Bahmut’u kuşatan Rusya, Zaporijya’da Azak Taburu’nu hedef aldı

İki Ukraynalı asker, Donetsk bölgesindeki Horlivka kasabası yakınlarında havan topu atmaya hazırlanıyor (Reuters)
İki Ukraynalı asker, Donetsk bölgesindeki Horlivka kasabası yakınlarında havan topu atmaya hazırlanıyor (Reuters)
TT

Bahmut’u kuşatan Rusya, Zaporijya’da Azak Taburu’nu hedef aldı

İki Ukraynalı asker, Donetsk bölgesindeki Horlivka kasabası yakınlarında havan topu atmaya hazırlanıyor (Reuters)
İki Ukraynalı asker, Donetsk bölgesindeki Horlivka kasabası yakınlarında havan topu atmaya hazırlanıyor (Reuters)

Rus kuvvetleri, Ukrayna’nın doğusundaki savaşın sembolü ve merkezi olan Bahmut şehrini kuşatma çalışmalarını sürdürürken, Rus ordusu, Ukrayna’nın güneydoğusundaki Zaporijya’da bir Ukrayna taburunun hedef alındığını duyurdu.
Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı tarafından dün yapılan açıklamada ise, son 24 saatte Kupiansk, Lyman, Bahmut ve Avdiivka da dahil olmak üzere 130’dan fazla düşman saldırısının püskürtüldüğü bildirildi.
Açıklamada, “Düşman Bahmut şehrini kuşatma girişimlerini sürdürüyor” denildi.
Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Doğu Kuvvetler Grubu Sözcüsü Sergey Cherevaty ise CNN’e yaptığı açıklamada, düşman için öncelikli hedef olarak tanımlanan şehirde durumun ‘zor ama kontrol altında’ olduğunu söyledi.
Cherevaty, Bahmut’un kuzey ve batısındaki köylerin saldırıya uğradığını da ekledi.
Stratejik önemi üzerinde anlaşmaya varılamayan bir sanayi kenti olan Bahmut savaşı yazdan beri devam ediyor. Şehir, aylardır Ruslar ve Ukraynalılar arasındaki çatışmanın merkezinde yer aldığı için bir sembol haline geldi.
Bahmut’ta ön cephede konuşlanan Wagner paramiliter grubu, birkaç gün önce şehri ‘neredeyse fiilen kuşattıklarını’ öne sürerek, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’i kuvvetlerini buradan çekmeye çağırdı.
Savaş Araştırmaları Enstitüsü, Cumartesi günü Rus kuvvetlerinin Bahmut’ta bazı Ukrayna savunmasını aşmalarına izin verebilecek mevzileri ele geçirdiğini kabul etti.
Ukrayna Savunma Bakanı Oleksiy Reznikov ise, Rus ordusunun Ukrayna’nın doğusundaki Bahmut şehri için yapılan savaşta ağır kayıplar verdiğini söyledi.
Reznikov, Almanya merkezli Bild am Sonntag gazetesine verdiği demeçte, “Rusya’nın günlük kayıpları 500 ölü ve yaralıya ulaşıyor” dedi.
Rusya Parmaklıklar Arkasında isimli sivil toplum kuruluşuna göre, hapishanelerden toplanan 50 bin paralı askerden sadece 10 bini hala cephede. Geri kalanlar öldürüldü, yaralandı, yakalandı veya terk edildi. 
Reznikov’a göre Bahmut, ‘Ruslar için sembolik bir yer’ ve bu nedenle şehri ele geçirmek için bu kadar büyük çaba sarf ediyorlar.
Ancak Wagner lideri Yevgeny Prigojin, Rusya’nın burayı kontrol etmesinin, Donbas bölgesindeki savaşın gidişatı için hiçbir şey ifade etmeyeceğini de sözlerine ekledi.

