Sadr, Irak siyasetinin arka saflarında oturmaktan memnun mu?

"Sadr, fazla dayanamayacağına inandığı Sudan hükümetinin siyasi gelişmelerini ve performansını yakından izliyor"

Mukteda es-Sadr'ın bazı destekçileri, Sadr'ın çekilerek sahayı rakiplerine bırakmasından şikayet ediyor / Fotoğraf: AFP
Mukteda es-Sadr'ın bazı destekçileri, Sadr'ın çekilerek sahayı rakiplerine bırakmasından şikayet ediyor / Fotoğraf: AFP
TT

Sadr, Irak siyasetinin arka saflarında oturmaktan memnun mu?

Mukteda es-Sadr'ın bazı destekçileri, Sadr'ın çekilerek sahayı rakiplerine bırakmasından şikayet ediyor / Fotoğraf: AFP
Mukteda es-Sadr'ın bazı destekçileri, Sadr'ın çekilerek sahayı rakiplerine bırakmasından şikayet ediyor / Fotoğraf: AFP

20 yıldır Irak siyasetinin içindeki Şii lider Mukteda el-Sadr, resmi siyasetten çekilmesinin İran destekli rakiplerini cesaretlendirmesi ve yeni hizipler arası çatışma ihtimalini artırması ardından şimdilik izole halde görünüyor.
Petrol üreten komşusunda ağır silahlı birçok Şii milisi kontrol eden İran, şimdi Irak hükümeti üzerindeki etkisini artırma fırsatına sahip olabilir. Bu, ABD ve müttefikleri için en kötü senaryo olabilir. 
2021 seçimlerinde meclis çoğunluğunu kazanan Sadr, İran'a yakın rakipleri olmayan bir kabine kurmak için bir yıl süren başarısız girişimi ardından ağustos ayında çekilmeyi seçmişti.
Sadr'ın kararı, 2003'te Saddam Hüseyin'i deviren ABD öncülüğündeki işgalin getirdiği kaosun artından, kendisini Irak siyasetinin merkezine itmesine yardımcı olan bazı yandaşlarını çoktan uzaklaştırmış olabilir.
Sadr'ı destekleyen aktivist Ali el-İkabi, "Sadr'ı destekleyen bazı takipçiler, siyasetten ve parlamentodan çekilmenin yozlaşmış partilerin hükümeti kontrol etmesine açık kapı bırakacağından şikayet ediyor. Ne yazık ki böyle oluyor" ifadelerini kullandı. 
Reuters'a konuşan dört güvenlik yetkilisinin bildirdiğine göre, çok sayıda üst düzey güvenlik görevlisini değiştiren yeni Başbakan Muhammed es-Sudani, askeri istihbarat müdürlüğü görevi de dahil olmak üzere İran destekli taraflara yakın yetkililere verdi. Bu çok önemli bir pozisyon, daha önce Batı yanlısı bir yetkili tarafından yönetiliyordu.
Ancak beş Şii milletvekili ve iki üst düzey Sadr yanlısı yetkili, Sudani'nin Sadr'ın muhaliflerinin Sadr yanlısı hükümet yetkililerini görevden alma çağrılarını, bunun Irak'ı tekrar şiddete iteceğinden korktuğu için özel olarak reddettiğini söyledi.
Bu açıklama, 20 Ekim ve 11 Aralık tarihlerinde Sudanlı ve Şii siyasetçiler arasındaki toplantılara katılan dört Şii milletvekili tarafından doğrulandı. 
Siyasetten çekilmesi ardından Sadr'ın taraftarları sokaklara döküldü. Bir süre Şii gruplar arasında çıkan iç çatışmalar ise durduruldu. 
Haftalık kabine toplantılarına katılan bir Şii hükümet yetkilisi, "Sudani, ejderhayı uyandırmamak için uğraşıyor" vurgusunda bulundu. 
Sudani'nin ofisi, atamalar hakkında yorum yapılması talebine veya Sadr ile bağlantılı yetkililere karşı harekete geçmeyi reddettiği iddialarına yanıt vermedi. 
Önce siyasetten çekilen Sadr, sonrasında ise geri döndü. Taraftarlarını heyecanlandıracak ve rakiplerini endişelendirecek şekilde kamuoyu önüne çıkmadı. Yakın arkadaşlarından bazıları bu geri çekilmenin geçici olacağı düşüncesinde. İçlerinden biri, "Yeni bir seçimin işareti verilir verilmez Sadr imzayı atacaktır" vurgusunda bulundu. 
Siyasetten çekilmesi ardından bazı ofislerini kapatan Sadr'dan yorum alınamadı. 
Sadr'ın Kerbela şehrinden temsilcisi, "Sadr, fazla dayanamayacağına inandığı Sudan hükümetinin siyasi gelişmelerini ve performansını yakından izliyor" dedi. 
İngiliz düşünce kuruluşu Chatham House tarafından 2022'de yapılan bir anket, Sadr destekçilerinin diğer gruplara kıyasla seçimlerde daha fazla oy kullandığını ortaya koymuştu. 
Ancak halk desteğini kaybetmesi bir yana, Sadr'ın eli, bazılarının IŞİD ile mücadelede müttefik olarak gördüğü Tahran'ın desteklediği kişilerle bir hükümet kurarak daha pragmatik bir yaklaşım sergileme konusundaki isteksizliğiyle şimdi zayıflamış olabilir. 
Bağdatlı analist Casim el-Bahadli, "Sadr'ın bir hükümet kurmadaki başarısızlığı, İran ve Irak'taki müttefiklerinin geri tepmesi karşısında ittifakının çökmesi onun siyasi konumunu etkiledi. Onu ve hareketini arka koltuklara oturmaya zorladı" dedi. 
Sadr yanlısı din adamları, eski milletvekilleri ve siyasi analistler, Sadr'ın 2005'ten bu yana ilk kez açıkça tanımlanmış bir siyasi rolü olmadığını, bunun da onu Irak siyasetine girdiğinden beri zayıf durumda bıraktığını söylüyor.

