Siyonist yerleşimciler Kudüs'teki tarihi Hristiyan mezarlığını tahrip etti

Siyonist yerleşimciler 1967'den beri Hristiyanların Kudüs’teki kutsal mekanlarını yetmiş dördüncü kez hedef aldı

Kudüs Zion Dağı Protestan Mezarlığı’ndan sorumlu Kudüs Anglikan Başpiskoposu Hüsam Naum yeni saldırının ardından inceleme yapıyor (AFP)
Kudüs Zion Dağı Protestan Mezarlığı’ndan sorumlu Kudüs Anglikan Başpiskoposu Hüsam Naum yeni saldırının ardından inceleme yapıyor (AFP)
TT

Siyonist yerleşimciler Kudüs'teki tarihi Hristiyan mezarlığını tahrip etti

Kudüs Zion Dağı Protestan Mezarlığı’ndan sorumlu Kudüs Anglikan Başpiskoposu Hüsam Naum yeni saldırının ardından inceleme yapıyor (AFP)
Kudüs Zion Dağı Protestan Mezarlığı’ndan sorumlu Kudüs Anglikan Başpiskoposu Hüsam Naum yeni saldırının ardından inceleme yapıyor (AFP)

Siyonist yerleşimciler, Zion Dağı'ndaki Protestan Mezarlığı’na saldırdı ve onlarca mezar taşını tahrip etti. Olay, 1967'deki işgalden bu yana Doğu Kudüs'teki Hristiyanların tarihi mirasına yönelik yetmiş dördüncü saldırı olarak kayıtlara geçti.
Şarku’l Avsat’ın Vadi Hilve Bilgi Merkezi isimli Filistinli sivil toplum örgütünden edindiği bilgilere göre saldırı bu hafta başında gerçekleşti. Saldırı, mezarlıktaki güvenlik kameraları tarafından da belgelendi.
Kudüs Anglikan Başpiskoposu Husam Naum, Evanjelist ve Lutheran kiliselerinin mezarlığında bulunan 30 mezarın mezar taşlarının tahrip edilmesini ve birçok Hristiyan sembolünün kırılması olayından sonra incelemelerde bulundu. Başpiskopos, dini sembollerin tahrip edilmesi ile ilgili, “Saldırı ağırlıklı olarak Hristiyan sembollerini, haçları hedef aldı” dedi.
Naum, açıklamasında, “İsrailli yetkililerin bu saldırıya sessiz kalmasından üzüntü duyduğunu” belirterek şunları söyledi: "Ya saldırı bir Yahudi mezarlığına yapılsaydı, İsrail'in buna tepkisi ne olurdu? Ya bir Arap, bir Yahudi mezarlığına saldırı düzenleseydi?” Saldırıyla ilgili herhangi birinin tutuklanmamasını onaylamadığını ifade eden başpiskopos, “İsrail güvenlik servislerinin İran ve Suriye'ye erişimi var ve Kudüs ve Filistin'deki Hristiyan kutsal mekanlarına ve mezarlıklarına saldıranlara mı ulaşamıyorlar?” dedi. Yetkili, “daha önce yaşanan birçok benzer durumda olduğu gibi, bu saldırıyı gerçekleştiren şahsın da “kimliği belirsiz” veya “hasta ya da cezaî ehliyeti yok” denilerek cezalandırılmadan ve hesap sorulmadan serbest bırakılacağından endişe duyduğunu” ifade etti.
Protestan Mezarlığı Michael Solomon Alexander (1799–1845), Joseph Barclay (1831–1881), Samuel Gobat (1799–1879) gibi Kudüs Piskoposlarının yanı sıra bir çok Hristiyan bilim insanının cenazesini barındırıyor. İsrail askerleri tarafından katledilen gazeteci Şirin Ebu Akile de 2022’de bu kabristana defnedildi.

Filistin saldırıyı kınadı
Abbas'ın Diyanet İşleri danışmanı ve Filistin Başyargıcı Mahmud el-Habaş, söz konusu saldırıyı kınayarak, “terörist ve barbarca” şeklinde değerlendirerek şunları söyledi: “İsrail işgal devletini kontrol eden, Müslüman-Hristiyan, diri-ölü ayrımı yapmayan ırkçı ve barbar zihniyeti temsil eden bir saldırı. Kutsal Şehri asıl sakinlerinden, Müslüman ve Hristiyanlardan boşaltmak isteyenlerin gözünde herkes birer hedef.”  Mahmud el-Habaş, başta Vatikan ve dünyadaki tüm Hristiyan kiliseleri olmak üzere Hristiyan dünyasını, “cami ve kiliselerden mezarlıklara kadar, kutsalları hedef alan cani zihniyete karşı durmaya ve Filistin'deki işgal suçları karşısında utanç verici bir tavır olan ikiyüzlülük ve sessizlik durumundan çıkmaya” çağırdı.
İsrail polisi, memurların "vandalizm ihbarı aldıktan sonra" olay yerine geldiğini ve soruşturma başlattığını söylemekle yetindi. Polisin, dağıttığı fotoğraflarda kırılan mezar taşları ve parçalanmış inşaatlar görülüyordu.
Son yıllarda, nefret söylemlerinin yer aldığı duvar yazıları ve kundaklama faaliyetleri da dahil olmak üzere, ülke çapındaki Hristiyan bölgelerine yönelik vandalizm olayları gerçekleştiriliyor. Hristiyan yetkililer bu olaylardan radikal Yahudileri sorumlu tutuyor.
Filistin Kilise İşleri Yüksek Komitesi Başkanlığı tarafından hazırlanan bir rapora göre, 1967'den bu yana İsrail işgali sırasında yalnızca Kudüs'te Hıristiyan kutsallarına karşı 73 büyük saldırı gerçekleştirildi. Bunların arasında, Kutsal Kabir Kilisesi ile birkaç başka kiliseyi yakma girişimleri ve eski Rum Ortodoks Patriği Theodoros ile onun yerine geçen Patrik Irenaios’a yönelik fiziksel saldırılar da var. 1998'de İsrail askerleri, Kudüs'teki Zeytin Dağı'nda bulunan Kutsal Yükseliş Kilisesi'nde (Saint Sepulcre) Latin bir rahibi öldürmüştü.
2001'de bir rahip, Kudüs ile Eriha arasındaki Maale Adumim yerleşiminin önünden geçerken öldürüldü. Söz konusu raporda, Hristiyan din adamlarına ve rahibelere yönelik neredeyse her gün meydana gelen hakaret, aşağılama, tükürme ve başka şeyler içeren saldırıların incelenmesi yer almıyordu.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.