CIA Direktörü Burns'ün Libya ziyaretinin arkasında ne var?

Belirsizlik, Senussi'nin ABD'ye iadesine ilişkin şüpheleri, yorumları ve uyarıları artırırken bazı çevreler Washington'ın Senussi'nin iadesinden daha fazlasını istediğine işaret ettiler

Libya Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ve CIA Direktörü William Burns / Fotoğraf: AFP
Libya Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ve CIA Direktörü William Burns / Fotoğraf: AFP
TT

CIA Direktörü Burns'ün Libya ziyaretinin arkasında ne var?

Libya Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ve CIA Direktörü William Burns / Fotoğraf: AFP
Libya Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ve CIA Direktörü William Burns / Fotoğraf: AFP

Zayed Hediyye
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns'ün Libya ziyareti, nedenlerine ve detaylarına ilişkin gizemli bir atmosferde gerçekleşti.
Ziyaretin özellikle Lockerbie Davası sanıklarından Mesud Ebu Acile'nin Washington'a iade edilmesinden haftalar sonra yapılması, ziyaret hakkında geniş spekülasyonlara kapıyı araladı. 
Ziyaretin nedenlerine dair enine boyuna yapılan analizlerde, içeriden ve dışarıdan büyük güçlerin bazılarıyla bir takım anlaşmazlıklar yaşadığı için büyük bir tecrit dönemi yaşayan ve yurt içinde ve dışında güçlü müttefikler ve destekçiler arayan Abdulhamid ed-Dibeybe liderliğindeki Ulusal Birlik Hükümeti'nin (UBH) siyasi konumuna etkisi ele alındı.
Görüşmeye, ABD'nin Trablus Maslahatgüzarı ile Libya Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş ve İstihbarat Başkanı Hüseyin Muhammed Halife el-Aib de katıldı.
Ziyaret sırasında hangi konu ya da konuların ele alındığına veya hangi mesele ya da meseleler üzerinde uzlaşıldığına dair tam bir gizlilik hakim olurken görüşmelerle ilgili genel ayrıntılardan bahseden kısa ve kodlanmış açıklamalarla yetinildi.
Libya Başbakanlık Basın Ofisi'nden yapılan açıklamaya göre CIA Direktörü Burns, 'iki ülke arasında ekonomik ve güvenlik iş birliğinin geliştirilmesi gerektiğini' vurguladı.
Libya'nın son dönemde tanık olduğu istikrar ve büyüme durumuna övgüde bulundu.
UBH Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Necla el-Menguş, CIA Direktörü ile yapılan görüşmenin, istikrarı sağlayacak ve seçimlere giden yolu açacak olan güvenlik konularında iş birliğine dair verimli bir fikir alışverişine tanık olduğunu söyledi.
Menguş, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Bu mükemmel girişimleri en kısa zamanda somut adımlara dönüştürmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
UBH Sözcüsü Muhammed Hammude, CIA Direktörü William Burns'ün Libya ziyaretinin ana hedefinin Libya'da istikrarı sağlamak olduğunu belirtti. Hammude, düzenlediği basın toplantısında, 'ABD'nin, yakında seçimleri düzenleyebilmesi için Libya'yı uluslararası alanda desteklemeye çalıştığı' değerlendirmesinde bulundu. 
Başbakan Dibeybe ve CIA Direktörü ile yapılan görüşmede iki ülke arasındaki ortak konuların ele alındığına dikkati çeken Hammude, bu konular arasında Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı savaş, terörle mücadele ve petrol meselelerinin de olduğunu belirtti.

