ABD Kongresi, ‘İran'ın nükleer programını izlemek’ için bir çalışma grubu kuracak

Washington'daki Kongre Binası (Reuters)
Washington'daki Kongre Binası (Reuters)
TT

ABD Kongresi, ‘İran'ın nükleer programını izlemek’ için bir çalışma grubu kuracak

Washington'daki Kongre Binası (Reuters)
Washington'daki Kongre Binası (Reuters)

ABD Kongresi, "İran'ın nükleer programını izlemek" için bir çalışma grubu kuracak. Kongre, Demokrat ve Cumhuriyetçi vekillerin uzlaşmasıyla ABD’nin İran dosyasında etkisini güçlendirecek bir yasa tasarısı üzerinde anlaşmaya vardı.
ABD’li vekiller, yönetimin İran'ın nükleer programını incelemek için özel bir çalışma grubu kurmasını ve bu grubun ‘İran’ın uranyum zenginleştirme programı, nükleer malzemelerin depolanması, silahlanma ve füze programı’ hakkında doğru bilgiler içeren ayrıntılı bir raporu her dört ayda bir Kongre'ye sunmasını talep ediyor. Yasa tasarısı, gelecek yılın savunma bütçesine dahil edilecek.
Demokrat Senatör Bob Menendez, yasanın savunma bütçesine dahil edilmesini memnuniyetle karşıladığını ifade ederek şunları söyledi: “Bu, İran'ın nükleer çabalarını izlememize ve yasadışı programını ele almanın yaratıcı yollarını aramamıza izin verecek. Tahran'ın nükleer silah edinmesini engellemeye yönelik çabaların güçlendirilmesine ve dünyanın en tehlikeli noktasında bir nükleer silahlanma yarışının başlatılmasını engellemeye yönelik çabalara katkıda bulunacak.”
Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham ise ABD hükümetine "İran'ın nükleer emellerini izlemeye devam etme" çağrısında bulundu. Tasarının "Tahran'ın nükleer silah edinmesini zorlaştıracak" ek bir gözetim desteği sağladığını söyleyen Graham, "Çok hassas bir zamanda, İran'ın nükleer programına ilişkin gözetimimizi iki taraflı olarak artırdığımız için memnunum" ifadelerini kullandı.

Yasa tasarısının detayları
Yasa tasarısı, ABD Dışişleri Bakanı'nın, Dışişleri Bakanlığı, istihbarat ve Enerji Bakanlığı'ndan yetkilileri içeren bir çalışma grubu oluşturmasını gerektiriyor.
İlgili çalışma grubu, Tahran'ın nükleer silahlar alanında önemli ilerleme kaydetmesi durumunda 72 saati aşmayan bir süre içinde Kongre'ye acil bir rapor sunacak. Tasarı aynı zamanda İran'ın nükleer ve füze faaliyetlerine karşı koymak için yönetimin "ortaklar ve müttefiklerle iş birliği için açık bir planı" ifade eden yıllık bir strateji sunmasını gerektiriyor.
Tasarı İran'ın nükleer programını ele almak için siyasi, ekonomik ve güvenlik araçlarının kullanılmasını öngörüyor. Yönetimin son açıklamalarında dışlamadığı askeri seçeneğe atıfta bulunularak taslak metninde açık bir şekilde "Kongre, İran'ın nükleer silah geliştiremeyeceğini vurgulamak için gerekli adımların atılması adına bastıracak" deniyor. Milletvekillerinin talebi sadece İran'la sınırlı değil, bölgedeki temsilcilerini ve istikrar bozucu faaliyetlerini de kapsıyor. Tasarı ABD'nin İran'ın siyasi ve askeri nüfuzuna karşı koyma çabalarının ayrıntılarını da içeriyor.



