Macron ve Scholz güçlü Avrupa için savunma sanayisine daha fazla yatırım yapmak istiyor

AA
AA
TT

Macron ve Scholz güçlü Avrupa için savunma sanayisine daha fazla yatırım yapmak istiyor

AA
AA

Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yarının güçlü Avrupa'sı için silahlı kuvvetlere ve savunma sanayisinin temellerine daha fazla yatırım yapmaları gerektiğini belirtti.
Scholz ve Macron, Elysee Anlaşması'nın 60. yılı vesilesiyle Alman Frankfurter Allgemeine ve Fransız Journal du Dimanche için ortak bir makale kaleme aldı.
Makalede şu anki birinci büyük zorluğun, Avrupa'nın daha egemen ve uluslararası düzeni şekillendirecek jeopolitik kapasiteye sahip olmasını sağlamak olduğunu ifade eden iki lider, şunları kaydetti:
"Yarının güçlü Avrupa'sı için silahlı kuvvetlerimize ve Avrupa'daki savunma sanayimizin temellerine daha fazla yatırım yapmalıyız. Bu, savunma kabiliyetlerimizi geliştirecek ve dolayısıyla transatlantik ilişkileri de güçlendirecektir. Avrupa'nın yeteneklerinin geliştirilmesi ve NATO'da daha güçlü bir Avrupa ayağı, bizi Atlantik'in diğer yakasında ABD için daha güçlü bir ortak haline getirecektir. Büyük uluslararası askeri zorlukların üstesinden gelmede daha donanımlı, daha verimli ve daha etkili olunacaktır."
Eski Şansölye Konrad Adenauer ve eski Fransa Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle'nin hayallerini, gösterdikleri yolda gerçekleştirmeye kararlı olduklarını vurgulayan Scholz ve Macron, makalede şu ifadeleri kullandı:
"Çocuklarımız büyüyüp bu kıtanın vatandaşları olduklarında Avrupa Birliğinin daha da güçlü bir umut lideri olmasını sağlamaya kararlıyız. Avrupa'daki ortaklarımızın ve dostlarımızın da bu inancı paylaştığını çok sayıda görüşmemizden biliyoruz. Onlarla bu inancı gerçeğe dönüştürmek istiyoruz. Gelecek nesil için Avrupa'mızı şekillendirmek üzere yedi stratejik hedef doğrultusunda çalışmak istiyoruz."
Jeopolitik gücün sadece askeri araçlara değil, aynı zamanda esnekliğe ve stratejik alanlarda ileriye dönük olma yeteneğine bağlı olduğunu ifade eden liderler, stratejik kaynaklarda çeşitliliği artıracak, kritik alanlardaki kabiliyetlerini güçlendirecek ve dünyanın ilk karbon-nötr kıtası olmak için yola çıkacaklarını kaydetti.
Enerji karışımında ulusal tercihlerin kabul edileceğini belirten Scholz ve Macron, şunları kaydetti:
"Her şeyden önce yenilenebilir ve düşük karbonlu enerji kaynaklarına, enerji verimliliği önlemlerine, güçlü ara bağlantılara ve hem üreteceğimiz hem de ithal edeceğimiz hidrojen kullanımına odaklanacağız. Elektrik piyasasının işleyişini iyileştirmek için çalışacağız ve Avrupa düzeyinde ortak gaz alımına katılacağız. Birleşmiş Milletler Şartı'nda yer alan uluslararası düzeni korumak için çalışan herkesle stratejik ortaklıklarımızı güçlendirmek istiyoruz. Refahımızın temel taşı olarak serbest ve adil ticareti teşvik etmek istiyoruz. Ticari ilişkilerimizi daha geniş bir zemine oturtmak için merkezinde (Dünya Ticaret Örgütü) DTÖ'nün yer aldığı iddialı bir ticaret gündemini ve dünyanın dört bir yanındaki ortaklarımızla modern ticaret anlaşmalarını destekliyoruz."
İklim değişikliğiyle mücadelenin önemini vurgulayan Scholz ve Macron, vatandaşlara ekolojik geçişin zorluklarının üstesinden gelmeleri için destek vereceklerine işaret etti.
İki lider, Avrupa sanayisinin rekabet etmesini desteklemek ve rekabet ve yeniliği teşvik eden bir ortamı oluşturacak iddialı bir strateji için çaba göstereceklerini vurguladı.
Bireysel özgürlükler, hukukun üstünlüğü, demokratik katılım ve vatandaşlarının korunmasının AB’nin ana değerleri ve ilkeleri olduğunu ifade eden Scholz ve Macron, bundan dolayı AB’nin Avrupa vatandaşlarını ve onların özgürlüklerini korumayı sürdürmesi gerektiğini vurguladı.
Hukukun üstünlüğünü ve bireysel özgürlüklere ilişkin çabalarının yanında dijital alanda uluslararası düzeyde standartların oluşturulması çağrısında bulunan iki lider, “AB’ye yapılan ithalatlar bizim güvenlik, insan hakları, çevre ve sosyal standartlarımıza uygun olmalı.” ifadesini kullandı.
Scholz ve Macron, özellikle öğrenciler için hareket özgürlüğü sağlamak istediklerini aynı zamanda AB’nin dış sınırlarında etkili kontrollerin yapılması gerektiğine işaret etti.
Batı Balkan ülkelerine ilişkin değerlendirmede bulunan Scholz ve Macron, AB’nin genişlemesine ilişkin hızlı ve somut ilerleme sağlanması için çalıştıklarını belirtti.
Fransa Cumhurbaşkanı ve Almanya Başbakanı, aynı zamanda genişlemiş bir AB’nin daha verimli kurumlarla ve hızlı karar alma süreçleri ile hareket etme yeteneğini sürdürmesinin temin edilmesi gerektiğini belirterek, özellikle AB Konseyinde kararların nitelikli çoğunlukla alınmasının sağlanmasını istedi.
Almanya ve Fransa’nın Elysee Anlaşması’nın imzalanmasının yıl dönümünde Avrupa’nın temel konularında hemfikir olduğunu vurgulayan iki lider, “Dirençli, güçlü ve egemen bir AB için aynı hedefleri takip ediyoruz. Aynı fikirde olmadığımız alanlarda da Avrupalı partnerlerimizle istişare etmek istediğimiz ortak cevaplar bulmak için kararlılıkla çalışıyoruz.” değerlendirmesini yaptı.