Şoygu’nun Donetsk ziyareti
Rusya Savunma Bakanlığı’na göre, Rusya’nın Ukrayna’da ‘özel askeri operasyon’ olarak adlandırdığı savaştaki üst düzey liderleri, Savunma Bakanı Sergey Şoygu’ya mevcut durum ve eylem planları hakkında bilgi verdi.
Savunma Bakanlığı, Şoygu’nun Ukrayna’nın doğusundaki Donetsk bölgesinde bulunan Rus güçlerini ziyaret ederek, üst düzey komutanlarla bir araya geldiğini ve bir dizi askeri personele madalya verdiğini bildirdi.
Açıklamada, “Sergey Şoygu, askeri personelin sahada güvenli bir şekilde konuşlandırılması için gerekli tüm koşulların oluşturulması ve birliklere, özellikle tıbbi birimlerin ve arka kademeli birimlerin çalışmalarına kapsamlı desteğin verilmesine özel önem verdi” denildi.
Üst düzey Rus askeri liderler, Rusya’nın bir yılı aşkın bir süre önce komşusu Ukrayna’ya on binlerce asker konuşlandırmasından bu yana Ukrayna’daki cephe hatlarına nadiren ziyaretlerde bulunuyor.
Savaş Araştırmaları Enstitüsü, bu ziyaretin açık amacının Voglidar çevresindeki kayıpların boyutunu ve saldırıyı bu yönde sürdürme olasılığını tahmin etmek olduğunu vurguladı.
Ukraynalı yetkililer, son 24 saat içinde yerleşim yerlerine ateş açıldığını ve Ukrayna tarafında en az beş kişinin öldüğünü bildirdi.
Ukrayna Acil Durumlar Servisi’ne göre, Perşembe gecesi Zaporijya’da bir siteyi hedef alan saldırıda biri çocuk 13 kişi öldü.

Moskova, Azak Taburu’nun hedef alındığını duyurdu
Rusya Savunma Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Ukrayna kuvvetlerinin Azak Taburu komuta merkezinin Ukrayna’nın güneydoğusundaki Zaporijya bölgesinde hedef alındığı bildirdi.
Haberin gerçekliğini bağımsız olarak doğrulamak mümkün olmadı.
Rusya’nın geçtiğimiz yıl Mariupol’deki çelik fabrikasını kuşatmasına direnerek uluslararası ilgiyi üzerine çeken Azak Taburu, aşırı sağcı ve aşırı milliyetçi kişilerden oluşuyor. Tabur şu anda Ukrayna Ulusal Muhafızları’nın bir birimi olarak hareket ediyor.
Öte yandan Zelenskiy, dün Lviv’de Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Roberta Metsola ile bir araya geldi.
Görüşmede, Ukrayna’nın Avrupa Birliği’ne (AB) katılımı için müzakerelere bu yıl başlama umudur dile getirildi.
Zelenskiy, Cumartesi günü, Ukrayna’nın güneyindeki Zaporijya Nükleer Santrali’nin Rus güçlerinin eline geçmesinden bir yıl sonra santral hakkında konuştu.
Ukraynalı lider, Rusya’nın nükleer santrali bir yıl önce ‘rehin’ aldığını ve santralin topraklarını fiili bir askeri eğitim alanına çevirdiğini söyledi.
Zaporijya bölgesindeki Energodar Belediye Başkanı Dmitriy Orlov da, AFP’ye verdiği röportajda, santralin fiilen Rus güçlerinin konuşlandığı bir askeri üs haline getirildiğini belirtti.
Batı’nın Kiev’e verdiği desteğin bir başka göstergesi olarak, ABD Başkanı Joe Biden Cuma günü Ukrayna’ya 400 milyon dolar değerinde yeni askeri yardım duyurdu.
Washington bu yardıma, Ukrayna kuvvetleri tarafından Rus kuvvetleri ve onların ikmal hatları üzerinde yıkıcı bir etki yaratacak şekilde kullanılan HIMARS füze sistemi ve obüsler için ek mühimmatları da dahil etti.



Papa'dan LGBT topluluğunu kucaklama iması

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Papa'dan LGBT topluluğunu kucaklama iması

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Vatikan'da önde gelen bir savunucuyla görüşen Papa XIV. Leo, Katolik Kilisesi'nin LGBTQ+ bireyleri kapsayıcılığı konusunda selefinin mirasını benimsemiş gibi görünüyor.

