Kuzey Kore liderinin ‘favori’ kızı ikinci kez kameralar karşısına çıktı

Kuzey Kore lideri ve kızı (KCNA)
Kuzey Kore lideri ve kızı (KCNA)
TT

Kuzey Kore liderinin ‘favori’ kızı ikinci kez kameralar karşısına çıktı

Kuzey Kore lideri ve kızı (KCNA)
Kuzey Kore lideri ve kızı (KCNA)

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un kızı Ju Ae, ikinci kez babasıyla birlikte kameraların önüne çıktı.
Kim Jong-un ve kızı, bu ayın başlarında Hwasong-17 kıtalararası balistik füzenin fırlatılmasına katılan askerler ve bilim insanlarıyla fotoğraf çektirdi.
Kuzey Kore resmi haber ajansı KCNA’ya göre, Kim Jong-un füze fırlatma işlemine katılan çok sayıda subay, bilim insanı ve mühendisi terfi ettirerek, kendisi ve kızının onlara büyük saygı duyduğunu ifade etti.
Kim Jong-un terfi kararına yönelik açıklamasında, Kuzey Kore’nin dünyanın en güçlü nükleer gücüne sahip olma niyetinde olduğunu vurgulayarak, “Nükleer gücün inşası, devlet ve halkın itibarı ve egemenliğini güvenilir bir şekilde korumayı amaçlıyor” ifadelerini kullandı.
KCNA, Kim Jong-un ve kızı Ju Ae’nin devasa bir füzenin önünde askerlerle çekilen bir fotoğrafını yayınladı.
Bir diğer fotoğrafta ise, alkışlayan askerlerin önünde babasıyla görüldü.
Kim’in kızıyla birlikte çektirdiği fotoğrafların tarihi bildirilmedi, ancak Cumartesi günü geç saatlerde yayınlandı.
Kim’in kızı, ilk kez 18 Kasım’da Hwasong-17 füzesinin test lansmanı sırasında ortaya çıktı.
Analistlere göre, Kuzey Kore liderinin kızının son zamanlarda kameralar önüne çıkması, babasının halefi olacağına dair spekülasyonları artırıyor.
Kuzey Kore liderinin iki kızı ve bir oğlu olmak üzere üç çocuğu olduğuna inanılıyor.
KCNA, 9-10 yaşlarında olduğu düşünülen Ju Ae’yi Kuzey Kore liderinin ‘en favori ve kıymetli çocuğu’ olarak nitelendirdi.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.