Zelenskiy, Rusya'yı Ukrayna savaşını Romanya ve Polonya'ya yaymaya çalışmakla suçluyor

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy (Reuters)
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy (Reuters)
TT

Zelenskiy, Rusya'yı Ukrayna savaşını Romanya ve Polonya'ya yaymaya çalışmakla suçluyor

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy (Reuters)
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy (Reuters)

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, bugün Rusya'yı, Romanya ve Polonya hava sahasını ihlal eden İHA'lar fırlatarak savaşı genişletmeye çalışmakla suçladı.

Zelenskiy, X platformunda Rusya'nın gönderdiği insansız hava aracının (İHA) Romanya hava sahasına 10 kilometre girdiğini, bunun üzerine Romanya'nın onu kovalamak için savaş uçakları gönderdiğini söyledi.

Zelenskiy, Rus İHA’sının gün boyunca Belarus sınırındaki Ukrayna'nın çeşitli bölgelerinin üzerinde uçtuğunu belirterek, Rusya'nın Belarus hava sahasını kullanarak Ukrayna hava sahasına kuzeyden girdiğini ifade etti.

Zelenskiy, Rusya'nın yaptırımlar uygulanarak eylemlerinin sonuçlarına katlanmak zorunda olduğunu vurguladı ve Ukrayna'nın ortaklarına Rus İHA’ları ve balistik füzelerine karşı bir savunma sistemi kurulmasını önerdiğini açıkladı.

Rusya geçen hafta Polonya hava sahasına İHA gönderdi ve bu hareket geniş çapta kınandı. Avrupa Birliği'nin dışişleri ve güvenlik politikası sorumlusu Kaja Kallas, bu olayı üç buçuk yıldan fazla süre önce başlayan Rusya-Ukrayna savaşından beri Moskova'nın “Avrupa hava sahasına yönelik en ciddi ihlali” olarak nitelendirdi.

Zelenskiy bugün, “Rusya'nın savaşma gücünü zayıflatmak için Rus petrol tüketimini azaltmak” çağrısında bulunarak, “Rusya'dan petrol ithalatı konusunda ABD'nin tutumuna kulak verilmesi gerektiğini” belirtti.

ABD Başkanı Donald Trump bugün yaptığı açıklamada, tüm NATO ülkeleri Rus petrolü satın almayı durdurur ve benzer önlemler (yaptırımlar) alırsa, ABD'nin enerji sektöründe Rusya'ya yeni yaptırımlar uygulamaya hazır olduğunu ifade etti.


İspanya'nın başkenti Madrid'de bir barda meydana gelen patlamada 25 kişi yaralandı

İspanyol polisi (Arşiv- Reuters)
İspanyol polisi (Arşiv- Reuters)
TT

İspanya'nın başkenti Madrid'de bir barda meydana gelen patlamada 25 kişi yaralandı

İspanyol polisi (Arşiv- Reuters)
İspanyol polisi (Arşiv- Reuters)

İspanyol yetkililer bugün Madrid'de bir barda meydana gelen patlamada üçü ağır olmak üzere 25 kişi yaralandığını bildirdi.

