Rusya’nın Ukrayna’yı işgali Moskova-Erivan ilişkilerine nasıl yansıdı?

Erivan, Moskova liderliğindeki Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (CSTO) zirvesinin bildirisini imzalamayı reddediyor

Paşinyan (solda) Rusya liderliğindeki Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün (CSTO) toplantısı için başkent Erivan’da Putin’i ağırlarken, zirve bildirisini imzalamayı reddederek Putin’i hiçe saydı (EPA)
Paşinyan (solda) Rusya liderliğindeki Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün (CSTO) toplantısı için başkent Erivan’da Putin’i ağırlarken, zirve bildirisini imzalamayı reddederek Putin’i hiçe saydı (EPA)
TT

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali Moskova-Erivan ilişkilerine nasıl yansıdı?

Paşinyan (solda) Rusya liderliğindeki Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün (CSTO) toplantısı için başkent Erivan’da Putin’i ağırlarken, zirve bildirisini imzalamayı reddederek Putin’i hiçe saydı (EPA)
Paşinyan (solda) Rusya liderliğindeki Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün (CSTO) toplantısı için başkent Erivan’da Putin’i ağırlarken, zirve bildirisini imzalamayı reddederek Putin’i hiçe saydı (EPA)

Ermenistan, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Rusya’nın Bağımsız Devletler Topluluğu’nu (BDT) güçlendirme yaklaşımını paylaşsa da -bu iki ülke, dört eski Sovyet devleti ile askeri bir ittifakın üyesi-, bu ilişki son zamanlarda olağandışı dalgalanmalar ışığında dikkatleri çekiyor.
Dünyanın birçok yerinde kolluk kuvvetleri görevlerinde bulunan, uluslararası siyaset ve ticaret alanında işletme yüksek lisans derecesine (MBA) sahip emekli Albay Wes Martin, ABD merkezli National Interest dergisi için bu konu ile ilgili kaleme aldığı bir yazıda, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın geçtiğimiz hafta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i hiçe saydığını vurgulayarak, Paşinyan’ın, Rusya liderliğindeki Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün (CSTO) toplantısı için başkent Erivan’da Putin’i ağırlarken, zirve bildirisini imzalamayı reddettiğini belirtti. Martin yazısında, “Putin’den herhangi bir şekilde uzaklaşılması memnuniyetle karşılansa da, Ermenistan o halde neden Rusya’nın en büyük askeri konferansına ev sahipliği yaptı?” diye sordu.
CSTO’nun Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) bir yansıması olduğunu vurgulayan Martin, tıpkı Batı ittifakı gibi CSTO’da da bir üyeye yapılan saldırının, altı üyeye -Ermenistan, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya ve Tacikistan- yapılmış bir saldırı olarak kabul edildiğini belirtti.
Ancak Martin, Moskova’da yer alan karar verme mekanizmasıyla CSTO’nun, Rusya’nın güç projeksiyonu için hükümetler arası bir araç olarak çalıştığını söyledi. Bu yılın başında hükümet karşıtı protestolar Rusya’nın Kazakistan’daki çıkarlarını tehdit ettiğinde, muhalefeti bastırmak için ittifakın dört bir yanından binlerce askerin gönderildiğini kaydetti. Ancak Ermenistan, bu sonbaharda Azerbaycan sınırında yaşanan şiddet olayları sırasında toplu savunma maddesine başvurduğunda ittifakın sessiz kaldığını belirtti.
Martin’e göre Rusya Ukrayna’ya saplanmışken, kendi arka bahçesi olarak gördüğü yerlerdeki sorunlara fazla çaba harcayamaz. Ancak bu olay, Ermenistan’ın neden konferanstan ya da örgütten tamamen çekilmediği sorularını gündeme getirdi. İttifak temel yükümlülüğünü yerine getirmezken Ermenistan'ın, özellikle Batı'nın gözüne girmeye yönelik ısrarlı girişimleri göz önüne alındığında şu anda dışlanmış olan Rusya’ya ev sahipliği yapmaktan pek bir kazancı yok gibi görünüyor. CSTO üyesi Tacikistan bile, ekim ayında topraklarındaki tatbikatları aniden iptal etti.
Şarku’l Avsat’a konuşan gözlemciler Ermenistan’ın başka seçeneği olmadığını, çünkü Moskova’nın Ukrayna’daki anlamsız savaşından sonra bile Rusya’nın yörüngesine direnemeyecek kadar küçük olduğunu savunuyor. Ermenistan, güvenliği için sadece görünüşte Moskova’ya bağımlı olabilir, ancak ekonomik olarak kesinlikle bağımlıdır diyebiliriz. Nitekim Rusya, Ermenistan’ın doğalgazının yüzde 85’ini ve buğdayının yüzde 99’unu sağlıyor. Ancak bu argüman, küçük ülkelerin ekonomik olarak zarar görecek olsalar bile genellikle ilkeli duruşlar sergilediğini göz ardı ediyor.
Litvanya, Rusya’ya olan bağımlılığından kurtulduktan 30 yıl sonra, Avrupa’nın en küçük ekonomilerinden biri olarak şimdi dünyanın en büyük ikinci ekonomisine karşı duruyor.
Litvanya, Çin’in Uygur azınlığına yönelik muamelesini alenen soykırım olarak nitelendirdi, Çin’in Orta ve Doğu Avrupa devletleriyle toplantılar için kullandığı sözde 17+1 grubundan çekildi ve bir Tayvan Temsilciliği açarak bunu yapan ilk Avrupa ülkesi oldu. Çok geçmeden bunu ağır bir ekonomik baskı izledi. Çin, Litvanya’dan yapılan ithalatın yanı sıra Litvanya menşeli parçaların kullanıldığı herhangi bir ürünün ithalatını da yasakladı. Bu ekonomik baskıdan sonra bile, Litvanya yine de ilkelerine bağlı kalmaya devam ediyor.
Bazıları Ermenistan sorununun küçük bir ülke olmakla ilgili olmadığını, ‘düşmanca bir çevrede’ yaşamakla ilgili olduğunu düşünüyor. Ermenistan bölgesinde ekonomik olarak izole edilmiş durumda. Azerbaycan ve Türkiye, yaklaşık 30 yıldan beri sınırlarını Ermenistan’a kapatmış durumda. Bu yüzden Ermenistan'ın çevresinin yüzde 80'inden fazlasının bağlantısı kesildi. 1994 yılında ateşkes ilan edildikten sonra Ermenistan’ın Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesini işgal etmesi nedeniyle Ermenistan sınırları kapatıldı. Türkiye de müttefikine destek olmak için aynı şeyi yaptı. Ancak Ermenistan, komşularıyla ilişkilerini yeniden normalleştirecek ve Rusya bağımlılığından uzaklaşmasını sağlayacak bir barış anlaşmasının peşinde değildi. Bunu yapmak, Karabağ davasından beslenen milliyetçilik coşkusuna karşı hareket etmeyi ve uzun vadede vatandaşlarının yararına olacak pragmatik bir politika izlemeyi gerektirecekti.
Martin’e göre Rusya'ya dalkavukluk yapmasının suçu Ermenistan’ın düşman çevresi veya küçüklüğü değil, hem ayranım dökülmesin hem yoğurdum ekşimesin mantığıdır. Yine de iki yönlü oynamak Ukrayna savaşı sonrası işe yaramıyor. Avrasya Ekonomik Birliği’nin (EAEU) Rusya ile birlikte bir üyesi olan Ermenistan, Avrupa Birliği’nin (AB) Moskova’ya yönelik yaptırımlarından yararlanmaya başladı. Ekim ayındaki verilerin Ermenistan’a buzdolabı, çamaşır makinesi vb. ithalatının önemli ölçüde arttığını ortaya koyması bir sürpriz oldu. Gerçek alıcının, yaptırım uygulanan ve ana teknolojileri elde etmek için elektronik cihazları yedek parça olarak kullanan Rus silah endüstrisi olduğuna dair haklı korkular var. Bundan önce bile, birçok kişi bu yıl Rusya’ya ihracatı yüzde 50 arttığında Ermenistan’ı Rusya için ‘yaptırımları delen’ bir ülke olarak görüyordu. Net verilerin olmaması, Ermenistan’ın Batı ürünlerini bir geçiş ücreti karşılığında yeniden ihraç ettiğini gösteriyor.
İki taraftaki bu ‘bekle ve oyna’ yaklaşımı, Ukrayna’nın işgalinden bu yana dünyanın büyük resim siyasetiyle uyuşmuyor. Ermenistan’ın Rusya’ya uygulanan yaptırımları delerek çıkar sağlamaya çalışırken, son CSTO toplantısında Putin’i hiçe sayması mert bir duruş olarak değerlendirilemez. Böyle bir duruş, yalnızca Putin’e, Ermenistan’ın güvenlik ittifakında kalırken sadakatinin çantada keklik gibi görülemeyeceğini göstermeye yarayabilir.
Özetle Martin’e göre, Ermenistan gerçekten Batı ile ittifak kurmak istiyorsa bunu göstermenin basit bir yolu var: CSTO’dan ayrılmak.



