Askeri balonların çalkantılı hikayesi

İstihbarat balonlarının ulaşabildiği yüksek irtifa nedeniyle radara yakalanması epey zor. Çin'in casusluk amaçlı kullandığı iddia edilen bu balon da üç otobüs büyüklüğündeydi (AP)
İstihbarat balonlarının ulaşabildiği yüksek irtifa nedeniyle radara yakalanması epey zor. Çin'in casusluk amaçlı kullandığı iddia edilen bu balon da üç otobüs büyüklüğündeydi (AP)
TT

Askeri balonların çalkantılı hikayesi

İstihbarat balonlarının ulaşabildiği yüksek irtifa nedeniyle radara yakalanması epey zor. Çin'in casusluk amaçlı kullandığı iddia edilen bu balon da üç otobüs büyüklüğündeydi (AP)
İstihbarat balonlarının ulaşabildiği yüksek irtifa nedeniyle radara yakalanması epey zor. Çin'in casusluk amaçlı kullandığı iddia edilen bu balon da üç otobüs büyüklüğündeydi (AP)

ABD ve Çin arasında son günlere damga vuran casus balon krizi devam ediyor.
ABD'li yetkililer ülkenin hava sahasında düşürülen gözetleme balonunun casusluk amacıyla kullanıldığında ısrarcı.
Çin tarafı ise bunun bir meteoroloji balonu olduğunu ve rüzgar nedeniyle sürüklenerek yanlışlıkla ABD hava sahasına girdiğini söylüyor.
Balon ilk olarak 1 Şubat'ta Montana üzerinde görüldü. Üç gün sonra ise ABD, balonu bir F-22 Raptor füzesiyle düşürdü.
Balonun vurulmasının üzerinden günler geçti. Ancak iki ülke arasındaki restleşmeler sürüyor.
Öte yandan bazılarına göre ABD'nin balonlara dair hassasiyeti anlaşılır nitelikte. Çünkü hem ülkenin hem de dünyanın askeri balonlarla uzun bir geçmişi var.

18. yüzyıldaki ABD balon birliği
Balonların savaşla ve casuslukla ilişkisi, uçaklardan çok önce başladı. Örneğin, 1794 gibi erken bir tarihte Fransız ordusu, Fleurus Muharebesi sırasında Avusturyalılara karşı savaşta balonları kullanmıştı.
Amerikan İç Savaşı sırasında da Başkan Abraham Lincoln, düşmanı gözetlemek için ABD Ordusu Balon Birliği'ni kurdu.
Smithsonian Ulusal Havacılık ve Uzay Müzesi'nden fahri küratör Tom D. Crouch, savaştayken gözetleme yetisinin son derece önemli olduğunu belirtiyor.
Crouch, "Askeri açıdan, düşman hatlarının gerisini olabildiğince fazla görmek için yükseğe çıkabilmek her zaman iyidir" ifadelerini kullanıyor.

"Şaşkın bir balonda" sürüklenen general
Öte yandan Çin'in balonunun rüzgarda sürüklenmesi de yeni bir olgu değil. Rüzgar balonların tüm tarihi boyunca önemli bir faktör oldu.
Önceden balonlar mürettebatlıyken rüzgarın rolü de çok daha kritikti.
Örneğin 11 Nisan 1862'de Amerikan İç Savaşı sırasında Birlik Generali Fitz John Porter'ı taşıyan bir balon, Güney'e Konfederasyon tarafına sürüklenmişti.
Nişancılar generale birkaç atış yapmış ama rüzgarın yeniden değişmesiyle balon Birlik tarafına dönmüştü.
İç savaş, Lincoln'ün liderlik ettiği Birlik güçleriyle köleliğin yasaklanmasına karşı çıkarak bağımsız olmak isteyen 11 güney eyaleti (Konfederasyon) arasında yaşanmıştı.
Konfederasyon güçlerinin de bu savaşta balon kullandığı biliniyor ama Birlik tarafının balonları çok daha güçlüydü.
Yine de General Porter'ın başına gelenler, Birlik ordusunda büyük tartışma yaratmıştı. General George B. McClellan, bu olayın ardından karısına yazdığı mektupta şu ifadelere yer veriyordu:
"Beni şaşkın bir balonda yakalamayacaklar. Başka generallerin de bunlara binmesine izin vermeyeceğim!"

