Soyu tükenen dodo kuşu yeniden canlandırılıyor

İlk dodo kuşunun 2028 yılından önce doğması bekleniyor. (Tribune Media)
İlk dodo kuşunun 2028 yılından önce doğması bekleniyor. (Tribune Media)
TT

Soyu tükenen dodo kuşu yeniden canlandırılıyor

İlk dodo kuşunun 2028 yılından önce doğması bekleniyor. (Tribune Media)
İlk dodo kuşunun 2028 yılından önce doğması bekleniyor. (Tribune Media)

Yaşayan son dodo kuşu, 1662'de Mauritius Adası’nda görüldü. Yapılan tahminler, insanların adayı istila etmek için getirdiği diğer canlılar nedeniyle kısa sürede neslinin tükeniği yönünde.  Ancak dodo kuşu, yaşayan en yakın akrabasından alınan bir gen sayesinde yeniden hayata dönebilir. Genetik alanında çalışmalar yürüten Colossal şirketi, söz konusu kuşu hayata döndürmek için gen düzenleme araçlarını kullanmayı planlıyor.
Bu bağlamda, biyoçeşitlilik kaybıyla mücadele etmek ve bozulacak olan ekosistemleri ve iklimleri eski haline getirmek amacıyla soyu tükenmiş hayvanları canlandırmak için teknolojiye kucak açan Colossal Biosciences'ın bilimsel danışmanı ve paleogenetikçi Beth Shapiro açıklamasında “Dodo, biz insanlar onun doğal ortamında hayatta kalmasını imkansız hale getirdiğimiz için nesli tükenen bir türün en iyi örneği” dedi.
Dallas merkezli şirket, iki yıl önce Kuzey Kutbu çalılarını ve ağaçlarını kontrol altında tutabilecek ve yabani otları gübreleyebilecek soğuğa dayanıklı bir mamut canlandırma planlarını duyurmuştu. Aynı zamanda nesli tükenmekten kurtarılan ve böylece Avustralya'daki ekosistemlerin 20’inci yüzyılın başlarına kadar dengede kalmasına yardımcı olan Tazmanya kaplanını da canlandırma planını açıklanmıştı.
Yeni kurulan Avian Genomics Group liderliğindeki dodo canlandırma çalışması, ikinci aşamada 150 milyon dolar fon aldı.


Son dodo kuşu 1662'de Mauritius'ta görüldü. (Tribune Media)

Genetik mühendisliği ve yardımcı üreme teknolojilerindeki devam eden çabalar, kuşu eski habitatına geri döndürmek için Mauritius hükümeti ile birlikte çalışmayı amaçlıyor.
Colossal CEO'su Ben Lamm’ın tahminlerine göre ilk dodo kuşu, yapay rahim kullanılarak 2028 yılında yaşama döndürülmesi hedeflenen dev mamut buzağısından önce doğacak.
Ben Lam açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Fillerin 22 aylık gebelik dönemine kıyasla çok daha kısa olan 30 günlük kuluçka süresi göz önüne alındığında, dodoyu mamuttan önce görmemiz çok muhtemel."
Dodo kuşu, adını Portekizce ‘aptal’ kelimesinden almış. Sömürgeciler, avcı insanlardan korkmadıkları için dalga geçtikleri kuşa bu ismi vermişler. Neslinin tükenmesindeki en önemli sebeplerden biri de Hint Okyanusu'nu keşfeden denizcilerin kendileriyle birlikte getirdikleri kedi, köpek ve domuzlara yem olmaları.
Dodo kuşu son kez, Hollandalı denizcilerin bu türü keşfettiği 1598'den sonra, 1662'de görüldü.



Facebook, 21 yıllık özelliğini yeniden vitrine taşıyor

Facebook "Dürt" özelliğini ilk kez 2004'te tanıttı ( Facebook)
Facebook "Dürt" özelliğini ilk kez 2004'te tanıttı ( Facebook)
TT

Facebook, 21 yıllık özelliğini yeniden vitrine taşıyor

Facebook "Dürt" özelliğini ilk kez 2004'te tanıttı ( Facebook)
Facebook "Dürt" özelliğini ilk kez 2004'te tanıttı ( Facebook)

Anthony Cuthbertson Teknoloji Editör Yardımcısı @ADCuthbertson 

Facebook, daha fazla genci platforma çekmek amacıyla en eski özelliklerinden birinde büyük bir güncelleme yapmayı planlıyor.