Washington ziyaretle ilgili yorum yapmaktan kaçındı
Ayrıca, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, 'Dışişleri Bakanlığı'nın CIA Direktörü William Burns'ün Libya ziyareti hakkında yorum yapmayı reddettiğini' açıkladı.
Price, Libya'da ertelenen seçimlerde oy kullanmak için kayıt yaptıran 2,5 milyon seçmenin talebine yanıt olarak Washington'ın seçim tarihinin belirlenmesi için Libyalı liderler ve onların bölgesel ortaklarıyla temasa geçtiğini vurguladı.
Washington'ın Burns'ün süpriz ziyaretinin nedenlerine ilişkin takındığı gizli tutum, gözlemcilerin Libya'ya olan ilgisinin yanı sıra ziyaretin sonuçlarıyla ilgili yakında ortaya çıkabileceklere dair spekülasyonları artırdı.
Bu spekülasyonların başında şu an başkent Trablus'taki bir hapishanede bulunan, Muammer Kaddafi rejiminin iki numarası olarak görülen eski istihbarat şefi Abdullah es-Senussi başta olmak üzere Lockerbie Davası sanıklarının ABD'ye iadesi geliyor.

ABD'nin çıkarlarının korunması
Libyalı hukuk araştırmacısı Ramazan et-Tuvecir, ziyaretin gerekçesi ne olursa olsun, ABD'nin Libya'daki çıkarlarına yönelik bir tehdit olduğunu ve bu yüzden harekete geçtiğini düşünüyor.
ABD'nin Libya'daki varlığına ve çıkarlarına yönelik bir tehdidin, CIA Direktörü'nün bu ziyareti özellikle mevcut aşamada yapmasının nedeni olduğunu öne süren Tuveycir, "Ziyaret, Libya'nın egemenliğini ve istikrarını kaybettiği ve çeşitli uluslararası tarafların askeri üslerinin ve güçlerinin dünyanın dört bir yanında dünyayı kontrol etmek için konuşlandığı bir zamanda gerçekleşti" dedi.
Libya'nın iç işlerine karışanların hepsinin kendi çıkarlarının peşinde olduğunu belirterek, Libyalı yetkilileri uluslararası ilişkilerde bir tür denge oluşturmaya çağıran Tuveyrici, şunları söyledi:
"Libyalı tarafların, orduyu ve güvenlik birimlerini birleştirmek, tüm yabancı güçleri ve paralı askerleri ülkeden çıkarmak, uzlaşmak, ülkenin egemenliğini yeniden tesis etmek ve onu tarafsız bir ülke haline getirmek için aralarında ABD ve Rusya'nın da bulunduğu çeşitli uluslararası taraflarla dengeli ve güçlü ilişkiler kurulmaya çalışmalarını umuyorum."

Zamanında destek
Siyasi analist Muhammed el-Hengari ise ziyaretin UBH için büyük bir destek oluşturduğunu belirterek, bunun Dibeybe'nin meşruiyetinin kamuoyu önünde yenilenmesi ve tanınması olarak değerlendirdi.
Hengari, ziyaretin amacının, Dibeybe hükümetinin batı bölgesi üzerindeki güçlü siyasi, idari ve güvenlik kontrolünü ve seçimleri düzenleme konusundaki kararlılığını göstermesinin ardından terörle mücadele alanında iş birliği dosyasını açmak olduğunu belirtti.

Kartların karılması
Libyalı yazar ve akademisyen Ferec el-Carih'e göre ABD'li üst düzey bir yetkilinin 2012 yılından bu yana bir ilk olan, ülkedeki karmaşık koşulların hakim olduğu bir dönemde, Mesud Ebu Acile'nin tartışmalı bir şekilde Washington'a teslim edilmesinden haftalar sonra ve Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı savaşla uluslararası ortamda gerginleşen atmosferde gerçekleştirdiği ziyaret, çektiği ilgiyi hak ediyor. 
Bu ziyaretin Libya sahnesindeki kartların yeniden karılmasına neden olacağını düşünen Carih, herkesin Lockerbie Davası dosyasında ele geçirilmek istenen en büyük hedef ve Washington'ın hiç şüphesiz gizemlerini açığa çıkarmak istediği Kaddafi'nin sırlarla dolu kara kutusu olan Abdullah es-Senussi'nin ABD'ye teslim edilmesini beklemesinin son derece doğal olduğunu vurguladı.
Carih, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Senussi ABD'ye teslim edilirse, mevcut durumu tamamen tersine çevirecek bir saatli bombanın her an infilak etmesi tehlikesiyle karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum. Senussi'nin mensubu olduğu aşiretin, kuzeyin ve özellikle başkent Trablus'un su ve petrol kaynaklarını kesme tehdidini gerçekleştirmesi an meselesi olur. Bundan sonra neler olabileceğini ise ancak hayal edebiliriz. Dibeybe hükümeti ateşle oynuyor. Şu an için bu ziyaretten çok mutlu olduğunu biliyorum. Ama eğer söylentiler doğruysa ve Abdullah es-Senussi (ABD'ye) teslim edilirse, özellikle karşıt tarafların bu olayın fitilini ateşleyeceği halk devriminden faydalanmasıyla, bunun ona son darbe olacağını düşünüyorum."