NYT: "İsrail, Şam'daki İran hedefine saldırıyı ABD'ye son dakikada söyledi"

IDF, hava savunma sistemlerinin neredeyse tüm füzeleri imha ettiğini bildirmişti (Reuters)
IDF, hava savunma sistemlerinin neredeyse tüm füzeleri imha ettiğini bildirmişti (Reuters)
TT

NYT: "İsrail, Şam'daki İran hedefine saldırıyı ABD'ye son dakikada söyledi"

IDF, hava savunma sistemlerinin neredeyse tüm füzeleri imha ettiğini bildirmişti (Reuters)
IDF, hava savunma sistemlerinin neredeyse tüm füzeleri imha ettiğini bildirmişti (Reuters)

ABD'nin önde gelen gazetelerinden New York Times (NYT), İsrail'in Şam'daki İran konsolosluğuna düzenlediği saldırıyı iki aydır planladığını ve Washington'a son anda haber verdiğini yazdı. 

Haberde, İsrailli yetkililerin Suriye'de İran'a ait bir hedefin vurulmasını "provokasyon olarak görmediği" ve saldırıdan hemen öncesine kadar Washington'la bilgi paylaşmadığı belirtildi. 

ABD'li yetkililerin, "kamuoyu önünde İsrail'e destek verirken, özelde Washington'a danışmadan İran'a karşı bu kadar agresif bir hamle yapmasından öfke duyduğu" ifade edildi. 

Kimliğinin paylaşılmasını istemeyen İsrailli yetkililer, Tel Aviv'in saldırıyı iki aydır planladığını ve operasyonun asıl hedefinin İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü komutanlarından Tuğgeneral Muhammed Rıza Zahidi olduğunu söyledi. 

Yetkililer, İsrail savaş kabinesinin 22 Mart'ta operasyona onay verdiğini belirtti. 

1 Nisan'da İran'ın Şam'daki konsolosluk binasına hava saldırısı düzenlenmişti. İsrail'in resmen üstlenmediği olayda, İran Devrim Muhafızları Ordusu'ndan ikisi general rütbesinde toplam 7 kişi ölmüştü. Öldürülen kişiler arasında Zahidi de vardı.

Bunun üzerine İran, 13 Nisan'ı 14 Nisan'a bağlayan gece, 360 drone, seyir füzesi ve balistik füzeyle İsrail'e misilleme yapmıştı. 

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) füze ve drone'ların yaklaşık yüzde 99'unun hava savunma sistemleriyle etkisiz hale getirildiğini belirtmişti. ABD donanmasına ait gemiler üç balistik füze ve 70 kamikaze drone'u vurmuştu. Fransa, Ürdün ve Birleşik Krallık (BK) da İsrail'in savunmasına destek vermişti.

NYT, savaş kabinesinin hazırlık planlarını da inceledi. Haberde İsrail'in, İran'ın Suriye veya Irak'taki milisler üzerinden küçük çaplı karşı saldırılar düzenleyeceğini düşündüğü ve Tahran'ın gerçekte ne kadar büyük bir misilleme yapacağını öngöremediği bildirildi. Buna göre İsrail, İran'ın 10 ila 80 adet karadan karaya füzeyle saldırıya karşılık vereceğini düşünüyordu.

Diğer yandan haberde, İsrail'in saldırısı ardından İran'ın misilleme kararını önceden ve açık şekilde taraflara ilettiğine dikkat çekildi. İsrail'in böyle bir hamle yapmamasının, ABD'yi zor durumda bıraktığı ifade edildi.

Amerikan gazetesi Washington Post da 11 Nisan'daki haberinde, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'in 3 Nisan'da İsrailli mevkidaşı Yoav Gallant'ı arayarak, bölgedeki Amerikan güçlerini tehlikeye soktuklarını ve kendilerine hazırlanma fırsatı vermediklerini söylediğini aktarmıştı.

Brüksel merkezli Uluslararası Kriz Grubu'nun İran direktörü Ali Vaez, NYT'yle şu değerlendirmeyi paylaştı:  

Herkesin zafer kazandığını iddia edebileceği bir durumdayız. İran intikam aldığını, İsrail ise İran'ın saldırısını püskürttüğünü, ABD de İran'ı başarılı şekilde caydırdığını ve İsrail'i savunduğunu söyleyebilir. Fakat yeni bir kısasa kısas sürecine girersek, bu sadece İran ve İsrail'i değil, bölgenin geri kalanı ve tüm dünyayı etkileyecek şekilde hızlıca kontrolden çıkabilir.

Independent Türkçe, New York Times, Washington Post, Haaretz


Ukrayna Başbakanı Şmihal: Kaybedersek III. Dünya Savaşı çıkar

Ukrayna savaşı, Putin'in 24 Şubat 2022'deki emriyle başlamıştı (AFP)
Ukrayna savaşı, Putin'in 24 Şubat 2022'deki emriyle başlamıştı (AFP)
TT

Ukrayna Başbakanı Şmihal: Kaybedersek III. Dünya Savaşı çıkar

Ukrayna savaşı, Putin'in 24 Şubat 2022'deki emriyle başlamıştı (AFP)
Ukrayna savaşı, Putin'in 24 Şubat 2022'deki emriyle başlamıştı (AFP)

Ukrayna Başbakanı Denis Şmihal, Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısı BBC'ye röportajında, "Rusya'yla mücadeleyi kaybedersek III. Dünya Savaşı çıkabilir" dedi.

Şmihal, dünkü söyleşisinde ABD başta olmak üzere Batılı müttefiklerin yardımlarını acilen hızlandırması gerektiğini belirterek şunları söyledi: 

Eğer kendimizi korumazsak Ukrayna düşecek. Böylece küresel güvenlik sistemi yok olacak ve tüm dünyanın yeni bir güvenlik düzeni inşa etmesi gerekecek. Ya da birçok çatışma ve çok sayıda savaş ortaya çıkacak. Tüm bu süreç nihayetinde III. Dünya Savaşı'na yol açabilir.

48 yaşındaki Şmihal, ABD Kongresi'ne takılan yardım paketiyle ilgili de konuştu. Ukrayna Başbakanı, 61 milyar dolarlık yardım paketinin oylamadan geçip geçmeyeceğine ilişkin "ihtiyatlı bir iyimserlik tavrını benimsediğini" söyledi.

Kongre'nin üst kanadı Senato, şubattaki oylamada 95 milyar dolarlık yardım paketini onaylamıştı. Ancak 61 milyar doları Ukrayna, 26 milyar doları İsrail ve 8,12 milyar doları Tayvan'a ayrılan paket, Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi'ne takılmıştı. 

ABD Başkanı Joe Biden da cumartesi tekrar oylamaya sunulacak pakete desteğinin tam olduğunu dünkü açıklamasında yineledi.

Diğer yandan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, pazartesi günkü açıklamasında, İran'a karşı İsrail'e gösterilen desteğin ülkesi için de sağlanmasını istemişti. 

Ukrayna lideri, açıklamasında "Özgür dünya, İsrail'i savunarak böyle bir birlikteliğin sadece mümkün değil, aynı zamanda yüzde 100 etkili olduğunu da kanıtladı" ifadelerini kullanmıştı.

