en kötü şeyin Suriye'nin bölünmesi ya da iç savaşa dönmesi” olduğu uyarısında bulundu.

Rubio, ülkesinin Şam'daki büyükelçiliğini yeniden açma arzusunu dile getirerek, “iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılmasına yönelik somut değişimi teyit eden bir adım olarak” eş Şeybani'ye mümkün olan en kısa sürede Washington'u ziyaret etmesi için resmi davette bulundu.