Thaddeus Lowe'un olağanüstü balonları
İç Savaş sırasında konuşlandırılan askeri balonlar yaklaşık 300 metre yüksekliğe ulaşabiliyordu. ABD'de bu balonlar 1850'lerde balon inşa etmesiyle tanınan bir bilim insanı ve mucit olan Thaddeus Lowe sayesinde ortaya çıktı.


Lowe'un balonlarından biri, 1865'te kalkışa hazırlanıyor (Wikimedia Commons)

Lincoln önderliğindeki Birlik güçleri Lowe'un tasarladığı balonları kullanıyordu. Konfederasyon askerleri bunları düşürmeye çalışsa da başarısız oluyordu. Hatta Lowe'un 7 askeri balonundan hiçbiri savaş sırasında imha edilemedi.
Lowe ayrıca balonların birliklere bağımlılığını azaltmak için portatif bir hidrojen gazı jeneratörü icat etmişti.

Zeplinlerin kısa ve çarpıcı hikayesi
I. Dünya Savaşı'ndan önce geliştirilen ancak bu dönemde tanıtılan zeplinlerse rüzgarda hareket eden diğer balonların aksine motorluydu.
1800 metre irtifaya çıkan zeplinler, hidrojenle dolduruluyor ve pervanelerle yönlendiriliyordu.
Bunlar iki ton bomba taşıyabilecek kapasiteye sahipti.
Özellikle Alman Savaş Bakanlığı zeplin üretimini destekliyordu. I. Dünya Savaşı sırasında Paris ve Londra zeplinlerle bombalanmıştı.
Zeplinler sadece savaşta değil, yük ve yolcu taşımacılığında da büyük rol oynadı. II. Dünya Savaşı öncesine dek toplamda 52 bin kişiyi Atlas Okyanusu'nun iki kıyısı arasında taşıdılar.
Ancak yeni yolcu uçaklarının geliştirilmesi ve Hindenburg felaketinin etkisiyle 1950'lere gelmeden üretimden kaldırıldılar.


Faciada ani dönüşün etkisiyle kopan iskelet, zeplinin havada kalmasına yarayan hidrojen tanklarından birini delmişti (Wikimedia Commons)

Hindenburg felaketi, 6 Mayıs 1937'de, New Jersey'de yaşanmıştı. Gelmiş geçmiş en büyük zeplin olan LZ 129 Hindenburg, ani dönüş yapınca hidrojen tanklarından biri delinmiş ve araç bir anda alev almıştı.
36 saniyede zeplinin içindeki yolculardan (36 yolcu ve 61 mürettebat) 36'sı ölmüştü. Öte yandan bu facia bugünkü uçakların önünü açtı ve modern havacılık tarihinin başlangıcı oldu.

Paraşütü benimseyenler de onlardı
Balonların macerası ise zeplinler kadar kısa değil. Bugün halen meteorolojide ve uzay bilimlerinde sıklıkla kullanılan balonlar, I. Dünya Savaşı'nda da düzenli olarak kullanılmaya devam etmişti.
Hidrojenle doldurulan balonlar, savaşta topçu ateşini yönlendirmeye, birliklerin hareketlerini tespit etmeye ve düşman askerlerinin depolarıyla siperlerinin yerinini belirlemeye yaradı.
Ancak taraflar, birbirlerinin balonlarını o kadar sık vuruyordu ki bir saldırının yaklaştığını gören Amerikalı balon gözlemciler, paraşütü ilk benimseyenler arasında yer aldı.
Washington'daki Ulusal Havacılık ve Uzay Müzesi'nden küratör Thomas Paone, "Bir günde iki veya üç kez atlayan gözlemcilerin hikayelerini okuduk" dedi:
"Yine saldırıya uğrayacaklardı ve onlar da atladı."

Baraj balonlarının yükselişi
II. Dünya Savaşı, bir kabloyla yere bağlanan, zeplinlerden biraz daha küçük baraj balonlarının yükselişine de tanık oldu.


II. Dünya Savaşı sırasında Londra üzerinde süzülen baraj balonlarının bu görüntüsünde ortada Buckingham Sarayı ve Victoria Anıtı görülüyor (Wikimedia Commons)

Bunlar doğaları gereği hava savunması için kullanıldı. Bu yüzden sıklıkla uçaksavar balon diye de anılıyorlar.
Bu insansız balonlar genellikle düşman uçaklarının yaylım ateşine karşı koymak için kullanılıyordu.