Açıklanmayan amaç
Libyalı gazeteci Hişam Bin Siraytey, ABD Başkanı Joe Biden'ın göreve gelmesinden sonra Washington'ın Libya dosyasında göze çarpan bu adımının, tek bir hedefe ulaşmayı amaçlayan birçok hedefi barındırdığını söyledi.
Bin Siraytey, ABD yönetiminin, Libya krizi bağlamında siyasi, askeri ve diplomatik yollardan ilerlediğini belirtti.
Bin Siraytey, şu ifadeleri kullandı:
"Askeri olarak ABD Afrika Komutanlığı (AFRICOM), 5+5Askeri Komite görüşmelerine arabuluculuk yaparken ülkenin batısını kontrol eden milislere, ateşkes kararının uygulanması çerçevesinde askeri araçlarından hiçbirini kullanmamaları konusunda uyarılarda bulundu. Siyasi olarak, ABD yönetimi, BM'nin Libya'da cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin yapılması amacıyla öncülük ettiği tüm müzakerelerini desteklerken, tüm siyasi tartışmalara arabuluculuk yapmak için ağırlığını ortaya koyuyor. Daha önceki ABD yönetimleri Libya meselesine daha az müdahil oldular. Biden yönetiminin ise ABD'nin Libya krizinde etkili ve doğrudan bir rol oynaması gerektiği düşüncesinden hareketle önceki yönetimlerden farklı bir tutum sergilediği herkes tarafından biliniyor."
Biden yönetiminin rolünün, Rusya'nın Libya krizinde öne çıkan rolünü kısıtlamaya dayandığına dikkati çeken Libyalı gazeteci, "ABD'nin bu hedefe ulaşmak için yakında peşine düşeceği Abdullah es-Senussi'nin kellesinden daha büyük bir kelle olduğuna inanıyorum. O da Moskova tarafından iktidara dönüşü desteklenen Seyfülislam Kaddafi'dir. Çünkü baba Kaddafi ile olan eski ittifakı ve şimdi oğul Kaddafi ile olan ittifakı Rusya'nın Libya'da kimseyle rekabet etmeden rahat bir şekilde hareket etmesini sağlayacaktır" şeklinde konuştu.
 
Independent Türkçe



Hamas, Fidan'a İsrail'in Gazze ateşkes anlaşmasını ihlallerini ayrıntılarıyla anlatan bir muhtıra sundu

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstanbul'da Halil el-Hayye başkanlığındaki Hamas heyetini kabul etti
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstanbul'da Halil el-Hayye başkanlığındaki Hamas heyetini kabul etti
TT

Hamas, Fidan'a İsrail'in Gazze ateşkes anlaşmasını ihlallerini ayrıntılarıyla anlatan bir muhtıra sundu

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstanbul'da Halil el-Hayye başkanlığındaki Hamas heyetini kabul etti
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstanbul'da Halil el-Hayye başkanlığındaki Hamas heyetini kabul etti

Filistin hareketi Hamas, dün Türkiye Dışişleri Bakanı'na, İsrail'in ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinden bu yana ihlallerini ayrıntılarıyla anlatan bir muhtıra sundu.

