Saudi Aramco ve Total, Suudi Arabistan’da 11 milyar dolarlık petrokimya kompleksi projesi kuruyor

Tesis yılda 1,65 milyon ton etilen üretme kapasiteli, bölgede rafineri ile entegre ilk olacak rafine teknolojisini içerecek (Reuters)
Tesis yılda 1,65 milyon ton etilen üretme kapasiteli, bölgede rafineri ile entegre ilk olacak rafine teknolojisini içerecek (Reuters)
TT

Saudi Aramco ve Total, Suudi Arabistan’da 11 milyar dolarlık petrokimya kompleksi projesi kuruyor

Tesis yılda 1,65 milyon ton etilen üretme kapasiteli, bölgede rafineri ile entegre ilk olacak rafine teknolojisini içerecek (Reuters)
Tesis yılda 1,65 milyon ton etilen üretme kapasiteli, bölgede rafineri ile entegre ilk olacak rafine teknolojisini içerecek (Reuters)

Suudi Arabistan’ın ulusal petrol şirketi Saudi Aramco ve Fransız petrol devi Total Energies, Suudi Arabistan’da birinci sınıf bir petrokimya tesisi kurmak için 11 milyar dolarlık yatırım kararı aldıklarını duyurdu.
Yapılan ortak açıklamaya göre, ‘Amiral’ adlı petrokimya tesisi, Suudi Arabistan’ın doğu kıyısındaki Cubeyl’de bulunan Saudi Aramco Total Refining and Petrochemical Company (SATORP) rafinerisi ile işletilecek ve onunla entegre edilecek.
Petrokimya tesisi, SATORP rafinerisinin kendi bünyesinde üretilen rafinerilerden salınan gazları ve Aramco tarafından tedarik edilen etan ve doğal benzini daha yüksek değerli kimyasallara dönüştürmesini sağlayacak.
Tesisin, yılda 1,65 milyon ton etilen üretme kapasiteli, bölgede rafineri ile entegre ilk olacak rafine teknolojisini (MFC) de içermesi planlanıyor.
Tesiste ayrıca polietilen, bütadien ve diğer ilgili türevler için üniteler bulunacaktır.
11 milyar dolarlık proje, Saudi Aramco tarafından yüzde 62,5 ve Total Energy yüzde 37,5 pay ile finanse edilecek.
Petrokimya tesisinin inşaatına 2023 yılının ilk çeyreğinde başlanması ve ticari faaliyete 2027 yılında geçmesi bekleniyor.
Saudi Aramco Başkanı ve CEO’su Amin Nasser konuya ilişkin açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“TotalEnergies ile uzun süredir devam eden ilişkimiz, döngüsel ekonomiyi destekleyen en son sıvılardan kimyasal teknolojilere kadar olan potansiyeli sergilememiz için bir fırsat sunan bu önemli projeyle daha da güçlendi. Bu işbirliğiyle, gelişmiş kimyasalları her zamankinden daha verimli bir şekilde üreterek değer zincirini genişletmeyi ve Suudi Arabistan’daki endüstriyel ilerlemeyi hızlandırmayı hedefliyoruz.”
TotalEnergies Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Patrick Pouyanne ise şu açıklamayı yaptı:
“Dünyadaki en büyük ve en verimli arıtma ve petrokimya platformumuz olan SATORP’un başarılı gelişimini temel alan bu genişleme projesini başlatarak ortak tarihimizin yeni bir sayfasını yazmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu birinci sınıf tesis aynı zamanda ana platformlarımızdaki sinerjileri en üst düzeye çıkararak, petrokimya alanında sürdürülebilir bir şekilde genişleme stratejimize de uyuyor.”
Ortak açıklamada, petrokimya tesisinin Cubeyl sanayi bölgesindeki dünyaca ünlü yatırımcılar tarafından inşa edilecek, sahip olunacak ve işletilecek olan diğer kimya tesislerine de hammadde sağlayacağı ve tahmini ek 4 milyar dolarlık yatırım gerektireceği de ifade edildi.
Bu, karbon elyafı, sondaj sıvıları, deterjanlar, gıda katkı maddeleri, otomobil parçaları ve lastikler gibi büyük imalat sanayilerinin kurulmasını teşvik edecek.
Petrokimya tesisi ve yan tesislerin 7 bin doğrudan ve dolaylı istihdam sağlaması bekleniyor.
SATORP Temmuz 2022’de, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde plastik geri dönüşümü ve kullanılmış yemeklik yağ gibi döngüsel girişimleriyle uluslararası tanınırlık oluşturan (ISCC+) sertifikasını alan ilk rafineri oldu.