Ancak Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İsrail ve Ukrayna'nın farklı konumlarda olduğuna dikkat çekerek, Kiev'in benzer bir desteği talep etmemesi gerektiğini savundu.

Borrell, dünkü açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

İran'ın saldırıları Fransa, ABD, Birleşik Krallık (BK) ve Ürdün ordularının hava üslerinin üzerinden düzenlendi. Füzeler bu üslerin üzerinden geçti ve onlar da kendilerini savunmak için hamle yaptılar. Ukrayna topraklarında ya da Rus füzelerinin üzerinden uçtuğu bölgede, Ürdün, BK veya ABD'nin hava üsleri yok. Dolayısıyla aynı cevap verilemez çünkü koşullar aynı değil.

1 Nisan'da İran'ın Şam'daki konsolosluk binasına hava saldırısı düzenlenmişti. İsrail'in resmen üstlenmediği olayda, İran Devrim Muhafızları Ordusu'ndan ikisi general rütbesinde toplam 7 kişi ölmüştü. 

Bunun üzerine İran, 13 Nisan'ı 14 Nisan'a bağlayan gece, 360 drone, seyir füzesi ve balistik füzeyle İsrail'e misilleme yapmıştı. 

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) füze ve drone'ların yaklaşık yüzde 99'unun hava savunma sistemleriyle etkisiz hale getirildiğini belirtmişti. ABD donanmasına ait gemiler üç balistik füze ve 70 kamikaze drone'u vurmuştu. Fransa, Ürdün ve Birleşik Krallık (BK) da İsrail'in savunmasına destek vermişti.

Zelenski, geçen yılki açıklamasında da Şmihal'inkine benzer ifadeler kullanmış, Rusya'nın savaşı kazanması halinde Polonya'yı da işgal edeceğini öne sürmüştü. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise iddiaları reddederek "saçmalık" diye nitelemişti.

Independent Türkçe, BBC, RT


İsrail, Refah'a girmeye hazırlanıyor: "Topçular ve zırhlı araçlar konuşlandırıldı"

İsrail ordusunun dün Refah'a düzenlediği bombardımanda büyük bir krater oluştu (AFP)
İsrail ordusunun dün Refah'a düzenlediği bombardımanda büyük bir krater oluştu (AFP)
TT

İsrail, Refah'a girmeye hazırlanıyor: "Topçular ve zırhlı araçlar konuşlandırıldı"

İsrail ordusunun dün Refah'a düzenlediği bombardımanda büyük bir krater oluştu (AFP)
İsrail ordusunun dün Refah'a düzenlediği bombardımanda büyük bir krater oluştu (AFP)

İsrail'in Refah'a operasyon hazırlığı olarak Gazze Şeridi çevresine ilave birlik konuşlandırdığı bildirildi.

İsrailli Ma'ariv gazetesinin dünkü haberinde, İsrail ordusunun Gazze çevresine topçu birlikleri ve zırhlı personel taşıyıcıları yerleştirdiği yazıldı.

Haberde, birliklerin alarm durumuna geçirildiği, Refah operasyonun temel planının Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ve Savunma Bakanı Yoav Gallant tarafından onaylandığı da öne sürüldü.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), iddialarla ilgili yorum yapmayı reddetti. 

IDF'den salı günü yapılan açıklamada, İsrail bombardımanları nedeniyle Gazze'nin kuzeyinden kaçıp Mısır sınırındaki Refah şehrine sığınan sivillerin tahliyesi için 40 bin çadır satın alındığı bildirilmişti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD başta olmak üzere Batılı müttefiklerin itirazlarına rağmen Refah'a kara harekatı düzenleyeceklerini birçok kez söylemişti. 

ABD Dışişleri Bakanlığı ise İsrail'in kara harekatıyla ilgili henüz kendileriyle bilgi paylaşmadığını aktardı.

Diğer yandan Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman es Sani, dünkü açıklamasında İsrail ve Hamas arasındaki ateşkes görüşmelerinin tıkandığını söyledi.

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları'nın 7 Ekim'de başlattığı Aksa Tufanı'nın ardından Katar, ABD ve Mısır ateşkes için arabuluculuk rolünü üstlenmişti.

24 Kasım'da sağlanan ve bir hafta süren ateşkeste 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakılmıştı. IDF'nin verilerine göre Hamas'ın elinde halen yaklaşık 130 rehine var. İsrail ordusu, bunlardan 34'ünün öldüğünü doğrulamıştı.

Ancak ikinci tur ateşkes müzakerelerinden henüz sonuç çıkmadı. Katar lideri, başkent Doha'da yaptığı açıklamada, oynadıkları arabulucu rolünü gözden geçirdiklerini belirterek şu ifadeleri kullandı: 

Ne yazık ki bu arabuluculuğun kötüye kullanıldığını ve dar siyasi çıkarlar uğruna istismar edildiğini gördük. Bu da Katar devletinin, bu rolü kapsamlı şekilde tekrar değerlendireceği anlamına geliyor. Oynadığımız rolü yeniden gözden geçirme ve tarafların bu arabuluculuk faaliyetlerine nasıl katıldığını değerlendirme aşamasındayız.

Es Sani, konuşmasında herhangi bir politikacının adını kullanmadı. Fakat Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısı BBC, son dönemde özellikle ABD Kongresi'ndeki bazı isimlerin "ateşkes için Katar'ın Hamas'a yeterli baskıyı uygulamadığını öne sürdüğüne" dikkat çekti. 

Independent Türkçe, Times of Israel, Guardian, BBC


Ukrayna medyası: Rusların "yenilmez" S-400'ü imha edildi

Saldırıda S-400'lere ek olarak 4 adet Su-25 jetinin de imha edildiği öne sürüldü (Telegram/@Dosye Shpiona)
Saldırıda S-400'lere ek olarak 4 adet Su-25 jetinin de imha edildiği öne sürüldü (Telegram/@Dosye Shpiona)
TT

Ukrayna medyası: Rusların "yenilmez" S-400'ü imha edildi

Saldırıda S-400'lere ek olarak 4 adet Su-25 jetinin de imha edildiği öne sürüldü (Telegram/@Dosye Shpiona)
Saldırıda S-400'lere ek olarak 4 adet Su-25 jetinin de imha edildiği öne sürüldü (Telegram/@Dosye Shpiona)

Ukrayna ordusunun, Rusya'nın "yenilmez" denen S-400 sistemini imha ettiği öne sürüldü.

Kırım'daki Canköy'de yer alan Rus ordusuna ait hava üssündeki S-400 bataryasının, 17 Nisan gecesi düzenlenen bir saldırıyla kullanılmaz hale getirildiği savunuldu.

Ukrayna yanlısı Telegram kanalı Dosye Shpiona'nın paylaştığı bilgilere göre saldırı, ABD üretimi MGM-140 Ordu Taktik Füze Sistemi'yle (ATACM) gerçekleştirildi.

Ukrayna merkezli War Obozrevatel sitesiyse kimliğini paylaşmadığı kaynaklara dayandırdığı haberinde, saldırının "modernize edilmiş Sovyet füzeleriyle düzenlendiğini ve bunun Rusları şoke ettiğini" ileri sürdü.

Saldırıda ayrıca Britanya-Fransız ortak yapımı SCALP seyir füzesi ve ABD üretimi GLSDB bombalarının kullanılmış olabileceği belirtildi. Ukraine Battle Map adlı Twitter hesabının paylaşımında, zararın 100 milyon ila 300 milyon dolar olabileceği iddia edildi.

Kırım'daki askeri üssün Rusya Hava Kuvvetleri'ne ait olduğu, bir S-400 bataryasının yanı sıra üç fırlatma rampası ve bir radarın yok edildiği savunuldu.

Saldırının Ukrayna ordusu ve Ukrayna Savunma Bakanlığı İstihbarat Baş Müdürlüğü'nün (GUR) koordinasyonuyla yapıldığı belirtildi.7

Buna ek olarak Rusya'nın Krasnodar Krayı'na bağlı Korenovsk şehrine de aynı gece saldırı düzenlendiği bildirildi. 

