"Çin, Tayvan'a saldırırsa ne olur?" sorusu 24 farklı senaryoyla yanıtlandı

ABD merkezli düşünce kuruluşu, "Zafer her şey değildir" diyerek Washington'ın kaybının uzun vadede Pekin'den daha fazla olacağını vurguladı

24 milyon kişinin yaşadığı Tayvan, Çin istilası tehdidi altında (AFP)
24 milyon kişinin yaşadığı Tayvan, Çin istilası tehdidi altında (AFP)
TT

"Çin, Tayvan'a saldırırsa ne olur?" sorusu 24 farklı senaryoyla yanıtlandı

24 milyon kişinin yaşadığı Tayvan, Çin istilası tehdidi altında (AFP)
24 milyon kişinin yaşadığı Tayvan, Çin istilası tehdidi altında (AFP)

Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi (CSIS) Çin'in Tayvan'ı ele geçirmeye kalkışması durumunda neler olacağını savaş simülasyonlarıyla analiz etti. 
CNN International, Tayvan konusundaki en kapsamlı çalışmalardan birini yaptığını öne süren CSIS'nin ön raporunu elde ederek sonuçları haberleştirdi. 
24 farklı senaryoyla "İstila başarıyla sonuçlanır mı?" ve "Sonuçları ne olur?" sorularına yanıt arandı. Elde edilen sonuçlara göre Çin'in Tayvan'ı 2026'da istilaya kalkışması durumunda çıkacak savaşta Pekin yönetimi muhtemelen kaybedecek. Tayvan Boğazı'nda kanın gövdeyi götürmesi ve Çin, Tayvan, ABD ve Japonya'dan binlerce askerin ölmesi bekleniyor. 
Çoğu senaryo, dünyanın en büyük donanması darmadağın olacak şekilde Çin'in kaybedeceğini ve ABD'ye ait en az iki uçak gemisinin de Pasifik Okyanusu'nun sularına gömüleceğini ortaya koydu. 
Rapordaki şu ifadeler dikkat çekti: "ABD ve Japonya onlarca gemisini, yüzlerce hava aracını ve binlerce askerini kaybedecek. Bu kayıplar ABD'nin küresel konumuna uzun yıllar boyunca zarar verecek. "
Çin de büyük hasar alacak. Donanması mahvolacak, onbinlerce askeri esir düşecek.
ABD, Pirus zaferi kazanarak 'kaybeden' Çinlilere göre uzun vadede daha fazla zarar görecek. Zafer her şey değildir.
Üç hafta boyunca sürecek çatışmalarda Çin'in 10 bin, ABD'ninse 3 bin 200 askerinin ölebileceği iddia edildi.
Senaryolara göre Çin, Tayvan'ı işgal etmeyi başaramasa bile ada ülkesi çok ağır zararlar görüyor. 3 bin 500 askerini ve donanmasını kaybeden ülkede elektrikler kesiliyor ve temel hizmetlere erişim sağlanamıyor. 
ABD üslerine ev sahipliği yapan Japonya'nın da kendi topraklarına yönelik saldırılarda 100'ü aşkın uçak ve helikopterle birlikte 26 savaş gemisini kaybetmesi bekleniyor.
CSIS, bu raporla Tayvan topraklarında savaşın kaçınılmaz ya da muhtemel olduğunu göstermek istemediklerini belirtirken "Çin yönetimi diplomatik tecrit, gri bölge baskısı ya da ekonomik zorlama stratejilerini benimseyebilir" dedi. 
Washington yönetiminin harcamalarını yakından izleyen sivil toplum örgütü ABD Hükümet Gözetimi Projesi'nden (The Project On Government Oversight- POGO) Dan Grazier da Çin'in Tayvan'ı doğrudan istila etmeye kalkışması ihtimalini çok düşük gördüklerini belirtti. Böyle bir operasyonun Çin'in ithalat ve ihracatına çok fazla zarar vereceğini, bu durumun da ülkedeki ekonominin kısa sürede çökmesiyle sonuçlanacağını öne sürdü. 
"Benim değerlendirmeme göre, Çinliler herhangi biriyle askeri çatışmadan kaçınmak için ellerinden geleni yapacak" diyen Grazier, Pekin yönetiminin ABD'nin küresel hegemonyasına karşı çıkmak için askeri değil, endüstriyel ve ekonomik gücünü kullanacağını ifade etti. 
CSIS'in projesini yürütenlerden Mark Cancian ise "Objektif analizler saldırganın başarılı olamayacağını gösterse bile savaşlar gerçekleşebiliyor" dedi.
Diğer yandan Pentagon, Çin'in Tayvan Boğazı'nda provokatif eylemler gerçekleştirmesinden endişelendiğini sıklıkla belirtiyor. 
ABD Başkanı Joe Biden, geçen ay Tayvan'a 10 milyar dolarlık askeri yardım gönderilmesini öngören kararı imzalamıştı.
Pekin yönetimiyse buna tepki olarak 25 Aralık'ta Tayvan'ın savunma sahası yakınında 71 uçak ve 7 gemiyle askeri tatbikat düzenlemişti.
Çin - Tayvan gerginliği
II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığınmıştı.
Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.
BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.
Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.
Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.
ABD, "tek Çin" politikasına uyum gösterse de bu adanın Pekin yönetiminin kontrolü altında olduğunu hiçbir zaman resmen belirtmedi.
Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) 16-22 Ekim'deki 20. Ulusal Kongresi sırasında Devlet Başkanı Şi Cinping, Tayvan meselesinin merkezi önem taşıdığını söylemişti. Tayvan'la birleşme için barışçıl yöntemleri izlemeyi sürdüreceklerini ama güç kullanma seçeneğini de tamamen bir kenara atmayacaklarını vurgulamıştı.
Independent Türkçe, CNN, AFP 



