Abdullahiyan, Şemhani’nin bölgesel göreviyle ilgili anlaşmazlık olduğu iddialarını reddediyor

Cuma imamları Suudi Arabistan-İran anlaşmasını memnuniyetle karşıladı. Kum Cuma İmamı, Washington’ın ‘mantıklı bir yol izlemesi’ halinde Tahran’ın Washington ile ilişkileri normalleştirmeye sıcak bakabileceğini söyledi.

Geçen ağustos ayında nükleer anlaşmayla ilgili bir parlamento oturumuna katılan Şemhani ve Abdullahiyan (Cameran)
Geçen ağustos ayında nükleer anlaşmayla ilgili bir parlamento oturumuna katılan Şemhani ve Abdullahiyan (Cameran)
TT

Abdullahiyan, Şemhani’nin bölgesel göreviyle ilgili anlaşmazlık olduğu iddialarını reddediyor

Geçen ağustos ayında nükleer anlaşmayla ilgili bir parlamento oturumuna katılan Şemhani ve Abdullahiyan (Cameran)
Geçen ağustos ayında nükleer anlaşmayla ilgili bir parlamento oturumuna katılan Şemhani ve Abdullahiyan (Cameran)

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, İran'ın dış politikası ile ilgili anlaşmazlıklar olduğunu yalanlayarak İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin gözetiminde bir koordinasyon olduğunu vurguladı. Devlet medyası, İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani’nin Irak ve İran arasında bir güvenlik anlaşması imzalamak üzere Bağdat'ı ziyaret edeceğini duyurmasının ardından Abdullahiyan, Şemhani’nin yakın zamanda Irak'ı ziyaret edeceğini doğruladı.
Abdullahiyan’ın yönetim organının bölümleri arasında koordinasyonun olduğuna ilişkin açıklamasını, özellikle Suudi Arabistan ve İran'ın diplomatik ilişkileri yeniden başlatma kararı almasından bir hafta sonra Şemhani’nin Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) gitmesiyle Dışişleri Bakanlığı'nın komşu ülkelerle müzakerelerde yer almamasına ilişkin sorular üzerine yaptı.
Abdullahiyan, Twitter üzerinden Arapça yaptığı paylaşımda, “Amiral Şemhani’nin BAE ve Irak ziyaret mevcut güvenlik ilişkileri çerçevesinde geliyor, yeni bir olgu değil” ifadelerini kullanarak ‘ziyaretlerinde kendisine Dışişleri Bakanlığı’ndan bir temsilcinin refakat ettiğini’ belirtti.
İranlı bakan, ‘dış politikada koordinasyonun olduğunu ve her şeyin bir nizam içinde Cumhurbaşkanı’nın gözetiminde yapıldığını’ vurguladı. İngilizce ve Farsça olarak da paylaştığı mesajını “Düşmanlar bilsin ki, anlaşmazlık yoktur” sözleriyle noktaladı.
Abdullahiyan’ın Twitter paylaşımından saatler önce İran haber ajansları, detay vermeden Şemhani’nin ‘bir güvenlik anlaşması imzalamak üzere’ gelecek hafta Bağdat’a gideceğini bildirmişlerdi.
Suudi Arabistan-İran anlaşmasının ardından İran ile Körfez ve Arap ülkeleri arasındaki yakınlaşma arttı. Yakın bir zamanda Suudi Arabistan ve İran'ın üst düzey güvenlik yetkilileri arasında Pekin'de dört gün süren gizli görüşmeler yapılmıştı. Suudi Arabistan tarafını Devlet Bakanı, Bakanlar Kurulu üyesi ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Musaid bin Muhammed el-Ayban temsil ederken, İran heyetine Şemhani başkanlık etmişti.
İran Cumhurbaşkanlığı Ofisi Halkla İlişkiler Sorumlusu Sepehr Halaci, ‘İran Cumhurbaşkanı’nın, hükümetin, komşu ülkelerle ilişkileri ve bağları destekleme ve güçlendirme politikasını sürdürmek için Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri’ni BAE’yi ziyaret etmesi için görevlendirdiğini’ duyurdu.
Halaci, İran’da yasak olan Twitter platformu üzerinden yaptığı paylaşımda “Şemhani'nin Cumhurbaşkanlığı temsilcisi olarak diplomatik heyet eşliğinde Pekin'deki görevinin ardından bölgedeki diğer ülkelere de ziyaretleri devam edecek” ifadelerini kullandı.
Reuters Haber Ajansı’nın perşembe günü geçtiği haberde iki İranlı yetkili, Dini Lider Ali Hamaney'in Tahran’ın Suudi Arabistan ile ilişkileri düzeltme çabasının üzerinden iki yıl geçmesinin ardından ikili görüşmelerin temposunun yavaşlığından ötürü geçen eylül ayında sabrının tükendiğini ve süreci hızlandırmanın yollarını görüşmek üzere ekibini topladığını, bunun ise Çin’in müdahalesi ile sonuçlandığını belirtti.
Hamaney’in yakın çevresinden bölgesel bir kaynak İran’ın, üst düzey ulusal güvenlik yetkilisi Ali Şemhani’yi Arap azınlığa mensup olduğu için müzakerelere liderlik etmek üzere seçtiğini söyledi.
Bu arada dün reformist Telegram kanalları, Şemhani’nin komşu ülkelerle olan görevini açıklayan iç ve dış kanıtları gösteren bir mesaj paylaştı. İç kanıt hakkında ‘müesses nizamın, artık Dışişleri Bakanlığı ekibinin sürdürülebilir bir anlaşma sağlamak için gerekli etkinliğine sahip olmadığı sonucuna vardığı’ belirtildi. Dış kanıtla ilgili olarak ‘bölge ülkelerinin, yeni cumhurbaşkanı döneminde devam edeceğinden emin olmadıkları için Reisi hükümetinden yeterince garanti görmedikleri’ ifade edildi.