Saldırı sırasında üste iki S-300 savunma sistemi bataryasının tamirden geçirildiği de aktarıldı. Bunların saldırıda zarar görüp görmediğine dair bilgi paylaşılmadı. 

Rusya ve Ukrayna'dan saldırıyla ilgili henüz açıklama yapılmadı.

Independent Türkçe, War Obozrevatel, Novinite, Defence Blog


Biden'ın bazı yardımcılarının Trump'tan "Hitler Domuzu" diye bahsettiği öne sürüldü

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Biden'ın bazı yardımcılarının Trump'tan "Hitler Domuzu" diye bahsettiği öne sürüldü

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Joe Biden'ın bazı yardımcıları ve müttefiklerinin gizlice Donald Trump'a "Hitler Domuzu" diye kışkırtıcı bir lakap taktığı iddia ediliyor.

Biden'ın kampanyasıyla bağlantılı 4 kişi Politico'ya konuşarak bu lakabın kıdemsiz çalışanlar tarafından sıkça dile getirildiğini ve Trump'ın Mar-a-Lago'da Kanye West ve beyazların üstünlüğünü savunan Nick Fuentes'le bir araya geldiği 2022'den beri kullanıldığını söyledi.

Söz konusu hakaret bu hafta, Donald Trump'ın New York'taki sus payı davası sırasında mahkemede uyuyakaldığına dair haberlere yanıt olarak bir kez daha kullanıldı.

Politico, Biden'la bağlantılı bir kişinin bu haberlerle ilgili bir mesaj dizisine "uykulu Hitler Domuzu" diye yazdığını bildirdi. 

Trump'ın kampanya danışmanlarından biri çarşamba günü yayın organına verdiği röportajda "Joe Biden ahlaktan çok bahsediyor ama onun ve ekibinin içinde ahlak kırıntısı bile yok" dedi.

Bu gülünç ve iğrenç yorumlar tüm Biden operasyonunun başarısızlığını ve sahtekarlığını yansıtıyor.

The Independent yorum için Beyaz Saray'la temasa geçti ancak henüz yanıt alamadı. 

Trump'ın kampanyası, eski Başkan'ın mahkemede uyuyakaldığı iddialarını "yüzde 100 yalan haber" diye nitelendirdi. Ancak bu hikaye, kısmen Trump'ın Biden'ı uzun süredir "Uykucu Joe" diye aşağılaması nedeniyle normalden daha uzun bir süre devam etti.

Rakiplere gülünç lakaplar takmak (Küçük Marco Rubio, Deli Nancy Pelosi, Yalancı Ted Cruz) Donald Trump'ın kampanyasına özgü hamlelerinden biri.

Bu hafta sosyal medya kullanıcıları hakaretleri eski Başkan'a çevirerek ona "Uykucu Don"dan "Don Horlayan"a (Don Snoreleone; Baba'daki [Godfather] Don Corleone karakterinin adıyla kelime oyunu yapılmış -çn.) kadar çeşitli lakaplar taktı.

Trump'ı eleştirenler onu internette ya da kapalı kapılar ardında nasıl adlandırırsa adlandırsın, eski Başkan daha büyük sorunlarla karşı karşıya.

ABD'nin eski ya da görevdeki bir başkanının yargılandığı ilk ceza davası olan sus payı davasında jüri seçimi pazartesi günü başladı.

Trump'a 34 ağır suçlama yöneltiyor ve 2016 seçimleri öncesinde porno yıldızı Stormy Daniels'la yaşadığı iddia edilen ilişkiye dair sus payı ödemelerini örtbas etmek için iş kayıtlarında tahrifat yapmakla suçlanıyor.

Trump tüm suçlamaları reddetmişti.
Independent Türkçe


Tokat'ta 5,6'lık depremin ardından üç deprem daha meydana geldi

Fotoğraf: Ekber Türkoğlu - AA
Fotoğraf: Ekber Türkoğlu - AA
TT

Tokat'ta 5,6'lık depremin ardından üç deprem daha meydana geldi

Fotoğraf: Ekber Türkoğlu - AA
Fotoğraf: Ekber Türkoğlu - AA

AFAD, Tokat'ın Sulusaray ilçesinde saat 18.11'de 5,6, saat 21.43'te 4 büyüklüğünde, saat 22.31'de 4,4 büyüklüğünde ve saat 00.09'da 4,1 büyüklüğünde dört depremin meydana geldiğini bildirdi. Depremler çevre illerde de hissedildi.
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde 5,6 ve 4 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi.

Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığının internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 18.11'de merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 5,6 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi.

Tokat'taki deprem Yozgat'ın Kadışehri ilçesindeki bir markette raflardaki ürünlerin düşmesine neden oldu

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki deprem çevre illerden de hissedildi https://t.co/OMPgwNZNLi pic.twitter.com/NmsDBTBu8Q

— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) April 18, 2024

 

Sarsıntının 5,99 kilometre derinlikte olduğu belirlendi.
AFAD, saat 21.43'te yine merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildiğini açıkladı. Sarsıntının 7 kilometre derinlikte olduğu belirlendi.

Saat 22.31'de de merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,4 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildiğini bildiren AFAD, sarsıntının 5,89 kilometre derinlikte olduğunu açıkladı.

Yine merkez üssü Sulusaray ilçesinde 19 Nisan Cuma günü saat 00.09'da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,1 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi. Sarsıntının 12,43 kilometre derinlikte olduğu belirlendi. Deprem çevre illerden de hissedildi.
AFAD, depreme ilişkin gelişmeleri takip ettiklerini bildirdi.

AFAD: Toplam 231 ihbar gelmiştir. Can kaybı bulunmamaktadır
AFAD'dan yapılan açıklamada, saat 18.11'de Tokat'ın Sulusaray ilçesinde 5,6 büyüklüğünde deprem meydana geldiği anımsatıldı.

Tokat ve Yozgat'ta il AFAD, jandarma, emniyet ve diğer görevli personelle saha taramaları yapıldığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Yozgat ve Tokat'taki 112 Acil Çağrı Merkezleri'ne toplam 231 ihbar gelmiştir. Can kaybı bulunmamaktadır. Tokat ilimizde; 2 konut, 5 ahır ve 2 minare hasar almıştır. Sivas, Samsun, Erzurum, Çorum ve Amasya AFAD ekipleri sevk edilmiştir. Yozgat ilimizde; 2 katlı bir bina yıkılmış, 8 köyde küçük çaplı hasarlar meydana gelmiştir. Ankara, Çankırı, Kayseri, Amasya, Nevşehir ve Kırıkkale AFAD ekipleri sevk edilmiştir."

❝İlk gelen haberlere göre can kaybının olmaması bizim için en büyük teselli kaynağı❞

❝Eğitim kurumlarımızda eğitime bir gün ara veriyoruz❞

Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, meydana gelen depremle ilgili açıklamalarda bulundu https://t.co/OMPgwNZNLi pic.twitter.com/9sbNZqv8GM

— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) April 18, 2024

 

Yozgat ve Tokat'a, Emniyet Genel Müdürlüğünden 1 helikopter, Jandarma Genel Komutanlığından ise 1 İHA sevk edildiği bildirilen açıklamada, gelişmelerin takip edildiği ifade edildi.

Depremden etkilenen Yozgat'ın Yelten köyünde çok sayıda evin duvarında çatlaklar ve hasar oluştu
AFAD Başkanlığının internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 18.11'de merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 5,6 büyüklüğünde sarsıntı Yozgat'ta da hissedildi.

sd
Fotoğraf: AA

Özellikle Kadışehri ilçesinde ve köylerinde hissedilen deprem nedeniyle vatandaşlar panik yaşadı.
Yozgat Valiliğinden yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"İlimizde de kuvvetli şekilde hissedilen 5,6 büyüklüğündeki deprem neticesinde saha ekiplerimizce yapılan ilk tespitlere göre, Kadışehri ilçemizde ve köylerinde bazı yapıların zarar gördüğü ancak çok şükür şu ana kadar ulaşılan bilgilerde can kaybı ve yaralı vatandaşımızın bulunmadığı anlaşılmıştır. AFAD ve ilgili kurumlarımızın tüm ekipleri saha taramalarına devam etmektedir. Depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Allah ülkemizi ve milletimizi afetlerden korusun."

yj7

Saha ekiplerince şu ana kadar yapılan tespitlerin paylaşıldığı açıklamada da "Bir kısım ahırlarda mahsur kalan hayvanlar görevli ekiplerimizce kurtarılmıştır. Vatandaşlarımızın hasarlı yapılara girmemeleri önem arz etmektedir. Tüm ekiplerimizin saha çalışmaları devam etmektedir." denildi.