Hamas yaptığı açıklamada, hareketin Gazze Şeridi lideri Halil el-Hayye başkanlığındaki bir Hamas heyetinin İstanbul'da Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile bir araya geldiğini belirtti.

Görüşmede, Filistin meselesindeki son gelişmeler ve özellikle ateşkes anlaşmasının ardından Gazze Şeridi'ndeki durum ve İsrail'in anlaşmanın uygulanmasını ihlal etmesi, yaklaşık 250 Filistinlinin bombalanması ve öldürülmesi, Refah sınır kapısının açılmaması ve diğer birçok ihlal ele alındı.

Açıklamada, "Hayye, Fidan'a Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin zorlu insani ve yaşam koşulları hakkında bilgi verdi" denildi ve "hareketin, işgalci tutsakların kalan bedenlerinin aranması ve teslim edilmesi de dahil olmak üzere, imzaladığı hususlara bağlılığı ve sektörü yönetecek bağımsız bir komitenin oluşturulması ve bunun sonucunda ortaya çıkan haklar, özellikle de İsrail'in sektörden kapsamlı bir şekilde çekilmesinin tamamlanması gibi hareketin ulusal düzeyde başarmaya çalıştığı kalan adımların tamamlanması gerekliliği vurgulandı."

El-Hayye, ateşkes anlaşmasına varılmasında Türkiye'nin rolünün önemini vurgulayarak, "insani acılara son vermek ve insanlara gerekli acil yardım ve barınma imkânı sağlamak için" çabaların artırılması çağrısında bulundu.

Gazze'deki Hükümet Medya Ofisi dün, "İsrail işgalinin Gazze Şeridi'ne yardım ve ticari tırların girişini engellemesini" kınadı.

Basın ofisi yaptığı basın açıklamasında, "İsrail işgalinin yardım ve ticari tırların girişini engellemesini şiddetle kınıyor ve Gazze Şeridi'nde 2,4 milyondan fazla insanın, devam eden abluka ve temel ihtiyaç malzemelerinin akışını engelleyen keyfi tedbirler sonucunda karşı karşıya kaldığı ve giderek kötüleşen feci insani durumdan İsrail'i sorumlu tutuyoruz" ifadelerine yer verdi.

Açıklamada, 10-31 Ekim tarihleri ​​arasında "Gazze Şeridi'ne 639 ticari tır ve 2 bin 564 yardım tırı olmak üzere toplam 3 bin 203 tırın girdiği, bunların arasında 84'ünün dizel yakıt, 31'inin ise mutfak gazı taşıdığı" belirtildi.


Sisi, Büyük Mısır Müzesi'nin açılışını yaptı: Bugün tarihte yeni bir sayfa açıyoruz

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve eşi Entissar Amer, Giza'daki Büyük Mısır Müzesi'nin açılış törenine katıldı (DPA)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve eşi Entissar Amer, Giza'daki Büyük Mısır Müzesi'nin açılış törenine katıldı (DPA)
TT

Sisi, Büyük Mısır Müzesi'nin açılışını yaptı: Bugün tarihte yeni bir sayfa açıyoruz

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve eşi Entissar Amer, Giza'daki Büyük Mısır Müzesi'nin açılış törenine katıldı (DPA)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve eşi Entissar Amer, Giza'daki Büyük Mısır Müzesi'nin açılış törenine katıldı (DPA)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi cumartesi akşamı, yapılışına iki yılı aşkın bir süre önce başlanan Büyük Mısır Müzesi'ni resmi olarak açtı.

sdfrg
Giza'daki Büyük Mısır Müzesi'nin açılış töreni sırasında düzenlenen ışıklı gösteri (AFP)

Sisi, açılış sırasında yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Bugün, Büyük Mısır Müzesi'nin açılışını kutluyor ve şu anın ve geleceğin tarihinde yeni bir sayfa açıyoruz.”