Dünyanın en büyük sosyal medya uygulaması, 20 yılı aşkın bir süre önce kullanıma sunulan "Dürt" butonuna Facebook'ta daha merkezi bir rol veriyor.

Facebook, yeni güncellemeyi açıklayan bir gönderide "Dürtme özelliği hiçbir zaman gerçekten gitmedi ama büyük bir geri dönüş yapıyor" ifadelerini kullandı. 

Artık sizi kimin dürttüğünü görebilir ve dürtebileceğiniz diğer arkadaşlarınızı bulabilirsiniz.

Facebook ayrıca kullanıcıların, her dürtmede kendilerini uyaran özel bir sayfada, arkadaşlarıyla aralarındaki "dürtme sayılarını" da görebileceğini belirtti.

Bu hamle, Facebook'un geçen yıl "dürtmenin moda olduğunu" ve kullanımında 13 kat artış kaydedildiğini duyurmasının ardından geldi.

Dünya nüfusunun üçte birinden fazlasının ayda en az bir kez kullandığı Facebook, en popüler sosyal medya platformu olmaya devam ediyor ancak son yıllarda yeni kullanıcıları çekmekte zorlanıyor.

Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg önceki aylarda, arkadaşlar arasındaki bağlantıları geliştirmek ve daha genç bir demografiyi çekmek için sosyal ağa "orijinal" özellikleri geri getirmek istediğini söylemişti.

Facebook'un anasayfası son yıllarda algoritmayla oluşturulan içeriğe yöneldi ve etkileşimi artırmak için kullanıcıların takip etmediği hesaplardan içerik sunmaya başladı.

Martta Colin and Samir adlı podcast'te konuşan Zuckerberg, Facebook'a "Arkadaşlar" sekmesini geri getirme kararını açıklamıştı.

Zuckerberg "Bu orijinal Facebook'u geri getirmenin birinci aşaması" demişti. 

Orijinal deneyimin eğlenceli ve faydalı kısımlarının birçoğuna çok fazla odaklanmadık. Ve mesele sadece bizim odaklanmamamız değil… Facebook'ta eskiden epey sihirli olan bu şeylerin çoğunu başka kimsenin yeniden yaratmadığını da fark ettim.

Aslında bu fırsatın peşinden gidip geliştirmenin, yani kullanıcıların eskiden Facebook'ta yaşadığı ve bugün internette bulunmayan bu keyifli deneyimleri tek tek belirleyip bir demet oluşturmanın gayet eğlenceli olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, independent.co.uk/tech


Mangione model olarak kullanıldı: Çiçekli gömlek yok sattı

UnitedHealthcare CEO'su Brian Thompson cinayetinden yargılanmayı bekleyen Luigi Mangione, Shein'in internet sitesinde 11 dolara satıldığı bildirilen çiçek desenli beyaz, kısa kollu bir gömlek giyerken görüldü (Shein.com)
UnitedHealthcare CEO'su Brian Thompson cinayetinden yargılanmayı bekleyen Luigi Mangione, Shein'in internet sitesinde 11 dolara satıldığı bildirilen çiçek desenli beyaz, kısa kollu bir gömlek giyerken görüldü (Shein.com)
TT

Mangione model olarak kullanıldı: Çiçekli gömlek yok sattı

UnitedHealthcare CEO'su Brian Thompson cinayetinden yargılanmayı bekleyen Luigi Mangione, Shein'in internet sitesinde 11 dolara satıldığı bildirilen çiçek desenli beyaz, kısa kollu bir gömlek giyerken görüldü (Shein.com)
UnitedHealthcare CEO'su Brian Thompson cinayetinden yargılanmayı bekleyen Luigi Mangione, Shein'in internet sitesinde 11 dolara satıldığı bildirilen çiçek desenli beyaz, kısa kollu bir gömlek giyerken görüldü (Shein.com)

Hızlı moda zincirinin internet sitesinde, katil zanlısı Luigi Mangione'nin bir Shein gömleği giyiyormuş gibi göründüğü bir fotoğraf yayımlandı ve ürün hızla tükendi.

UnitedHealthcare CEO'su Brian Thompson cinayetinden yargılanmayı bekleyen Mangione'nin giydiği çiçek desenli ve beyaz kısa kollu gömleğin 11 dolara satıldığı bildirildi.

