Ben Gvir, mahkumların ekmek fırınlarını kapatıyor

İsrail’deki hapishane baskınları ve mahkumların tecrit edilmesi protestolara neden oluyor.

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir. (DPA)
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir. (DPA)
TT

Ben Gvir, mahkumların ekmek fırınlarını kapatıyor

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir. (DPA)
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir. (DPA)

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Rimon ve Negev hapishanelerindeki mahkumlara taze ekmek sağlayan fırınların kapatılması için talimat verdi. İsrail medyası Ben-Gvir’in bu adımı, söz konusu fırınları işletenlerin bir grup Filistinli mahkum olduğu iddiası ile attığını aktardı.
İsrail Hayom gazetesinin belirttiğine göre Ben-Gvir, hapishanede fırınlar olduğunu öğrendiğinde çılgına dönerek mahkumların böyle bir imtiyaza sahip olamayacağını bildirdi. Bakan ayrıca Filistinli mahkumların hayatlarını kolaylaştırıcı adımlar atılmayacağı ve müsamaha gösterilmeyeceği taahhüdünde bulundu.
Ben-Gvir’in hamlesi, geçmiştekileri hatırlatır nitelikte. Ben-Gvir daha önce mahkumların cezaevleri arasında nakledilmesi, siyasi görüşleri doğrultusunda imtiyazlarının geri alınması ve hapishanelerde yeni katı bölümler inşa edilmesini de kapsayan adımlar atmıştı.
Ben-Gvir bunların yanı sıra İsraillilerin öldürüldüğü operasyonlarda yer alan mahkumlara yönelik ölüm cezasının uygulanması için de bir yasa çıkarmaya çalışıyor.
Mahkum ve Eski Mahkum İşleri Komisyonu, mahkumlara günlük ekmek sağlayan fırınların kapatılmasının, işgalin tüm ahlaki ve insani değer ve ilkelerden vazgeçtiğini kanıtlayan bir eylem olduğunu ve cezaevlerinde mahkumlara yönelik uygulamalarında ulaştıkları acizliği yansıttığını bildirdi.
Komisyon yaptığı açıklamada, Ben-Gvir’in ‘mahkumların lüks otellerde yaşadığına’ yönelik ifadeleri ile yaymaya çalıştığı yanlış ve yanıltıcı iddiaların, mahkumlara yönelik saldırganlığı sürdürmek, onlara karşı öfkeyi artırmak ve İsrail toplumundan daha fazla destek almak için kullandığı bir yöntem olduğunu belirtti.
Ofer, Negev, Megiddo ve ed-Damun hapishanelerinde koğuşlara yapılan baskınlar, kadın ve erkek mahkumlara yönelik toplu saldırılar, onlarca mahkumun tecrit edilmesi ve eşyalarının ellerinden alınmasının ardından İsrail hapishanelerindeki gerilim artıyor.
Hapishanelerdeki bu baskıya cevaben mahkumlar salı günü cezaevi yönetimini protesto etmeye başladı. Bu baskı, kahvaltının kaldırılması ve sözde ‘güvenlik kontrolü’ için dışarı çıkılmasının engellenmesini de kapsıyordu.
Mahkumlar, son kararların geri alınmasını istiyor.
İsrail ed-Damun Hapishanesi’ndeki kadın mahkumlar dün işgal hapishanesi yönetimi tarafından zulüm ve tacize uğradıklarına dair sesli mesajlar gönderdiler. Mahkumlar, kadın mahkumların tecridine son verilmesi, koğuşlarına geri gönderilmeleri, ed-Damun Hapishanesi dışına nakledilen mahkum Yasemin Şaban’ın akıbetinin açıklanması ve her türlü tacize son verilmesi gibi bir dizi talepte bulundular. 
İsrail’in işgal hapishanelerinde 29’u kadın ve 150’si çocuk olmak üzere yaklaşık 4 bin 700 Filistinli tutuklu bulunuyor.



Gazze’de ateşkes görüşmeleri ne durumda?

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
TT

Gazze’de ateşkes görüşmeleri ne durumda?