Japonya'nın bombalı balonları
II. Dünya Savaşı'nda da Japonya, ABD üzerine tam 9 bin bombalı balon gönderdi.
Mayıs 1945'te Oregon'da bir piknik sırasında Fu-Go olarak bilinen bir Japon balon bombasıyla karşılaşan 6 kişi hayatını kaybetti.
Kurbanların 5'i çocuktu. 

Soğuk Savaş'ta balonların rolü
1950'lerin ortalarında ise ABD hükümeti çok daha iddialı bir balon gözetleme projesi başlattı.
O tarihte "mylar" gibi yeni ve hafif malzemeler ortaya çıkmıştı. Bu da balonların uzayın sınırına yaklaşmasına, stratosferin üst katmanlarına kadar çıkmasına olanak tanıdı. 
Kablosuz kameralar ve teknolojideki diğer atılımlar sayesinde gözetleme balonları da mürettebatsız hale geldi. Bu da düşman bölgesine sürüklenseler bile yalnızca maddi hasara neden olacakları anlamına geliyordu.
Ayrıca ABD'nin özellikle gözetlemek istediği bir düşmanı vardı: Sovyetler Birliği.

 
1950'lerde ABD'nin Sovyetler Birliği üzerinde yüzen yüzlerce casus balonu vardı (Hava ve Uzay Savunma Görsel Bilgi Merkezi)

Soğuk Savaş sırasında ABD, özel kameralarla donattığı balonları yüksek irtifalara saldı ve onları Sovyetler Birliği üzerinde sürüklenmeye bıraktı.
ABD'li bilim insanı Stephen Schwartz, bu balonların amacının ABD'nin en büyük korkularından biri olan nükleer silahları gözetlemek olduğunu söylüyor:
"Sovyetler Birliği'nin sürpriz bir saldırı başlatacağından çok korktuk ve gerçekten neler yapabileceklerini bilmiyorduk. Herhangi bir bilginin bile yardımı dokunurdu."

Genetrix fiyaskosu: Sovyetler Birliği, vurduğu balonlardan sergi açtı
Genetrix Projesi, bu çabaların doruk noktasıydı. 1956'nın ocak ayından itibaren ABD hükümeti, Almanya ve Türkiye'deki hava üslerinden onlarca yüksek irtifa balonu salmaya başladı.
Schwartz, "Bu aslında bir felaketti" diyor:
"Ve bir kez daha rüzgarı suçladık. Balonların nereye gittiğine dair hiçbir fikrimiz yoktu."
Buna göre ABD istihbaratı Sovyetler Birliği fark etmeden durumu idare edebileceklerini umuyordu ama böyle olmadı.
Bir ay içinde Sovyet hava savunması, balonları indirmeye başladı. Hatta vurulan balon kamera sistemlerinden halka açık büyük sergiler yapılıyordu.
ABD Hava Kuvvetleri ise Sovyetlerin vuramayacağı kadar fazla balon salarak sorunu çözebileceğini düşündü. Ancak bu da sürdürülemez bir yöntemdi ve projenin ifşa olmasına neden oldu.
Gizli diye başlayan program birkaç hafta içinde New York Times'ın en ön sayfalarındaydı.
Sonunda, dönemin ABD başkanı Dwight D. Eisenhower balon programının bu "baş ağrısına" değmeyeceğine karar verdi ve Genetrix Projesi sona erdirildi.

Balonlardan vazgeçemiyorlar
İnişli çıkışlı hikayelerine rağmen gözetleme balonlarına yönelik ilgi halen büyük. Geçen yılın temmuz ayında Politico, Pentagon'un Çin ve Rusya'yı izlemek için gözetleme balonlarını yeniden kullanmayı düşündüğünü yazmıştı.
Haberde ABD'li yetkililerin bu seçeceği araştırmak için 27 milyon dolar harcamayı planladığı belirtilmişti.
Ancak balonlar söz konusu olduğunda rüzgarın rolü halen masada.
2015'te ABD'nin Aberdeen Proving Grounds'ta test ettiği, Pentagon'a ait bir gözetleme balonu, rüzgarda sürüklenerek Pensilvanya'ya ulaşmış ve sık bir ormana inmişti.
Bu program yönetime 2 milyar dolara mal olunca geniş çapta eleştirilmişti.


