Lübnanlı kadınlar bilezik ve küpelerini bozdurarak depremzedelere gönderdi

Lübnanlı bazı kadınlar, Türkiye'deki depremzedelere nakdi yardım gönderebilmek için altın takılarını bozdurdu. Kudüs Gelişim Vakfına bağlı Fecr Radyosu'nun düzenlediği kampanyanın sorumlusu Ömer Mansur açıklama yapıyor (AA)
Lübnanlı bazı kadınlar, Türkiye'deki depremzedelere nakdi yardım gönderebilmek için altın takılarını bozdurdu. Kudüs Gelişim Vakfına bağlı Fecr Radyosu'nun düzenlediği kampanyanın sorumlusu Ömer Mansur açıklama yapıyor (AA)
TT

Lübnanlı kadınlar bilezik ve küpelerini bozdurarak depremzedelere gönderdi

Lübnanlı bazı kadınlar, Türkiye'deki depremzedelere nakdi yardım gönderebilmek için altın takılarını bozdurdu. Kudüs Gelişim Vakfına bağlı Fecr Radyosu'nun düzenlediği kampanyanın sorumlusu Ömer Mansur açıklama yapıyor (AA)
Lübnanlı bazı kadınlar, Türkiye'deki depremzedelere nakdi yardım gönderebilmek için altın takılarını bozdurdu. Kudüs Gelişim Vakfına bağlı Fecr Radyosu'nun düzenlediği kampanyanın sorumlusu Ömer Mansur açıklama yapıyor (AA)

Lübnanlı bazı kadınlar, Türkiye'deki depremzedelere nakdi yardım gönderebilmek için altın takılarını bozdurdu.
Kudüs Gelişim Vakfına bağlı Fecr Radyosu, Kahramanmaraş merkezli depremde mağdur olanlar için "Merhametli Kalpler" adı altında, nakdi yardım kampanyası başlattı.
Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta yayın yapan radyonun kampanyasına ekonomik krizle boğuşan Lübnanlılar yoğun katılım gösterdi.
Nüfusunun yüzde 80'i yoksulluk sınırında olan ülkede kimi kadınlar para bulamayınca altınlarını bozdurarak kampanyaya destek oldu. Takılarını bozdurup Türkiye’deki depremzedelere yollanmak üzere bağışlayan Lübnanlı kadınlar, adlarının açıklanmasını da istemedi.

“Mazlumların yanında yer alan Türkiye'ye nasıl yardım edebiliriz?"
Radyonun düzenlediği kampanyanın sorumlusu Ömer Mansur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kampanyayla ilgili bilgi verdi.
Lübnanlıların kampanyaya yoğun destek verdiğini dile getiren Mansur, "Depremin ilk gününden beri insanlar bize ulaşarak, ‘dünyadaki tüm mazlumların yanında yer alan Türkiye'ye nasıl yardım edebiliriz?’ diye soruyor. Lübnan'ın 2019'dan beri yaşadığı ağır ekonomik krize rağmen kampanyaya katılmak isteyenlerden gelen telefonlar iki gündür hiç susmadı.” ifadelerini kullandı.
Kampanyanın uzun süre devam edeceğini aktaran Mansur, "Her 5 dakikada bir, Lübnanlı bir vatandaş telefon açıp nakdi olarak bağışta bulunmak istiyor. 2 günde 15 bin dolar bağış elde edildi. Toplanan yardımları ara ara AFAD veya İHH İnsani Yardım Vakfı'na teslim edeceğiz." dedi.

"Küpe ve bileziklerini bozdurup gönderdiler"
Lübnan'ın farklı kesimlerinden kampanyalarına destek verildiğini belirten Mansur, şöyle devam etti:
"Kadınlar bizimle irtibata geçip ellerinde nakit paralarının olmadığını söylüyor. Türkiye'deki kardeşlerine yardım için bazı kadınlar küpe, bilezik ve diğer altınlarını satıp parasını bize gönderdi. Bir taksi şoförü bizimle iletişime geçip bir gün boyunca kazandığı 15 doları gönderdi. Şoför, ‘Türkiye her daim yanımızda oldu. Şimdi de bizim onların yanında olmamız lazım' dedi."



Gazze’de ateşkes görüşmeleri ne durumda?

