6’lı Masa’nın kritik toplantısının ardından ortak açıklama: Millet İttifakı’nın seçeceği Cumhurbaşkanı adayını nasıl belirleyeceğimizi konuştuk

CHP, DEVA Partisi, Demokrat Parti, Saadet Partisi ve Gelecek Partisi genel başkanları, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in ev sahipliğinde 11’inci kez bir araya geldi. Toplantı sonrası yapılan açıklamada "Millet İttifakı" vurgusu dikkati çekti

Twitter
Twitter
TT

6’lı Masa’nın kritik toplantısının ardından ortak açıklama: Millet İttifakı’nın seçeceği Cumhurbaşkanı adayını nasıl belirleyeceğimizi konuştuk

Twitter
Twitter

6’lı Masa, ilk kez cumhurbaşkanı adayının konuşulacağı toplantısını gerçekleştirdi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi lideri Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu katıldı.
Toplantının ardından açıklama yapıldı:
“Altı siyasi parti olarak ülkemizi aydınlığa çıkarmak için kararlılıkla sürdürdüğümüz işbirliği sürecinin on birinci toplantısını mübarek Regaip Kandili gününde İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’in ev sahipliğinde gerçekleştirdik. Öncelikle milletimizin ve tüm İslam aleminin Regaip Kandili’ni kutlar, yüce Allah’tan nice kandillere huzurla erişmeyi niyaz ederiz.”
Bugünkü toplantıda öncelikle güncel gelişmeleri değerlendirdiklerini kaydeden 6 lider, "İsveç’te ve Hollanda’da kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e yapılan çirkin saldırıları bir nefret suçu olarak görüyor ve bunlara göz yuman hükümetleri de şiddetle kınıyoruz. Halkımızın hür iradesiyle seçim sandığına gidip ülkemizin kaderini belirleyeceği bu dönemde dış dünyada nedense her seçim dönemine denk gelen provokasyonları da dikkatle izliyoruz" açıklamasında bulundu. 

"Aday olması mümkün değil"
Liderlerin ortak açıklaması şöyle sürdü: 
“Türkiye, hukuksuzluk, kanunsuzluk ve başıbozuklukla hareket eden bir hükümet tarafından yönetilmektedir. Bu çerçevede, Anayasa ve kanunda hiçbir tereddüte yer vermeyecek kadar açık bir şekilde düzenlenmiş olan hükümler uyarınca, TBMM yenileme kararı almadığı müddetçe, Sayın Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta yapılacak olan seçimlerde bir kez daha aday olması mümkün değildir.  Cumhurbaşkanının, Anayasa’ya aykırı olarak üçüncü kez adaylığını ilan etmesi demokrasi tarihimize eklediği bir diğer kara sayfadır. Anayasa’yı yok sayan bu başıboşluğu kabul etmediğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız. Bununla beraber, Cumhuriyetimizin 100. yılında milletimizin bu hukuksuz düzene “Yeter” cevabı vereceğinden emin olan bizler, Sayın Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta yapmayı planladığı seçime halkımızdan aldığımız destekle, kendimize olan inancımızla ve ülke sevdamızla hazır olduğumuzu belirtmek isteriz. Seçim ne zaman yapılırsa yapılsın üstünlerin hukuku anlayışıyla hareket eden Cumhur İttifakı değil, hukukun üstünlüğüne inanan Millet İttifakı kazanacaktır. İktidar kaybettiği halk desteğini her tür hukuksuzlukla kapatmaya çalışsa da biz bu oyunu milletimizden aldığımız destekle bozacağız ve Türkiye’yi özgürlükçü demokratik bir hukuk devleti yapacağız. Bu tek adam düzenini sandıkta milletimizin iradesi ile değiştirmek için hodri meydan diyoruz!”

Başörtüsüne ilişkin Anayasa değişikliği
Cumhur İttifakı’nın TBMM’ye sunduğu başörtüsü ile ilgili anayasa değişikliği önerisinin başörtülü kadının ‘dini inancını’ sorgulayan şekilde kaleme alındığı belirtilen açıklamada, "Başörtülü kadını korur gibi yapan bu madde aslında tam tersi sonuçlar doğuracak niteliktedir. Kadının kıyafet özgürlüğü ile başörtüsü kullanmasının amacını sorgulayan bu ifadeyi metinden çıkaran bir değişiklik önergesi verilmiştir. Son derece açık bir biçimde başını örten veya örtmeyen kadınlara tam bir anayasal güvence getirecek olan bu önerge Cumhur İttifakı tarafından reddedilmiştir. Bu, Cumhur İttifakı’nın her zaman yaptığı gibi samimiyetsiz bir şekilde kadınların başörtüsü hakkını siyasi istismar ve ranta dönüştürme amacını ortaya koymaktadır" denildi. 