Mısır Cumhurbaşkanı, müzenin, tek bir medeniyete adanmış dünyanın en büyük müzesi olduğunu belirtti.

t56y7u
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve eşinin Giza'daki Büyük Mısır Müzesi'nin açılışında çekilmiş bir grup fotoğrafı (EPA)

Fransız Haber Ajansı AFP'ye göre Sisi, müzenin inşası sırasında uluslararası bazı şirketler ve kurumlarla kapsamlı bir iş birliği yapıldığını söyledi.

dfrt
Havai fişek gösterisi, Büyük Mısır Müzesi'nin yer aldığı Giza'nın gökyüzünü aydınlattı (AP)

Sisi dün sabah, Büyük Mısır Müzesi'nin açılışına katılan Mısırlı konuklarını, dünya liderlerini ve önde gelen şahsiyetleri karşıladı. Resmi Facebook sayfasında yaptığı paylaşımda şunları söyledi:

“İnsan medeniyetinin beşiği olan Mısır'ın bereketli topraklarından, eski Mısır uygarlığının hazinelerini barındıran Büyük Mısır Müzesi'nin açılışına tanıklık etmek üzere gelen konuklarımızı, dünya liderlerini ve önde gelen şahsiyetleri hoş geldiniz diyorum. Antik Mısırlıların dehası ile modern Mısırlıların yaratıcılığını bir araya getiren bu müze, kültür ve sanat dünyasına yeni bir simge ekliyor, medeniyet ve bilgiye ilgi duyan herkesi kendine çekiyor ve insanlığın birliği ile halklar arasında barış, sevgi ve iş birliği değerlerine inanan herkes için bir gurur kaynağı oluyor.”

fjugyh
Giza'daki Büyük Mısır Müzesi'nde bulunan Kral 2. Ramses'in heykeli (EPA)

Büyük Mısır Müzesi, Giza Piramitleri yakınlarında 500 bin metrekarelik bir alanı kaplayan, modern Mısır tarihinin en büyük kültür projesi.

Müzede, tarih öncesi dönemlerden Ptolemaik döneme kadar Mısır medeniyetinin tarihini kapsayan 100 binden fazla eser sergileniyor. Müzenin en dikkat çekici salonları arasında, ziyaretçileri Asılı Obelisk ve Kral 2. Ramses'in heykeli ile karşılayan Büyük Salon., Antik Mısır krallarının heykellerini kronolojik sırayla sergileyen Büyük Merdiven, ve 2021 yılında dünyanın en karmaşık arkeolojik nakliye operasyonlarından biriyle taşınan Kral Khufu'nun Güneş Teknesi’nin yer aldığı salon bulunuyor.

dcfghy
Giza'daki Büyük Mısır Müzesi'nin açılış töreninde düzenlenen havai fişek gösterisi (AP)

Müze ayrıca, ilk kez tek bir yerde sergilenen Kral Tutankhamun'un koleksiyonunun tamamına da ev sahipliği yapıyor. Koleksiyon, kralın hazinelerinden 5 binden fazla parçanın yanı sıra, Mısır'ın tarihini çağlar boyunca anlatan binlerce eserden oluşuyor ve müzeyi Mısır medeniyetinin yaşayan bir kaydı haline getiriyor.

Büyük Mısır Müzesi ayrıca, yeni nesillere medeniyetlerini interaktif bir şekilde tanıtan bir çocuk müzesi, Ortadoğu'nun en büyüğü olan dünya standartlarında bir koruma merkezi, uluslararası sergi salonları, bir konferans merkezi, Firavun bahçeleri, eğlence alanları ve entegre turizm hizmetleri de sunuyor.

Kral Tutankhamun'un eksiksiz koleksiyonu, müzede sergilenen en önemli eserlerden biri ve koleksiyon, Tutankhamun'un mezarının keşfedilmesinden bu yana ilk kez sergileniyor.


