Türkiye’deki yüzlerce Suriyeli ‘insani izinle’ ülkelerine dönüyor

Suriyeliler ülkelerine Bab el Hava Sınır Kapısı’ndan geçiş yapıyor. (Şarku’l Avsat)
Suriyeliler ülkelerine Bab el Hava Sınır Kapısı’ndan geçiş yapıyor. (Şarku’l Avsat)
TT

Türkiye’deki yüzlerce Suriyeli ‘insani izinle’ ülkelerine dönüyor

Suriyeliler ülkelerine Bab el Hava Sınır Kapısı’ndan geçiş yapıyor. (Şarku’l Avsat)
Suriyeliler ülkelerine Bab el Hava Sınır Kapısı’ndan geçiş yapıyor. (Şarku’l Avsat)

Yıkıcı depremin vurduğu Türkiye'nin güney illerinde ikamet eden yüzlerce Suriyeli mülteci dün itibariyle İdlib'in kuzeyindeki Bab el Heva’nın yanı sıra Türkiye ile Suriye arasındaki Rakka kırsalındaki Tel Abyad Sınır Kapısı’ndan ülkelerine geri dönüyor. Depremden etkilenen şehirlerde Türk yetkililer 3 ila 6 ay süre için Suriyelilere geri dönüşlere izin verdiler.
Şarku’l Avsat’a konuşan Ahmed adlı Suriyeli genç duruma dair şunları söyledi:
 “Beş yıl önce eşimi ve beş çocuğumu korumak için Türkiye'ye sığınmaya karar verdim. Ancak onları depremde kaybettim. Ardından, birkaç gün önce cenazelerini defin için Suriye’ye gönderdim. Ben de geri dönüp hayatımın geri kalanını burada yaşamaya karar verdim. Onlara yakın olmak istedim. Ailem ve ben yaklaşık beş yıl önce Halep'in güney kırsalından göç ettirilerek Antakya bölgesine (Hatay) sığındık. Ailem için gece gündüz inşaat sektöründe çalıştım. Ama onlar Türkiye’de ölünce beni bölgeye bağlayan bir şey kalmadı.”

İdlib'in güneyindeki Han Şeyhun şehrinden yerinden edilmiş 62 yaşındaki Musataf el Hac da 10 yıl önce Türkiye’ye kaçtı. İdlib’in kuzeyindeki Bab el Heva Sınır Kapısı’na gelen Hac, Suriye’ye dönerek ülkesinde zaman geçirmeye karar verdiğini söyledi. Hac ve akrabaları, Sarmada kasabasında yerinden edilmiş kişiler için kurulan kamplarda birinde kalmayı planlıyor. Hac, Han Şeyhun’daki savaştan kaçarak yerleştiği Kırıkhan’daki evlerini depremde kaybettiğini belirttiği açıklamasında şunları söyledi:
“Depremde yıkılan evimize üzülmüş olabiliriz. Ama bizi en çok üzen  Suriye'de yüzlerce Suriyeli mülteci ailenin, yıkılan onlarca binanın enkazı altında yaşamını yitirmesiydi. Sadece Kırıkhan’da değil, Türkiye’nin birçok bölgesinde aralarında akrabalık ve dostluk bağımız olan çok kişi enkaz altında kaldı.”
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre, 6 Şubat’ta Türkiye ve Suriye’yi sarsan yıkıcı depremde 6 bin 319 Suriyeli yaşamını yitirdi.
Açıklamada, ‘BM ve uluslararası yardımın ülkeye girişinin günlerce gecikmesine ilişkin soruşturma açılması ve daha fazla Suriyelinin ölümünün sorumluluğunun üstlenilmesi’ çağrısında bulunuldu.



İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanında son 24 saat içinde 100'den fazla kişi hayatını kaybetti

 Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
TT

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanında son 24 saat içinde 100'den fazla kişi hayatını kaybetti

 Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanı devam ederken ve son 24 saat içinde 100'den fazla kişi hayatını kaybederken, Gazze İnsani Yardım Vakfı bugün Gazze Şeridi'ndeki yardım dağıtım merkezlerinden birini yeniden açtı.

Vakıf, Hamas'ın kendisine yönelik tehditler savurduğunu iddia ederek dün yardım dağıtım merkezlerini kapatmıştı. Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre vakıf cuma günü de güvenlik gerekçesiyle yardım dağıtım merkezlerini kapatmış ve halka bu merkezlerden uzak durmaları çağrısında bulunmuştu.

Vakıf, Facebook sayfasında Arapça olarak yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bulunan merkezlerinden birinin bugün öğlen 12'de yeniden açılacağını duyurdu.

Diğer yandan vakıf, bölge sakinlerinden çalışma saatlerinden önce merkeze yaklaşmamalarını, aksi takdirde gıda paketlerinin dağıtılamayabileceğini belirtti.

İsrail yaklaşık iki hafta önce Gazze Şeridi'ne yardım girişi üzerindeki ablukasını hafifletti. Vakıf, Birleşmiş Milletler (BM) yardım kuruluşlarını ve diğer girişimleri atlayarak yardımın dağıtılması sorumluluğunu üstlendi.

Vakıf, mevcut yardım ağlarını bypass etmenin yanı sıra sivilleri tehlikeye attığı ve tarafsız insani yardım için yaygın olarak kabul edilen standartları ihlal ettiği iddiasıyla eleştiriliyor.

Bu arada Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında 7 Ekim 2023'ten bu yana hayatını kaybedenlerin sayısının 54 bin 880'e yükseldiğini açıkladı. Bakanlık günlük istatistik raporunda, İsrail bombardımanı sonucunda son 24 saat içinde hastanelere 108 ölü ve 393 yaralının ulaştığını bildirdi.

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü bugün, İsrail bombardımanı sonucu on Filistinlinin yaşamını yitirdiğini, bunlardan beşinin Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bulunan bir yardım merkezine gıda maddesi almak için gitmekte olduğunu duyurdu.

İsrail ordusu, bölgede askerlerine yaklaşan ‘şüphelilere’ uyarı ateşi açtığını söyledi.

Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal AFP'ye yaptığı açıklamada, ekiplerinin ‘Refah'ın batısındaki el-Alem kavşağı bölgesinde beş şehit ve onlarca yaralıyı’ hastaneye naklettiğini söyledi. Basal, hayatını kaybedenlerin ‘Refah'ın batısındaki yardım dağıtım merkezine gitmeye hazırlanan binlerce yerinden edilmiş Filistinli’ arasında olduğunu açıkladı.

Basal, İsrail güçlerinin dağıtım merkezine ulaşmalarına yüzlerce metre kala sivillere ateş açtığını bildirdi.

AFP'nin bir sorusuna yanıt olarak İsrail ordusu şu cevabı verdi: “Dün gece bölgenin aktif bir çatışma bölgesi olduğuna dair yapılan uyarılara rağmen, bazı şüpheliler Refah bölgesinde faaliyet gösteren İsrail ordusu güçlerine tehditkâr bir şekilde yaklaşmaya çalıştı.”

Bu bölgede yardım için toplanan insanlara ilk kez ateş açılmıyor. Sivil Savunma Müdürlüğü son günlerde bölgede bu türden en az üç olayda onlarca kişinin öldüğünü duyurdu.

Daha önceki en az iki olayda İsrail ordusu ‘şüphelilere’ ateş açtığını kabul etmişti.

Bugün de Han Yunus'un batısındaki el-Mevasi bölgesinde yerlerinden edilmiş insanların kaldığı bir çadırın İsrail tarafından bombalanması sonucu aralarında iki çocuğun da bulunduğu beş Filistinli hayatını kaybetti.