Şemhani’nin ziyaretlerinin hedefleri
İranlı yetkililerin tepkileri, Şemhani’nin Abu Dabi'ye yaptığı sürpriz ziyaretin ertesi günü geldi. Şemhani, Abu Dabi’de BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan ile bir araya geldi. Görüşmede ‘ikili ilişkiler ve iki ülke arasında iş birliği köprüleri kurmanın yolları’ ele alındı. İran resmi medyasına göre Şeyh Muhammed bin Zayed, ülkesinin ‘İran ile olan yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmaya çalıştığını’ söyledi.
Şemhani ayrıca BAE Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnun bin Zayed ile görüştü. Devlete bağlı İran İslam Cumhuriyeti Haber Ajansı’na (IRNA) göre Şemhani görüşme esnasında, “Bölgede düşmanlık ve ayrışmanın yerini iş birliği ve yakınlaşma almalı” ifadelerini kullandı. İranlı yetkili ziyaretini, BAE Devlet Başkan Yardımcısı ve Dubai Hükümdarı Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum ile istişarelerde bulunarak noktaladı. IRNA’nın aktardığına göre Şeyh Muhammed bin Raşid ‘ülkesinin değişmez politikasının, üçüncü bir ülkenin İran ile BAE arasında ayrılık çıkarmasına veya BAE topraklarının İran'a karşı kullanılmasına izin vermemek’ olduğunu söyledi.
Bu bağlamda IRNA’da yer alan bir analizde, hükümetin dış politikasını savunularak “Komşularla ilişkilerdeki düğümler, hükümetin dinamik ve dengeli diplomasisi ışığında yavaş yavaş çözülüyor” ifadeleri kullanıldı.
İmzasız analizde “Suudi Arabistan ile yedi yıllık gerginliğin çözülmesi, bölgedeki diğer ülkelerle yaşanan birçok gerginliğin sona ermesi ve yanlış anlaşılmaların ortadan kalkmaya başlamasının anahtarıdır. Şemhani, komşu ülkeler merkezli diplomasiyi istikrara kavuşturmaktan sorumludur” ifadeleri kullanılmakla birlikte şöyle devam edildi: “Anlaşmanın başarılarından uygulanıncaya kadar bahsetmek uygun olmasa da başarıları görünen ve gizli olarak ikiye ayırırsak, bölgede ilişkileri düzeltmeye başlayan domino etkisini Tahran-Riyad anlaşmasının gizli kazanımlarından sayabiliriz.”
IRNA, Şemhani’nin yeni görevi için bir dizi hedef belirleyerek ilk hedefi şöyle açıkladı:
“Hükümetin diplomasi politikası bu alanda oyalanmamak ve durgunluğa yer vermemektir. Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi, gereken her yerde ulusal çıkarlar gözetilecektir. Bu strateji kapsamında Viyana, Brüksel ve New York kapıları kapalı kalmayacaktır.”
İkinci hedefe gelince, IRNA, ‘başta Suudi Arabistan olmak üzere bölge ülkeleri ile ilişkilerde dış değişkenleri ortadan kaldırıp bunları tekrar mantık, iyilik, komşuluk ve ulusal çıkarları garanti altına alma düzeyine çıkararak rasyonel davranışa ulaşma olasılığından’ bahsetti. Şemhani’nin gezisinin bu yönde olduğuna dikkat çekti.
Bu bakımdan IRNA, dünyanın bu bölgesindeki ülkeler arasında artan yapıcı etkileşimle birlikte İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu ‘bir bardak zehir’ ile tehdit etti.
Şemhani’nin İran’ın diplomatik etkinliklerinde görünmesi, İran nükleer müzakere ekibinde değişiklik yapılma, özellikle de Başmüzakereci Ali Bakıri Kani'nin görevden alınma olasılığına ilişkin bilgilerin dolaşmasının ardından yaşandı.
Bakıri, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Mariano Grossi tarafından bu ayın başlarında yapılan görüşmelerde yer almamasına rağmen, görünüşe göre ABD ile mahkûm takası odaklı bir görüşme için Maskat’a gitti.
Yine de Şemhani’nin sahneye çıkışı, nükleer dosya ile ilgili müzakere yetkilerinin Dışişleri Bakanlığı'ndan alınarak nükleer dosya hakkında nihai kararı verecek olan Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi'ne havale edilmesi olasılığını artırabilir. Konsey, Dini Lider’in yetkisi altına giriyor.