Öte yandan Kadışehri ilçesine bağlı bir köyde 2 katlı atıl bir evin yıkıldığı, bazı köylerde ev ve ahırlarda hasar oluştuğu yönünde ekiplere ihbar geldiği öğrenildi.

dervgrf

Yelten köyünde de deprem nedeniyle çok sayıda evin duvarında çatlaklar ve hasar oluştuğu görüldü.

Kadışehri ilçesinde bir marketteki güvenlik kamerasına, raflardaki ürünlerin etrafa saçılması yansıdı.
Kadışehri'nde deprem nedeniyle evlerinden çıkan vatandaşlar, sokaklarda ateş yaktı 
Özellikle Kadışehri ilçesinde ve köylerinde hissedilen deprem nedeniyle vatandaşlar büyük panik yaşadı.

Sokaklara çıkan vatandaşlar, evlerinin bahçelerinde ve uygun arazilerde ateş yaktı. Ateşin başında ısınmaya çalışan vatandaşlar, geceyi dışarıda geçireceklerini belirtti.

Vali Mehmet Ali Özkan, Elmalıçifliği köyünde geceyi evlerinin bahçesinde geçirmeye hazırlanan vatandaşları ziyaret ederek, geçmiş olsun dileklerini iletti.

Vatandaşlardan Nazlı Doğan, AA muhabirine, "Önce bir gürültü geldi. Daha sonra sallanmaya başladı. Çocuklarımı yanıma aldım ama dışarı çıkamadım. Ayaklarımın bağı çözüldü. Sonra küçük oğlumu alıp dışarı çıkabildim. Şok oldum, çok şiddetliydi. Evimiz küçük bir hasar aldı, ahırımızda hasar var, hayvanlarımız dışarıda." diye konuştu.

Hacı Ahmet Gün de "Evimizde hasar var. Tavanlar kırıldı. Deprem olduğunda ben balkondaydım. Sallantı başladı. Tavanlar düşmeye başladı." dedi.

Tokat'taki depremin ardından TAMP kapsamında ilgili bütün kurumlar teyakkuza geçirildi
Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığı, Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki deprem sonrası Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında ilgili bütün kurumların teyakkuz haline geçirildiğini bildirdi.

AFAD'dan yapılan açıklamada, Tokat'ın Sulusaray ilçesinde saat 18.11'de meydana gelen deprem sonrası TAMP kapsamında ilgili bütün kurumların teyakkuz haline geçirildiği belirtilerek, Tokat'a, Sivas, Erzurum, Samsun, Çorum ve Amasya, Yozgat'a da Ankara, Çankırı, Kayseri, Amasya, Nevşehir ve Kırıkkale'deki AFAD ekiplerinin sevk edildiği aktarıldı.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"AFAD Başkanımız Okay Memiş, AFAD Müdahale Hizmetleri Genel Müdürü ve Arama Kurtarma Daire Başkanı deprem bölgesine intikal etmektedir. Ekiplerimizin saha tarama çalışmaları aralıksız devam etmektedir. Gelişmeleri takip ediyoruz."

Vali Hatipoğlu: Şu ana kadar herhangi bir can kaybı ya da yaralanma bilgisi gelmedi
Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, AA muhabirine, ekiplerin sahada olduğunu söyledi.

dffdbg

İlk gelen bilgilere göre can kaybının olmayışının en büyük tesellileri olduğunu vurgulayan Hatipoğlu, "Vatandaşlarımıza geçmiş olsun. Devlet olarak İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya'nın talimatları doğrultusunda tüm vatandaşlarımızın barınma ve iaşe sorununun halledilmesiyle ilgili gerekli tüm tedbirleri alıyoruz. Tüm hemşehrilerimize ve milletimize geçmiş olsun." dedi.

Sulusaray ilçe merkezinde bir caminin minaresinde hasar oluştu.

Deprem, ilçeye bağlı Malum Seyit Tekke köyünde iki cami ile bazı evlerde hasara neden oldu. Bir cami minaresinin ise külah bölümü yıkıldı.

Artova ilçesinde de hissedilen deprem nedeniyle vatandaşlar sokağa çıktı. Bazı vatandaşlar ağlarken, bazıları da fenalaştı.

Artova Kaymakamı Erkan Atam ve Belediye Başkanı Ali Güner vatandaşları sakinleştirmeye çalıştı.

Zile ilçesinde de sarsıntı nedeniyle bazı metruk yapılarda hasar meydana geldi.

Belediye ekipleri, hasar gören evlerin tehlikeye neden olmaması için çalışma başlattı.

Öte yandan Samsun AFAD İl Müdürlüğünden 3 araç ve 20 personelle canlı arama köpeğinin Tokat'a görevlendirildiği belirtildi.

Samsun'un Atakum ilçesinde de hissedilen deprem anında evinde bir kişi, cep telefonu kamerasıyla avizenin sallanışını kaydetti.

"Devletimiz yanımızda"
Sulusaray ilçesinde sokakta bekleyişini sürdüren vatandaşlardan İbrahim Yıldızlı, AA muhabirine, güvenli olduğu için açık alanda beklediklerini belirterek, "Acayip bir sarsıntı ile geldi ilk anda. Fatih Camisi'nin yanındaydık. Minare uçtu, briketler falan düştü. Halk ister istemez panik yaşadı. Sakinleştirmeye çalıştık ortalığı. Diğer mahallelere gittiğimizde ufak tefek sıkıntılar vardı, onlara da yardım ettik. Açık alan olduğu için, güvenli alan olduğu için burada bekliyoruz. Çok şükür can kaybımız yok, bir sıkıntı yok. Devletimiz yanımızda. Valimiz, Belediye Başkanımız, Kaymakamımız elinden geleni yapıyor. Köylerde sıkıntı olmuş herhalde ama gidemedik." dedi.

Deprem anı Tokat'ta iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansıdı.

Görüntülerde, Zile ilçesindeki bir marketin raflarındaki ürünlerin yere düştüğü, vatandaşların ise hızla marketten çıkmaya çalıştığı, bir başka güvenlik kamerası görüntüsünde ise Almus ilçesindeki bir restoranda bulunan kişilerin, sarsıntıyı hissettikleri anda restoranın dışına yöneldiği yer alıyor.

"Bölgeye sağlıklı su getirilmesi için planlamayı gerçekleştirdik, kamyonlarımız yolda"
Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, deprem bölgesindeki vatandaşları şebeke suyunu içmemeleri konusunda uyardı.

Hatipoğlu, Sulusaray ilçesinde depremlerin ardından oluşturulan kriz merkezinde AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgede artçı depremlerin devam ettiğini söyledi.

Vatandaşlar için gerekli çalışmaların koordine edildiğini dile getiren Hatipoğlu, "Şu an itibariyle gerek mobil mutfak gerekse diğer hazırlıklarımız devam ediyor. Yine misafirhanelerimizde 440'ın üzerinde kapasitemiz hazır. Buralara geçmek isteyen vatandaşlarımızın nakliyle ilgili çalışmaları gerçekleştirdik. Şu an itibariyle kaymakamlarımız hazırlık çalışmasını gerçekleştiriyor. Jandarmamız tahliye için gerekli hazırlıklar içinde." dedi.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile sürekli irtibat halinde olduklarını vurgulayan Hatipoğlu, "Bakan Yardımcımız Münir Karaloğlu yolda. Koordinasyona devam ediyoruz. İlçe merkezlerimizde mobil mutfaklar faaliyete geçmeye başladı. Planladığımız kumanyaları dağıtmaya başlıyoruz birazdan. Vatandaşlarımız için el birliği ile devlet kurumlarımızın imkanları ile seferberiz." diye konuştu

İçme suyu konusunda uyarıda bulunan Hatipoğlu, "Sularımızın büyük kısmı yer altı veya yüzey sularının toplanması ile oluşuyor. Bölgede hareketlilik devam ettiği için vatandaşlarımızın suyu, kullanma suyu olarak kullanmaları, içme suyu olarak tüketmemelerini istiyoruz. Bölgeye sağlıklı su getirilmesi için planlamayı gerçekleştirdik, kamyonlarımız yolda." ifadelerini kullandı.