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi devletimiz için bir beka sorunu haline gelmiştir"
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin devlet için bir beka sorunu haline geldiği vurgulanan açıklamada, "Bir kişinin iradesiyle millet iradesinin yok sayılması devletin bir şahısla özdeşleştirilmesinin açık bir göstergesidir. Bugünkü toplantımızda seçimi kazanmaya ve ülkemizi halkımızın büyük bir teveccüh gösterdiği güçlendirilmiş parlamenter sistemle yönetmeye dair çok somut adımlar attık. Tamamlama aşamasına geldiğimiz Geçiş Sürecinin Yol Haritasını, Cumhurbaşkanı adayını belirleme süreciyle beraber nihai değerlendirme sonrası kamuoyuyla paylaşacağız" ifadeleri kullanıldı. 
Ortak açıklama şöyle devam etti:  
“Bu toplantımızda 30 Ocak’ta kamuoyuyla paylaşacağımız Ortak Politikalar Mutabakat Metni konusunda da anlaşma sağladık. Yoksullukla mücadeleden kadın haklarına, siber güvenlikten siyasi etik yasasına, kamuda israfla mücadeleden tersine beyin göçüne, savunma sanayinden afet yönetimine, mesleki eğitimden konut ve barınma krizine, uyuşturucuyla mücadeleden esnafımızın sorunlarına, sınır politikamızdan tarıma kadar ülkemizin öncelikli konuları için hazırladığımız somut hedef, politika ve projeleri dokuz ana başlık ve yetmiş beş alt başlıkta topladık. Bu mutabakat metni, Türkiye’nin her alanda artan sorunlarını Millet İttifakı’nın çözeceğinin de ispatıdır.”

Cumhurbaşkanı adayı nasıl belirlenecek?
"Toplantımızda son olarak Millet İttifakı’nın seçeceği Cumhurbaşkanı adayını nasıl belirleyeceğimizi de konuştuk" bilgisinin verildiği açıklamada şu ifadeler yer buldu:
“Cumhurbaşkanı adayını belirleme konusunda altı siyasi partinin istişare, uzlaşı ve halkın tercihlerini yansıtacak şekilde çalıştığını buradan duyurmak isteriz. Halkımız, ülkemizin hak ettiği refaha ulaşma ve yeniden demokratikleşme ümidini altı partinin birliğinde görmektedir. Bu da bize tarihi bir görev yüklemektedir. Biliyoruz ki bu Türkiye’nin kader seçimidir. Halkımız canını, malını, geleceğini, medeni, hür ve refah içinde bir Türkiye’de nefes alma ümidini bize emanet etmiştir.  Halkımız müsterih olsun, altı parti bu görevi layıkıyla tamamlayacaktır.”
Açıklama şöyle noktalandı: 
“Bir kez daha ilan ediyoruz ki; Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı parlamenter sisteme inanmış, temel hak ve özgürlüklerin yanında, demokrasi aşıklarının adayı olacaktır. Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı, “Yeter! Söz Milletindir” diyen Millet İttifakı’nın adayı olacaktır. Bir sonraki toplantımız Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Temel Karamollaoğlu’nun ev sahipliğinde, 13 Şubat 2023 Pazartesi günü yapılacaktır.”
 
Independent Türkçe



Erdoğan ve Sudani telefonda ikili ilişkileri, bölgesel ve uluslararası konuları ele aldı

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (EPA)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (EPA)
TT

Erdoğan ve Sudani telefonda ikili ilişkileri, bölgesel ve uluslararası konuları ele aldı

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (EPA)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (EPA)

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile ikili ilişkiler ile bölgesel ve uluslararası konuları ele aldı.

Şarku’l Avsat’ın Anadolu Ajansı'ndan aktardığına göre Türkiye Cumhurbaşkanlığı yaptığı açıklamada , Erdoğan ile Sudani arasında dün akşam bir telefon görüşmesi gerçekleştiğini duyurdu.

Açıklamaya göre Erdoğan Sudani’ye, ülkesinin terörizmi bölgeden kalıcı olarak söküp atmayı hedeflediğini vurguladı.

rgtyu
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es Sudani (Reuters)

Türkiye Cumhurbaşkanı, ülkesinin “terörden arındırılmış Türkiye” vizyonunu hayata geçirmeye devam ettiğini vurgulayarak, Türkiye'nin bu konuda gerekli adımları atmayı sürdüreceğini ve bu yolu baltalamaya çalışanlara karşı uyanık olacağını belirtti.

Erdoğan, Türkiye ve Irak'ın başta “Kalkınma Yolu” projesi olmak üzere çeşitli alanlarda karşılıklı yarar temelinde iş birliği fırsatlarını değerlendirmeye devam edeceğine işaret etti.

Erdoğan'ın Sudani ile görüşmesi, PKK'lı teröristlerin Kuzey Irak'ta sembolik bir törenle silahlarını teslim etmesinden bir gün sonra gerçekleşti. Bu, PKK'nın Türkiye ile yürütülen barış süreci kapsamında verdiği silahsızlanma taahhüdünün ilk somut adımı olarak gerçekleşti.

PKK mayıs ayında, dağılacağını ve silahlı mücadeleyi bırakarak kırk yıldır süren çatışmalara son vereceğini açıklamıştı.

Bu adım, 1999 yılından beri İmralı adasında tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan'ın şubat ayında partiye kongre yapma, resmen dağılma ve silahsızlanma çağrısında bulunmasının ardından geldi.