Leo, pazartesi günü Cizvit rahibi ve America Magazine editörü Rahip James Martin'le bir araya geldi. Bu görüşme, ABD'li Papa'nın nisanda ölen Papa Francis'in Kilise'yi LGBTQ+ toplumuna açma çalışmalarını sürdüreceğinin işareti olabilir.

Katolik Kilisesi'nin LGBTQ+ bireyleri daha fazla kapsamasının önde gelen savunucularından Martin, görevi nedeniyle muhafazakar Hristiyanlar tarafından defalarca eleştirilse de Francis tarafından desteklendi. Rahip, Leo'nun Francis'in politikasını desteklemeyi planladığını ve onu savunuculuğunu sürdürmeye teşvik ettiğini söyledi.

Martin, görüşme sonrası Associated Press'e, "Papa Leo'dan da Papa Francis'ten duyduğum mesajın aynısını duydum: LGBTQ bireyler de dahil tüm insanları kucaklama arzusu" diye konuştu.

Harikaydı. Çok teselli edici, cesaretlendirici ve açıkçası çok eğlenceliydi.

sdfrgt
Papa Leo, Katolik Kilisesi'nde LGBT'lerin dahil edilmesini savunan Cizvit Rahip James Martin'le yakın zamanda bir araya geldi (Vatican News)

Pazartesi günü X'te yaptığı başka bir paylaşımda Martin, "Leo'yu neşeli, rahat ve dingin bulduğunu" söyledi ve ikilinin iki fotoğrafını paylaştı.

"Onunla birlikte olmak çok keyifli!" diye ekledi.

Papalık sarayında yaklaşık yarım saat süren görüşme, Vatikan tarafından resmen duyuruldu ve Leo'nun görüşmenin kamuoyuna açıklanmasını istediğini gösteriyordu. Bu, LGBTQ+ Katoliklerin bir başka kucaklama işareti olarak Vatikan'da Kutsal Yıl hac ziyaretine katılmalarından sadece birkaç gün önce gerçekleşti.

Katolik Kilisesi, LGBTQ+ bireylerin saygı ve onuru hak ettiğini söylüyor. Eşcinsel çekimin kendi başına günah olmadığını söylerken, heteroseksüel evlilik dışındaki cinsel ilişkilerin günah olduğunu belirtiyor.

Francis, Katolik Kilisesi'ni LGBTQ+ Katolikler için daha misafirperver bir yer haline getirmek adına çalışarak ve rahiplerin eşcinsel çiftleri kutsamasına izin vererek seleflerinden farklılaşmıştı.

Francis ve Martin, 2013'ten 2025'e kadar süren 12 yıllık papalık dönemi boyunca birkaç kez bir araya geldi. Papa, Martin'i Vatikan'ın iletişim departmanına danışman olarak belirlemiş ve kilisenin geleceği üzerine düzenlenen büyük, çok yıllık toplantıya üye olarak atamıştı.

Francis gibi bir Cizvit olan Martin, 2017'de Katolik liderlerin eşcinsel topluluğuyla nasıl etkileşim kurması gerektiği üzerine bir kitap yazdı ve LGBTQ+ Katoliklere yönelik bir çevrimiçi haber sitesini yönetiyor.

Associated Press'ten de yararlanılmıştır.

Independent Türkçe


ICE ve İsrailli casus yazılım firması arasında 2 milyon dolarlık anlaşma

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

ICE ve İsrailli casus yazılım firması arasında 2 milyon dolarlık anlaşma

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Trump yönetimi, ürünleri gazeteci ve aktivistlerin gözetlenmesini kolaylaştırmakla suçlanan, İsrail merkezli casus yazılım şirketi Paragon Solutions (US) Inc.'le Biden döneminde askıya alınan 2 milyon dolarlık sözleşmeyi yeniden yürürlüğe koymuş gibi görünüyor.

