Riyad’da 60 bakanın katılımıyla Uluslararası Madencilik Konferansı başladı

Toplantıda ülkelerin kritik metaller için değer ve tedarik zincirlerine katkısını artırma konusu ele alınacak (Şarku’l Avsat)
Toplantıda ülkelerin kritik metaller için değer ve tedarik zincirlerine katkısını artırma konusu ele alınacak (Şarku’l Avsat)
TT

Riyad’da 60 bakanın katılımıyla Uluslararası Madencilik Konferansı başladı

Toplantıda ülkelerin kritik metaller için değer ve tedarik zincirlerine katkısını artırma konusu ele alınacak (Şarku’l Avsat)
Toplantıda ülkelerin kritik metaller için değer ve tedarik zincirlerine katkısını artırma konusu ele alınacak (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da, Kral Selman bin Abdulaziz’in himayesinde Uluslararası Madencilik Konferansı çerçevesinde 60 bakanın yanı sıra 10 bölgesel ve uluslararası kuruluştan temsilcilerin toplantısı başladı.
Suudi Arabistan Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı Bender el-Harif başkanlığındaki toplantıda, kritik madenlerin değer ve tedarik zincirlerine katkısını artırmak, sorumlu ve sürdürülebilir madenciliği teşvik etmek, şeffaflık seviyesini yükselterek bölgenin maden zenginliğinin değerini artırmak ve bölgenin yeşil mineral üretimi için entegre bir merkez haline gelmesi için çalışmak gibi bir dizi acil konu tartışılacak.
Maden sektörünün çok fazla mineral kaynağı gerektiren güneş panelleri, rüzgar türbinleri, elektrikli arabalar ve pillere dayalı temiz teknolojilerle düşük karbonlu bir geleceğe doğru ilerlemede hayati bir rol oynamasının beklendiği bir zamanda, toplantıda tartışılacak ilk konunun ‘madenler ve enerji dönüşümü’ olması bekleniyor.
Toplantıda ayrıca ‘madenler ve kalkınma’ konusu da ele alınacak.
Madenlere olan talep, kaynak bakımından zengin ülkelerin elde ettikleri gelirleri sürdürülebilir kalkınma hedeflerini desteklemek için kullanabilmeleri için bir fırsat sunuyor.



Elektronik savaş riski, havacılık sektörünü endişelendiriyor

Pilotlar, manuel navigasyon eğitimi alsa bile sahte GPS sinyalleri uçuş sırasında panik yaratabiliyor (Unsplash)
Pilotlar, manuel navigasyon eğitimi alsa bile sahte GPS sinyalleri uçuş sırasında panik yaratabiliyor (Unsplash)
TT

Elektronik savaş riski, havacılık sektörünü endişelendiriyor

Pilotlar, manuel navigasyon eğitimi alsa bile sahte GPS sinyalleri uçuş sırasında panik yaratabiliyor (Unsplash)
Pilotlar, manuel navigasyon eğitimi alsa bile sahte GPS sinyalleri uçuş sırasında panik yaratabiliyor (Unsplash)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), elektronik savaş riskinin havacılık sektörünü endişelendirdiğini yazıyor. 

Haberde, "GPS sahteciliğinin" dünya çapında her gün yapılan yüzlerce uçuşta, pilotlar ve yolcular için yeni riskler oluşturduğuna işaret ediliyor. 

Pilotlar ve havacılık sektörü yetkilileri, Rusya-Ukrayna cephe hattı ve Ortadoğu'daki aktif çatışma bölgelerinden yayılan sahte GPS sinyallerinin, kokpitlerdeki navigasyon ve güvenlik sistemlerinde bazen birkaç dakika bazen de tüm uçuş boyunca arızaya yol açtığını belirtiyor. 

Bu sinyaller, pilotların kokpitte kullandığı saatlerin sıfırlanmasına, navigasyon cihazlarının yanlış alarm vermesine ve uçuş yönlendirmelerinde hata yapılmasına neden olabiliyor.

Pilotlar ve havacılık uzmanları, saldırıların yaklaşık bir yıl önce başladığını belirtiyor. Zürih Uygulamalı Bilimler Üniversitesi'nin SkAI Data Services'la ortak analizine göre, sahte GPS sinyalleri nedeniyle olumsuz etkilenen günlük uçuş sayısı şubatta birkaç düzineyken, ağustosta 1100'ün üstüne çıktı.

Teksas Austin Üniversitesi'nden Todd Humphreys de sahte GPS sinyallerinin sayısının son 6 ayda arttığını söylüyor. Akademisyen, özellikle bu saldırıların Rusya, Ukrayna ve İsrail'deki elektronik savaş vericilerinden geldiğine işaret ediyor. 

Federal Havacılık İdaresi (FAA), ABD'de herhangi bir sahte GPS olayı yaşanmadığını bildiriyor. Fakat uzmanlar, Ekim 2022'de Dallas Fort Worth Uluslararası Havalimanı'ndaki hava trafiğinin aksamasında sahte GPS verilerinin rol oynamış olabileceğini düşünüyor. 

Kimliğinin açıklanmamasını isteyen bir FAA yetkilisi, bazı uçakların rotadan çıktığını ve pilotların iki gün boyunca piste iniş için elektronik navigasyon cihazlarını kullanamadığını belirtiyor. FAA ise kasıtlı müdahale olduğuna dair bir kanıt bulunmadığını, olayın nedenini anlamak için incelemelerin sürdüğünü açıklamıştı. 

Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA) Genel Müdürü Florian Guillermet, sahte GPS sinyallerinin Avrupa'daki bazı havacılık faaliyetlerini aksattığını fakat şimdiye dek ciddi bir tehlike yaşanmadığını söylüyor. Guillermet, risk yaratan durumların her geçen gün arttığına da dikkat çekiyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Inside GNSS