Tokat'ta deprem nedeniyle eğitime 1 gün ara verildi
Vali Numan Hatipoğlu, yaptığı açıklamada, depremden sonra hızlıca harekete geçtiklerini belirtti.

Yaptıkları değerlendirme sonrası okulları tatil etme kararı aldıklarını bildiren Hatipoğlu, "Yarın itibariyle il genelinde okullarımızı tatil ediyoruz." dedi.

Evlerinde kalmak istemeyen vatandaşlara spor salonları ve yurtları açacaklarına işaret eden Vali Hatipoğlu, "Yine aldığımız tedbirler kapsamında Tokat'ta bulunan yurtlarımızda, kapalı spor salonlarımızda hazırlıklarımızı yapmaya başladık. Evlerinde kalmak istemeyecek vatandaşlarımızı kapalı spor salonlarında yine Yeşilyurt'ta bulunan, Sulusaray'da bulunan spor salonlarında gerekli tedbirleri alarak misafir edeceğiz. Tekrar geçmiş olsun diyorum." diye konuştu.

Depremden etkilenen Yozgat'ın üç ilçesinde eğitime 1 gün ara verildi
Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan, depremden etkilenen Kadışehri, Çekerek ve Aydıncık ilçelerinde eğitime yarın ara verildiğini bildirdi.

Özkan, Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki deprem nedeniyle bazı yapılarda hasar oluşan Yozgat'ın Kadışehri ilçesine bağlı Gümüşsu köyünde incelemede bulundu.

İncelemenin ardından gazetecilere açıklama yapan Özkan, deprem nedeniyle bazı ilçelerdeki yapılarda hasar meydana geldiğini, Sulusaray sınırı yakınlarındaki ilçelerde yaralı ya da can kaybı yaşanmadığını söyledi.

Depremden en çok etkilenen ilçenin Kadışehri olduğunu aktaran Özkan, şunları kaydetti:

"Arkadaşlarımız ilk andan itibaren AFAD'ımız, jandarmamız, sağlık ekiplerimiz ve diğer birimlerimiz, il özel idaremiz tamamen sahadalar ve saha tespitlerini yapıyorlar. Öncelikle yaralımızın, vefat eden insanımızın olmaması bizler için en önemli husus. Birkaç köyümüzde ahırlarda mahsur kalan hayvanlar, buna benzer durumlar oluştu. Onlara da il özel idaresi ekiplerimiz derhal müdahale etti. Onları ahırlardan çıkardılar. Tabii bunun yanı sıra hasar olduğunu düşündüğümüz, hasar olduğunu gördüğümüz, hasar ihbarını aldığımız her köyde jandarmamız, AFAD ekiplerimiz tedbirlerini ilk andan beri aldılar. Bizler de köylerimizdeki durumu hem yerinde görmek hem de insanımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletmek üzere köylerimizi dolaşıyoruz. Vatandaşımızdan, insanımızdan öncelikli olan isteğimiz hasar gören evlerde oturmasınlar. Vatandaşlarımızdan hasar riski, hasarlı olan yahut da riskli olan evlere girmemelerini istiyoruz. Kısa zamanda zaten devletimiz bu konuda şu ana kadar birçok yarayı çok hızlı bir şekilde sardı. İnşallah burada da kısa zamanda hasar tespitleriyle birlikte daha net, detaylı hasar tespitleriyle birlikte sahadaki hizmet çalışmalarımıza başlayacağız."

Bir gazetecinin, "Şu an tespit edilen köyde en son durum nedir? Ağır hasarlı bina var mı?" sorusu üzerine Vali Özkan, "Şu an için ön tespitler doğrultusunda 'bu ağır hasarlıydı' veyahut da 'bu çok az hasarlıydı' demek doğru olmaz. Gün ışığıyla birlikte yeniden yapacağımız tespitlerle tam bir rakama, sayıya ulaşacağız. Ama sizlerin de gördüğü üzere köylerimizde, şu ana kadar geldiğimiz Gümüşsu köyü de dahil kimi köyümüzde 5, kimi köyümüzde 15, kimi köyümüzde 35 hasarlı bina var ama tabii bu hasar durumları arkadaşlarımızın gün ışığıyla birlikte yapacağı detaylı tespitlerle daha net ortaya çıkacak. Buradan da Tokat Sulusaray sınırımızdaki Elma Çiftliği köyümüze geçeceğiz. Köylerimizde elektrik, su, buna benzer altyapıda bir sorunumuz, bir sıkıntımız gözükmüyor. Tabii bunlar yarın sabah gün ışığıyla birlikte yapılacak detaylı tespitlerle netleşecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Depremden etkilenen yerlerde eğitime ara verilip verilmeyeceğinin sorulması üzerine Vali Özkan, şöyle konuştu:

"Deprem nedeniyle çok şükür herhangi bir can kaybımız, vefatımız olmasa bile çocuklarımızın da ailelerinin yanlarında olmalarını istiyoruz. Bu vesileyle Kadışehri, Çekerek ve Aydıncık'ta cuma günü okulları tatil ediyoruz. Çocuklarımız ailelerinin yanında olsunlar. Hiç olmazsa ailelerimiz merakta bulunmasınlar. Az önce Sayın İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya ile konuştuk. Sağ olsun, bütün AFAD ekipleri, devletimizin imkanlarıyla birlikte sahadayız. Bize bu yönde ihtiyaçlarımızın olup olmadığını sorarken vatandaşlarımıza da geçmiş olsun dileklerini ilettiler. Sayın Bakanımıza ve depremin ilk anından bu tarafa destek olan bütün devlet teşkilatımıza şükranlarımı sunuyorum."

Vali Özkan, telefonda Bakan Yerlikaya ile konuşmasında, "Hasar tespitlerini sabah daha da netleştireceğiz. Ben iki ilçede okulları tatil etmiştim. Aydıncık’ta da iki yerde çatlak, iki ahırda da duvar yatması var, başka bir problem yok ama öğrencilerimiz de aileleri ile birlikte olsun diye bir günlüğüne müsaadenizle tatil edelim. Durumumuz bundan ibaret. Hemşehrilerimizin de sizlere selam ve saygıları var." ifadelerini kullandı.

Deprem Kayseri ve Sivas'ta da hissedildi
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki deprem, Kayseri ve Sivas'ta da hissedildi.

Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığının internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 18.11'de merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 5,6 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi.

Sarsıntının 5,99 kilometre derinlikte olduğu belirlendi.

Deprem Kayseri ve Sivas'ta da hissedildi
Depremi hisseden bazı vatandaşlar, bulundukları bina ve iş yerlerinden uzaklaşarak sarsıntıların sona ermesini bekledi.

Sivas AFAD Müdürlüğü 2 araç ve 11 personel, UMKE ise 2 araç ve 10 personel ile Tokat’ın Sulusaray ilçesine hareket etti.
Sivas'ın Şarkışla Kaymakamlığından yapılan yazılı açıklamada, depremin ilçede de hissedildiği, şu ana kadar kaymakamlığa ulaşan herhangi bir olumsuzluğa rastlanılmadığı aktarıldı.

Yapılan incelemelerde Muhsin Yazıcıoğlu Cami önündeki bazı dükkanların üstünde yer alan mermer bloklardan birkaçının sarsıntının etkisiyle yere düştüğü belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Ancak cami yapısında ve eklentilerinde herhangi bir hasar oluşmamıştır. Caminin hasar gördüğüne ilişkin duyumlar gerçeği yansıtmamaktadır. Depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. "

Kayseri ve Sivas valiliklerinden açıklama
Öte yandan Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "İlimizde hissedilen deprem nedeniyle ekiplerimiz saha taramasına başlamış, şu ana kadar herhangi bir olumsuz duruma rastlanmamıştır." ifadelerini kullandı.