2021 ve 2022'de Pentagon, balon projelerine yaklaşık 3,8 milyon dolar harcadı (AP)

Smithsonian Ulusal Havacılık ve Uzay Müzesi'nden Tom D. Crouch'a göre artık uyduların, uçakların, droneların ve telefon kameralarının Dünya üzerindeki hemen hemen her noktanın görüntülerini verebildiği bir çağda balonlar demode.
Crouch bu yüzden Çin'in olası bir gözetleme faaliyeti için balon kullanmasını da eleştiriyor:
"Tanrı aşkına, bir balonla ne elde edeceklerini sandılar?"
 Yararlanılan kaynaklar: Spokane Public Radio, The New York Times, Scientific American, Axios, Grid News, Politico
 



Batı Şeria'da yerleşimcilerin düzenlediği saldırıda, aralarında bir foto muhabirinin de bulunduğu 36 kişi yaralandı

Maskeli bir yerleşimci, arkasında İsrail askerleri varken Batı Şeria'da zeytin toplayan Filistinlilere taş atıyor (AFP)
Maskeli bir yerleşimci, arkasında İsrail askerleri varken Batı Şeria'da zeytin toplayan Filistinlilere taş atıyor (AFP)
TT

Batı Şeria'da yerleşimcilerin düzenlediği saldırıda, aralarında bir foto muhabirinin de bulunduğu 36 kişi yaralandı

Maskeli bir yerleşimci, arkasında İsrail askerleri varken Batı Şeria'da zeytin toplayan Filistinlilere taş atıyor (AFP)
Maskeli bir yerleşimci, arkasında İsrail askerleri varken Batı Şeria'da zeytin toplayan Filistinlilere taş atıyor (AFP)

Fransız Haber Ajansı AFP fotoğrafçısı Cafer Aştiye, dün işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyindeki bir Filistin kasabasında zeytin hasadı sezonunu fotoğraflarken, İsrailli yerleşimciler tarafından düzenlenen saldırıda yaralandı. 1967'den beri İsrail işgali altında olan Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nablus'ta yaşayan Filistinli fotoğrafçı Cafer Aştiye, "30 yıllık kariyerimde bu tür bir şiddetle ilk kez karşılaşıyorum" , "Kaçamasaydım beni öldürürlerdi" dedi.

fgth
Batı Şeria'daki Nablus yakınlarındaki Beyta köyünde zeytin toplamaya çalışan Filistinlilere taş atan maskeli bir yerleşimci (AFP)

Aştiye, Nablus'un güneyinde Filistin köyü Beyta'da zeytin hasadı sezonunu ve İsrailli ve uluslararası barış aktivistleri tarafından, hasat sezonu boyunca çevredeki zeytinliklere İsrailli yerleşimciler tarafından tekrarlanan saldırılar karşısında bölge sakinlerine destek olmak amacıyla düzenlenen bir dayanışma etkinliğini takip ettiğini açıkladı.

Aştiye'ye göre, dün öğleden sonra (GMT saatiyle 09:00), iki grup İsrailli yerleşimci, alanda bulunan yaklaşık 70 zeytin toplayıcısı ve gazeteciye sopa ve taşlarla saldırdı.

gtyj
Yabancı aktivistler, bir grup İsrail askeri orada bulunurken Filistinlilerin zeytin hasadına yardım ediyor (AFP)

Sırtına, koluna ve eline isabet eden taşlardan dolayı vücudunda morluklar meydana gelen Aştiye, öğleden sonra hastaneden taburcu edildi.

Saldırganlar, aracına ve tarladan uzakta park etmiş diğer araçlara taş attıktan sonra onları ateşe verdiler.

Aştiye, saldırı başlamadan önce olay yerinde bulunan İsrail askerlerinin saldırganları durdurmak için müdahale etmediğini, bunun yerine zeytin toplayıcılarını ve aktivistleri dağıtmak için göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullandıklarını belirtti.

dfgth
Filistinli çiftçiler, yerleşimcilerin saldırısının ardından Batı Şeria'daki Beyta köyünde zeytin topluyor (EPA)

AFP Merkez Genel Yayın Yönetmeni Mehdi Buaşera, "Batı Şeria'daki gazetecilerimiz için giderek tehlikeli hale gelen çalışma ortamını bir kez daha gözler önüne seren bu iğrenç saldırıyı şiddetle kınıyoruz" ifadelerini kullandı.

