İsrail’deki üniversitelerde Filistin, İran ve Suriye bayrağının yasaklanması için yasa tasarısı

Tel Aviv Üniversitesi
Tel Aviv Üniversitesi
TT

İsrail’deki üniversitelerde Filistin, İran ve Suriye bayrağının yasaklanması için yasa tasarısı

Tel Aviv Üniversitesi
Tel Aviv Üniversitesi

İsrail’de Likud partisinden Shlomo Karhi, İsrail’deki üniversite ve kolejlerin kampüslerinde Filistin bayrağının yasaklanması ve buna izin veren her İsrailli öğrenci, öğretim üyesi veya üniversitenin ceza almasını öngören bir yasa tasarısı önerdi.
Israel Hayom gazetesine göre Karhi, Salı günü Tel Aviv Üniversitesi’nde bir kültürel etkinlik sırasında çok sayıda öğrencinin Filistin bayrağı sallamasının ardından, Yüksek Öğrenim Yasası’nda kampüslerde Filistin bayraklarının asılması ve taşınmasını yasaklayan bir yasa tasarısı sundu.
Yasadaki değişiklik aynı zamanda İran, Suriye ve Filistin gibi İsrail’in Ceza Kanunu’nda düşman olarak gördüğü devletlerin bayraklarının yasaklanmasını da içeriyor.
Karhi, kampüste Filistin bayrağı sallayan herhangi bir öğrencinin 6 ay uzaklaştırma cezası almasını, suçun tekrarı halinde ise akademik kurumdan atılması ve diploma alma haklarının iptal edilmesini önerdi.
Ayrıca öneriye göre, yurt dışında eğitim gören öğrencilerin de yasayı ihlal etmeleri halinde diplomaları Eğitim Bakanlığı tarafından 10 yıl boyunca tanınmayacak.
Yasa taslağı ayrıca, bir üniversite veya yüksekokuldaki akademik kadrodan bir üyenin Filistin bayrağını sallaması halinde çalışmalarının 6 ay süreyle askıya alınmasını, ikinci kez bu yasağı delmesi halinde ise kurumdan atılmasını öngörüyor.
Taslak aynı zamanda, kampüste Filistin bayrağının dalgalandırılmasını onaylayan herhangi bir üniversite, kolej veya akademik kurumun bütçelerinin geri çekilmesini de öngörüyor.
Karhi Israel Hayom gazetesine verdiği demeçte şunları söyledi;
“İsrail’de sorun çıkaranların akademik özgürlük adına Yahudi ve demokratik devletimizi yok etme arzusunu simgeleyen Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) bayrağını sallama olgusu dünyadan silinmelidir. Benim sunduğum yasa tasarısında FKÖ bayrağı da dahil olmak üzere düşman bayraklarının tüm kampüslerde dalgalandırılması yasaklanacak. İşbirliği yapmayan bir akademik kurumun bütçesi iptal edilecek. İsrail bayrağını direğin tepesine çekeceğiz ve ulusal gururu yeniden tesis edeceğiz.”
Likud Partisi’nden Knesset üyesi Eli Cohen, üniversite ve kolejlerde Filistin bayrağının dalgalandırılmasını önlemek için benzer bir yasa tasarısı sunmuştu. Ancak Knesset feshedilince oylanamamıştı.
Yeni dönemde Knesset’in, yeni hükümeti kurması beklenen aşırı sağ partilerin çoğunluğuyla birlikte yasayı geçirmesi bekleniyor.
İsrail’de hükümeti kurmakla görevlendirilen Likud Partisi Genel Başkanı Binyamin Netanyahu, sert LGBT karşıtı görüşleri ile tanınan, Noam Partisi’nin Knesset’e giren tek Milletvekili olan aşırı sağcı Avi Maoz’u bakan yardımcısı ve Başbakanlık bünyesindeki yeni ‘Ulusal Yahudi Kimliği’ devlet dairesinin başkanı yaptı.
Maoz’a İsrail okullarındaki bazı içerikler üzerinde yetki, en az 100 milyon şekel yıllık bütçe ve bir düzineden fazla personel verilecek.



Öcalan, 26 yıl hapis yattıktan sonra kendisini ‘barış elçisi’ olarak nitelendiriyor

Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)
Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)
TT

Öcalan, 26 yıl hapis yattıktan sonra kendisini ‘barış elçisi’ olarak nitelendiriyor

Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)
Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)

PKK’nın feshedildiğini ve silah bıraktığını açıklayan kurucu lider Abdullah Öcalan, Türkiye tarihine ‘barış elçisi’ olarak adını yazdırdı.