Sivas Valiliğince sosyal medyadan yapılan paylaşımda da il merkezi ve ilçe merkezinde saha taramalarının devam ettiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:

"Depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. İlimizde hissedilen depremde il merkezimiz ve ilçelerimizde saha taramalarımız devam etmektedir. Allah ülkemizi ve şehrimizi her türlü felaketlerden korusun."

Deprem nedeniyle Kayseri'de bir evde hasar oluştu
Merkez Kocasinan ilçesi Mevlana Mahallesi'nde ikamet eden Ferdi Yakupoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ikamet ettiği evin duvarlarında depremin ardından çatlaklar oluştuğunu söyledi.

Ailesinin hemen dışarı kaçtığını öğrendiğini belirten Yakupoğlu, eşinin depremin ardından evin duvarlarında oluşan çatlakların fotoğraflarını kendisine attığını dile getirdi.

Hasar gören evine hızlı şekilde geldiğini anlatan Yakupoğlu, "Bugünkü depremde evim bayağı hasar gördü. Evim şu an oturulacak bir halde değil, 5 çocuğum var. Şu an risk altındayız." ifadelerini kullandı.

Yakupoğlu, AFAD'ı arayarak bilgi verdiğini de sözlerine ekledi.

Sağlık Bakanı Koca: Depremde Tokat'ın Yeşilyurt ilçesinde 1 kişi etkilendi
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Tokat'ın Sulusaray ilçesinde 5,6 büyüklüğünde meydana gelen depremde, Sulusaray'da bir ev ve bir cami minaresinin yıkıldığını, depremden etkilenen kimsenin olmadığını belirterek, şu bilgileri verdi:

"5,6 büyüklüğünde meydana gelen depremde Tokat'ın Yeşilyurt ilçesinde 1 kişi etkilenmiştir. Tokat'ın Artova ilçesinde bir cami minaresi yıkılmış olup, etkilenen olmamıştır. Yozgat'ın Gümüşsuyu köyünde bir ev, Yelken köyünde bir ev, Elmalıçiftliği köyünde bir ev yıkılmış olup etkilenen olmamıştır."

Bölgeye Tokat'tan 15 ambulans, 3 UMKE ve 1 UMKE acil müdahale aracı, Yozgat'tan 5 ambulans, 1 UMKE ve 1 UMKE acil müdahale aracı, Sivas'tan 1 UMKE ve 1 UMKE acil müdahale aracının görevlendirildiğini aktaran Koca, depremi hisseden vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti.

Bakan Özhaseki: Sahada çalışmaları anlık olarak dikkatle takip ediyoruz
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Tokat Sulusaray'da meydana gelen ve çevre illerden de hissedilen deprem nedeniyle vatandaşlara "geçmiş olsun" dileklerini iletti. Bakan Özhaseki, "İl müdürlüğü ekiplerimizi ve ilgili birimlerimizi bölgeye yönlendirdik, sahada çalışmaları anlık olarak dikkatle takip ediyoruz." ifadelerini kullandı.

İçişleri Bakanı Yerlikaya'dan açıklama
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:

"Tokat ili Sulusaray ilçesinde 5,6 büyüklüğünde meydana gelen depremde Tokat Valimiz, AFAD ve ilgili kurumlarımızın tüm ekipleri saha taramalarına başlamıştır. Gelişmeleri takip ediyoruz. Depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Allah ülkemizi ve milletimizi afetlerden korusun."

Bakan Yerlikaya'nın paylaşımında yer alan grafiğe göre deprem Samsun, Yozgat, Çankırı ve Çorum'da yoğun hissedildi.

Yerlikaya, TGRT Haber'e de telefonla canlı bağlanarak, deprem sonrası yapılan çalışmalara ilişkin bilgi verdi.

Depremden etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileten Yerlikaya, saat 18.11'de meydana gelen depremin ardından Valiliğin koordinasyonunda AFAD, Jandarma ve belediyeler ile devletin tüm birimlerinin saha taramasıyla ilgili çalıştıklarını belirtti.

Sulusaray, Artova ve Yeşilyurt'un depremi en fazla hisseden bölgeler olduğunu, Yozgat Kadışehri'nde iki katlı kullanımda olmayan bir evin yıkıldığı görüntülerinin ekrana yansıdığını belirten Yerlikaya, "112 Acil Çağrı Merkezi'ne gelen 236 civarında çağrı var. Bu çağrıların hiçbirinde arama kurtarma talebi olmadığını sevinerek öğrendik. Can kaybının olmadığını, yaralanan bir vatandaşımızın olmadığını ifade etmek istiyorum." dedi.

Metruk çok az sayıda ev ve birkaç ahırın yıkıldığını aktaran Bakan Yerlikaya, netleşmiş rakamları vermek için zamana ihtiyacın olduğunu söyledi.

Yerlikaya, yarın Tokat genelinde eğitime bir günlük ara verildiğini belirterek, bu gece endişe duyan vatandaşları misafir etmekle ilgili devlet olarak tedbirleri aldıklarını dile getirdi.

Bakan Uraloğlu: Deprem bölgesindeki köprü ve yollarda olumsuz bir duruma rastlanmadı
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki depremin ardından, bölgedeki köprü ve yolların durumuna ilişkin açıklama yaptı.

Bölge halkına geçmiş olsun dileklerini ileten Uraloğlu, "Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki deprem bölgesine yakın kesimlerdeki 16. Bölge Müdürlüğümüz sorumluluk alanlarındaki (200-19 ve 200-20 Sivas-Ankara Devlet Yolu ile 58-81 Şeyhhalil il yolu ve 850-03 ve 850-04 Sivas-Tokat Devlet Yolu) köprü ve yollarımızda yapılan ilk incelemelerde olumsuz bir duruma rastlanmamıştır." değerlendirmesinde bulundu.

TBMM Başkanı Kurtulmuş'tan Tokat'taki deprem nedeniyle "geçmiş olsun" mesajı
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, sosyal medya hesabından yayımladığı mesajda, "Tokat'ta meydana gelen depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Devletimizin ilgili tüm kurumları görevleri başında, halkımızın yanındadır. Rabbim, ülkemizi ve milletimizi her türlü afetten muhafaza etsin." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan "geçmiş olsun" mesajı
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen ve çevre illerden de hissedilen 5,6 büyüklüğündeki depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. İlgili kurumlarımız saha tarama çalışmalarını sürdürüyor. Rabb'im ülkemizi ve milletimizi her türlü afetten korusun." ifadelerini kullandı.


ABD, Filistin'in BM'ye tam üyeliği talep edilen karar tasarısını veto etti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

ABD, Filistin'in BM'ye tam üyeliği talep edilen karar tasarısını veto etti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Filistin'in BM'ye tam üyeliği talep edilen karar tasarısını veto etti.  Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Filistin'in Birleşmiş Milletler üyeliğinin Genel Kurul'a tavsiye edilmesini öngören tasarı reddedildi. Oylamada 12 evet, 2 çekimser oy kullanılırken ABD ise ret oyu verdi.

Geçici üye Cezayir, “Filistin’in yaptığı tam üyelik kabul başvurusunun inceledikten sonra, BM Genel Kurulu’na Filistin Devleti'nin tam üye olarak kabulünün tavsiye edilmesini’’ isteyen bir karar tasarısını Güvenlik Konseyi’ne sundu.

BM, Güvenlik Konseyi’nin yeni üyelerin kabulüyle ilgili toplantısında BM Genel Sekreteri’nin Güvenlik Konseyi Başkanı’na hitaben yazdığı 3 Nisan 2024 tarihli mektubun değerlendirildi.

Filistin yönetimi, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e ilettiği dilekçede, 23 Eylül 2011'de yaptığı bir önceki tam üyelik talebinin Nisan ayında yeniden değerlendirilmesi talebinde bulunmuştu.

Filistin’in kendisine sunduğu başvuruyu Güvenlik Konseyi’ne sevk eden Guterres, “Filistin liderliğinin talimatıyla yapılan bu başvurunun, Güvenlik Konseyi’nce Nisan’da yeniden değerlendirilmesini talep etmekten onur duyuyorum" diye açıklama yapmıştı.