"İsrail ordusunu, gazetecilerin mesleklerini icra ederken sadece onları koruma altına almaya değil, aynı zamanda onlara karşı şiddet uygulayanların adalete teslim edilmesini sağlamaya çağırıyoruz."

Saat 20:15 (17:15 GMT) itibarıyla İsrail ordusu, AFP'nin olayla ilgili açıklama talebine henüz yanıt vermedi.

fgrthy
Batı Şeria'da zeytin hasadı yapan Filistinli çiftçilere yönelik bir yerleşimci saldırısı sırasında silahını doğrultan bir İsrail askeri (AFP)

Şarku’l Avsat’ın Filistin Sağlık Bakanlığı'ndan aktardığına göre, dün yerleşimciler tarafından Beyta ve diğer yakın kasabalarda düzenlenen saldırılarda, çoğu hafif veya orta şiddette olmak üzere 36 kişi yaralandı. Bunlardan ikisi vurularak yaralandı.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'de gerçekleştirdiği eşi benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze Şeridi'nde başlayan savaştan sonra Batı Şeria'da şiddet tırmandı.


Gazze sakinleri kuzeye dönmeye devam ediyor... Savaş, Gazze Şeridi'ndeki binaların yüzde 80'ini yıktı

Ateşkesin başlamasıyla Gazze şehrine dönen yerlerinden edilmiş Filistinliler (AFP)
Ateşkesin başlamasıyla Gazze şehrine dönen yerlerinden edilmiş Filistinliler (AFP)
TT

Gazze sakinleri kuzeye dönmeye devam ediyor... Savaş, Gazze Şeridi'ndeki binaların yüzde 80'ini yıktı

Ateşkesin başlamasıyla Gazze şehrine dönen yerlerinden edilmiş Filistinliler (AFP)
Ateşkesin başlamasıyla Gazze şehrine dönen yerlerinden edilmiş Filistinliler (AFP)

Yüzbinlerce Filistinli Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki evlerine dönmeye devam ederken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) bugün İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşının bölgenin neredeyse tüm nüfusunu yerinden ettiğini açıkladı. Binaların yaklaşık yüzde 80'inin yıkıldığını belirten UNRWA, Gazze Şeridi'ndeki tesislerinin neredeyse tamamının hasar gördüğünü bildirdi.

UNRWA, bir raporda, Ekim 2023'te savaşın patlak vermesinden bu yana Gazze Şeridi'ndeki sağlık çalışanlarına, hastalara ve hastanelere yönelik 790'dan fazla saldırıyı belgeledi.

UNRWA, savaş sırasında 370 personelinin öldürüldüğünü ve Gazze Şeridi'ndeki hastanelerin yüzde 40'ından azının faaliyette olduğunu, bunların da hepsinin kısmen hasar gördüğünü belirtti.

UNRWA, Gazze Şeridi'ndeki okulların yaklaşık yüzde 92'sinin faaliyete geçebilmesi için yeniden inşa edilmesi veya yenilenmesi gerektiğini belirtti. UNRWA ayrıca, yerinden edilmiş kişilerin barınak olarak kullandığı UNRWA’ya ait okullarının yaklaşık yüzde 90'ının hasar gördüğünü açıkladı.

Savaş sırasında yaklaşık bir milyon yerinden edilmiş kişinin okullarına sığındığı tahmin ediliyor.

yju
Gazze Şeridi'nin Han Yunus kentinde UNRWA’ya ait bir okula sığınan yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (Reuters)

Yüz binlerce yerinden edilmiş Filistinli, kentin uğradığı yıkıma rağmen bugün Gazze şehrindeki evlerine dönmeye devam etti.

