Meyve sineği, kalp yaşlanmasının sırlarını ortaya çıkarıyor

Meyve sineği böceği (Arşiv)
Meyve sineği böceği (Arşiv)
TT

Meyve sineği, kalp yaşlanmasının sırlarını ortaya çıkarıyor

Meyve sineği böceği (Arşiv)
Meyve sineği böceği (Arşiv)

ABD’nin Kaliforniya Üniversitesi'ndeki bir araştırma ekibi, meyve sineğinin bir proteinin kalp hücrelerinin çekirdeğinin yapısal bütünlüğünü korumada oynadığı rolü ortaya çıkardı.
Araştırma ekibi, kalbin nasıl yaşlandığına dair anlayışımızı ilerletmeye ve dolayısıyla kalp yaşlanmasını yavaşlatmaya yardımcı olabilecek bir keşif yaptı.
Şarku’l Avsat’ın Nature Aging dergisinin son sayısında yayınlanan çalışmadan aktardığına araştırma sırasında bilim insanları meyve sinekleri kullanarak, kalp hücrelerinin çekirdeğinin yapısal bütünlüğünü korumaktan sorumlu bir protein olan lamin C'nin sinekler yaşlandıkça azaldığını gösterdi.
Araştırma, meyve sineği kalplerinde yaşa bağlı yapısal yeniden yapılanmadan protein bozulmasının sorumlu olduğunu ortaya koydu ve bunun insanlarda kalbin yaşlanmasını yavaşlatmak ve hatta tersine çevirmek için potansiyel bir hedef olabileceğini buldu.
Kaliforniya Üniversitesi’nde post doktora araştırmacısı ve çalışmanın baş araştırmacısı olan Natalie J. Kirkland, önceki gün üniversitenin internet sitesinde yayınlanan bir raporda, “Çalışmamız, yaşa bağlı nükleer yeniden biçimlenmenin kardiyak fonksiyonda önemli bir rol oynadığını, nükleer yeniden biçimlenmenin muhtemelen sağlıklı hücrelerin ve dokuların bir belirteci olduğunu ve potansiyel tedaviler için bir hedef olabileceğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Kirkland, Ulusal Sağlık Enstitüleri ve Ulusal Yaşlanma Enstitüsünden işbirliği yapan araştırmacılar, bu çalışmada çeşitli nedenlerle meyve sineklerini kullandı. Altı ila sekiz haftalık olan meyve sinekleri yaşa bağlı çalışmalar için pratik olarak kullanılıyor. Aynı zamanda kalp proteinlerinin yüzde 82'sini insanlarla paylaşır ve taklit edilmesi kolay basit genlere sahip.
Bu özellikler, meyve sineklerini, insan araştırmalarında kalp koruyucu yolları belirlemek için nispeten hızlı ve kolay bir model haline getiriyor. Araştırmacılar sinek kalpleri üzerinde bir mikrodiseksiyon tekniği kullanarak e immünofloresan ve konfokal mikroskopi ile incelemede bulundu.
Kirkland, “Yaşlı sineklerde çekirdeklerin küçüldüğünü ve yuvarlaklaştığını ilk kez bu şekilde fark ettik. Ulusal Yaşlanma Enstitüsü'ndeki işbirlikçiler sayesinde bu sonuçların fareler ve primatlar için de geçerli olduğunu doğrulayabildik” dedi.
Bu proteinin lamin C’nin rolüne işaret ettiğini ve bunun insan kalbinin yaşlanması için de geçerli olduğuna değinen Kirkland, bu proteinin terapötik değere sahip olduğunu aktardı. Ayrıca, stimülasyon yollarını hedeflemek, kardiyak yaşlanma ile ilişkili bu mekanik değişikliğin önlenmesine yardımcı olabileceğini kaydetti.