İsrail savaş uçakları Lübnan'ın doğusundaki Hizbullah altyapısını vurdu

İsrail'in Güney Lübnan'a düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan (AFP)
İsrail'in Güney Lübnan'a düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan (AFP)
TT

İsrail savaş uçakları Lübnan'ın doğusundaki Hizbullah altyapısını vurdu

İsrail'in Güney Lübnan'a düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan (AFP)
İsrail'in Güney Lübnan'a düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan (AFP)

İsrail Hava Kuvvetleri dün (Çarşamba) yaptığı açıklamada, İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmaların daha da yoğunlaşabileceği endişesiyle, savaş uçaklarının Lübnan'ın doğusundaki Baalbek'in kuzeyinde Hizbullah'a ait bir altyapıyı vurduğunu duyurdu.

İsrail Hava Kuvvetleri tarafından yapılan açıklamada, “Bu akşam erken saatlerde İsrail savaş uçakları Baalbek'in kuzeyinde, terör örgütünün hava savunma sistemi tarafından kullanılan önemli bir Hizbullah altyapısını vurdu” denildi.

İsrail ordusu dün erken saatlerde, İsrail’in kuzeyinde Hizbullah tarafından üstlenilen ve bir askeri komuta merkezini hedef aldığını söylediği roket ve insansız hava aracı (İHA) saldırısında, altısı ağır olmak üzere 14 askerinin yaralandığını duyurdu.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Son saatlerde, Lübnan topraklarından İsrail'in kuzeyindeki Arab el-Aramşe köyüne doğru sınırı geçen bir dizi tanksavar füzesi ve İHA tespit edildi. Altı asker ağır yaralanırken, iki asker orta derecede yaralandı ve geri kalan yaralanmalar hafif olarak tanımlandı.”

Hizbullah dün, salı günü Lübnan'ın güneyindeki iki kasabayı hedef alan İsrail saldırılarında üç savaşçısının öldürülmesine ‘yanıt olarak’ İsrail'in kuzeyindeki bir askeri karargâhı roket ve İHA’larla bombaladığını duyurdu. İsrail Celile Tıp Merkezi saldırıda 18 kişinin yaralandığını bildirdi.


Ateşkes görüşmeleri ‘tıkanırken’ İsrail Refah'ı işgale hazırlanıyor

Filistin'in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, BM Güvenlik Konseyi’nin Nisan ayındaki Dönem Başkanı Maltalı delege Vanessa Frazier ile el sıkışıyor. (BM)
Filistin'in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, BM Güvenlik Konseyi’nin Nisan ayındaki Dönem Başkanı Maltalı delege Vanessa Frazier ile el sıkışıyor. (BM)
TT

Ateşkes görüşmeleri ‘tıkanırken’ İsrail Refah'ı işgale hazırlanıyor

Filistin'in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, BM Güvenlik Konseyi’nin Nisan ayındaki Dönem Başkanı Maltalı delege Vanessa Frazier ile el sıkışıyor. (BM)
Filistin'in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, BM Güvenlik Konseyi’nin Nisan ayındaki Dönem Başkanı Maltalı delege Vanessa Frazier ile el sıkışıyor. (BM)

İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes görüşmelerinin ‘tıkandığı’ iddialarının ortasında İsrail ordusu, Mısır sınırındaki Refah'a yönelecek daha geniş bir planın parçası olarak, Gazze'nin orta kesimindeki saldırılarını genişletti.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin merkezindeki en-Nuseyrat Mülteci Kampı’ndan Deyr el-Balah'a kadar olan bölgede yedi gün süren kara operasyonunu derinleştirirken, kuzeydeki Beyt Hanun'dan da çekildi.

Gazze Şeridi'nin merkezine yönelik yoğunlaştırılmış saldırıdan önce Refah kentine bir saldırı düzenlenmesi beklenirken, İsrail ordusu saldırı hazırlığı için alarm seviyesini yükseltti. İsrail medyası ana operasyon fikrinin Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanlığı tarafından onaylandığını ve Savaş Kabinesi'ne sunulduğunu doğruladı.

Diğer yandan Hamas kaynakları Şarku’l Avsat'a Gazze'deki ateşkes görüşmelerinin ‘çökmediğini, ancak son boşluklar ve gelişmeler nedeniyle neredeyse askıya alındığını’ bildirdi. Bu açıklama, Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani'nin ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması görüşmelerinin hassas bir aşamada olduğunu ve bazı engellerle karşılaştıklarını söylediği esnada geldi. Al Sani, “Engelleri aşmak için mümkün olduğunca çok girişimde bulunuluyor” dedi.

Bu arada ABD, Filistin'e Birleşmiş Milletler'de (BM) tam üyelik verilmesine şiddetle karşı olduğunu yineleyerek, Cezayir'in BM Güvenlik Konseyi'nde bu adımın oylanması talebinde sonuna kadar gitmesi halinde, bugün (Perşembe) ya da yarın (Cuma) vetoya başvurabileceğini ima etti. İngiltere'nin çekimser kalmasıyla birlikte, en az 11 ülkenin karar lehinde oy kullanması beklenen BM Güvenlik Konseyi'nde çoğunluk onaya meyilli görünüyor. Japonya ve Güney Kore'nin tutumu ise belirsizliğini koruyor.


İran, İsrail'in misilleme yapması korkusuyla Hizbullah ve DMO komutanlarını Suriye'den tahliye ediyor

 Suriye'deki İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) mensupları (arşiv)
Suriye'deki İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) mensupları (arşiv)
TT

İran, İsrail'in misilleme yapması korkusuyla Hizbullah ve DMO komutanlarını Suriye'den tahliye ediyor

 Suriye'deki İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) mensupları (arşiv)
Suriye'deki İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) mensupları (arşiv)

İsrail'e düzenlediği füze saldırısının ardından İsrail'in kendi topraklarına ve vekil güçlerine yönelik olası misillemesine karşı hazırlık yapıyor.

İsrail gazetesi The Jerusalem Post’ta bugün (Perşembe) yer alan bir haberde, İran'ın üst düzey Hizbullah ve Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) komutanlarını Suriye'den tahliye ettiği iddia edildi.

Bu gelişme, Tahran'ın hafta sonu İsrail topraklarına yönelik roket ve insansız hava aracı (İHA) saldırısının ardından, ABD ve Avrupa'nın İsrail'e gerilimin daha da artmasını önleyecek şekilde karşılık vermesi için baskı yaptığı bir dönemde gerçekleşti. İranlı yetkililere dayandırılan haberlerde, İran'ın hava kuvvetlerini olası saldırılar için hazırladığı ve donanmasının Kızıldeniz'deki İran ticaret gemilerine eşlik etmeye başladığı belirtildi.

Suriyeli ve İranlı yetkililere göre Tahran, Suriye'de DMO'nun yoğun olarak bulunduğu yerlerdeki personelini tahliye etmeye başladı.

Wall Street Journal'ın Suriyeli güvenlik yetkililerine dayandırdığı haberine göre İran, orta düzey DMO ve Hizbullah subaylarını Suriye'deki asıl mevkilerinden çeşitli yerlere taşıyor.

Hizbullah, İran'ın hafta sonu İsrail'e yönelik saldırısı sırasında, İsrail'in kendi mevzilerini hedef alan olası bir misillemesine karşı yüksek alarm durumuna geçmişti. Ancak Hizbullah, İran'ın İsrail'e saldırısına karşılık olarak İsrail'in kendisini vurma ihtimalinin düşük olduğunu düşünerek tehdit seviyesini düşürdü. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre İran bunun yerine Hizbullah'a, İsrail'in DMO üslerini, depolarını ve Hizbullah mevzilerini hedef alabileceği Suriye'de tedbirler almasını tavsiye etti.

İsrail ise İran'ın saldırısına karşılık vereceğini doğruladı ancak bunun ‘nasıl olacağının kararlaştırılmadığını’ belirtti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, karşı saldırı fikrine değinerek “İsrail'in kendini savunma hakkı var” ifadelerini kullandı.