Emily in Paris yıldızı, dizinin en büyük gizemi üzerine konuştu

Emily in Paris'in üçüncü sezonu 21 Aralık'ta Netflix'te gösterime girecek

(Carole Berhuel/Netflix)
(Carole Berhuel/Netflix)
TT

Emily in Paris yıldızı, dizinin en büyük gizemi üzerine konuştu

(Carole Berhuel/Netflix)
(Carole Berhuel/Netflix)

Lily Collins herkesin aklındaki soruyu yanıtladı: Emily in Paris'teki (Emily Paris'te) Emily, bütün o kıyafetlerini hangi parayla karşılıyor?
Emily in Paris yıldızı, perşembe günü Netflix dizisinin New York'taki üçüncü sezon gösterimine katıldı. Women's Wear Daily'ye konuşan Collins, diziye adını veren karakterin her zaman ulaşılabilir gardırobunu hangi parayla karşılayabildiğine dair düşüncelerini paylaştı.
Yayın kuruluşuna konuşan Collins, "İnançsızlığı askıya alıp bu kızın sadece modayı çok seven biri olması fikrine bayılıyorum" dedi.
"Onun ve Mindy'nin [Ashley Park] dev bir kıyafet depolama birimini paylaştığını veya Emily'nin kıyafet kiraladığını düşünmek hoşuma gidiyor."
Collins, yaklaşan üçüncü sezon için izleyicilerin, Emily'nin tarzının "arkadaşlarından ve iş arkadaşlarından ilham aldıkça biraz daha Fransız görünmeye başlamasını" bekleyebileceğini söyledi.
"Emily hâlâ parlak, cesur ve onunla ilgili sevdiğim her şeye sahip ama biraz daha yalın ve sofistike."
Emily in Paris'in üçüncü sezonu 21 Aralık Çarşamba günü Netflix'te gösterime girecek. Dizi, Fransa'nın başkentine taşınan ve Parisli meslektaşlarından romantik ilgilerine kadar ilişkilerini yönlendiren Amerikalı pazarlama yöneticisi Emily Cooper'ı konu alıyor. İkinci sezonun finali, Emily'nin erkek arkadaşı Alfie'nin kendisi için Paris'te kalmayı seçmesiyle heyecanlı bir belirsizlikle sona ermişti.
Dizi ikonik görünüşleriyle tanınıyor olsa da Collins daha önce Emily in Paris'in çekimleri sırasında modanın bazen acı verici olduğunu açıklamıştı.
 

(Netflix)
33 yaşındaki oyuncu, ikinci sezon prömiyeri öncesinde The Tonight Show Starring Jimmy Fallon'a katılarak şehrin Arnavut kaldırımlı sokakları yüzünden her hafta ayak doktoruna gitmek zorunda kaldığını anlatmıştı.
The Independent'ta yer alan habere göre Collins, Fallon'a "Sürekli topuklu ayakkabı giydiğimden gerçekten her hafta ayaklarımı düzeltmek için bir ayak hastalıkları uzmanına gidiyordum" demişti. 
"Her ayakkabı çiftinin içine tabanlık yaptırmak zorunda kaldım. Şaka yapmıyorum, kendimi çok yaşlı hissettim."
Collins, dizinin spinoffu çekilecekse, karakterinin topuklu ayakkabı yerine spor ayakkabı giymesini tercih edeceğini ve diziye "Emily in Flats" (Emily Düz Ayakkabıyla) adını vereceğini de sözlerine eklemişti.
Emily in Paris'in üçüncü sezonu 21 Aralık'ta Netflix'te yayımlanacak.
 



Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
TT

Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Florida’dan Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti’nin faaliyetlerine son verdi.  

New York Times (NYT), Trump yönetiminin cumartesi günü gönderdiği bir e-postayla 40 yıllık Radyo Marti’nin faaliyetlerinin sonlandırılacağını duyurduğunu aktarıyor.

ABD’de yaşayan ve 2021’de Küba’da patlak veren protestoları destekleyen Ramon Saul Sanchez, bu haberin radyo çalışanlarının kendisiyle söyleşi yapmayı planladığı sırada geldiğini belirtiyor:

Kafaları çok karışmıştı. Bana ‘İşimize son verildiğini öğrendik. Gitmemiz gerekiyor’ dediler.

Trump, başta Amerika’nın Sesi (VOA) olmak üzere federal hükümet tarafından finanse edilen bazı medya kuruluşlarında bütçe ve personel sayısının azaltılması kararını vermişti.

Kararda, VOA, Özgür Avrupa ve Asya Radyosu’yla Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti'ye ev sahipliği yapan ABD Küresel Medya Ajansı'nın fonksiyonlarının minimum seviyeye çekilmesi yönünde talimatlar yer almıştı.

VOA çalışanları ve bazı medya örgütleri, “hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle kararı mahkemeye taşımıştı.

ABD Kongresi’ndeki Küba kökenli üç siyasetçiden biri olan Mario Diaz-Balart, Trump’la görüşerek radyonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep edeceğini belirtiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise “durumun karmaşık ve değişken olduğunu” bildiriyor. Trump’ın atadığı Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Küba kökenli. Cumhuriyetçi liderin Latin Amerika Özel Temsilcisi Mauricio Claver-Carone sınırlı da olsa radyonun faaliyetlerini sürdüreceğini düşündüğünü ifade ediyor.

Radyo, 1983’te dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından kurulmuştu. Fidel Castro ve Küba Komünist Partisi karşıtı lobicilik faaliyetleriyle tanınan Küba kökenli iş insanı Jorge Mas Canosa’nın talebiyle hayata geçirilen radyo, Soğuk Savaş’ta adaya sansürsüz yayın yapmayı hedefliyordu.

NYT, Trump’ın bu kararla “Castro kardeşlerin 40 yıldır yapamadığını tek hamlede gerçekleştirdiğini” yazıyor.

Diğer yandan Radyo Marti, Soğuk Savaş'tan kalma modası geçmiş bir yayın kuruluşu olarak da görülüyordu. Radyoyu eleştirenler, Küba’daki komünist yönetim hakkında tek taraflı yayınlar yapıldığına dikkat çekiyor. Radyo, defalarca Kongre raporlarına konu olan yolsuzluk skandallarına da karışmıştı. Kuruluşa bağlı televizyon kanalı TV Marti ise Küba’da o kadar sık engellendi ki adada “Görünmeyen TV” diye adlandırılıyor.

ABD'nin Küba'ya yönelik ambargoları ilk kez 1960'da başlatıldı ve ilerleyen yıllarda kapsamı daha da genişletildi. Öte yandan ABD'nin Küba'ya yönelik ambargosunu kaldırmasına dair karar tasarısı 2012'den bu yana her yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) kabul ediliyor. Fakat bağlayıcılığı bulunmayan BMGK kararı sadece tavsiye niteliği taşıyor ve uluslararası toplumun tutumunu gösteriyor.

Independent Türkçe, New York Times, El Pais