Bakü: Tahran'daki büyükelçiliğin kapatılması diplomatik ilişkilerin kesilmesi anlamına gelmez

Tahran'daki Azerbaycan Büyükelçiliği personeli geçtiğimiz pazar günü uçaklarla tahliye edildi. (Reuters)
Tahran'daki Azerbaycan Büyükelçiliği personeli geçtiğimiz pazar günü uçaklarla tahliye edildi. (Reuters)
TT

Bakü: Tahran'daki büyükelçiliğin kapatılması diplomatik ilişkilerin kesilmesi anlamına gelmez

Tahran'daki Azerbaycan Büyükelçiliği personeli geçtiğimiz pazar günü uçaklarla tahliye edildi. (Reuters)
Tahran'daki Azerbaycan Büyükelçiliği personeli geçtiğimiz pazar günü uçaklarla tahliye edildi. (Reuters)

Bakü yönetimi, diplomatik personelinin Tahran'dan ayrılmasının ertesi günü kapatmanın ‘geçici’ olduğunu ve bunun ‘diplomatik ilişkilerin kesilmesi anlamına gelmediğini’ söyledi. Azerbaycan hükümeti, büyükelçiliğini hedef alan kanlı saldırıda yaşamını yitiren diplomatı için üç günlük yas ilan etti. Bunu ‘terör saldırısı’ olarak niteledi.
Azerbaycan ‘Trend’ ajansının haberine göre, Tahran'daki Azerbaycan Büyükelçiliği’nin güvenliğinden sorumlu diplomat Orhan Askerov'un cenazesine yetkililer ve yakınları katıldı.
Azerbaycan dün İran'daki büyükelçiliğinin faaliyetlerini ‘geçici olarak’ durdurduğunu duyurdu. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ayhan Hacızade, AFP’ye yaptığı açıklamada “Azerbaycan Büyükelçiliği’nin çalışmaları, çalışanlar ve ailelerinin İran'dan tahliye edilmesinin ardından geçici olarak askıya alındı. Bu, Tahran ile diplomatik ilişkilerin kesilmesi anlamına gelmiyor” dedi. İran'ın kuzeybatısındaki Tebriz kentindeki Azerbaycan Başkonsolosluğu'nun ise çalışmalarına devam ettiğine dikkat çekildi.
İranlı yetkililer, polisin ‘kişisel gerekçeleri’ olduğunu söyledikleri silahlı bir adamı tutukladığını ve bu kişinin Azerbaycanlı bir kadınla evli bir İran vatandaşı olduğunu açıkladı.
Azerbaycan Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Halef Halefov geçtiğimiz pazar günü geç saatlerde yaptığı açıklamada, Azerbaycan'ın bu iddiayı ‘gülünç’ bulduğunu bildirdi.
Bloomberg’in haberine göre Halefov, Bakü’de yaptığı basın toplantısında şu ifadeleri kullandı:
“İranlı yetkililerin potansiyel tehditler konusunda Azerbaycan'dan gelen tekrarlanan uyarıları dikkate almamasının ardından İran'daki büyükelçilik personelimizin güvenliği konusunda artık güvenimiz kalmadı.”
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev geçtiğimiz cuma günü büyükelçiliğe düzenlenen saldırının bir ‘terör eylemi’ olduğunu söyledi. İranlı mevkidaşı ile hafta sonunda yaptığı telefon görüşmesinde, ‘terör eyleminin kapsamlı bir soruşturmaya tabi tutulması’ çağrısında bulundu.
Trend Haber Ajansı’na göre Azerbaycan Cumhuriyeti Dini Kurumlarla İş üzere Devlet Komitesi Başkanı Mübariz Kurbanlı da diplomatın cenazesinde gazetecilere yaptığı açıklamada “İran'daki Azerbaycan Büyükelçiliği'ne düzenlenen terör eyleminin arkasında İranlı yetkililer var” dedi. Bu suçun planlayıcılarının ve faillerinin cezalandırılması gerektiğinin altını çizdi.
İki ülke arasındaki ilişkiler bir süredir Bakü'nün İsrail ile ilişkileri ve ayrılıkçı Dağlık Karabağ bölgesi konusunda Ermenistan ile çatışması gibi konular nedeniyle gerginliklere sahne oluyor.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.


Starmer ve Macron Gazze ve Ukrayna'daki durumu görüştü

Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
TT

Starmer ve Macron Gazze ve Ukrayna'daki durumu görüştü

Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)

Downing Street sözcüsü dün akşam yaptığı açıklamada, İngiltere Başbakanı Keir Starmer'ın Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüştüğünü söyledi.

Açıklamada, “Gazze'deki durumu değerlendiren iki lider, son gelişmelerden duydukları derin endişeyi dile getirdiler ve barış sürecinin yeniden başlatılması gerektiği konusunda mutabık kaldılar” ifadeleri yer aldı.

İki lider, Ukrayna'daki durumla ilgili olarak anlamlı barış görüşmelerinin sağlanması için Rusya'nın 30 günlük ateşkese uyması gerektiğini vurguladı.

df
Ukrayna'nın Sumi bölgesinde Rusya sınırında askeri bir aracın yanında duran Ukraynalı askerler,  16 Ağustos 2024 (Reuters)

 


Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
TT

Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ukrayna'daki çatışmanın Avrupa için oluşturduğu tehdit konusunda uyarıda bulunarak, kıtanın İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ilk kez "savaş öncesi döneme" girdiğini söyledi.

Tusk, Avrupa gazetelerinin en büyük ittifakını içeren “LENA” medya ağına verdiği röportajda şunları söyledi:

 “Savaş artık geçmişte kalan bir kavram değil. Bu gerçek ve iki yıldan fazla bir süre önce başladı. Şu anda en endişe verici olan şey, herhangi bir senaryonun mümkün olmasıdır. 1945'ten beri böyle bir durum görmedik."

Tusk sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun özellikle genç nesil için kulağa yıkıcı geldiğini biliyorum, ancak yeni bir dönemin başladığı gerçeğine alışmamız gerekiyor: savaş öncesi dönem. Abartmıyorum, bu, her geçen gün daha da netleşiyor."

Rusya'nın iki yıldan fazla bir süre önce Ukrayna'yı işgal etmesi Avrupalı ​​liderlerin savaş sonrasındaki istikrarlı barış duygusunu sarstı ve birçok Avrupa ülkesini Kiev'e ve güçleri için ihtiyaç duyduğu silahları sağlamak için üretimlerini hızlandırmaya yöneltti.

Ülkesi komşu Ukrayna'nın en önde gelen destekçilerinden biri olan eski Avrupa Konseyi başkanı Cuma günü, Kiev'in savaşı kaybetmesi halinde Avrupa'da kimsenin kendini güvende hissetmeyeceğini belirtti.

Kıtanın endişelerinin başında, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, özellikle NATO'ya yönelik bilinen şüpheci duruşunun ardından Beyaz Saray'a dönme olasılığı da etkili oluyor.

Tusk verdiği röportajda, "Misyonumuz, Amerikan başkanının kim olduğuna bakılmaksızın transatlantik ilişkilerini güçlendirmektir" ifadelerini kullandı.