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)

Filistinli yetkililere göre Gazze'de ateşkes görüşmeleri çıkmaza girdi. 

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla BBC'ye konuşan kaynaklar, Tel Aviv yönetiminin Katar'ın başkenti Doha'daki müzakerelere, ihtilaflı konularda karar vermeye yanaşmayan bir heyet gönderdiğini savunuyor. 

Ayrıca yetkililer, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD ziyaretiyle "zaman kazanmaya" çalıştığını ve süreci tıkadığını ileri sürüyor. 

Netanyahu, 7-10 Temmuz'da gerçekleştirdiği ziyarette ABD Başkanı Donald Trump'la bir araya gelmişti. Ancak beklenen 60 günlük ateşkesin sağlandığına dair bir açıklama yapılmamıştı.

Filistinli yetkililer, İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesi ve bölgeye yardım girişleri gibi konularda uzlaşma sağlanamadığını belirtiyor. 

BBC, özellikle İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah ve Han Yunus kentlerini ayıran Morag Koridoru'nda işgali sürdürme ısrarının henüz aşılamadığını aktarıyor. İsrail ordusunun Gazze'nin 1 ila 1,5 kilometre içine giren bir alandaki "tampon bölgeleri" bırakmak istemediği ifade ediliyor.

Diğer yandan Hamas'ın tampon bölgelere ait haritaları istediği ve sözkonusu alanın söylenenden çok daha büyük olduğunun ortaya çıktığı aktarılıyor. Buna göre İsrail ordusu, bazı noktalarda Gazze'nin 3 kilometre kadar içine giren tampon bölgeler inşa etmeyi planlıyor. 

Filistinli örgütün ilk etapta bu konuda taviz vermeyi düşündüğü fakat haritaları görünce bundan vazgeçtiği ifade ediliyor. Tel Aviv yönetiminin, Gazze'nin Mısır sınırındaki Refah kentinin tamamında işgalini sürdürmeyi planladığı aktarılıyor.

Kaynaklardan biri, Netanyahu yönetiminin tutumuna dair şunları söylüyor: 

Bu görüşmeleri hiçbir zaman ciddiye almadılar. Bunları zaman kazanmak ve sahte bir ilerleme görüntüsü vermek için kullandılar.

Diğer yandan New York Times'ın (NYT) analizinde, Netanyahu'nun Gazze savaşını iktidarını sürdürmek için kullandığına dikkat çekiliyor. 

Netanyahu'nun, savaşın sürmesini isteyen Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir gibi radikal sağcı koalisyon ortaklarını memnun etmek için ateşkese yanaşmadığı ifade ediliyor. 

Analizde, Netanyahu'nun Nisan 2024'te ateşkes yapmayı düşündüğü fakat yine aynı baskılar nedeniyle geri adım attığı belirtiliyor. Bazı Amerikalı yetkililerin, Netanyahu'yla İsrail halkının yüzde 50'sinin savaş yerine rehine takası anlaşmasını istediğine dair anket sonuçları paylaştığı, İsrail liderininse şöyle yanıt verdiği aktarılıyor: 

Evet ama bu yüzde 50'lik kesim benim seçmenlerimden oluşmuyor.

Başbakanın yargı reformu paketinin 2023'te büyük protestolara yol açtığı, hatta yedek askerlerin greve gittiği anımsatılıyor. Bunlara ek olarak Netanyahu hakkında yolsuzluk ve rüşvet suçlamalarıyla açılan davaların sürdüğü hatırlatılıyor. 

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) de Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında Kasım 2024'te tutuklama emri çıkarmıştı. 

Analizde, Netanyahu'nun Gazze savaşını uzatarak bu davalardan kendini korumaya çalıştığı belirtiliyor. "İsrail hiç olmadığı kadar güvensiz bir konumda" denen analizde, başbakanın hamlelerinin ülke tarihinin en karanlık sayfalarından birini oluşturduğu ifade ediliyor: 

Netanyahu, 21. yüzyılın felaketlerinden birinin mimarı ve bu felaket, İsrail'in adını muhtemelen onlarca yıl lekeleyecek.

Independent Türkçe, BBC, Times of Israel, New York Times