Dünya'dan çekilen en ayrıntılı Ay fotoğrafları paylaşıldı

"108 milyon yıllık" Tycho kraterinin yüksek çözünürlüklü görselleri...

Ay'la Dünya arasındaki mesafe ortalama 384 bin 400 kilometre (Green Bank Teleskobu)
Ay'la Dünya arasındaki mesafe ortalama 384 bin 400 kilometre (Green Bank Teleskobu)
TT

Dünya'dan çekilen en ayrıntılı Ay fotoğrafları paylaşıldı

Ay'la Dünya arasındaki mesafe ortalama 384 bin 400 kilometre (Green Bank Teleskobu)
Ay'la Dünya arasındaki mesafe ortalama 384 bin 400 kilometre (Green Bank Teleskobu)

Ay'ın Dünya'dan yakalanan şimdiye kadarki en yüksek çözünürlüklü görüntüleri yayımlandı. Araştırmacılar görüntüleri, Amerikan Astronomi Derneği'nin 10 Ocak'ta Settle'da düzenlenen toplantısında sundu.
ABD'nin Batı Virginia eyaletindeki Green Bank Teleskobu, Tycho kraterinin de yer aldığı fotoğrafları çekti. Dünyanın en büyük yönlendirilebilir radyo teleskobu unvanını taşıyan cihaz, gökyüzünün farklı yerlerini hedef alabilecek şekilde tasarlandı.
 Tycho
Tycho kraterinin 108 milyon yıllık olduğu düşünülüyor (Green Bank Teleskobu)
100 metre çapındaki teleskobun radar bölümünün başkanı Patrick Taylor, aya radyo dalgaları gönderdiklerini ve verileri Hawaii'deki Very Long Baseline Array adlı radyo teleskobuyla yakaladıklarını söyledi. Tycho krateri 5 metre çözünürlükte görüntülendi.
Taylor, Green Bank Teleskobu'nun bu süreçte sadece 700 wattlık güç harcadığını, bunun bir ev aleti ya da birkaç ampulle yarışabileceğini söyledi.
Araştırmacılar, Green Bank Teleskobu'nda yaklaşık 700 kat daha fazla güçle, 500 kilowattla iletim yapabilmeyi hedefliyor. Böylece daha net görüntülerin elde edilmesi planlanıyor.
Taylor, radarların bir göktaşının yörüngesini belirleyerek Dünya'yı tehdit edip etmediğini görmek isteyen gökbilimciler için çok önemli olduğunu ifade etti:
"Yüksek güçlü sistemle çok daha uzakta ve daha fazla nesneyi inceleyebiliriz. Muhtemelen çarpışmalar için stratejiler geliştirmede daha fazla uyarı süresine sahip olmak hayati."
 
Independent Türkçe, Live Science, Space.com



"Esrarengiz" kehribarda 116 milyon yıllık tsunaminin izleri keşfedildi

Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
TT

"Esrarengiz" kehribarda 116 milyon yıllık tsunaminin izleri keşfedildi

Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)

Rachel Clun 

Bilim insanları 116 milyon yıllık bir tsunaminin kanıtını bir kehribar içinde bulduklarını ve bunun muhtemelen bu doğa olayına dair en eski kayıt olduğunu düşünüyor.

Japonya'nın kuzeyindeki Hokkaido Adası'nda derin deniz tortularını inceleyen araştırmacılar Aya Kubota, Yusuke Takeda, Keewook Yi, Shin-ichi Sano ve Yasuhiro Iba, erken Kretase dönemine ait tortularda 114 ila 116 milyon yıl öncesine tarihlenen "olağanüstü zengin kehribar konsantrasyonları" keşfetti.

Nature'ın Scientific Reports'unda yayımlanan bulgulara ilişkin raporda araştırmacılar, kehribarın bir veya daha fazla tsunami tarafından okyanusa sürüklenerek havayla çok az temas etmiş olabileceğini öne sürüyor.

Fosilleşmiş ağaç reçinesi olan kehribar, nispeten hızlı kuruyan bir madde. Araştırmacılar, kehribarın havaya maruz kaldığında genellikle bir hafta gibi kısa bir sürede katılaştığını söylüyor.

Ancak araştırmacıların incelediği tortularda, "belirgin şekilde deforme olmuş" kehribar birikintileri bulundu. Bazıları reçinenin akan su tarafından değiştirildiğini gösteren, alev yapıları denen bir şekilde deforme olmuşken, diğerleri yumuşak reçinenin "akarak deniz tabanına kıvamlı bir şekilde yayıldığına" işaret eden düz kehribar şeritlere sahipti.
 

Araştırmacılar, eski okyanus tortularını inceleyerek tsunamiye dair olası kanıtlar buldu (Aya Kubota/Yusuke Takeda/Keewook Yi/Shin-ichi Sano/Yasuhiro Iba)Araştırmacılar, eski okyanus tortularını inceleyerek tsunamiye dair olası kanıtlar buldu (Aya Kubota/Yusuke Takeda/Keewook Yi/Shin-ichi Sano/Yasuhiro Iba)

Araştırmacılar, "Bu esrarengiz kehribarın derin deniz ortamında bulunmasının en muhtemel nedeni, büyük çaplı tsunamiler" diyor.

Bu reçine deformasyonlarının su altında meydana gelmesi, ormandan pelajik deniz tabanına doğrudan taşındıklarını ima ediyor. Karadan okyanusa bu kadar hızlı ve doğrudan bir taşıma, bir tsunamiyle tetiklenmiş olabilir.

Araştırmacılar, antik tortulardaki diğer kanıtların da bu teoriyi desteklediğini belirtiyor. Bunlar arasında, karadan gelen büyük miktarda bitki kalıntıları ve büyük dalgaların sürüklediği odun parçaları da vardı ve bunların çok az çürüme izi taşıması, açık okyanusa "hızla taşındıklarına" işaret ediyor.

Makalede, "Kiltaşındaki kütüklerin varlığı, çok sayıda odunun bulanık akıntılarla taşınmak yerine kopup sürüklenerek pelajik deniz tabanına battığını gösteriyor" ifadeleri kullanılıyor.

Bilim insanları açık okyanuslardaki diğer tortuların, büyük ölçekli eski tsunamiler veya benzer olaylar hakkında daha fazla kanıt sağlayabileceğini öne sürüyor.

Araştırmacılar, Holosen döneminden, yani yaklaşık 4 bin 200 yıl öncesinden daha eski bir tarihten kalma tsunami tortularının normalde tespit edilmediğini ve bunun da kısmen, yol açtıkları geniş çaplı yıkımdan geriye net belirtilerin kalmamasından kaynaklandığını söylüyor.

Independent Türkçe,independent.co.uk/news