Türkiye’de depremden 21 gün sonra sorulan soru: Kayıplar nerede?

Hatay’daki depremzedeler diğer bölgelere nakledilmeleri için prosedürlerin tamamlanmasını bekliyor (EPA)
Hatay’daki depremzedeler diğer bölgelere nakledilmeleri için prosedürlerin tamamlanmasını bekliyor (EPA)
TT

Türkiye’de depremden 21 gün sonra sorulan soru: Kayıplar nerede?

Hatay’daki depremzedeler diğer bölgelere nakledilmeleri için prosedürlerin tamamlanmasını bekliyor (EPA)
Hatay’daki depremzedeler diğer bölgelere nakledilmeleri için prosedürlerin tamamlanmasını bekliyor (EPA)

Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen depremden etkilenen bölgelerde molozlar hızla kaldırılırken, deprem felaketinden 21 gün sonra hala canlı olarak bulunamayan ve enkaz altından da çıkmayan kayıplara ilişkin sorular gündeme geldi.
Türk yetkililere göre, şimdiye kadar 2 bin 700 kimliği belirsiz ceset var ve kimliklerinin tespiti amacıyla cenazeden DNA incelemesi için kan örneği, diş, doku ve saç örneği alınıyor.
Hatay’ın Antakya ilçesinde ‘Cennetten bir köşe’ sloganıyla satışı yapılan Rönesans Rezidans depremde yerle bir oldu.
Rönesans Rezidans’ın enkazı kaldırılmasına rağmen, site sakinlerinden kayıp olan 85 kişi var.
Rönesans Rezidans’ta yaşayan Üsteğmen Miraç İlhan (32) ve kısa bir süre önce evlendiği eşi Esra İlhan’dan (30) ise depremin ilk gününden bu yana haber alınamadı.
Esra İlhan’ın babası Battal Kerzi, Eskişehir’den gelerek kızı ve damadını aramaya başladı.
Kerzi gözyaşlarını tutamayarak şunları söyledi;
“6 Şubat’tan beri kızım ve damadım orada oturuyorlardı, ama depremden bu yana her ikisinden de bilgi alamadık. Bekliyoruz, ne yapacağımızı biz de bilmiyoruz. 7-8 ay oldu, yeni evlenmişlerdi. İnşallah bir yerden çıkarlar. Enkaz kalkmış, büyük ihtimalle bir şey kalmamış. Ayın 13’ünde DNA testi verdik, inşallah hayırlı haberlerini alırız. Sadece ayakkabıları ve çeyizleri gibi birkaç parça eşyalarına ulaşıldı. Şu anda tek umudumuz hastanede olmaları, belki bilinçleri kapalıdır ama bilemiyorum. 20 gün oldu, hala kızım yok. Bir şekilde ne ölüsüne, ne de dirisine ulaşamadık.”

Kandilli Rasathanesi’nde 6 Şubat’tan bu yana kaydedilen depremlerin yerlerini gösteren bir harita (AFP)
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarla, deprem felaketinin ardından alınan tedbirlere ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetine çok sayıda soru yöneltti.
Babacan söz konusu paylaşımında şunları yazdı;
“Arama kurtarma çalışmalarında enkaz altında ulaşılamayan ve ‘kayıp’ olarak sınıflandırılan vatandaşlarımızın sayısını kamuoyu ile ne zaman paylaşacaksınız? Enkazdan cenazesi çıkan ancak kimliği tespit edilemeyen vatandaşlarımızın sayısını ne zaman açıklayacaksınız?”

MSB: Deprem bölgesindeki faaliyetler sürüyor
Milli Savunma Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, depremden etkilenenlerin yaralarını sarmak için ordu personelinin kurtarma çalışmalarının devam ettiğini bildirdi.
Bakanlığın açıklamasında, “Yaralarımızı sarmak için deprem bölgesindeki çalışmalara havadan da aralıksız destek sağlıyoruz. Mehmetçiklerimiz asayişe destek için sokak sokak devriye atarken, İHA’larımız da gece gündüz demeden havadan görüntülerle bölgedeki her türlü çalışmaya katkı sağlıyor” denildi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, depremden en çok etkilenen Hatay’daki çadır kentler ve konteynerlerde ikamet eden vatandaşlara tetanoz aşısı yapılması için gerekli tedbirlerin alındığını açıkladı.
Koca dün yaptığı açıklamada, deprem bölgesinde depremzedelere ve enkazda çalışan görevlilere tetanos aşısı yapıldığını duyurarak, “Tetanosa neden olan mikrop, paslı çivi, bıçak veya metal kesikleri ile kolayca bulaşabilir” ifadelerini kullandı.

WFP İcra Direktörü: Gördüklerim kıyamet gibi
Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) İcra Direktörü David Beasley, Hatay’ı ziyaret ederek, gördüklerini ‘kıyamet’ olarak nitelendirdi.
Beasley ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, “Bugün gördüklerimi tarif etmemin tek bir yolu var: Kıyamet. Tüm mahalleler dümdüz olmuş, evler yıkılmış, okullar ve dükkanlar kapalı, hayatlar parçalanmış. Buradaki yıkımın ölçeği gerçekten anlaşılmaz boyutta” dedi.
Beasley, depremden etkilenen Suriye tarafındaki durumu ise ‘felaket üstüne felaket’ olarak nitelendirdi.