Cumartesi günü yayımlanan kamu alımları veritabanında, ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza'yla (ICE) Eylül 2024'te yapılan anlaşmaya konan iş durdurma emrinin kaldırıldığı görüldü. Teknoloji gazetecisi Jack Poulson bu bilgiyi All-Source Intelligence adlı Substack sayfasında paylaştı.

Anlaşma, ICE'ın sözleşme kapsamında ne elde edeceğini belirtmiyor. Bunun dışında, "lisans, donanım, garanti, bakım ve eğitim dahil tamamen yapılandırılmış özel bir çözüm" mutabakatı tanımlanıyor.

Sözleşmede Paragon adına verilen telefon arandığında açan kişi yorum yapmayı reddetti.

The Independent, cevap hakkı için ICE'la iletişime geçti.

WIRED'ın haberine göre ilk anlaşma, ABD için karşı istihbarat riskleri oluşturabilecek veya yabancı bir hükümet tarafından usulsüzce kullanılabilecek ticari casus yazılımların kullanımını sınırlayan Mart 2023 tarihli Biden yönetimi kararnamesine uyup uymadığının incelenmesi için ekimde askıya alınmıştı.

Eleştirmenler, Paragon'la çalışmanın potansiyel riskleri konusunda uyardı. Şirketin Graphite programı, hedefin cep telefonuna sessizce sızarak özellikle bulut yedekleme verilerine erişip içeriğini çıkarabiliyor.

Paragon ürünlerinin yabancı ülkelerde kullanımını araştıran Toronto Üniversitesi Citizen Lab'den kıdemli araştırmacı John Scott-Railton, The Guardian'a "İstilacı ve gizli bilgisayar korsanlığı gücü yozlaştırıcıdır" diye konuştu.

Bu yüzden demokrasilerde, Paragon'un Graphite'ı da dahil giderek artan sayıda casus yazılım skandalı yaşanıyor.

New York Times'ın 2022 tarihli haberine göre, ABD Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi daha önce ABD dışındaki uyuşturucu kaçakçılarına karşı Graphite kullanmıştı.

fvgthy
Biden yönetimi, ABD'ye yönelik karşı istihbarat veya yabancı kuruluşlar tarafından kötüye kullanım riski taşıması durumunda ABD'nin ticari casus yazılım kullanımını sınırlamaya çalışmıştı (AP)

Paragon, İsrail'in siber casusluk birimi 8200'ün eski komutanı Ehud Schneorson tarafından kuruldu. İsrail gazetesi Haaretz'in haberine göre, Florida merkezli yatırım grubu AE Industrial Partners, 2024'ün sonlarında şirketi 500 milyon dolara satın aldı.

Paragon, kendisini yalnızca ABD ve diğer müttefik ülkelere satış yapan etik bir siber firma diye tanımlıyor.

WhatsApp, 2025 başlarında Paragon'la bağlantılı yaklaşık 90 kişiyi hedef alan bir bilgisayar korsanlığı kampanyasını engellediğini açıklamış, bir İtalyan gazeteciyle birkaç göçmen yanlısı aktivist, kurbanlar arasında kendilerinin de olduğunu söylemişti. Citizen Lab adlı düşünce kuruluşunun analizi, iki gazetecinin daha hedef alındığını gösteriyor.

Paragon, haziranda, İtalyan hükümetinin saldırıda ürünlerinin usulsüz kullanılıp kullanılmadığını araştırmada kendisine yardım etmeyi reddettiğini öne sürerek İtalya'daki sözleşmelerini feshettiğini açıklamıştı.

Paragon o dönemde yaptığı açıklamada, "Şirket, hem İtalyan hükümetine hem de parlamentoya, sisteminin gazeteciye karşı İtalyan yasaları ve sözleşme hükümlerini ihlal ederek kullanılıp kullanılmadığını belirleme olanağı sundu" demişti.

İtalyan yetkililer bu çözümü uygulamamayı tercih edince, Paragon İtalya'daki sözleşmelerini feshetti.

