Filistin Yönetimi’nin, Batı Şeria’nın kuzeyinde kontrolü yeniden sağlamasına yönelik ABD planı hakkında çekinceleri var

Batı Şeria’daki Efrat yerleşiminden genel bir görüntü (AP)
Batı Şeria’daki Efrat yerleşiminden genel bir görüntü (AP)
TT

Filistin Yönetimi’nin, Batı Şeria’nın kuzeyinde kontrolü yeniden sağlamasına yönelik ABD planı hakkında çekinceleri var

Batı Şeria’daki Efrat yerleşiminden genel bir görüntü (AP)
Batı Şeria’daki Efrat yerleşiminden genel bir görüntü (AP)

Filistin Yönetimi’nin, Batı Şeria’nın kuzey bölgelerindeki güvenlik servislerinin kontrolünü yeniden sağlayarak, sükûneti tesis etmeye yönelik ABD güvenlik planı hakkında çekinceleri devam ediyor.
Şarku’l Avsat’ın İsrail merkezli Walla sitesinden aktardığı habere göre, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Salı günü Ramallah’ta Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile yaptığı görüşmede konuyu gündeme getirdi ve planı kabul etmesi için baskı yaptı.
ABD’nin planı, Filistin Yönetimi’nin bölge üzerindeki kontrolünü yeniden sağlamak için ona bağlı özel güçlerin kuzey bölgelerde, özellikle Cenin ve Nablus’ta konuşlandırmaya dayanıyor.
ABD, Filistinli sivillerle sürtüşmeyi olabildiğince azaltmak için bu gücü diğer teşkilatlar yerine sivil bir polis olarak kurmayı teklif ediyor.
ABD’li ve Filistinli yetkililer, İsrailliler tarafından onaylanan planı, ABD’nin İsrail ve Filistin Yönetimi’nden Sorumlu Güvenlik Koordinatörü Michael Wenzel’in hazırladığını söyledi.
Filistinliler, İsrail’in Filistin şehirlerine saldırıyı durdurması veya hatta İsrail kuvvetlerinin Batı Şeria’daki varlığını azaltması yönünde herhangi bir talebini içermemesi gibi planla ilgili pek çok çekincelerini dile getirdi.
Filistinlilere göre plan, onların sadece güç kullanımına değil, silahlı gruplarla müzakerelere dayalı çalışma biçimlerine de uygun değil.
Ayrıca, planın uygulanması çerçevesinde ABD tarafından belirlenen zaman çizelgesi çok kısa.
Nablus ve Cenin’e, geçen yıl büyük bir halk ivmesi kazanan ve İsrail güçlerine doğrudan tehdit oluşturmaya başlayan ve her saldırıda onlara karşı koyan gruplar oluşturan Filistinli militanların faaliyet merkezleri oldukları için odaklanıldı.
İsrail, Filistin Yönetimi’nin bu bölgelerdeki kontrolünü kaybettiğini ve gerginliğin artmasının temel nedeninin bu olduğunu öne sürerek, Filistin Yönetimi’nin zayıflığını gerekçe gösterip, bu bölgelere kendi güçlerini göndermek zorunda kaldığını iddia ediyor.
ABD’liler İsrail’in ‘Filistin Yönetimi’nin silahlı grupların ortaya çıkması ve dolayısıyla gerilimin tırmanmasının ana nedeni olan Batı Şeria’nın kuzeyinde fiilen kontrolünü kaybettiği ve konumunu geri kazanması gerektiğine’ dair iddiasını destekledi.
Geçen hafta İsrail, Batı Şeria’nın kuzeyindeki Cenin kampına düzenlediği bir saldırıda 10 Filistinliyi öldürdü.
Bunun ardından Abbas, İsrail ile güvenlik koordinasyonunu kesti.
Ancak bir Filistinlinin, Kudüs’te 7 İsrailliyi öldürerek misilleme yapması gerilimi tırmandırdı.
ABD’li bir yetkiliye göre Blinken, İsrailliler ile Filistinliler arasında ateşkes konusunu gündeminin üst sıralarına taşıdı.
Yetkililere göre, şu ana kadar üst düzey Filistin Yönetimi yetkililerinin desteğini almadığı için Abbas teklifle ilgili olarak Blinken’e nihai bir yanıt vermedi.
Yetkililer, halkın Filistin Yönetimi’ne karşı artan hayal kırıklığı nedeniyle böyle bir güç için asker toplamanın da zor olacağını ekledi.
Blinken, Abbas’a ABD’nin güvenlik planını kabul etmesi yönünde baskıya ek olarak, İsrail tarafıyla güvenlik koordinasyonu için de baskı yaptı.