Arabulucuların Gazze’deki ateşkes anlaşmasını destekleyen ve ‘İstikrar Gücü’nün derhal kurulmasını öngören hamleleri

Gazze'de İsrail tarafından düzenlenen hava saldırısında yıkılan bir evin enkazından çıkardıkları cesetleri taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze'de İsrail tarafından düzenlenen hava saldırısında yıkılan bir evin enkazından çıkardıkları cesetleri taşıyan Filistinliler (AFP)
TT

Arabulucuların Gazze’deki ateşkes anlaşmasını destekleyen ve ‘İstikrar Gücü’nün derhal kurulmasını öngören hamleleri

Gazze'de İsrail tarafından düzenlenen hava saldırısında yıkılan bir evin enkazından çıkardıkları cesetleri taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze'de İsrail tarafından düzenlenen hava saldırısında yıkılan bir evin enkazından çıkardıkları cesetleri taşıyan Filistinliler (AFP)

Arabulucular, İsrail'in ihlallerinin devam ettiği Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasını destekleyen çabalarını sürdürürken yarın İstanbul'da yapılacak toplantı için beklentiler artıyor.

Şarku’l Avsat’a konuşan Filistin ve Türkiye'den uzmanlar, geçtiğimiz ay Şarm eş-Şeyh'te imzalanan anlaşmanın garantörlerinden biri olan Türkiye tarafından duyurulan toplantının birkaç mesaj içereceğini düşünüyor. Bunlardan ilki, anlaşmanın devam etmesi gerektiği yönünde İsrail'e yönelik mesaj. İkincisi Gazze Şeridi'nde uluslararası İstikrar Gücü kurulması kararının bir an önce kabul edilmesi talebi. Diğer mesajlar ise Washington'a yöneltilecek ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetine anlaşmanın tamamlanması önündeki engelleri kaldırması için baskı yapmaya devam etmenin önemi vurgulanacak.

İsrail ordusunun dün rehinelerin cesetlerinin iadesi konusundaki krizin devam ettiğini ve Gazze'ye yönelik saldırıların dördüncü gününe girdiğini doğrulamasının ardından, arabulucular ateşkes anlaşmasını destekleyen çabalarını yoğunlaştırdı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan cuma günü düzenlediği basın toplantısında, geçtiğimiz eylül ayında New York'ta ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya gelen Arap ve İslam ülkelerinin dışişleri bakanlarının yarın İstanbul'da toplanacağını duyurdu.

Toplantıda “Gazze'deki ateşkes ve ikinci aşama olan istikrar gücü aşamasına nasıl geçileceği” konuları ele alınacak. Reuters'ın haberine göre Ankara, ateşkes anlaşmasının sürdürülebilirliği konusunda endişeli.

Filistinli siyasi analist Abdulmehdi Mattava, İstanbul’da yapılması planlanan toplantının İsrail'in anlaşmaya yönelik tekrar eden ihlallerinden sonra Gazze'deki ateşkesi istikrara kavuşturmak için nüfuz sahibi ülkeler arasında bir diyalog platformu olacağına inanıyor. Mattava, Türkiye'nin bu aşamada etkili bir rol oynamak istediğinin de altını çizdi.

İsrail, rehinelerin cesetlerinin iade işlemleri bir kez daha durduktan birkaç saat sonra Hamas'ın üç cesedi teslim ettiğini açıkladı, ancak bu cesetlerin hiçbirinin rehinelere ait olmadığı ortaya çıktı. Fransız Haber Ajansı AFP'ye konuşan Gazze Şeridi'ndeki bir güvenlik kaynağına göre İsrail ordusu dün Gazze'ye hava saldırıları düzenledi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA cuma günü, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne üç gündür devam eden hava saldırı düzenleyerek iki kişiyi öldürdüğünü bildirdi.