Trump yönetimi, göçmenlik operasyonlarında başka agresif istihbarat yöntemlerine de başvuruyor. Bunlar arasında sosyal medyada "Amerikan karşıtı" faaliyetlerin izlenmesi ve normalde erişime kapalı devlet konut verilerinin göçmenleri bulmak için taranması yer alıyor.

Independent Türkçe


Trump'ın sağlığı tartışma konusu: Amerikalılar ikiye bölündü

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Trump'ın sağlığı tartışma konusu: Amerikalılar ikiye bölündü

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Amerika, Donald Trump'ın sağlığı ve yaşının başkanlık görevini yerine getirme kabiliyetini etkileyip etkilemediği konusunda ikiye bölünmüş durumda.

Trump'ın ikinci dönemindeki fiziksel sağlığı hakkındaki spekülasyonlar, şişmiş ayak bilekleri ve bazen makyajla kapatılan morarmış ellerinin fotoğrafları internette dolaşmaya başladığından beri arttı.

79 yaşındaki Trump'ın cumartesi günü Virginia'daki golf sahasında kısa süre görülmesi dışında İşçi Bayramı hafta sonunda kamuoyu karşısına çıkmamasıyla internetteki söylentiler doruğa ulaştı.

Salı günü yapılan YouGov anketinde Amerikalıların yüzde 38'i Trump'ın sağlığı ve yaşının başkanlık görevini yerine getirme kabiliyetini "ciddi şekilde kısıtladığını", yüzde 21'i ise "çok az etkisi" olduğunu söyledi.

Ayrıca Amerikalıların önemli kısmı, Trump'ın sağlığı ve yaşının başkanlık görevine uygunluğu üzerinde hiçbir etkisi bulunmadığını (yüzde 26) veya emin olmadığını (yüzde 15) belirtti.

Bir hafta aradan sonra ilk kez kamuoyu önüne çıkan Trump'a, öldüğü veya ciddi bir sağlık sorunu yaşadığı yönündeki söylentileri duyup duymadığı soruldu. Duymadığını söyleyen Başkan, söylentileri "yalan haber" diye niteledi ve "Bu İşçi Bayramı hafta sonu çok faaldim" dedi.

Trump ayrıca pazar akşama doğru Truth Social'a "HAYATIMDA HİÇ BU KADAR İYİ HİSSETMEMİŞTİM" diye yazdı.

The Independent, yorum için Beyaz Saray'la iletişime geçti.

Fiziksel sağlık ve zihinsel keskinlikle ilgili sorular, 2024 başkanlık kampanyası ve seçiminde önemli bir tartışma konusuydu.

En çok eleştirilen, şu anda 82 yaşında olan eski Başkan Joe Biden'dı. Biden, seçimden aylar önce tutarsız yanıtlar verdiği kötü bir tartışma performansının ardından yarıştan çekilmişti.

Mayısta Biden'a agresif türden prostat kanseri teşhisi kondu. Bu teşhis, Biden yönetiminin eski başkanın sağlığı konusunda her zaman şeffaf olup olmadığı sorularını gündeme getirdi.

Pazartesi günü Biden yönetiminin eski çalışanlarından Meghan Hays, Trump yönetimini başkanın boş İşçi Bayramı hafta sonu programı konusunda şeffaf olmamakla suçladı.

Hays, pazartesi günü The Hill'e, "Sanırım ağustosta 26 gün boyunca halka açık etkinliklere katıldı veya basına konuştu. Dolayısıyla 6 gün boyunca ortadan kaybolup Truth Social'da bir sürü kaotik paylaşım yapması ve insanların bunu takip edememesi çok endişe verici" diye konuştu.

Hays şöyle devam etti:

Ve bence insanların aklına şu soru geldi. Başkan, ağustosta sadece birkaç gün izin alabilir ki bu, başkanların yapması gereken normal bir şey. Ya da gerçekten bir sorun olabilir. Sorun şu ki bilmiyoruz ve onlar da bu konuda şeffaf davranmıyor.

Independent Türkçe