ABD ile ‘mantığa dayalı’ ilişkiler
Kum Cuma İmamı Haşim Hüseyni Buşehri, Tahran ile ‘mantığa dayalı’ bir yol izlemesi halinde ABD ile ilişki kurmakta ülkesinin bir sorunu olmayacağını söyledi.
Cuma hutbesinde ülkesinin komşularıyla barışmaya kararlı olduğunu belirten muhafazakâr din adamı, “Bir istisnamız var o da Siyonist varlıktır” dedi. Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Fars Haber Ajansı’na göre Buşehri, “Dini Lider’in dediği gibi ABD mantıklı olur ve halkın iradesine boyun eğerse onlarla ilişki kurmakta bir sakınca görmeyiz, çünkü dış politikamız duygusal değil gerçekçidir” değerlendirmesinde bulundu.
Üstü kapalı bir yorumda bulunan Hüseyni, “Eylem iyiyse, erken ya da geç fark etmez, komşularla bu yakınlaşmayı sağlamak için tek yürek olmalıyız” diyerek ülke içine işaret etti.
Buşehri'nin yorumları, İbrahim Reisi hükümeti komşu ülkelerle dış politikayı canlandırma önceliği konusunda ısrar ederken, Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi'nin diplomatik hareketin ön saflarına dönmesinin ardından İran içindeki siyasi tepkileri yatıştırma girişimi olarak görüldü.
Hüseyni Buşehri, hükümetin dış politika yönelimlerini savunarak “Muhafazakârlar, reformcular ve tüm siyasetçiler, mevcut şartlara ve ülkenin güvenliğine hizmet eden şeyi desteklemeli. Zira insanların sorunları şaka değildir ve şimdi siyasi hesaplaşma zamanı değil” ifadelerini kullandı.
Politikacıları fırsatçılık yapmaktan kaçınmaya çağıran Buşehri, “Yedi yıldır bunu neden yapmadık dememeniz, bugün bir anlaşmaya vardık demeniz gerekiyor” dedi.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İran'daki Cuma imamları Suudi Arabistan ile yapılan anlaşmayı memnuniyetle karşıladı. Tahran Cuma İmamı Ali Hac Ekberi, Suudi Arabistan ile yapılan anlaşmanın 'izzet, hikmet ve menfaat ilkesine dayalı temellerin korunması' çerçevesinde geldiğini söyledi. Buşehr Cuma İmamı Gulam Rıza Haşimi, anlaşmanın 'İran için önemli bir olay' olduğunu kaydetti.