Elektronik savaş riski, havacılık sektörünü endişelendiriyor

Pilotlar, manuel navigasyon eğitimi alsa bile sahte GPS sinyalleri uçuş sırasında panik yaratabiliyor (Unsplash)
Pilotlar, manuel navigasyon eğitimi alsa bile sahte GPS sinyalleri uçuş sırasında panik yaratabiliyor (Unsplash)
TT

Elektronik savaş riski, havacılık sektörünü endişelendiriyor

Pilotlar, manuel navigasyon eğitimi alsa bile sahte GPS sinyalleri uçuş sırasında panik yaratabiliyor (Unsplash)
Pilotlar, manuel navigasyon eğitimi alsa bile sahte GPS sinyalleri uçuş sırasında panik yaratabiliyor (Unsplash)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), elektronik savaş riskinin havacılık sektörünü endişelendirdiğini yazıyor. 

Haberde, "GPS sahteciliğinin" dünya çapında her gün yapılan yüzlerce uçuşta, pilotlar ve yolcular için yeni riskler oluşturduğuna işaret ediliyor. 

Pilotlar ve havacılık sektörü yetkilileri, Rusya-Ukrayna cephe hattı ve Ortadoğu'daki aktif çatışma bölgelerinden yayılan sahte GPS sinyallerinin, kokpitlerdeki navigasyon ve güvenlik sistemlerinde bazen birkaç dakika bazen de tüm uçuş boyunca arızaya yol açtığını belirtiyor. 

Bu sinyaller, pilotların kokpitte kullandığı saatlerin sıfırlanmasına, navigasyon cihazlarının yanlış alarm vermesine ve uçuş yönlendirmelerinde hata yapılmasına neden olabiliyor.

Pilotlar ve havacılık uzmanları, saldırıların yaklaşık bir yıl önce başladığını belirtiyor. Zürih Uygulamalı Bilimler Üniversitesi'nin SkAI Data Services'la ortak analizine göre, sahte GPS sinyalleri nedeniyle olumsuz etkilenen günlük uçuş sayısı şubatta birkaç düzineyken, ağustosta 1100'ün üstüne çıktı.

Teksas Austin Üniversitesi'nden Todd Humphreys de sahte GPS sinyallerinin sayısının son 6 ayda arttığını söylüyor. Akademisyen, özellikle bu saldırıların Rusya, Ukrayna ve İsrail'deki elektronik savaş vericilerinden geldiğine işaret ediyor. 

Federal Havacılık İdaresi (FAA), ABD'de herhangi bir sahte GPS olayı yaşanmadığını bildiriyor. Fakat uzmanlar, Ekim 2022'de Dallas Fort Worth Uluslararası Havalimanı'ndaki hava trafiğinin aksamasında sahte GPS verilerinin rol oynamış olabileceğini düşünüyor. 

Kimliğinin açıklanmamasını isteyen bir FAA yetkilisi, bazı uçakların rotadan çıktığını ve pilotların iki gün boyunca piste iniş için elektronik navigasyon cihazlarını kullanamadığını belirtiyor. FAA ise kasıtlı müdahale olduğuna dair bir kanıt bulunmadığını, olayın nedenini anlamak için incelemelerin sürdüğünü açıklamıştı. 

Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA) Genel Müdürü Florian Guillermet, sahte GPS sinyallerinin Avrupa'daki bazı havacılık faaliyetlerini aksattığını fakat şimdiye dek ciddi bir tehlike yaşanmadığını söylüyor. Guillermet, risk yaratan durumların her geçen gün arttığına da dikkat çekiyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Inside GNSS