İsrail ordusu, Yahudi yerleşimcilerin İsrail güçlerine saldırmasını kınadı

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, "Yahudi isyancıların İsrail askerlerine saldırmasının yanlış ve çok tehlikeli olduğunu" belirtti

AA
AA
TT

İsrail ordusu, Yahudi yerleşimcilerin İsrail güçlerine saldırmasını kınadı

AA
AA

İsrail ordusu, Yahudi yerleşimcilerin, İsrail güçlerine yönelik saldırılarını kınadı.
İsrail ordusunun Twitter hesabından yapılan yazılı açıklamada, bir grup Yahudi yerleşimcinin, Nablus'un batısındaki El-Gaz kavşağında İsrail askerlerini taşladığı belirtildi.
Açıklamada, bir yerleşimcinin ise olay yerindeki bir İsrail subayını araçla ezmeye çalıştığı, askerlerin aracın tekerleklerine ateş açtığı ancak yerleşimcinin kaçmayı başardığı aktarıldı.
Ordunun açıklamasında, bir diğer yerleşimci grubun, Batı Şeria'daki Rimonim yerleşim birimi yakınlarında bir Filistinliye ait aracı taşladıkları sırada, buna engel olmaya çalışan bir komutanın üzerine yürüdüğü ve sözlü hakarette bulunduğu ifade edildi. İsrail güçlerinin, olaya karışan iki yerleşimciyi gözaltına aldığı belirtildi.
Şiddet eylemlerinin ve özellikle İsrail güçlerine yönelik olanların kınandığı açıklamada, İsrail ordusunun, Yahudiye ve Samiriye'de (Yahudilerce Batı Şeria için kullanılan isim) güvenliği, düzeni ve kanunu korumak için çalışmaya devam edeceği vurgulandı.
Öte yandan, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, yerleşimcilerin İsrail güçlerine saldırılarını değerlendirdi.
Gallant, "Yahudi isyancıların İsrail askerlerine saldırmasının yanlış ve çok tehlikeli olduğunu ve kanuna aykırı hareket edenlere müsamaha gösterilmeyeceğini" ifade etti.

Batı Şeria'da gerilim tırmanıyor
Batı Şeria'nın kuzeyindeki Huvvara beldesinde pazar günü iki Yahudi yerleşimci silahlı saldırıda öldürülmüştü.
Akşam saatlerinde ise yüzlerce Yahudi yerleşimci, İsrail ordusunun gözetiminde Huvvara beldesine gelerek Filistinlilere karşı toplu intikam saldırıları düzenlemişti.
Yerleşimciler, beldede gece boyu onlarca evi ve arabayı kundaklamış, Filistinlilere saldırmış, evlerini taşlamıştı.
Huvvara yakınlarındaki Zatara köyünde Yahudi yerleşimcilerin saldırısı sonucu 5 çocuk babası bir Filistinli hayatını kaybetmiş, olaylarda birçok Filistinli ise yaralanmıştı.
Dün de Batı Şeria'nın Eriha kenti yakınlarında düzenlenen silahlı saldırıda bir Yahudi yerleşimci öldürülmüştü.



Çin’den madencilik atılımı: Yatırımlar rekor seviyeye ulaştı

Çin'de yaklaşık 40 milyon tonluk nadir toprak elementi var (Reuters)
Çin'de yaklaşık 40 milyon tonluk nadir toprak elementi var (Reuters)
TT

Çin’den madencilik atılımı: Yatırımlar rekor seviyeye ulaştı

Çin'de yaklaşık 40 milyon tonluk nadir toprak elementi var (Reuters)
Çin'de yaklaşık 40 milyon tonluk nadir toprak elementi var (Reuters)

Çin'in yabancı ülkelerdeki maden yatırımı son 10 yılın en üst seviyesine çıktı.

Financial Times’ın haberinde, Pekin yönetiminin artan jeopolitik gerilimler ve yüksek hammadde ihtiyacı nedeniyle yurtdışındaki madencilik faaliyetlerini yoğunlaştırdığı belirtiliyor.

S&P ve Mergermarket verilerine göre Çin, 2023’te toplam değeri 100 milyon doların üzerinde 10 madencilik anlaşması yaptı. Bu rakam, 2013’tan bu yana görülen en yüksek seviyede.

Griffith Asya Enstitüsü’nün çalışmasında da 2023’ün Çin’in yurtdışı madencilik yatırımı ve inşaatı açısından en aktif yılı olduğu belirtiliyor.

Analizde, sözkonusu trendin geçen yıl da sürdüğüne dikkat çekiliyor. Çin merkezli Zijin Mining şirketi, geçen yıl Kazakistan’daki bir altın madenini 1,2 milyar dolara satın alınacağını duyurmuştu.

Madencilik sektörüne odaklanan Britanyalı özel sermaye şirketi Appian da Brezilya’daki Mineraçao Vale Verde bakır ve altın madenini Çinli Baiyin Nonferrous Group’a 420 milyon dolara satmıştı. 

Çin, lityum ve kobalt gibi kritik nadir toprak elementlerinin işlenmesinde dünya lideri olsa bile bu minerallerin ham hallerini genellikle ithal etmek zorunda kalıyor. Analistler, bunun Pekin yönetiminin global tedarik zincirindeki konumunu güçlendirme arayışını hızlandırdığını söylüyor. 

ABD, Kanada, Avustralya ve bazı Avrupa ülkeleri, Çin’e olan madencilik bağımlılığını azaltmak için alternatif tedarik zincirleri kurmaya çalışıyor. Ancak Çinli şirketlerin Batılı rakiplerinden farklı olarak daha uzun vadeli yatırım perspektifine sahip olduğuna ve yüksek riskli bölgelerde faaliyet göstermekten çekinmediklerine işaret ediliyor. 

Bunun yanı sıra Çinli finans kuruluşlarının, gelişmekte olan ülkelerdeki madencilik projeleri için firmalara milyarlarca dolarlık kredi verdiği aktarılıyor.

Appian’ın kurucusu Michael Scherb, Pekin yönetiminin son dönemde stratejisini değiştirdiğine dikkat çekerek şunları söylüyor: 

Çin yönetimi eskiden her varlık satışı sürecine yalnızca bir alıcı atardı. Son üç dört yıldaysa bu yaklaşımı değiştirdiler. Artık Çinli firmaların birbiriyle rekabet etmesine izin veriliyor.

Independent Türkçe, Financial Times, RT, Mining