Fotoğrafın nasıl çekildiği henüz bilinmiyor ancak Çinli şirket, yapay zekanın kullanılıp kullanılmadığını araştırıyor.

Şirket yaptığı açıklamada, "Söz konusu fotoğraf üçüncü taraf bir satıcı tarafından sağlandı ve fark edildikten hemen sonra kaldırıldı" dedi.

Açıklamada, "Platformumuzdaki tüm listelemeler için katı standartlarımız var. Kapsamlı bir soruşturma yürütüyor, izleme süreçlerimizi güçlendiriyoruz ve politikalarımız doğrultusunda satıcıya karşı uygun önlemleri alacağız" dendi.

27 yaşındaki Mangione'nin fotoğrafı salı günü geç saatlerde Shein'in internet sitesinde görüldü.

Mangione'nin hukuk ekibi, The Independent'ın yorum talebini reddetti.

Mangione, Sean "Diddy" Combs'un da tutulduğu New York'un Brooklyn bölgesindeki kötü ünüyle bilinen Metropolitan Tutukevi'nde tutuklu yargılanmayı bekliyor.

Sarmaşık Ligi (Ivy League / ABD'nin 8 köklü üniversitesinin içinde yer aldığı gayrı resmi bir sınıflandırma -ed.n.)  mezunu Mangione, geçen aralık ayında Manhattan'ın merkezinde vurularak öldürülen Thompson'a yönelik ölümcül silahlı saldırıyla ilgili 4 ayrı federal suç isnadıyla karşı karşıya. Ateşli silahla cinayet suçlaması, idam cezasıyla sonuçlanabilir.

Mangione, tüm suçlamaları reddediyor.

gthy
Fotoğrafın nasıl çekildiği henüz belli değil ancak Shein, yapay zekanın kullanılıp kullanılmadığını araştırıyor. Mangione, New York'a bağlı Brooklyn'deki kötü şöhretli Metropolitan Gözaltı Merkezi'nde yargılanmayı bekliyor (Steven Hirsch/AFP)

Savcılar geçen hafta, Mangione'nin başkalarına mantıklı tartışmalardan ziyade şiddeti benimsemeleri için ilham verdiğini söyledi.

Mangione'nin artan etkisinin kanıtı olarak, savcılar geçen ay Ulusal Futbol Ligi (NFL) genel merkezinde meydana gelen ölümcül toplu silahlı saldırıyı örnek gösterdi.

Savcılık, Manhattan'daki federal mahkemede usule ilişkin bir dava dilekçesinde bu tehdidi özetledi ve jüriyi Mangione'nin ölümü hak ettiğine ikna etmeye çalışmayı planlıyor.

Savcılar geçen haftaki dilekçelerinde, Mangione'nin kısmen başkalarını etkilemeye çalıştığı için sürekli bir tehlike oluşturduğunu yazdı.

"Basitçe söylemek gerekirse sanık, ideolojik veya siyasi hedeflere ulaşmak için şiddet kullanımını normalleştirmeyi umuyordu" dediler.

Cinayetten bu yana, sanığı desteklediklerini açıkça belirten toplumun belirli kesimleri, şiddeti makul bir siyasi fikir ayrılığının giderek daha fazla kabul edilebilir, hatta gerekli bir alternatifi olarak görmeye başladı.

Savcılar bir dipnotta, Thompson'ın Manhattan'ın merkezinde vurulduğu yerden çok da uzak olmayan bir ofis binasına giren ve ardından görevde olmayan bir polis memuru, bir finans hizmetleri şirketi yöneticisiyle bir güvenlik görevlisi de dahil 4 kişiyi öldüren ve aralarında bir NFL çalışanının da bulunduğu diğer kişileri yaralayan silahlı saldırgana atıfta bulundu.

Mangione için federal duruşma tarihi belirlenmedi.

Associated Press'ten de yararlanılmıştır

Independent Türkçe


Beyindeki karar verme sürecinin haritası çıkarıldı

Bir farenin beynindeki 75 bin nöron görülüyor (Dan Birman/Uluslararası Beyin Laboratuvarı)
Bir farenin beynindeki 75 bin nöron görülüyor (Dan Birman/Uluslararası Beyin Laboratuvarı)
TT

Beyindeki karar verme sürecinin haritası çıkarıldı

Bir farenin beynindeki 75 bin nöron görülüyor (Dan Birman/Uluslararası Beyin Laboratuvarı)
Bir farenin beynindeki 75 bin nöron görülüyor (Dan Birman/Uluslararası Beyin Laboratuvarı)

Bilim insanları ilk kez bir memeli beynindeki aktivitenin tam haritasını çıkardı. Bulgular, karar verme süreci hakkında bilinenlere meydan okuyor.