Filistin El-Aksa televizyonu, ‘Gazze Şeridi'nin güneyine yerinden edilmiş binlerce insanın, dün öğleden sonra ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinin ardından işgal ordusunun çekildiği Salahaddin ve er-Reşid caddelerinden ikinci gün üst üste Gazze şehrine akın ettiğini’ bildirdi.

sdfg
Ateşkesin başlamasıyla Gazze şehrine dönen yerlerinden edilmiş Filistinliler (AP)

Şarku’l Avsat’ın El-Aksa televizyonundan aktardığına göre, işgal güçlerinin Gazze Şeridi'nden çekilmeye başlamasıyla, özellikle Gazze şehrinde altyapı ve konutlara yönelik eşi görülmemiş ölçekte bir yıkım ortaya çıktı.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus Belediye Başkanı Alaaddin el-Batta bugün yaptığı açıklamada, Han Yunus’un yüzde 80'inin tamamen yıkıldığını söyledi. Han Yunus Belediyesi Medya Ofisi, el-Batta'nın bugün düzenlediği basın toplantısında, sadece Han Yunus sokaklarında 400 bin ton moloz olduğunu söylediğini aktardı. El-Batta, ‘sokakları temizlemek için dokuz saha ekibi görevlendirildiğini, ancak yolları tıkayan büyük miktarda moloz nedeniyle ağır ekipman ve makinelere ihtiyaç duyulduğunu’ açıkladı.

dfgth
Gazze Şeridi'nin kuzeyinde bulunan Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir uydu görüntüsü (AFP)

El-Batta, toplam yol ağının yüzde 82'sini oluşturan 206 bin metre uzunluğundaki yolun yıkıldığını ve tahrip edildiğini, toplam su şebekesinin yüzde 86'sını oluşturan 296 bin metre uzunluğundaki su şebekesinin buldozerlerle yıkıldığını, tamamen veya kısmen hasar gördüğünü ve hizmet dışı kaldığını belirtti. El-Batta, 36 su kuyusunun tamamen hizmet dışı kaldığını ve bir dizi kuyunun şu anda kısmi kapasiteyle çalıştığını belirterek, üç merkezi su rezervuarının tahrip edildiğini ve hizmet dışı kaldığını açıkladı. Kanalizasyon altyapı ağının 130 bin metre uzunluğundaki kısmının hasar gördüğünü ve bunun toplam ağın yüzde 68'ini oluşturduğunu bildirdi ve yağmur suyu ağının 13 bin metre uzunluğundaki kısmının hasar gördüğünü ve bunun toplam ağın yüzde 62'sini oluşturduğunu açıkladı.

bgh
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılmış binalarla çevrili bir bölgeden geçen yerlerinden edilmiş Filistinliler (AP)

El-Batta, Han Yunus'un doğusundaki merkezi çöp depolama sahasının saldırı nedeniyle hizmet dışı kalması nedeniyle çöp toplama sisteminin çalışmayı durdurduğunu ve bu durumun sakinleri ve yerinden edilmiş kişileri şehrin batısındaki geçici çöp depolama sahalarına başvurmaya zorladığını belirtti. El-Batta, geçici çöp sahalarında, barınaklara ve yerinden edilmiş kişilere yakın bir yerde 350 bin ton atık biriktiğini belirtti. 136 park, bahçe ve kamu meydanının buldozerlerle yıkıldığını ve tahrip edildiğini doğrulayan el-Batta, 66 belediye tesisinin tamamen ve ciddi şekilde hasar gördüğünü, 200 bin metrekarelik yol aydınlatması, 7 bin 400 sokak lambası ve 7 bin 200 lamba direğinin hasar gördüğünü söyledi. El-Batta, uluslararası topluma ve küresel kuruluşlara, özellikle su, sanitasyon ve hijyen sektörlerinde, bölgedeki belediyelere çalışmalarını yürütmek için gerekli makine ve ekipmanı sağlamaları çağrısında bulundu.

cvfg
Gazze şehrindeki yıkık binaların önünden geçen yerlerinden edilmiş Filistinliler (AP)

El-Batta ayrıca, temel hizmet sektörlerinin hedef alınması sonucu insani krizin daha da kötüye gitmesini önlemek için belediyelere sağlık ve su tesislerinin çalışması için gerekli yakıtın sağlanması çağrısında bulundu.