27 Şubat'ta yüz binlerce Kürt Türkiye'nin güney ve doğusundaki şehirlerde, Suriye'nin kuzeydoğusunda binlerce Kürt  sokaklara dökülerek Öcalan'ın PKK'ya yaptığı dağılma ve silah bırakma çağrısına destek verdi.

76 yaşındaki Öcalan, 26 yıldır Türkiye'nin batısındaki Marmara Denizi'nin güneyinde, İstanbul'a 51 kilometre uzaklıkta Bursa iline bağlı İmralı Adası’ndaki izole bir cezaevinde tek başına tutulmasına rağmen, Türkiye'deki Kürt sorununun çözümü konusunda halen ‘anahtar’ ve ‘gerekli adam’ olarak görülüyor.

hyuı
Öcalan'ın PKK'ya silah bırakma ve dağılma çağrısını duyururken çekilen son fotoğrafı (EPA)

4 Nisan 1949'da Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesine bağlı Ömerli köyünde bir çiftçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelen Öcalan’ın fikirleri, 1970'lerde solcular ve sağcılar arasında yaşanan şiddetli sokak çatışmalarıyla şekillendi.

Kürtlerin ‘kahraman’ olarak gördüğü Öcalan, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden ayrıldıktan sonra bağımsız bir Kürt devletinin kurulması için mücadele etmeye yemin ederek Türk solundan ayrıldı ve 28 Kasım 1978'de Diyarbakır'ın Lice ilçesinde PKK’yı kurdu.

1984'ten bu yana Suriye'de on binlerce insanın ölümüne neden olan bir isyana liderlik etti (kurbanların sayısına ilişkin tahminler 15 bin ila 40 bin arasında değişmekte). Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği (AB) PKK’yı terör örgütü olarak tanımlıyor.

zxcdfgt
Öcalan'ın 1999'da Kenya'da yakalandıktan sonra Türkiye'ye getirilişi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Arşiv - Türk medyası)

Türkiye'nin 1998'de Öcalan yüzünden Suriye'yi savaşla tehdit etmesinin ardından Şam, savaşın patlak vermesini önlemek için Mısır ve İran'ın araya girmesiyle Öcalan'ı sınır dışı etmek zorunda kaldı ve bunun sonucunda Türkiye'ye, güvenliğine yönelik bir tehdit oluşması halinde PKK üyelerini kovalamak için Suriye topraklarına 5 kilometre mesafeye kadar girme hakkı veren Adana Anlaşması imzalandı.

Öcalan, 15 Şubat 1999'da Kenya'nın başkenti Nairobi'de yakalanıp Türk özel kuvvetlerinin koruması altında Ankara'ya getirilmeden önce Rusya'ya, ardından İtalya ve Yunanistan'a sığınmıştı. 29 Haziran 1999'da terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan idama mahkûm edildi.

Türkiye'nin 2004 yılında AB'ye katılım müzakereleri çerçevesinde idam cezasını kaldırması üzerine cezası infaz edilmedi ve İmralı Cezaevi’ndeki bir hücrede tek başına tutulmak üzere şartlı tahliye imkânı olmaksızın müebbet hapis cezasına çevrildi.

xsdfgrt
Öcalan, 1992 (AFP)

Öcalan'ın 27 Şubat'ta yaptığı ‘barış ve demokratik toplum’ çağrısı, 2000'li yılların başında ve 2013'te başarısızlıkla sonuçlanan iki girişimin ardından üçüncü ateşkes çağrısıydı. Müzakerelerde varılan mutabakatın reddedilmesi ve Türkiye'de Kürt sorunu olmadığı iddia edilmesiyle çatışmaların tetiklemesiyle ikinci çağrı da çöktü. Ancak Erdoğan'ın AK Parti'nin büyük gerilemeler yaşadığı bir seçim dönemine denk gelen önceki tutumuna rağmen, bizzat Öcalan, Kürtler ve Türkler arasında kardeşliği sağlamak ve topluma barış getirmek umuduyla yeni bir barış çağrısıyla, PKK'nın feshedilmesi ve silahsızlandırılması arzusuyla geri döndü... Ancak bu yeni çağrının Türkiye'de ve bölgede Kürt sorununa kalıcı bir çözüm getirip getirmeyeceğini ya da siyaset koridorlarında ve seçim taktiklerinde kaybolup gitmeyeceğini kimse bilmiyor.