İsrail ordusu kara harekâtı kapsamında Gazze şehrinin merkezine doğru ilerliyor

TT

İsrail ordusu kara harekâtı kapsamında Gazze şehrinin merkezine doğru ilerliyor

İsrail ordusu kara harekâtı kapsamında Gazze şehrinin merkezine doğru ilerliyor

İsrail ordusu Gazze'de genişletilmiş operasyonun başladığını duyurdu ve şehir sakinlerini güneye gitmeye çağırdı.

Bir İsrail askeri yetkilisi bugün, ordunun Gazze şehrini kontrol altına almak için başlattığı operasyonda ‘ana’ harekâta başladığını belirterek, kara kuvvetlerinin şehrin derinliklerine ve merkezine doğru ilerlediğini kaydetti.

Ordunun Hamas'ı yenmek için gerekli olduğu sürece operasyonlara devam etmeye hazır olduğunu ifade eden yetkili, Hamas mensuplarının sayısının ‘2 bin ila 3 bin arasında’ olduğunun tahmin edildiğini belirtti.

Yetkili, “Ordu, Gazze şehrinde hızlı ama güvenli bir şekilde operasyonlar yürütmeyi planlıyor ve rehinelerin ve sivillerin güvenliğini öncelikli tutuyor... İsrail, nüfusun yaklaşık yüzde 40'ının şimdiden Gazze Şeridi'nin güneyine göç ettiği şehirdeki güçlerini kademeli olarak artıracak ve insani yardım çabalarını genişletecek” ifadelerini kullandı.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee bu sabah X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, kuzey Gazze'yi hedef alan ve en az 20 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan şiddetli hava saldırılarının ardından İsrail operasyonunun genişletileceğini duyurdu.

İsrail, Gazze'de askeri operasyon hazırlıkları kapsamında geçtiğimiz ay Gazze şehri sakinlerine tahliye çağrısı yapmıştı. Ancak birçok kişi Gazze'nin güneyindeki aşırı kalabalık ve yüksek ulaşım maliyetleri nedeniyle şehirden ayrılamadıklarını söyledi.

Adraee’nin X platformundaki paylaşımında şu ifadeler yer aldı: “Gazze sakinleri… İsrail Savunma Kuvvetleri Gazze şehrindeki Hamas altyapısını yok etmeye başladı. Gazze şehri tehlikeli bir savaş bölgesi ve bu bölgede kalmak sizi tehlikeye atıyor. Er-Reşid Caddesi üzerinden Gazze Vadisi'nin güneyindeki bölgelere araçla veya yürüyerek mümkün olan en kısa sürede gidin. Güvenliğinizi ve sevdiklerinizin güvenliğini sağlamak için, şehri terk eden bölge sakinlerinin yüzde 40'ından fazlasına katılın.”

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bugün Gazze şehrinde ‘yoğun bir operasyonun’ başladığını duyurdu. Şehri kontrol altına almak için kara harekâtı başlattığını açıklayan İsrail ordusu, şehir sakinlerine ve Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki sakinlere ‘mümkün olduğunca çabuk’ güneye gitmeleri konusunda uyarıda bulundu.