Çevreye zarar vermeden tüketilebilecek et miktarı açıklandı

ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
TT

Çevreye zarar vermeden tüketilebilecek et miktarı açıklandı

ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)

Yeni araştırmaya göre, haftada iki tavuk göğsü filetosundan daha azına denk gelen et tüketimi gezegen için sürdürülebilir kabul edilebiliyor.

Hayvancılığın küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 15'inden sorumlu olduğu tahmin edildiğinden, araştırmacılar yıllardır protein ihtiyacını karşılamak için et tüketiminin azaltılıp baklagil alımının artırılması çağrısında bulunuyor.

İnsanları, etin haftada bir kereden daha az yendiği bitki temelli "fleksitaryen" bir diyet benimsemeye çağırıyorlar.

Ancak haftada tam olarak ne kadar et tüketilmesinin tavsiye edildiği belirsizliğini koruyor. Danimarka Teknik Üniversitesi'nden sürdürülebilir kalkınma uzmanı Caroline Gebara, "Artık çoğu kişi hem çevrenin korunması hem de sağlıkla ilgili nedenlerle daha az et yememiz gerektiğinin farkında. Ancak 'daha az'ın ne kadar olduğunu ve büyük resimde gerçekten fark yaratıp yaratmadığını anlamak zor" diyor

Nature Food adlı akademik dergide yayımlanan bu son çalışma, bu miktarı haftada yaklaşık 255 gram olarak belirledi.

Dr. Gebara, "Süpermarketteyken gözünüzde canlandırabileceğiniz ve düşünebileceğiniz somut bir rakam hesapladık, haftada 255 gram kümes hayvanı veya domuz eti" dedi.

Bu, yaklaşık iki tavuk göğsü filetosuna eşdeğer ve bir kişinin gezegene zarar vermeden haftada tüketebileceği et sınırı.

Bu rakam sadece kümes hayvanları ve domuz eti için geçerli. Çalışma, "mütevazı bir sığır eti tüketiminin" bile gezegenin kaldırabileceği sınırı aştığı uyarısını yapıyor.

Dr. Gebara, "Hesaplamalarımız, bir kişinin diyetindeki mütevazı miktarda kırmızı etin bile, çalışmada incelediğimiz çevresel faktörlere dayanarak gezegenin kaynakları yeniden üretebileceği miktarla uyumsuz olduğunu gösteriyor" dedi.

Ancak et içeren diyetler de dahil hem sağlıklı hem de sürdürülebilir olan pek çok başka beslenme şekli var.

Çalışma, sürdürülebilir gıda tercihlerini desteklemek için daha iyi siyasi rehberlik ve kamusal çerçeveler oluşturulması çağrısında bulunuyor.

Araştırma, karbondioksit emisyonları, su ve arazi kullanımı gibi çevresel faktörlerin yanı sıra farklı diyetlerin sağlık üzerindeki etkilerini de göz önünde bulunduruyor.

11 çeşit diyetin 100 binden fazla varyasyonunun incelendiği çalışmada, bunların çevre ve sağlık üzerindeki etkileri hesaplandı. Orta düzeyde kırmızı et tüketiminin bile gezegenin sürdürülebilirlik sınırlarını aştığı sonucuna varıldı.

Öte yandan, pesketaryen, vejetaryen ya da vegan bir diyetin, gezegenin destekleyebileceği sınırlar içinde olma ihtimalinin çok daha yüksek olduğu belirtiliyor.

Süt ürünleri veya yumurta ilaveli vejetaryenlik gibi karışık diyetler de sürdürülebilir olabilir. Dr. Gebara, "Örneğin hesaplamalarımız, sizin için önemliyse, peynir yemenin ve aynı zamanda sağlıklı ve iklim dostu bir diyet benimsemenin mümkün olduğunu gösteriyor" dedi.

Aynı durum yumurta, balık ve beyaz et için de geçerli ancak tabii ki diyetinizin geri kalanının nispeten sağlıklı ve sürdürülebilir olması gerek. Fakat ya hep ya hiç olmak zorunda değil.

Independent Türkçe