İzleyiciler sorguluyor: "1899 ve Dark bağlantılı mı?"

Netflix'in yeni gizem dizisinin arkasında, üç sezon süren Alman geriliminin yaratıcıları var

Netflix
Netflix
TT

İzleyiciler sorguluyor: "1899 ve Dark bağlantılı mı?"

Netflix
Netflix

Netflix'in en yeni gizem dizisi 1899, 8 bölümlük ilk sezonuyla şimdiden izleyicileri afallatırken pek çok kişi 1899'un, gerilim dizisi Dark'ı anımsattığını düşünüyor.
The Independent'ta yer alan habere göre, 17 Kasım'da yayımlanan dizi, gerçek hayatta çift olan Alman sinemacılar Baran bo Odar ve Jantje Friese'nin, üç sezon süren ilk televizyon projeleri Dark'ın ardından yaptığı en son iş oldu.

Dikkat: Haberin devamı spoiler içerebilir
1899, Londra'dan New York'a giden göçmenleri taşıyan bir buharlı gemideki yolcuların, denizde sürüklenen ikinci bir gemi keşfettikten sonra gizemli bir bulmacaya saplanmasını anlatıyor.
Eşsiz şekilde iç içe geçmiş karakterlerin çetrefilli bilmecesiyle bo Odar ve Friese'nin önceki dizisine benzeyen düzenlemeler, izleyicileri iki dizinin bir şekilde bağlantılı olduğuna ikna etti.
Bir kullanıcı Twitter'da, It's Always Sunny in Philadelphia'nın komplo mimiyle beraber "Pekala, yani Dark kayıp bir çocukla başlamıştı ve 1899 da bir çocuğun bulunmasıyla başladı" diye yazdı.
İkinci bir kişi "#darknetflix ve #1899Netflix bağlantılı mı?" diye sorarken, bir üçüncü kişiyse şu fikri ortaya attı:
"Ya hepsi matrixteki bir hataysa?"

Bir başkası 1899'dan "Kaybolan her şey bulunacak" sözünü alıntılarken, biri bunu "Dark'ı ima ediyor gibi geliyor" diye yanıtladı.
Bu teoriyi doğrulayacak net bir kanıt olmamasına rağmen 1899'un zaman yolculuğunu hikayeye dahil etmesi, Dark'ta yaratılan zaman makinesini akıllara getiriyor.
Öte yandan daha önce The Hollywood Reporter'a verdiği bir röportajda bo Odar, iki dizi arasında herhangi bir bağlantı olduğunu reddederek şunları söylemişti:
"1899'un Dark'la bağlantılı olması, kesinlikle olmayacağını söylediğimiz kötü bir fikirdi. Bu soruyu çok alıyoruz. Bu yüzden tüm hayranlara sesleniyorum: Üzgünüm, gemide aniden beliren bir Dark karakteri olmayacak."
1899, Netflix'te yayında.



Japonya'daki çocuk nüfusu, 44 yıldır düşüyor

Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
TT

Japonya'daki çocuk nüfusu, 44 yıldır düşüyor

Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)

Ciddi bir nüfus krizinin yaşandığı Japonya'da sorunun daha da kötüleştiğini bildiren bir veri daha açıklandı. 

İçişleri ve Haberleşme Bakanlığı, ülkedeki çocuk nüfusunun bu sene de düştüğünü bildirdi. 

14 yaş ve altındaki çocuklar 1 Nisan 2025'te 13,66 milyon olarak ölçüldü. Geçen sene bu rakam, 350 bin daha fazlaydı.

Dün kamuoyuna duyurulan veriler, bu trendin 44 yıldır kesintisiz sürdüğünü ortaya koyuyor.

Japonya'da toplam nüfusun yalnızca yüzde 11,1'ini çocuklar oluşturuyor. ABD'de bu oran yüzde 21,7, Çin'deyse 17,1. 

5 Mayıs'taki Çocuk Bayramı öncesinde yapılan bu açıklama, düşen doğum oranları ve hızla yaşlanan nüfusa dair endişeyi büyüttü. 

Nüfusun istikrarlı bir şekilde devamı için kadınların doğum ortalamasının 2,1 olması gerekiyor. Ancak Japonya'da bu rakam son yıllarda 1,3 civarında dolaşıyor. 

Bu da ölüm sayılarının doğumları geçmesiyle birlikte ülke nüfusunun azalmasına neden oluyor. Örneğin 2014'te 1,62 milyon kişinin öldüğü ülkedeki doğumlar, bu rakamın yarısından da azdı. 

Nüfusun yüzde 20'sinden fazlası da 65 yaşının üstünde. 

fdgh
"Nakizumo" ya da "ağlayan sumo bebek yarışması" diye bilinen geleneksel festivalde ringe çıkan bebekler arasında ilk ağlayan kazanıyor (Reuters)

Düşen nüfus; işgücü, ekonomi, toplumsal yapı ve sosyal yardım sistemindeki sorunların büyümesi anlamına geliyor.

Ülkedeki evlilik teşvik edilse de önceki seneye göre artış 10 binde kaldı. Boşanma rakamlarında da artış var. 

Uzmanlar nüfus düşüşünün en az 20-30 yıl daha sürmesini bekliyor. 2024'te 123,4 milyon olan Japonya nüfusunun 2065'te 88 milyona gerileyeceği tahmin ediliyor. 

Doğum oranlarının artırılması amacıyla 4 gün çalışma düzenine geçmek, evlilik ve çocuk teşviki, çocuk bakımevlerini artırmak gibi tedbirler alınıyor. Ancak hayat pahalılığı, düşük maaşlar, iş koşullarının zorluğu ve ülkenin yaşam alanlarının dar olması gibi sorunlar bu teşvikleri gölgeliyor. 

Bölgedeki Çin, Hong Kong, Tayvan, Güney Kore gibi ülkeler de benzer bir şekilde nüfus sorunuyla boğuşuyor. 

İspanya ve İtalya gibi Avrupa ülkelerinde de aynı sıkıntı yaşansa da göç yoluyla çözüm bulunabilliyor.

Independent Türkçe, CNN, Reuters