İsrailliler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep ederek sınırı geçtiler

İsrail'de sağcı hareketlere mensup kişiler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep etmek için Gazze'ye bakan bir tepede toplandı (AP)
İsrail'de sağcı hareketlere mensup kişiler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep etmek için Gazze'ye bakan bir tepede toplandı (AP)
TT

İsrailliler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep ederek sınırı geçtiler

İsrail'de sağcı hareketlere mensup kişiler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep etmek için Gazze'ye bakan bir tepede toplandı (AP)
İsrail'de sağcı hareketlere mensup kişiler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep etmek için Gazze'ye bakan bir tepede toplandı (AP)

İsrail ordusunun yasağına rağmen, dün birkaç İsrailli Gazze Şeridi'ne girdi ve eski bir yerleşim yerinde İsrail bayrağını dalgalandırarak harap olmuş Filistin topraklarının yeniden işgalini istedi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre İsrail sağ kanadıyla bağlantılı sosyal medya hesapları, açık bir alanda İsrail bayrağının etrafında toplanmış yaklaşık 20 erkek, kadın ve çocuğu gösteren bir fotoğraf paylaştı ve fotoğrafın Kfar Darom'da çekildiğini iddia etti.

Gazze Şeridi'nin merkezindeki bu eski kibbutz, diğer 20 yerleşim yeriyle birlikte, İsrail'in 2005'teki tek taraflı çekilmesi sırasında boşaltılmıştı.

O zamandan beri, İsrail sağının bir kesimi, Gazze'de İsrail yerleşimlerinin yeniden kurulmasını savunuyor. Bu çağrı, Gazze Şeridi'ndeki savaşı başlatan 7 Ekim 2023'teki Hamas saldırısından sonra daha da yoğunlaştı.

Bunun ardından, bazı İsrailli yetkililer de Filistinlilerin Gazze'den tahliye edilmesini ve bölge üzerindeki İsrail kontrolünün yeniden kurulmasını savundu.

rty65u7
Gazze'ye yerleşmeyi destekleyen İsrailliler, ordunun kendilerine Gazze Şeridi içinde Hanuka bayramını kutlama izni vermesini talep eden bir yürüyüşe katıldı (Reuters)

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ne girenlerin "İsrail topraklarına geri gönderildiğini" duyurdu ve "onlarca" kişinin daha başka bir sınır kapısından sızmasının engellendiğini, ancak bazılarının güvenlik bariyerlerini aşmayı başardığını belirtti.

Açıklamada ayrıca, "savaş bölgesine herhangi bir giriş yasaktır, sivilleri tehlikeye atar ve bölgedeki askeri operasyonları aksatır" denildi.

Sınır kasabası Sderot'ta düzenlenen bir mitingde, yerleşim hareketinin önde gelen isimlerinden Daniella Weis, yaklaşık 100 destekçisine şöyle seslendi: “Allah'ın izniyle, bu bayrağın yükseltilmesi yeni bir dönemin başlangıcını işaret edecek; Gazze'ye geri döneceğimiz bir dönem.”

Şöyle devam etti: “Gazze, Endonezyalılar, Türkler, Mısırlılar veya başka herhangi bir ülke tarafından yönetilmeyecek. Gazze'yi yalnızca İsrail halkı yönetecek.” Bu sözleriyle, ateşkes anlaşması kapsamında Gazze Şeridi'ne konuşlandırılması beklenen uluslararası istikrar gücüne katılması muhtemel ülkeleri kastediyordu.

Geçtiğimiz hafta, Weis'in kurucu ortaklarından olduğu aşırı milliyetçi yerleşim hareketi "Nahala", bir mesajda, Gazze'de İsrail bayrağını dalgalandırmayı organize etme niyetini açıkladı. Bu girişim, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, on diğer bakan ve Knesset'in yirmiden fazla üyesi tarafından destekleniyor.