"Baskı altında"
Sadr'ın babası tarafından ruhani danışman olarak seçilen din adamı Ayetullah Kazım el-Hairi, ağustos ayında Sadr'ın Şiileri böldüğünü söyleyerek Sadr'ın destekçilerini kızdırmıştı. 
Necef'teki Sadr yetkilileri, Sadr yanlısı Şii din adamları ve dini kaynaklar, Reuters'a yaptıkları açıklamada bu açıklamanın arkasında Tahran'ın olduğuna inandıklarını söyledi. 
Hairi, Sadr yandaşlarına gelecekte dini konularda İran'ın Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney'den rehberlik almalarını söyledi.
Hairi'nin baskı altında konuştuğunu öne süren Sadr ise Twitter hesabından yaptığı açıklamada "Bunu kendi isteğiyle yaptığına inanmıyorum" ifadelerini kullandı.
Irak Stratejik Araştırmalar Merkezi adlı düşünce kuruluşu başkanı Gazi Faysal, Hairi'nin İran'ın Irak siyasetindeki müttefiklerinin güçlerini pekiştirme çabalarına ivme kazandırdığını söyledi.
Hairi'nin bir temsilcisi, Reuters'ın yorum talebine verdiği cevabında, din adamının siyaset hakkında yorum yapmadığını belirtti.
Pek çok Iraklı Şii, Sadr'ı hala mazlumların kahramanı olarak görüyor. Meşruiyetini miras aldığı babası, kendi güç tabanını kurmadan, yolsuzluk ve enflasyona kadar düzenlenen protestolarda yüzbinlerce kişiye liderlik etmişti. Saddam Hüseyin'in ajanları tarafından öldürülen saygıdeğer bir din adamıydı. 
İnsan hakları grupları, Sadr milislerini Irak iç savaşının zirvesinde Sünnileri kaçırıp öldürmekle suçladı. Sadr ise savaşçılarının sivillerin değil Sünni isyancıların peşinde olduğunu söylüyor.
 
Independent Türkçe, Reuters



Faysal bin Ferhan ve Safadi bölgesel ve uluslararası gelişmeleri ele aldılar

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Riyad'da Ürdünlü mevkidaşı ile yaptığı görüşmede (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Riyad'da Ürdünlü mevkidaşı ile yaptığı görüşmede (SPA)
TT

Faysal bin Ferhan ve Safadi bölgesel ve uluslararası gelişmeleri ele aldılar

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Riyad'da Ürdünlü mevkidaşı ile yaptığı görüşmede (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Riyad'da Ürdünlü mevkidaşı ile yaptığı görüşmede (SPA)

Ürdün Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Dr. Ayman Safadi, resmi bir ziyaret için Riyad'a geldi.