İsrailli bir askeri yetkili kara operasyonunun ana aşamasının başladığını bildirirken, İsrail medyası ordudan aldığı bilgiye dayanarak 162. ve 98. tümenlerin Gazze şehrinin batı kesiminde operasyon yürüttüğünü bildirdi.

İki İsrailli yetkili daha önce CNN'e yaptıkları açıklamada, ordunun Gazze şehrine kara harekâtı başlattığını doğrulamıştı. CNN, yetkililerden birinin Gazze şehrindeki kara operasyonunun başlangıçta ‘kademeli’ olacağını söylediğini aktardı.

‘Gazze yanıyor’

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Filistin topraklarına yönelik yoğun hava saldırılarının ardından bugün yaptığı açıklamada, Gazze'nin ‘yandığını’ söyledi ve ülkesinin ‘geri adım atmayacağını’ bildirdi.

Katz, İsrail ordusunun ‘terörün altyapısını demir yumrukla vurduğunu ve askerlerin rehinelerin serbest bırakılması ve Hamas'ın yenilgisi için gerekli koşulları yaratmak amacıyla cesurca savaştığını’ belirtti. Katz, “Misyonumuzu tamamlayana kadar durmayacağız ve geri adım atmayacağız” dedi.

AFP'ye konuşan görgü tanıklarına göre, Gazze şehri bu sabah erken saatlerde İsrail'in yoğun bombardımanına maruz kaldı. Bu olay, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Yahudi devletine ABD'nin ‘sarsılmaz’ desteğini ifade etmek için İsrail'i ziyaret etmesinden bir gün sonra meydana geldi.

The Jerusalem Post'a göre, Gazze şehrine yönelik hava saldırılarının haftalarca sürmesi ve çok katlı yüksek binaların yıkılmasıyla birlikte, İsrail ordusu daha geniş çaplı bir kara harekâtı için dönüm noktasına ulaşmış görünüyor.

Dün erken saatlerde tahmini 300 bin Gazze sakini Gazze şehrinden güneye kaçmak zorunda kaldı, ancak yaklaşık 700 bin kişi şehirde kaldı.

İsrail ordusu, Refah'ta olduğu gibi, İsrail kara kuvvetleri şehre ilerlemeye başladığında Gazze'deki sivillerin çoğunun kaçacağını umuyordu.


Gazze’ye yönelik yoğun hava saldırıları sürüyor…  İsrail Savunma Bakanı: Gazze yanıyor

Gazze sınırının İsrail tarafında tanklar, arka planda ise Şeridin büyük çaplı yıkımı görülüyor (Reuters)
Gazze sınırının İsrail tarafında tanklar, arka planda ise Şeridin büyük çaplı yıkımı görülüyor (Reuters)
TT

Gazze’ye yönelik yoğun hava saldırıları sürüyor…  İsrail Savunma Bakanı: Gazze yanıyor

Gazze sınırının İsrail tarafında tanklar, arka planda ise Şeridin büyük çaplı yıkımı görülüyor (Reuters)
Gazze sınırının İsrail tarafında tanklar, arka planda ise Şeridin büyük çaplı yıkımı görülüyor (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Trump'ın Gazze savaşının rehinelerin geri dönüşü ve Hamas'ın oluşturduğu tehdidin sona ermesiyle ‘bitmesini’ istediğini doğruladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Gazze'nin ‘yandığını’ söyledi ve ülkesinin ‘geri adım atmayacağını’ bildirdi. Katz, İsrail ordusunun ‘terörün altyapısını demir yumrukla vurduğunu ve askerlerin rehinelerin serbest bırakılması ve Hamas'ın yenilgisi için gerekli koşulları yaratmak amacıyla cesurca savaştığını’ belirtti. Katz, “Misyonumuzu tamamlayana kadar durmayacağız ve geri adım atmayacağız” dedi.