Moskova'daki patlamada bir Rus generali öldü

Moskova'nın genel görünümü (Arşiv- Reuters)
Moskova'nın genel görünümü (Arşiv- Reuters)
TT

Moskova'daki patlamada bir Rus generali öldü

Moskova'nın genel görünümü (Arşiv- Reuters)
Moskova'nın genel görünümü (Arşiv- Reuters)

Soruşturma komitesinin bugün yaptığı açıklamaya göre, Moskova'da arabasına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu bir Rus ordusu generali öldü.

Komite, Rus Ordusu Genelkurmay Başkanlığı Operasyonel Eğitim Direktörlüğü Başkanı Fanil Sarvarov'un ölümünü bildirdi. Komite, soruşturulan hipotezlerden birinin, patlayıcı cihazın Ukrayna istihbarat servisleri tarafından yerleştirilmiş olabileceğini öne sürdüğünü belirtti.


Beyaz Saray: Ocak ayından bu yana 235 milyar dolar gümrük vergisi toplandı

Trump, 2 Nisan 2025'te Beyaz Saray'da gümrük tarifeleri listesini açıkladı (Arşiv- Reuters)
Trump, 2 Nisan 2025'te Beyaz Saray'da gümrük tarifeleri listesini açıkladı (Arşiv- Reuters)
TT

Beyaz Saray: Ocak ayından bu yana 235 milyar dolar gümrük vergisi toplandı

Trump, 2 Nisan 2025'te Beyaz Saray'da gümrük tarifeleri listesini açıkladı (Arşiv- Reuters)
Trump, 2 Nisan 2025'te Beyaz Saray'da gümrük tarifeleri listesini açıkladı (Arşiv- Reuters)

Beyaz Saray dün yaptığı açıklamada, ABD Hazine Bakanlığı'nın bu yılın başından beri 235 milyar dolar gümrük vergisi topladığını belirtti.

Bu iddia, Beyaz Saray'ın resmi YouTube kanalında yayınlanan ve "MAGA 2025 zaferleri" listesini içeren bir Noel canlı yayınında dile getirildi.

Yayın ayrıca, Başkan Donald Trump yönetiminin göçmenlik politikası ve fentanil kriziyle mücadele çabaları gibi diğer iddia edilen başarılarını da vurguladı.

Canlı yayında açıklanan gümrük gelir rakamları, Trump yönetiminin daha önce bildirdiği miktardan biraz daha yüksek.

ABD Gümrük ve Sınır Koruma Teşkilatı geçen hafta, Trump'ın 20 Ocak'taki göreve başlamasından (20 Aralık) bu yana toplanan gümrük gelirleri ikinci aşama, geçen ay ve 15 Aralık itibarıyla toplamda 200 milyar doların biraz üzerinde gerçekleşti.

 Ancak toplam rakam beklentilerin altında kaldı; ABD Hazine Bakanı Scott Bessent temmuz ayında yıl sonuna kadar 300 milyar dolara ulaşacağını tahmin etmişti.

ABD Yüksek Mahkemesi şu anda Trump tarafından uygulanan gümrük vergilerinin yasallığını inceliyor.

Özellikle mahkeme, Trump'ın 1977 Acil Durum Yönetmelikleri uyarınca Kongre onayı olmadan tek taraflı olarak gümrük vergisi uygulayıp uygulayamayacağını inceliyor.

Kongreden önce alt mahkemeler, çeşitli şirketlerin ve ABD eyaletlerinin şikayetleri üzerine bu politikayı engellemişti.

Göreve geldikten sonra Trump, fentanil gibi uyuşturucular, yasadışı göç ve ticaret açığıyla ilgili endişeleri gerekçe göstererek birçok ülkeden gelen mallara gümrük vergisi uyguladı.

Yüksek Mahkeme'nin kararını ne zaman açıklayacağı henüz belli değil ve eğer Trump aleyhine karar verirse, mevcut ticaret anlaşmalarını sorgulatabilir.


Ukrayna'nın İHA saldırısı Rusya'nın Krasnodar kentinde iki gemiye hasar verdi

Ukrayna saldırısı (Reuters)
Ukrayna saldırısı (Reuters)
TT

Ukrayna'nın İHA saldırısı Rusya'nın Krasnodar kentinde iki gemiye hasar verdi

Ukrayna saldırısı (Reuters)
Ukrayna saldırısı (Reuters)

Rusya'nın Krasnodar bölgesindeki yetkililer bugün Ukrayna insansız hava araçlarının (İHA) saldırısında iki gemi ve iki rıhtımın hasar gördüğünü açıkladı.

Krasnodar Bölgesi Operasyon Komutanlığı Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, bölgedeki Volna limanındaki gemilerin tüm mürettebatının güvenli bir şekilde tahliye edildiğini belirtti.

Yetkililer, hasarın yaklaşık bin 500 metrekarelik alanı kapsayan bir yangına yol açtığını bildirdi.