Madrid acil servisleri X'te yaptığı duyuruda, itfaiyecilerin başkentin Vallecas semtindeki binadan enkazları temizlediğini duyurdu.

Patlama nedeniyle kapılar tahrip oldu, cam parçaları yola saçıldı.

Görgü tanığı Fernando Sanchez, RTVE'ye şunları söyledi: “Dairedeydik ve patlamayı hissettik, hemen dışarı çıktık... Kaos vardı.”

Sanches, olay yerine itfaiye araçları, ambulanslar ve polis memurlarının sevk edildiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın İspanyol medyasından aktardığına göre patlama gaz kaçağından kaynaklandı.

Ancak Madrid'in güvenlik ve acil durum hizmetleri şefi Imaculada Sans, patlamanın nedeni hakkında “spekülasyon yapmak için henüz çok erken” olduğunu söyledi.

 İspanyol polis memurları (Arşiv- Reuters)İspanyol polis memurları (Arşiv- Reuters)

Sivil savunma ve ambulans ekipleri 25 kişiyi tedavi etti; bunlardan üçü “ciddi”, ikisi ise “potansiyel olarak ciddi” durumda.

Acil servis ekipleri, müdahale çalışmalarını desteklemek için polis köpekleri ve insansız hava araçlarının gönderildiğini söyledi.

Sans gazetecilere, “Enkaz altında mahsur kalan insanlar olma ihtimalini dışlıyoruz” dedi.

Patlamadan etkilenen binadaki dokuz dairenin sakinlerine “en azından önümüzdeki birkaç gün için barınak sağlanacağını” belirtti.


Britanyalı çift, 7 aydır Afganistan'da tutuklu: "Gerçekten ölüyorlar"

Çiftle birlikte Faye Hall ve bir çevirmen de gözaltına alınmıştı (BBC)
Çiftle birlikte Faye Hall ve bir çevirmen de gözaltına alınmıştı (BBC)
TT

Britanyalı çift, 7 aydır Afganistan'da tutuklu: "Gerçekten ölüyorlar"

Çiftle birlikte Faye Hall ve bir çevirmen de gözaltına alınmıştı (BBC)
Çiftle birlikte Faye Hall ve bir çevirmen de gözaltına alınmıştı (BBC)

Afganistan'ın 1 Şubat'ta gözaltına alıp tutukladığı Peter ve Barbie Reynolds çiftinden yeni haber var.

80 yaşındaki Peter Reynolds ve ondan 4 yaş küçük eşi Barbie'yle birlikte tutuklanan Amerikalı bir kadın, çiftin durumunu BBC'ye anlattı.

Serbest kaldıktan sonra ilk kez röportaj veren Faye Hall, gözyaşlarına boğularak çifte seslendi: 

Onları çok seviyorum. Kısa süre içinde dışarıya çıkacaklarını biliyorum. Pes etmeyin.

Hall, cezaevi koşullarının zorlu olduğunu belirtti. Çok kilo veren Barbie'nin yürümekte zorlandığını gördüğünü aktardı. 

Kalp ameliyatı olmuş ve kanser tedavisi görmüş Peter ilaçlarını alsa da sağlık durumunun kötüleştiğini vurguladı:

Gerçekten ölüyorlar, zaman tükeniyor. Sağlıklı bir ortamda değiller.

Reynolds çiftinin yaşadığı Bamyan Vilayeti'ne birlikte dönerlerken gözaltına alındıklarını belirten Faye Hall, Katar'ın arabulucuğuyla yürütülen müzakerelerin ardından iki ay içinde özgürlüğüne kavuşmuş.

Cezaevinde kendilerinden başka yabancı görmediğini söylüyor. 

Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı, çiftin ailesine destek sağlandığını bildirdi. 

1970'te Kabil'de evlenen çift, 18 yıldır Afganistan'da yaşarlarken gözaltına alındı. 4 kere mahkemeye çıksalar da neyle suçlandıkları açıklanmadı.

Afganistan pasaportlarına sahip ikili, Taliban'ın da onayladığı bir yardım programını yürütüyordu. 

BM, çiftin tutulduğu koşullarla ilgili olarak Taliban yönetimini temmuzda uyarmıştı. 

Afganistan Dışişleri Bakanlığı ise aynı ay yaptığı açıklamada Barbie ve Peter'a yeterli bakımın sağlandığını savunmuştu. 

Serbest bırakılmalarına yönelik çalışmaların sürdürüldüğünü belirten Taliban yönetimi, "Henüz gereken adımlar tamamlanmadı. İnsan hakları güvence altında. Tedavi görüyorlar, aileleriyle sürekli olarak iletişim halindeler" de demişti. 
Independent Türkçe, BBC, AP