Hamas’ın çok az zamanı var

Bu atmosferde ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Hamas'ın ateşkes anlaşmasını kabul etmek için ‘çok az zamanı’ olduğunu söyledi. Rubio, İsrail'den Katar'a giderken basın mensuplarına verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “İsrailliler orada (Gazze) operasyonlara başladı. Bu nedenle, bir anlaşmaya varmak için çok kısa bir süre kaldığını düşünüyoruz. Artık aylarımız yok, belki birkaç günümüz veya birkaç haftamız var. İlk seçeneğimiz, Hamas'ın ‘Silahlarımızı teslim edeceğiz ve artık tehdit oluşturmayacağız’ dediği bir müzakere yoluyla bu krizin sona ermesi. Hamas gibi vahşi bir grupla uğraşırken bu her zaman mümkün olmayabilir, ancak bunun gerçekleşmesini umuyoruz.”

Kudüs'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya gelen Rubio, Gazze şehrine yönelik yeni İsrail saldırısına ve Hamas'ı ortadan kaldırma hedefine desteğini ifade etti.

Ağır bombardıman

Gazze şehri, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun İsrail'e yaptığı ziyaretin ardından bu sabah erken saatlerde İsrail'in ağır bombardımanına maruz kaldı. Rubio, ziyaretinde ABD'nin İsrail'e ‘sarsılmaz’ desteğini ifade etmişti.

Şehrin sakinlerinden Ahmed Gazal, AFP'ye yaptığı açıklamada, “Gazze şehrine yönelik yoğun ve sürekli bombardıman var ve tehlike artıyor” dedi. Gazal, çok sayıda binanın yıkıldığını ve enkaz altında insanlar olduğunu doğruladı.

Eş-Şeva Meydanı yakınlarında yaşayan 25 yaşındaki genç, “Bu sabah erken saatlerde yeri sarsan korkunç bir patlama duyduk. İsrail ordusu, birçok ailenin evlerinin bulunduğu bir binayı hedef aldı. Yıkılan evlerin çoğunda insanlar yaşıyordu. Çok sayıda vatandaş enkaz altında kaldı” ifadelerini kullandı.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal ise Gazze şehrine yönelik yoğun bombardımanın devam ettiğini; ölü ve yaralı sayısının arttığını bildirdi. Bugün şafak vakti İsrail uçaklarının eş-Şeva Meydanı yakınlarındaki bir yerleşim bölgesini hedef alması sonucu enkaz altında ölü, yaralı ve kayıplar olduğunu ifade eden Basal, saldırıyı ‘büyük bir katliam’ olarak nitelendirdi.

İsrail ordusu bu haberler hakkında henüz yorum yapmadı.

Kara harekâtı

Axios internet sitesi, İsrailli yetkililerin, İsrail ordusunun Gazze şehrinin kontrolünü ele geçirmek için dün kara harekâtı başlattığını söylediğini aktardı.

İsrailli yetkililer, Rubio'nun İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin Gazze'deki kara harekâtını desteklediğini, ancak bunun hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesini istediğini bildirdiğini söyledi. Üst düzey bir İsrailli yetkili, “Rubio kara operasyonunu durdurmadı” dedi.

sdfgty
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun İsrail ziyaretinin ardından Gazze şehrine yönelik bombardıman yoğunlaştı. (AP)

Şarku’l Avsat’ın Axios'tan aktardığına göre, bir ABD'li yetkili ise Gazze'deki savaşın Trump'ın değil Netanyahu'nun savaşı olduğunu ve bundan sonra olacaklardan Netanyahu'nun sorumlu olacağını belirtti.

İsrail operasyonu, Rubio'nun Netanyahu ve hükümetinin üst düzey üyeleriyle görüşmesinden saatler sonra başladı.

İsrail Hava Kuvvetleri dün gece Gazze şehrine büyük çaplı hava saldırıları düzenledi ve ardından İsrail tankları şehre girdi.