Riyad'daki Kral Halid Uluslararası Havalimanı'na varışında, kendisini Dışişleri Bakan Yardımcısı Mühendis Velid bin Abdulkerim el-Hureyci karşıladı.

sdfr
Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı, Ürdün Dışişleri Bakanı'nın Riyad'a gelişi sırasında kendisini karşılarken (SPA)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı, Ürdün Dışişleri Bakanı'nın Riyad'a gelişi sırasında kendisini karşılarken (SPA)Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, dün Riyad'da Ürdün Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri ve Gurbetçiler İşleri Bakanı Ayman Safadi'yi kabul etti.

Görüşmede, iki ülke arasındaki kardeşlik ve tarihi ilişkiler gözden geçirildi ve çeşitli alanlarda ortak iş birliğini geliştirme fırsatları ele alındı.

ght
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Riyad'da Ürdünlü mevkidaşıyla yaptığı görüşme sırasında (SPA)

Bölgesel ve uluslararası alandaki son gelişmeler ve bunlara ilişkin çabaların koordinasyonu da görüşüldü.


Hızlı Destek Kuvvetleri ile Güney Sudan güçleri arasında gerilim yaşanıyor

Nisan 2023'te Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından dağıtılan bir videodan alınan ve Hartum'un Doğu Nil bölgesindeki savaşçıları gösteren bir fotoğraf (Arşiv- AFP)
Nisan 2023'te Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından dağıtılan bir videodan alınan ve Hartum'un Doğu Nil bölgesindeki savaşçıları gösteren bir fotoğraf (Arşiv- AFP)
TT

Hızlı Destek Kuvvetleri ile Güney Sudan güçleri arasında gerilim yaşanıyor

Nisan 2023'te Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından dağıtılan bir videodan alınan ve Hartum'un Doğu Nil bölgesindeki savaşçıları gösteren bir fotoğraf (Arşiv- AFP)
Nisan 2023'te Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından dağıtılan bir videodan alınan ve Hartum'un Doğu Nil bölgesindeki savaşçıları gösteren bir fotoğraf (Arşiv- AFP)

Juba'daki haberler, Güney Kordofan eyaletinin Heglig petrol bölgesinde Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) ile Güney Sudan Savunma Kuvvetleri arasında gerginlik olduğunu doğrularken, HDK iki taraf arasında herhangi bir silahlı çatışma yaşandığını reddetti.

Juba Post gazetesi, cumartesi gecesi ile pazar sabahı arasında, Juba, Port Sudan ve Nyala arasında yapılan üçlü bir anlaşma uyarınca Heglig petrol sahalarını korumakla görevli Güney Sudan güçleri ile Sudan ordusunun komşu ülkeye çekilmesinin ardından bölgenin kontrolünü ele geçiren HDK arasında keskin bir gerginliğin arttığını bildirdi.

Ancak HDK komutanının danışmanı Paşa Tabik, Facebook'ta yaptığı bir paylaşımda, Sudan yanlısı gazete ve medya kuruluşlarında Heglig'deki çatışmalarla ilgili çıkan haberlerin asılsız olduğunu belirtti. Bu arada, Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre HDK’nin müttefiki Abdulaziz el-Hilu liderliğindeki Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey (SPLM-N) fraksiyonuyla birlikte kuşattığı Güney Kordofan eyaletinin başkenti Kadugli'den insani yardım ve BM çalışanlarının tahliyesi devam etti.


ABD, Hizbullah'ı yeniden silahlanmaya çalışmakla suçladı

Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında (DPA
Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında (DPA
TT

ABD, Hizbullah'ı yeniden silahlanmaya çalışmakla suçladı

Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında (DPA
Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında (DPA

Lübnan hükümetinin ordunun Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeyi tamamen silahsızlandırma planını uygulamaya yakın olduğunu açıklamasından bir gün sonra, Cumhuriyetçi ABD Senatörü Lindsey Graham dün Hizbullah'ı yeniden silahlanmaya çalışmakla suçladı.

İsrail ziyaretinde, "Hizbullah'ın daha fazla silah üretmeye çalıştığını görüyorum... ve bu kabul edilemez" dedi. Bu arada, savaş ve İsrail'in ateşkes anlaşmasını sürekli ihlal etmesi nedeniyle yerlerinden edilen yaklaşık 90 bin kişi, Lübnan'ın güneyindeki sınır köylerinden iki yıl sonra yeni evlerine yerleşti ve iş yerlerini oraya taşıdı.

Yerlerinden edilenlerden bazıları güneydeki şehir ve köylerde, diğer bir grup ise Beyrut'un güney banliyölerine ve bölgelerine taşınmış, bir kısmı da başkente yakın Lübnan Dağı banliyölerinde yaşamayı tercih etmiştir.