29 Eylül'de ABD Başkanı Donald Trump, 20 maddelik ‘barış planı’ olarak adlandırdığı planını açıkladı.

fgh
Eşyalarıyla Gazze şehrine doğru ilerleyen bisikletli bir adam (AFP)

Hamas ve İsrail heyetleri arasında ABD, Mısır ve Katar'ın arabuluculuğunda yürütülen dolaylı müzakerelerin ardından, perşembe sabahı erken saatlerde Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentinde Trump'ın Gazze Şeridi barış planının ilk aşamasına ilişkin bir anlaşma açıklandı.

fghy
Eşyalarıyla Gazze şehrine doğru ilerleyen Filistinli gençler (AFP)

Trump dün yürürlüğe giren Gazze'deki ateşkesin ‘devam edeceğinden’ emin olduğunu belirterek, Beyaz Saray muhabirlerine yaptığı açıklamada, oradaki herkesin savaştan yorulduğunu söyledi.

cdfgt
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı'ndan Gazze şehrine doğru yola çıkan Filistinliler (AFP)

Trump, bu hafta sonu Ortadoğu'ya seyahat edecek. İlk olarak İsrail'i ziyaret edip Knesset'te bir konuşma yapacak, ardından Mısır'a geçerek pazartesi günü ‘birkaç lider’ ile Gazze Şeridi'nin geleceğini görüşecek.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal dün akşam yaptığı açıklamada, ‘yaklaşık 200 bin vatandaşın kuzeye döndüğünü’ bildirdi.

fgt
Gazze Şeridi'nin güneyine göç etmek zorunda kalan Filistinliler kuzeye geri dönüyor. (Reuters)

İsrail ordusu, kuşatma altında bulunan Gazze Şeridi'ndeki güçlerinin yeniden konuşlandırıldığını duyururken, bazı bölgelerin siviller için ‘son derece tehlikeli’ olmaya devam ettiği uyarısında bulundu.

Arama kurtarma ekipleri Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi fırsat bilerek enkazları aradılar. Basal, ‘sadece Gazze şehrinde 63 ceset çıkarıldığını’ açıkladı.


Pakistan Talibanı, ülkenin kuzeybatısında 23 kişinin hayatını kaybettiği saldırıların sorumluluğunu üstlendi

Pakistan'da bir polis karakoluna düzenlenen silahlı saldırının ardından meydana gelen yıkım (EPA)
Pakistan'da bir polis karakoluna düzenlenen silahlı saldırının ardından meydana gelen yıkım (EPA)
TT

Pakistan Talibanı, ülkenin kuzeybatısında 23 kişinin hayatını kaybettiği saldırıların sorumluluğunu üstlendi

Pakistan'da bir polis karakoluna düzenlenen silahlı saldırının ardından meydana gelen yıkım (EPA)
Pakistan'da bir polis karakoluna düzenlenen silahlı saldırının ardından meydana gelen yıkım (EPA)

Pakistan Talibanı bugün, ülkenin kuzeybatısındaki çeşitli bölgelerde 20 güvenlik görevlisi ve üç sivilin ölümüne yol açan saldırıların sorumluluğunu üstlendi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre, dün bir polis eğitim akademisini hedef alan intihar saldırısı da dahil olmak üzere saldırılar, Afganistan sınırındaki Hayber Pahtunhva eyaletinin çeşitli bölgelerinde gerçekleşti.

Hayber Pahtunhva sınır bölgesinde 11 silahlı güvenlik görevlisi hayatını kaybederken, bir intihar bombacısının polis eğitim akademisinin kapısına bombalı araçla saldırması ve ardından silahlı saldırı düzenlenmesi sonucu 7 polis yaşamını yitirdi. Güvenlik yetkilileri bugün AFP'ye verdikleri bilgide, Bajaur bölgesinde ayrı bir çatışmada üçü sivil 5 kişinin öldürüldüğünü söylediler.

Bu, birçok silahlı grubun üssü olan bölgeyi sarsan son saldırı ve Pakistan'ın kötüleşen güvenlik durumuyla mücadele ettiği bir dönemde gerçekleşti.

Dün akşam düzenlenen saldırı, Dera İsmail Han şehrinin dışındaki bir polis eğitim akademisini hedef aldı. Polis, saldırganların ağır silahlar kullandığını ve intihar bombacısının kapıda patlayıcılarla dolu bir kamyonu patlatmasının ardından akademiye zorla girmeye çalıştıklarını bildirdi.

Dera İsmail Han Polis Şefi Seccad Ahmed, AP'ye verdiği demeçte, “İlk patlamadan sonra saldırganlar, yaklaşık 200 öğrenci ve eğitmenlerinin bulunduğu tesise girmeyi başardılar” dedi.