Prof. Dr. Okan Tüysüz: Fay dengesi değişmiş olabilir
Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, Niğde’de merkez üssü Bor ilçesi olan 5,3 büyüklüğünde meydana gelen depremin ardından yaptığı açıklamada, “7,7 ve 7,6’lık depremlerden sonra Türkiye’nin hemen hemen bütün fayların dengelerinde değişme var” dedi.
Prof. Dr. Tüysüz, “Faya yakın olan yerlerde dengelerin bir miktar değiştirmiş olabilir. Kahramanmaraş’taki depremler karada yaşanan önemli depremlerden. İkinci bir depremin de olması fayların değişmesine yol açmıştır. Ama batılara gidecek, Ege ve İstanbul’u etkileyecek bir değişimden söz etmiyoruz” ifadelerini kullandı.



Şarku’l Avsat kaynakları: Hamas Türkiye'den anlaşmayı Trump'a iletmesini istedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan pazar günü Hamas liderleriyle bir araya geldi (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan pazar günü Hamas liderleriyle bir araya geldi (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Şarku’l Avsat kaynakları: Hamas Türkiye'den anlaşmayı Trump'a iletmesini istedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan pazar günü Hamas liderleriyle bir araya geldi (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan pazar günü Hamas liderleriyle bir araya geldi (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Şarku’l Avsat’a konuşan iki kaynak, Hamas’ın Gazze Şeridi'nde yeni bir ateşkes için girişimde bulunmaya çalıştığını ve ateşkes önerisini ABD Başkanı Donald Trump yönetimine iletmek için Türkiye'den destek talep ettiğini söyledi.

Kimliklerinin gizli kalması koşuluyla ayrı ayrı konuşan iki kaynak, Hamas yönetiminin, Hamas Hareketi tarafından önerilen ‘kapsamlı anlaşma’ ya da diğer adıyla ‘paket anlaşmasının’ Türkiye ile ABD arasındaki ’iyi ilişkilerden’ dolayı Türk yetkililer tarafından Trump yönetimine iletilebileceğine inandığını söyledi.

Hamas'ın önerisi, üzerinde mutabık kalınan sayıda Filistinli mahkûmun salıverilmesi karşılığında tüm İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını, savaşın durdurulmasını ve İsrail'in Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerinden çekilmesini öngörüyor.

Hamas Liderlik Konseyi Başkanı Muhammed Derviş başkanlığındaki heyet, pazar günü Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştü. Derviş, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ile de bir araya gelerek savaşın durdurulmasıyla ilgili görüşün yanı sıra, Filistin'in iç durumuna ve diğer konulara değindi.

Kaynaklardan biri Hamas'ın Türkiye'nin desteğini istemesiyle ilgili tutumunu, Hamas'ın tüm İsrailli rehineleri teslim etmesi halinde savaşın durmasını garanti edeceğini söyleyen ABD Rehine İşleri Özel Temsilcisi Adam Boehler’in açıklamalarına dayandırdığını, ancak İsrail'in bu girişimi reddettiğini açıkladı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve hükümetindeki bazı bakanlar tarafından yapılan açıklamalar da bu tutumu teyit ediyor.

Kaynaklardan diğeri ise şunları söyledi:

“Türkiye'deki görüşmeler, Türk yetkililere, Hamas’ın vizyonunu Washington'a iletmek için mevcut ABD yönetimiyle olan iyi ilişkilerini kullanmaları gerektiği mesajını vermeyi amaçlıyordu.”

İki kaynak da ABD'nin bu öneriyi kabul etmesi için İsrail'e baskı yapılmasında daha büyük bir rol oynaması amacıyla, arabulucu Katar da dahil olmak üzere Donald Trump yönetimindeki yetkililere mesajın iletilmesi için şimdiye kadar başka araçların da kullanıldığı konusunda hemfikir.

Kaynakların aktardıklarına göre Hamas, Gazze'deki savaş devam ederken gerçekleşmesini istediği anlaşılan Trump'ın bölgeye yapacağı ziyaret öncesinde bir anlaşmaya varılması için ABD’nin tutumuna güveniyor. Kaynaklardan biri Trump'ın İran ile nükleer programı konusunda geçici de olsa bir çözüme ulaşmayı istediğini söyledi.

Hamas’tan kaynakların birkaç gün önce Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamaya göre Hamas’ın vizyonu ‘bölgesel ve uluslararası garantilerle beş yıl sürecek uzun bir ateşkese’ hazır ve açık olmasına dayanıyor.

Hamas, herhangi bir ateşkes anlaşmasının İsrail güçlerinin Gazze'den çekilmesini ve belirli bir insani protokol uyarınca insani yardımların Gazze Şeridi’ne girişini de kapsamasını istiyor. Hamas ayrıca Arap, Müslüman ve Avrupa ülkelerinin desteğini alan Mısır'ın önerisi doğrultusunda, Gazze'yi tam yetki ile yönetecek, bağımsız ve fraksiyona bağlı olmayan kişilerden oluşan bir Filistin komitesinin kurulmasını kabul ettiğini de açıkladı.