İsrail, Kassam Tugayları'nın 100 üyesinin idam edilmesi için baskı yapıyor

İsrailli yerleşimciler dün güney İsrail'deki Sderot'ta düzenlenen bir etkinlikte Gazze'nin yeniden işgal edilmesi çağrısında bulundu (Reuters).
İsrailli yerleşimciler dün güney İsrail'deki Sderot'ta düzenlenen bir etkinlikte Gazze'nin yeniden işgal edilmesi çağrısında bulundu (Reuters).
TT

İsrail, Kassam Tugayları'nın 100 üyesinin idam edilmesi için baskı yapıyor

İsrailli yerleşimciler dün güney İsrail'deki Sderot'ta düzenlenen bir etkinlikte Gazze'nin yeniden işgal edilmesi çağrısında bulundu (Reuters).
İsrailli yerleşimciler dün güney İsrail'deki Sderot'ta düzenlenen bir etkinlikte Gazze'nin yeniden işgal edilmesi çağrısında bulundu (Reuters).

İsrailli yetkililer dün, Hamas'ın askeri kanadı olan Kassam Tugayları'nın seçkin birliğinin 7 Ekim 2023 saldırısındaki rolleri nedeniyle 100 üyesinin idam edilmesine yol açacak koşulların ve suçlamaların yapılması ve özel bir askeri mahkeme kurulması için baskı yaptı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz ve Adalet Bakanı Yariv Levin, savaşın başlangıcından bu yana İsrail tarafından tutuklanan 450 Hamas üyesinin yargılanması için özel bir mahkeme kurulması olasılığını görüştüler.

Dava hakkında bilgi sahibi yetkililer, İbranice yayın yapan medya kuruluşlarına, "Ciddi suçlarla suçlananlardan 100'ünün askeri savcılık tarafından idam cezasıyla karşı karşıya kalacağını" söyledi.

İsrail ordusu ve Adalet Bakanlığı'ndan üst düzey yetkililer, Başsavcı Itai Ofir de dahil olmak üzere, seçkin birliğin üyelerinin yargılanması için özel bir yasal çerçeve oluşturulmasını görüşmek üzere bir araya geldi. Katz, "İsrail, saldırının faillerini kesin bir şekilde cezalandırmaya kararlıdır: İsrail sivillerine zarar veren herkes tam olarak hesap verecektir" dedi. İsrailli yetkililere göre, Tıp Birliği'nin zehirli iğne fikrini reddetmesinin ardından, askeri savcılık muhtemelen kurşuna dizilerek idam cezası isteyecektir.

Şarku’l Avsat’ın Kanal 14’ten aktardığı habere göre "Yetkili makamlar bu kişileri ağır güvenlik önlemleri altında özel bir askeri tesiste tutuyor ve gözaltı koşulları uluslararası insan hakları örgütlerinin tepkisini uyandırıyor."


Paris toplantısı: Lübnan ordusuna destek verilmesine vurgu yapıldı

Paris toplantısı: Lübnan ordusuna destek verilmesine vurgu yapıldı
TT

Paris toplantısı: Lübnan ordusuna destek verilmesine vurgu yapıldı

Paris toplantısı: Lübnan ordusuna destek verilmesine vurgu yapıldı

Paris'te dün yapılan toplantıda, Fransa, Amerika Birleşik Devletleri ve Suudi Arabistan olmak üzere üç taraf Lübnan ordusunu destekleme konusunda anlaşmaya vardı ve Lübnan silahlı kuvvetlerini desteklemek amacıyla düzenlenecek uluslararası konferansın tarihi şubat olarak belirlendi.

Toplantıya Suudi Arabistan'ın Lübnan Büyükelçisi Prens Yezid bin Ferhan, Fransa'nın Lübnan Büyükelçisi Jean-Yves Le Drian ve "mekanizma" toplantısına katılan ABD Büyükelçisi Morgan Ortagus'un yanı sıra Lübnan Ordu Komutanı General Rudolph Heykel katıldı.

Elysee Sarayı tarafından yayınlanan açıklamada, üç ülke temsilcilerinin, "Lübnan'ın (İsrail ile) düşmanlıkların sona erdirilmesi çabalarına destek verme" çalışmaları çerçevesinde, "Şubat 2026'da Lübnan Silahlı Kuvvetleri ve İç Güvenlik Güçlerine destek amacıyla düzenlenecek uluslararası konferansa hazırlık için üçlü bir çalışma komitesi kurma" konusunda anlaştıkları belirtildi. Üç taraf da "Lübnan Silahlı Kuvvetlerine ve yaptıkları fedakarlıklara desteklerini" ifade etti.

Şarku’l Avsat’a bilgi veren kaynaklar, ordunun çalışmalarına yönelik olumlu değerlendirmenin "İsrail eleştirileri karşısında Lübnan'ı desteklemede önemli bir faktör" olduğunu ifade etti.