İsrail, geçtiğimiz salı ve çarşamba günleri askerlerinden birinin öldürülmesine hava saldırısıyla yanıt verdi. Gazze Şeridi’ndeki sağlık yetkilileri bu saldırıda 104 kişinin öldüğünü açıkladı. İsrail, çarşamba günü, ‘askeri karşılığa rağmen ateşkes anlaşmasına bağlı kalmaya devam edeceğini’ açıkladı.

frg
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat'ta İsrail’in bombardımanı sonucu yıkılan bir evin enkazı arasında yürüyen bir kız çocuğu (AFP)

Gazze ateşkesinin arabulucularından Katar tarafından çarşamba günü yapılan açıklamada arabulucuların anlaşmayı sürdürmek için kurdukları temaslardan bahsedildi. Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, yaptığı açıklamada, “Gazze'deki ateşkesin karşılaştığı zorlukları takip ediyoruz. Anlaşmanın sürdürülmesini sağlamaya odaklandık. Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi sürdürmek için her iki tarafla da yoğun temas halindeyiz” ifadelerini kullandı.

Mısır Enformasyon Kurumu Başkanı Ziya Raşvan, perşembe günü televizyonda yayınlanan bir röportajda, Netanyahu'nun ‘Gazze’de ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına ulaşmak istemediğini’ söyledi. Bilindiği üzere bu aşama, ‘Gazze Şeridi'ni yönetmek üzere bir Filistin yönetimi kurulması’ gibi adımları içeriyor.

İsrail tarafının ihlallerine rağmen Gazze’deki ateşkes anlaşmasının halen geçerli olduğunu belirten Raşvan, iki yıl içinde 70 bin Filistinlinin ölümüne neden olan işgalin ihlallerinin şaşırtıcı olmadığını açıkladı. Raşvan açıklamasında, erken seçimler çağrısı yaparak İsrail'deki iç koalisyonu yeniden şekillendirmek istediğini söylediği Netanyahu’nun Mısır ve Katar'ın önderliğindeki Filistin tarafı ve arabulucular arasında gerginlik yaratmaya çalıştığını da sözlerine ekledi.

Öte yandan İstanbul’daki toplantı öncesinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz hafta, ABD'nin desteklediği Hamas ile ateşkesin izlenmesi misyonu çerçevesinde Türk güvenlik güçlerinin Gazze Şeridi’nde herhangi bir rol üstlenmesine karşı olduğunu ima etmiş, dün de İsrail tarafından rehinelerin cesetlerinin iadesi konusunda devam eden kriz hakkında bir açıklama yapmıştı.

ı
İsrail tarafından Gazze şehrinde düzenlenen hava saldırılarında öldürülen bir yakınlarının cenazesi başında yas tutan Filistinliler (AFP)

Mısır'ın rolünün özellikle de geçtiğimiz ay Gazze’de ateşkes anlaşmasının imza törenine ev sahipliği yapmış olması ve bu anlaşmanın ABD'nin desteğiyle devam etmesi beklenmesi nedeniyle önemini vurgulayan Mattava, ‘başta İstikrar Gücü ile ilgili olanlar olmak üzere tüm engellerin Türkiye’deki toplantıyla çözülemeyeceğini’ belirtti. İsrail'in, yeniden inşa veya uluslararası güçlerin konuşlandırılması açısından Türkiye’nin Gazze'ye herhangi bir müdahalesini engellemek için önemli bir baskı uyguladığını ve bunun için ABD'nin açık desteğinin olduğunu söyleyen Mattava’ya göre İstanbul'daki toplantı Washington'a baskı uygulayarak İsrail'i bu ‘engellemeden’ vazgeçiremeyecek.

Ancak Taha Oğul, toplantının İsrail'in ABD'yi anlaşmayı sürdürmeye ikna etme girişimlerine karşı birleşik bir cephe oluşturmada başarılı olabileceğine inanıyor. Benjamin Netanyahu ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki kişisel rekabet göz önüne alındığında, Ankara'nın uluslararası güçlerle olan krizinin çözülmemiş olduğunu düşünüyor.

Öte yandan gazeteci yazar Taha Oudaoglu, toplantının İsrail'in ABD'yi anlaşmayı sürdürmeye ikna etme girişimlerine karşı ortak bir cephe oluşturmada başarılı olabileceğine inanıyor. Oudaoglu, Netanyahu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki şahsi rekabet açısından Ankara'nın uluslararası güçlerle yaşadığı krizin çözülmemiş olduğunu düşünüyor.