Safra kesesi kanserinin tedavisinde yeni bir umut

Safra kesesi
Safra kesesi
TT

Safra kesesi kanserinin tedavisinde yeni bir umut

Safra kesesi
Safra kesesi

Safra kesesi karaciğer tarafından üretilen safrayı ortak hepatit kanal yoluyla alıp depolayan bir organdır. Safra kesesinde kanser sıklıkla görülebilir. Yeni bir tedavi yöntemi safra kanserini kökten iyileştirebilir.
Birleşik Krallık’taki Imperial College London Üniversitesi’nde yapılan yeni araştırmaya göre, tedaviye yönelik klinik çalışmaların 2’inci aşamasında doktorlar, birkaç gün içinde ölmesi beklenen hastaların vitabatinib ilacı ile tedavi edildiğinde 2 yıla kadar hayatta kaldıklarını buldu. Sonuçlar The New England Journal of Medicine dergisinde yayınlandı.
Şarku’l Avsat’ın dergiden aktardığı habere göre Futibatinib, safra kesesi kanserinin yaklaşık yüzde 14’ünde bulunan FGFR2 fusion adı verilen spesifik bir genetik değişikliğini hedefliyor.
Birleşik Krallık’ta (İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda) her yıl kolanjiyokarsinom ve safra kesesi kanseri teşhisi konanlardan yaklaşık 300 kişi bu genetik değişikliği geliştiriyor.
Safra kanalı kanseri için çok az tedavi seçeneği vardır. Ancak hastalar ortalama olarak sadece 12 ay yaşar. Kanser nadir olarak görülmesine rağmen hızı küresel olarak artmaktadır.
Bu uluslararası deneme, en az bir kez kemoterapi görmüş 103 safra kesesi kanseri hastasını bir araya getirdi. Ancak kanserleri dirençli hale geldi ve hastaların kanserli tümörleri, viotipatinib ilacının bir inhibitör olarak bilindiği FGFR olarak bilinen belirli bir gen grubunda bir değişiklik yapıp yapmadığını kontrol etmek için genetik olarak analiz edildi.
Hastalar oral bir tablet olan viotipatinib ile tedavi edildiğinde sonuçlar şaşırtıcıydı. İlaç, tümörün boyutunu küçültmede daha etkiliydi, kanser kemoterapiyle yüzde 25'e kıyasla yüzde 40'tan fazla azaldı. Ayrıca ilaç kemoterapiye kıyasla daha az yan etki üretti.
Tedaviyi alan hastalar, ilerlemiş kansere rağmen 2 yıla kadar hayatta kaldı ve denemeye girmeden önce en iyi yöntemlerden 5 farklı tedaviyi daha denedi.
Çalışmanın ana araştırmacısı John Bridgewater, üniversitenin web sitesinde eşzamanlı olarak yayınlanan bir raporda, “Bu sonuçlar, kanserle birlikte sağlıklı hücreleri de yok eden kemoterapi yerine, alternatif bir tedavi olarak kullanılabilir” dedi.



Kola ve patates kızartması migrene iyi mi geliyor?

McMigren menüsü herkeste işe yaramayabilir (Unsplash)
McMigren menüsü herkeste işe yaramayabilir (Unsplash)
TT

Kola ve patates kızartması migrene iyi mi geliyor?

McMigren menüsü herkeste işe yaramayabilir (Unsplash)
McMigren menüsü herkeste işe yaramayabilir (Unsplash)

Migren ağrısı başladığında ağrıkesici kullanmak ve göze soğuk kompres uygulamak gibi yöntemler çoğu kişi tarafından biliniyor. 

Peki ya patates kızartması yiyip kola içmeye ne dersiniz? TikTok'ta trend haline gelen bu leziz yöntemi uygulayan pek çok kişi, ağrılarının dindiğini söylüyor. "48 saatlik ağrıyı kesti" diyen de var, "Bu bir mucize" diyen de…

Uzmanlar pek de sağlıklı sayılmayacak bu yöntemin gerçekten işe yarayıp yaramayacağını anlattı. 

Women's Health'e konuşan nörolog Clifford Segil, koladaki kafeinin migrenden muzdarip pek çok kişiyi rahatlattığını belirtirken ağrıları tetiklenenlerin de az olmadığı uyarısını yapıyor. 

Sinir hastalıkları uzmanı Dharti Dua, kafeinin migren sırasında genişleyen damarların yeniden daralmasını sağladığını belirtiyor. Bu da nöronlar tarafından iletişim için kullanılan nöropeptidlerdeki iltihaplanmayı azaltarak acıyı azaltıyor olabilir.

Dua'nın bir diğer açıklaması da kafeinin beyinde bağlandığı reseptörlerin acı algısını kısıtlaması.

Uzmanlar, patates kızartmasındaki "mucize" faktörününse tuzdaki sodyum olduğunu ifade ediyor. 

Kandaki sodyum seviyesinin artmasına dikkat çeken Dr. Segil, "Bu sayede beyin küçülerek başağrılarını azaltabiliyor" diyor.

Segil, kafein gibi tuzun da migren ağrılarını tetikleyebildiği şerhini de düşüyor.

Dr. Dua ise tuzdaki elektrolitlerin de fayda sağlayabileceğine işaret ediyor.

Diğer yandan uzmanlar kola ve patates kızartması menüsünü önermeye mesafeli. 

Yüksek dozda kafeinin uykusuzluk, kaygı, taşikardiye yol açabileceğine, tuzunsa tansiyon hastaları için sıkıntılı olduğuna vurgu yapıyorlar. 

Örneğin Prof. Peter Goadsby "Esneme, uykusuzluk, ruh hali değişimlerindeki sıklık, daha çok idrar yapma ve canın şekerle tuz çekmesi gibi uyarı işaretlerini hissedebilirsiniz. Vücudunuzu dinleyin, TikTok'u değil" diyor.

Migrenin insanların yüzde 10'undan fazlasını etkilediği tahmin ediliyor. Kadınlarda erkeklere göre yaklaşık üç kat daha yaygın görülüyor.

Genellikle kafa bölgesinde saatlerce veya günlerce sürebilen zonklayıcı ağrıya neden olan migren, ışığa veya sese duyarlılık, mide bulantısı, kusma veya görme bozukluklarına da sebebiyet verebiliyor.

Independent Türkçe, BBC, Women's Health