20 dakikada 37 saldırı

Filistin devlet televizyonu dün gece, Gazze şehrinin çeşitli bölgelerine sadece 20 dakika içinde 37 İsrail saldırısı düzenlendiğini bildirdi. Şarku’l Avsat’ın Filistin devlet televizyonundan aktardığına göre, İsrail bombardımanı bu sabah da devam etti; savaş uçaklarının desteğiyle topçu bombardımanı Gazze şehrinin kuzeybatısında yoğunlaştı.

frgtyu
Gazze şehrindeki Burc el-Gafri'yi hedef alan İsrail hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (AFP)

İsrail Kanal 12 televizyonu, İsrail Hava Kuvvetleri'nin dün akşam Gazze şehrine, özellikle de şehrin kuzeybatı kesimine saldırılar düzenlediğini bildirdi.

Kanalın verdiği bilgiye göre, 300 binden fazla Gazze sakini şehri terk etti. Kanal, bir güvenlik kaynağının “Şimdiye kadar bölgeden ayrılan Gazzelilerin sayısı, Gazze şehri içinde operasyonun başlamasına olanak tanıyor” dediğini aktardı.

Filistinli sağlık kaynakları dün akşam, şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden İsrail hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının 62'ye yükseldiğini, bunların çoğunun Gazze şehrinde olduğunu duyurdu.

İsrail ordusu, şehirdeki en yüksek kulelerden biri olan ve 20 kattan oluşan, yüzlerce ailenin yanı sıra medya kuruluşları, medya yapım şirketleri ve ticari kurumların da bulunduğu Burc el-Gafri de dahil olmak üzere bir dizi yüksek katlı binayı yıkan çok sayıda saldırı düzenledi.

Trump Hamas'ı uyardı

Diğer yandan ABD Başkanı, Hamas'ı İsrailli rehineleri ‘canlı kalkan’ olarak kullanmaması konusunda uyardı. Trump dün Truth Social platformu üzerinden yaptığı paylaşımda şöyle dedi: “Hamas'ın rehineleri İsrail'in kara saldırısına karşı canlı kalkan olarak kullanmak için bölgeden uzaklaştırdığına dair bir haber okudum. Umarım Hamas liderleri böyle bir şey yaparlarsa neyle karşı karşıya kalacaklarını anlarlar. Bu, daha önce çok az kişinin tanık olduğu bir insani zulüm. Bunun olmasına izin vermeyin, yoksa her şey biter. Tüm rehineleri hemen serbest bırakın!”

ı8
İsrail hava saldırıları sonucu yıkılan Burc el-Gafri'nin enkazı yakınında toplanan Filistinliler (AFP)

ABD Dışişleri Bakanı dün, Amerika'nın İsrail'in Gazze'deki hedeflerine ulaşması için sarsılmaz desteğini sürdüreceğini taahhüt ederek, Hamas'ın ortadan kaldırılması çağrısında bulundu.

Rubio, Başbakan Binyamin Netanyahu ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Gazze halkı daha iyi bir geleceği hak ediyor, ancak Hamas ortadan kaldırılmadan bu gelecek başlayamaz. Bunu başarmak için sarsılmaz desteğimize ve taahhüdümüze güvenebilirsiniz” ifadelerini kullandı.

Netanyahu, Rubio'nun ziyaretini ABD'nin İsrail'e desteğini teyit eden ‘açık bir mesaj’ olarak nitelendirerek, Beyaz Saray'da ‘İsrail'in şimdiye kadar sahip olduğu en büyük dost’ olarak tanımladığı Başkan Trump'ı övdü.

Rubio daha önce, Filistin devletinin kurulma olasılığını engellemek için hükümetinin Batı Şeria'nın bazı bölgelerini ilhak etme planlarının yanı sıra, İsrail'in Gazze şehrini kontrol altına alma planlarını Netanyahu ile görüşme niyetini bildirmişti. Rubio ayrıca, Trump'ın, 7 Ekim 2023'te kaçırılan rehinelerin geri dönmesi ve Hamas'ın oluşturduğu tehdidin sona ermesi ile Gazze savaşının ‘bitmesini’ istediğini vurguladı.