Yeni Zelanda'dan 200 bin kişinin istismarıyla ilgili tarihi özür

"Resmi ve koşulsuz" özrünü sunan Christopher Luxon'un parlamentodaki yurttaşlara yaptığı jest dikkat çekti (Robert Kitchin/Stuff/AP
"Resmi ve koşulsuz" özrünü sunan Christopher Luxon'un parlamentodaki yurttaşlara yaptığı jest dikkat çekti (Robert Kitchin/Stuff/AP
TT

Yeni Zelanda'dan 200 bin kişinin istismarıyla ilgili tarihi özür

"Resmi ve koşulsuz" özrünü sunan Christopher Luxon'un parlamentodaki yurttaşlara yaptığı jest dikkat çekti (Robert Kitchin/Stuff/AP
"Resmi ve koşulsuz" özrünü sunan Christopher Luxon'un parlamentodaki yurttaşlara yaptığı jest dikkat çekti (Robert Kitchin/Stuff/AP

Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon, 200 bine yakın çocuk ve savunmasız yetişkinin devlet ve kilise bakımı altındayken istismara uğraması nedeniyle bugün parlamentoda özür diledi. 

Başbakan, akıl hastanelerinde ve yetiştirme yurtlarında yaşananların "tasavvur edilemez acıya" yol açtığını söyledi. 

Bu konudaki ihbarları önemsemeyen önceki hükümetler adına özür dileyen Luxon, şu ifadeleri kullandı:

Uğradığınız istismarı bildirmek için öne çıktığınızda size inanılmadığı için üzgünüm. Sözlerim, bu kadar acıyla bu kadar uzun süre yaşadıktan sonra bazılarınız için pek anlam ifade etmeyebilir. Ancak umuyorum ki taşıdığınız yükün tanınması ve bu özürle bazılarınız hafifleyecek.

54 yaşındaki siyasetçi, özellikle Alice Gölü'ndeki akıl hastanesinde yapılan kısırlaştırma operasyonları, etik dışı deneyler ve cezalandırma amaçlı elektrik şoklarına işaret etti:

Alice Gölü'nde işkenceye uğrayanlar… Gençtiniz, yalnızdınız ve tasavvur edilemez acılara maruz bırakıldınız. Derinden üzgünüm.

Luxon, istismar faillerinin adlarının kamusal alanlardan silineceğini de açıkladı. 

Soruşturmada adı geçen kiliselerin "doğru olanı yapıp" telafi sürecinde yer almasını beklediğini vurguladı. 

İstismardan kurtulup hayatta kalanlar, parlamentodaki dinleyici locasını doldururken pek çoğunun özür sırasında ağladığı görüldü.

Uzun zamandır beklenen bu adım, Fransız haber ajansı AFP tarafından "tarihi özür" diye nitelendi. 

İstismara uğrayan kişilerden Tu Chapman, "devlet, kilise ve inanca dayalı diğer kurumlardaki onlarca yıldır süren istismar ve işkenceden dolayı" devletin hesap vermesi gerektiğini vurguladı.

6 yıldır yürütülen soruşturma, 1950-2019'da 200 bine yakın Yeni Zelandalının istismara uğradığını ortaya koyarak ülkede "akla gelmez bir ulusal felaket" yaşandığı sonucuna varmıştı. 

Bu rakam, artık 5 milyon nüfusa ulaşan ülkenin geçmişinde devlet ve kilise bakımında olan 650 bin kişinin neredeyse üçte birinin istismara uğradığı anlamına geliyor.

Çocukların kilisede cinsel istismara uğradığı, annelerin çocuklarını evlat edinme sürecine sokmaya zorlandığı ve yataklara bağlanan sorunlu hastalara elektroşok tedavisi uygulandığı ortaya çıkmıştı.

Yerli Maorilere ırkçı saiklerle daha fazla istismar uygulandığı bildirilmişti. 

İstismara maruz kalanlar, yaşadıkları travmanın bağımlılık gibi sorunlara yol açtığını söylüyor. 

2018'de başlatılan soruşturma sonucunda temmuzda yayımlanan raporda, devlete 233'e yakın öneri sunuldu. Luxon hükümeti, Yeni Zelanda tarihinin en kapsamlı soruşturmasıyla hazırlanan rapordaki tavsiyeleri değerlendireceğini belirtiyor. 

Diğer yandan merkez sağcı Yeni Zelanda Ulusal Partisi liderliğindeki hükümet, somut tazminat planları açıklamadığı gerekçesiyle eleştiri de topluyor.

Independent Türkçe, CNN, AP, AFP