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
TT

Gazze’de ateşkes görüşmeleri ne durumda?

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)

Filistinli yetkililere göre Gazze'de ateşkes görüşmeleri çıkmaza girdi. 

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla BBC'ye konuşan kaynaklar, Tel Aviv yönetiminin Katar'ın başkenti Doha'daki müzakerelere, ihtilaflı konularda karar vermeye yanaşmayan bir heyet gönderdiğini savunuyor. 

Ayrıca yetkililer, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD ziyaretiyle "zaman kazanmaya" çalıştığını ve süreci tıkadığını ileri sürüyor. 

Netanyahu, 7-10 Temmuz'da gerçekleştirdiği ziyarette ABD Başkanı Donald Trump'la bir araya gelmişti. Ancak beklenen 60 günlük ateşkesin sağlandığına dair bir açıklama yapılmamıştı.

Filistinli yetkililer, İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesi ve bölgeye yardım girişleri gibi konularda uzlaşma sağlanamadığını belirtiyor. 

BBC, özellikle İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah ve Han Yunus kentlerini ayıran Morag Koridoru'nda işgali sürdürme ısrarının henüz aşılamadığını aktarıyor. İsrail ordusunun Gazze'nin 1 ila 1,5 kilometre içine giren bir alandaki "tampon bölgeleri" bırakmak istemediği ifade ediliyor.

Diğer yandan Hamas'ın tampon bölgelere ait haritaları istediği ve sözkonusu alanın söylenenden çok daha büyük olduğunun ortaya çıktığı aktarılıyor. Buna göre İsrail ordusu, bazı noktalarda Gazze'nin 3 kilometre kadar içine giren tampon bölgeler inşa etmeyi planlıyor. 

Filistinli örgütün ilk etapta bu konuda taviz vermeyi düşündüğü fakat haritaları görünce bundan vazgeçtiği ifade ediliyor. Tel Aviv yönetiminin, Gazze'nin Mısır sınırındaki Refah kentinin tamamında işgalini sürdürmeyi planladığı aktarılıyor.

Kaynaklardan biri, Netanyahu yönetiminin tutumuna dair şunları söylüyor: 

Bu görüşmeleri hiçbir zaman ciddiye almadılar. Bunları zaman kazanmak ve sahte bir ilerleme görüntüsü vermek için kullandılar.

Diğer yandan New York Times'ın (NYT) analizinde, Netanyahu'nun Gazze savaşını iktidarını sürdürmek için kullandığına dikkat çekiliyor. 

Netanyahu'nun, savaşın sürmesini isteyen Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir gibi radikal sağcı koalisyon ortaklarını memnun etmek için ateşkese yanaşmadığı ifade ediliyor. 

Analizde, Netanyahu'nun Nisan 2024'te ateşkes yapmayı düşündüğü fakat yine aynı baskılar nedeniyle geri adım attığı belirtiliyor. Bazı Amerikalı yetkililerin, Netanyahu'yla İsrail halkının yüzde 50'sinin savaş yerine rehine takası anlaşmasını istediğine dair anket sonuçları paylaştığı, İsrail liderininse şöyle yanıt verdiği aktarılıyor: 

Evet ama bu yüzde 50'lik kesim benim seçmenlerimden oluşmuyor.

Başbakanın yargı reformu paketinin 2023'te büyük protestolara yol açtığı, hatta yedek askerlerin greve gittiği anımsatılıyor. Bunlara ek olarak Netanyahu hakkında yolsuzluk ve rüşvet suçlamalarıyla açılan davaların sürdüğü hatırlatılıyor. 

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) de Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında Kasım 2024'te tutuklama emri çıkarmıştı. 

Analizde, Netanyahu'nun Gazze savaşını uzatarak bu davalardan kendini korumaya çalıştığı belirtiliyor. "İsrail hiç olmadığı kadar güvensiz bir konumda" denen analizde, başbakanın hamlelerinin ülke tarihinin en karanlık sayfalarından birini oluşturduğu ifade ediliyor: 

Netanyahu, 21. yüzyılın felaketlerinden birinin mimarı ve bu felaket, İsrail'in adını muhtemelen onlarca yıl lekeleyecek.

Independent Türkçe, BBC, Times of Israel, New York Times