Viyana’da dans geceleri devam ediyor

Viyana, etkinlikle kapsamında düzenlenen Çiçek Partisi’ne ev sahipliği yapıyor. (AFP)
Viyana, etkinlikle kapsamında düzenlenen Çiçek Partisi’ne ev sahipliği yapıyor. (AFP)
TT

Viyana’da dans geceleri devam ediyor

Viyana, etkinlikle kapsamında düzenlenen Çiçek Partisi’ne ev sahipliği yapıyor. (AFP)
Viyana, etkinlikle kapsamında düzenlenen Çiçek Partisi’ne ev sahipliği yapıyor. (AFP)

Viyana, Kovid-19 nedeniyle verilen zorunlu bir aradan sonra Johann Strauss'un ünlü Blue Danube (Mavi Tuna) eseri eşliğinde, zarif performansların sergilendiği eğlenceleri geri getirmek için dans partilerinin düzenlendiği sezonu ile güçlü bir şekilde geri döndü.
Neo-Gotik geometrik desende inşa edilmiş devasa belediye binasında 2 bin 400 davetli, bin çiçekten oluşan göz kamaştırıcı bir dekorun ortasındaki baloya akın etti.
Balonun sanat yönetmeni Peter Hosek salonda kışın ortasında, bir ilkbahar görüntüsü oluşturulduğu için atmosferi ‘oldukça özel’olarak nitelendirildi.
Bu gelenek, Habsburg'ların kraliyet sarayındaki baloların artık sadece aristokrasi üyelerine has olmamaya başladığı 18’inci yüzyıla kadar uzanıyor.
Bu sezonda balıkçılar ve kafe sahipleri de dahil birçok meslekten olanlar, her mahalle için dans partileri düzenleniyor.
Avusturya’nın başkentindeki Ticaret Odası'nda turizm işlerinden sorumlu Marcus Gressler, dans partilerinin yerel sahneye ‘güçlü bir dönüş yaptığını’ söyledi.
Yüksek bilet fiyatlarına rağmen (örneğin ‘Çiçek Partisi’ne’ katılmak için bilet fiyatı 55 ila 180 euro arasında değişiyor), bilet satışları oldukça iyi gidiyor. Birçok etkinlik için biletler tükenmiş durumda.
Viyana’da 2019-2020 sezonunda elde edilen rekorun, 170 milyon euro hasılatın kırılması umut ediliyor. Bu miktar, bir önceki sezonda 152 milyon euro olarak kaydedilmişti. Rekorun kırılması için her dans partisinde kişi başı 320 euro gelir elde edilmesi gerekiyor.
Gressler, yaptığı açıklamada, özellikle yurt dışından gelen pek çok ziyaretçinin yanı sıra Viyana'daki 15 yaş ve üstü nüfusun üçte birinin bu yıl bir dans partisine katılmayı planladığını kaydetti.
Üç dans partisine de katılacak olan Viyana Turizm Ofisi Müdürü Norbert Kittner'e göre bu çalkantılı dönemde insanlar seyahat etmek ve dans etmek istiyor.
Kittner, ocak ve şubat aylarında düzenlenen etkinliklerin tarihinin Hristiyan takviminden alındığını belirtti. Sezon, Hıristiyan orucunun başlangıcı olan Kül Çarşambası’ndan hemen önce sona eriyor.



Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
TT

Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)

Yeni bir çalışmaya göre vegan beslenmeye geçmek, iltihaplanmayı azaltarak zayıflamaya katkı sağlayabilir.

Bilim insanları bitkisel beslenmeyle, "Akdeniz diyeti" adı verilen ve orta düzeyde balık, kümes hayvanları, süt ürünleri ve yumurta içeren bir beslenmeyi karşılaştırarak bunları tüketmeyi tamamen bırakmanın vücudun asit üretiminde net bir azalmaya yol açtığını tespit etti.

Hakemli dergi Frontiers in Nutrition'da yayımlanan 4 aylık çalışmadaki araştırmacılar, az yağlı vegan diyete geçmenin vücudun genel asit seviyesini düşürebileceğini saptadı. Bu değişiklik kilo kaybıyla ilişkilendiriliyor. 

Araştırmanın yazarlarından Hana Kahleova, "Et, yumurta ve süt ürünleri gibi asit üreten gıdalar tüketmek, diyet asit yükünü ya da tüketilen asit miktarını artırarak kilo alımıyla bağlantılı iltihaplanmaya neden olabilir" diyor.

Dr. Kahleova "Ancak hayvansal ürünleri yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı orman meyveleri ve baklagiller gibi bitkisel gıdalarla değiştirmek kilo kaybını desteklemeye ve sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomu oluşturmaya katkı sağlayabilir" diye açıklıyor.

Çalışmada aşırı kilolu 62 yetişkin 16 hafta boyunca Akdeniz diyeti veya düşük yağlı vegan diyet yapmak üzere rasgele bir şekilde iki gruba ayrıldı. Daha sonra 4 haftalık arınma süresinin ardından her grup 16 hafta boyunca diğer diyeti uyguladı.

Araştırmacılar katılımcıların beslenme kayıtlarını yakından izleyerek yediğimiz gıdalardan vücutta oluşan net asit üretiminin ölçüsü olan asit yükünü hesapladı.

Örneğin bilim insanları et, balık, yumurta ve peynir gibi gıdaların vücudun daha fazla asit üretmesine neden olduğunu, bunun da kronik enflamasyonla bağlantılı bir değişiklik olduğunu ve vücut ağırlığının artmasına yol açabileceğini söylüyor.

Buna karşılık bitkisel beslenme biçimlerinin daha alkali olduğunu ve kilo kaybı, gelişmiş insülin duyarlılığı ve daha düşük kan basıncıyla ilişkili olduğunu söylüyorlar.

Araştırmacılar asit yükü vegan beslenme biçiminde önemli ölçüde azalırken, Akdeniz diyetinde kayda değer bir değişiklik yaşanmadığını tespit etti.

Bilim insanları bu azalmanın, önemli derecede kilo kaybıyla ilişkili olduğunu ve kalori alımındaki değişiklikler hesaba katıldıktan sonra bile devam ettiğini belirtiyor.

Çalışmaya katılanlar vegan beslenmede 5 kilograma kadar kilo kaybı yaşarken, Akdeniz diyetinde herhangi bir değişiklik olmadı.

Bilim insanları yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, pancar, kuşkonmaz, sarımsak, havuç ve lahana gibi alkalileştirici gıdaların yanı sıra kırmızı orman meyveleri, elma, kiraz, kayısı veya kavun gibi meyvelerin daha fazla tüketilmesini öneriyor.

Mercimek, nohut, bezelye, fasulye veya soya gibi baklagillerin ve kinoa veya darı gibi tahılların da alkalize edici bir etki yaratabileceğini söylüyorlar.

Araştırmacılar şu sonuca varıyor: 

Vegan beslenmenin alkalileştirici etkisi, vegan beslenmenin kilo kaybını teşvik ettiği bağımsız bir mekanizma olabilir.

Independent Türkçe