Sinirbilimciler tüm beyindeki aktiviteyi tek tek nöronlar düzeyinde incelemek için uzun zamandır çalışmalar yürütüyor.

Ancak bir elektrotla alınabilecek kayıt miktarı ve tek bir laboratuvarda incelenebilecek örnek sayısının kısıtlı oluşu sorun teşkil ediyordu.

Bu sorunun üstesinden gelmek adına Uluslararası Beyin Laboratuvarı adıyla bir araya gelen dünya çapından 12 laboratuvar, fareler üzerinde ortak bir çalışma yürüttü.

Araştırmada farelere, küçük bir direksiyonla ekrandaki bir hedefi sağa veya sola çekerek ekranın ortasına doğru hareket ettirme görevi verildi.

Ekip, hedefin görünürlüğünü azaltmak için zaman zaman kontrastı düşürdü. Bu sayede farelerin testi başarıyla bitirip ödül alabilmesi için önceki deneyimlerine dayanması gerekti.

Çalışma kapsamında her bir laboratuvar aynı deneyi yaparak beynin farklı bir bölümünü izledi.

Bulguları önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (3 Eylül) iki ayrı makale olarak yayımlanan araştırmada 650 binden fazla nöron ve 279 beyin bölgesinden elde edilen veriler incelendi.

Bilim insanları, karar verme sürecinde beynin "Noel ağacı gibi aydınlandığını" haritalama yöntemiyle ortaya koydu. Bu aktivite, sanılanın aksine beynin pek çok bölgesini aynı anda harekete geçiriyor.

Makalenin yazarlarından Dr. Anne Churchland, "Bu tek tek hücre ölçümlerinin yapılması, çok sayıda hücrenin karar verme sürecini kolektif bir şekilde nasıl desteklediğine dair benzeri görülmemiş bilgiler sağladı" diyerek ekliyor:

Birçoğumuzu şaşırtan şeylerden biri de sürece bu kadar çok beyin bölgesinin katıldığını görmekti.

Araştırmacılar ayrıca önceki beklentilerin (örneğin hedefin sağda veya solda mı olduğuna dair beklentinin) beyin aktivitesinde son derece erken kodlandığını da saptadı.

Sinyaller gözden çıkıp beynin aktarım merkezi talamusa iletilirken bile, hedefin nerede olacağına dair bir beklentinin karar verme üzerinde etkisi olduğu gözlemlendi.

Ekip bunun, duyusal verilerin beyne girdiği andan itibaren önceki bilgilerden etkilenecek şekilde kodlandığını ve farkında olmadan bilinçli karar verme sürecini etkilediğini gösterdiğini söylüyor.

Oxford Üniversitesi'nden Laurence Hunt, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında "Bu, bir sonraki adımda ne görmeyi beklediğimizi şekillendiren şeyin dünyanın gerçek, nesnel durumundan ziyade kendi davranışlarımız ve öznel deneyimlerimiz olduğuna işaret ediyor" diyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Alexandre Pouget ise "Beyin ve etrafındaki dünya deterministik bir sistem oluşturuyor. İnsanlar bundan nefret ediyor ama bu doğru" ifadelerini kullanıyor:

Bu, bir bireyin gerçekten karar vermeden önce ne yapacağını tahmin etmenin belli ölçüde mümkün olduğunu gösteriyor.

Ancak Pouget, yeni bilgiler edindikçe bu beklentinin de değiştiğini belirtiyor.

Bulguların insan beyni için de geçerli olduğunu kesin bir şekilde söylemek mümkün değil. Ancak iki türün beyni arasındaki benzerliklerden dolayı araştırmacılar, insanlarda da benzer bir mekanizmanın işleyebileceğinden şüpheleniyor.

Churchland "Daha önceki çalışmalar, insan ve hayvan davranışlarının beklentiler tarafından çok benzer şekilde yönlendirildiğini göstermişti ve bu durum, altta yatan beyin devrelerinin de benzer olabileceğini düşündürüyor" diye açıklıyor.

Independent Türkçe, IFLScience, New Scientist, Nature