Hamaney’in yeğeninden dünyaya çağrı: İran ile tüm bağları koparın

Hamaney’in yeğeni Feride Muradhani önceki bir videoda (Yerel muhalif medya-Arşiv)
Hamaney’in yeğeni Feride Muradhani önceki bir videoda (Yerel muhalif medya-Arşiv)
TT

Hamaney’in yeğeninden dünyaya çağrı: İran ile tüm bağları koparın

Hamaney’in yeğeni Feride Muradhani önceki bir videoda (Yerel muhalif medya-Arşiv)
Hamaney’in yeğeni Feride Muradhani önceki bir videoda (Yerel muhalif medya-Arşiv)

İran’ın dini lideri Ali Hamaney’in yeğeni Feride Muradhani, Mahsa Amini’nin gözaltında ölümünün yol açtığı kitlesel protestolara yönelik şiddetli baskı nedeniyle yabancı hükümetleri İran ile tüm bağlarını koparmaya çağırdı.
Feride’nin muhalefetin önde gelen isimlerinden biri olan babası, Hamaney’in kız kardeşiyle evlendi.
Mühendis Feride sosyal medyada viral olan açıklamasında şunları söyledi;
“Özgür insanlar, hükümetlerinize bu cani ve çocukları öldüren rejime destek vermeyi bırakmasını söyleyin. Bu rejim, temel aldığı hiçbir dini yükümlülüğü yerine getirmiyor. Gücü ve iktidarı elinde tutmak için hiçbir kuralı dinlemiyor. Özgür ve demokratik ülkeler, İran'daki temsilcilerini sembolik bir jest olarak geri çekmeli ve bu vahşi rejimin temsilcilerini ülkelerinden sürmeli.”
HRANA News’e göre, ülke genelinde iki aydan fazla süredir devam eden olaylarda 26 Kasım itibarıyla 63’ü 18 yaş altı olmak üzere 450 protestocu öldürüldü.
Olaylarda 60 güvenlik gücü mensubunu öldürülürken, 18 bin 173 kişi de gözaltına alındı.

Kürt genç kadın Mahsa Amini’nin uygunsuz kıyafet giydiği gerekçesiyle ahlak polisi tarafından alındığı gözaltında ölmesinin ardından başlayan protestolar, 1979’dan bu yana rejimin karşı karşıya olduğu en büyük zorluklardan biri oldu.
Her kesiminden protestocular, Hamaney’in fotoğraflarını yaktı ve molla yönetiminin yıkılmasını talep etti.
Feride’nin Fransa’da yaşayan ve kendisini ‘İran İslam Cumhuriyeti’nin muhalifi’ olarak nitelendiren erkek kardeşi Mahmud Muradhani, bu ifadelerin yer aldığı videoyu Cuma günü YouTube’da yayınladı.
Video, önde gelen İranlı insan hakları aktivistleri tarafından da paylaşıldı.
Mahmud, 23 Kasım’da kız kardeşinin Tahran’da gözaltına alındığını bildirdi.
Feride, bu yıl daha önce de gözaltına alınmış ve kefaletle serbest bırakılmıştı.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.