İspanya, İsrail’den füze rampaları satın alma sözleşmesini iptal etti

AFP'nin ulaştığı resmî belgelere göre İspanya hükümeti, geçtiğimiz hafta İsrail ile silah ticaretini yasaklayacağını onayladıktan sonra, İsrail’den füze rampaları satın almak için imzalanan yaklaşık 700 milyon euro değerindeki sözleşmeyi iptal etti.

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS) tarafından yayınlanan Askeri Denge raporuna göre, İspanyol şirketlerinden oluşan bir konsorsiyuma verilen sözleşme, İsrailli Elbit Systems grubuna ait PULS sisteminden geliştirilen 12 adet Yüksek Hareket Kabiliyetli Topçu Roket Sistemi satın alınmasını öngörüyordu.

Yerel basın ve İsrail gazetesi Haaretz'in iptal haberini yayınlamasının ardından, 9 Eylül tarihli bir belgeyle İspanya'nın resmi kamu ihaleleri platformunda resmi olarak duyuruldu.

Bundan bir gün önce Başbakan Pedro Sanchez, İsrail ile silah sözleşmelerinin fiili olarak yasaklanmasının ‘yasal olarak güçlendirilmesi’ de dahil olmak üzere, ‘Gazze Şeridi'ndeki soykırımı sona erdirmek’ amacıyla yeni önlemler açıkladı.

Aynı platformda yayınlanan belgelere göre, bir İsrail şirketinin lisansı altında İspanya'da üretilecek 168 adet tanksavar füze rampasının satın alınmasına ilişkin başka bir sözleşme de resmi olarak iptal edildi. Bu son sözleşmenin değeri 287,5 milyon euro idi. Medya kuruluşları, sözleşmenin geçtiğimiz haziran ayında iptal edildiğini bildirmişti.

La Vanguardia gazetesi, İspanyol hükümetinin silahlı kuvvetlerinde bulunan İsrail silah ve teknolojisini elden çıkarmak için bir plan geliştirdiğini ve bu planı şu anda uyguladığını yazdı. İspanya Savunma Bakanlığı, konuyla ilgili yorum talebine henüz yanıt vermedi.


Lazzarini: İsrail, Gazze kentinde dört günde 10 UNRWA binasını bombaladı

Dün Gazze kentinde İsrail’in düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı hasarı inceleyen Gazzeliler (Reuters)
Dün Gazze kentinde İsrail’in düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı hasarı inceleyen Gazzeliler (Reuters)
TT

Lazzarini: İsrail, Gazze kentinde dört günde 10 UNRWA binasını bombaladı

Dün Gazze kentinde İsrail’in düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı hasarı inceleyen Gazzeliler (Reuters)
Dün Gazze kentinde İsrail’in düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı hasarı inceleyen Gazzeliler (Reuters)

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, İsrail'in sadece son dört günde Gazze Şeridi’nin Gazze kentinde aralarında şu an binlerce yerinden edilmiş kişinin barınak olarak kullandığı yedi okul ve ikisi kliniğin de olduğu 10 UNRWA binasını bombaladığını açıkladı.

İsrail, birkaç gün önce Gazze kentindeki yüksek katlı konut binalarını kademeli olarak yıkmaya başladı. Bu durum, yerinden edilmiş ailelerin sayısını artırdı ve onları zorla yerinden etti. Filistin resmi haber ajansı WAFA'nın bugün aktardığı bir habere göre insan hakları örgütleri, bunun amacının kent sakinlerini güneye kaçmaya zorlamak olduğu konusunda uyardı.

Lazzarini, UNRWA tarafından sosyal medya platfromu X hesabından paylaşılan açıklamasında, hava saldırılarının yoğunlaştığı Gazze kentinde ve Gazze Şeridi’nin kuzeyinde güvenli bir yer ve güvenli bir kimse olmadığını, bu durumun daha fazla Filistinliyi bilinmeyene kaçmaya zorladığını vurguladı.

Lazzarini’nin açıklaması şöyle devam etti:

“Gazze Şeridi’nin kuzeyinde bulunan ve sağlık hizmeti verilen tek yer olan eş-Şati Mülteci Kampı’ndaki sağlık hizmetlerini askıya almak zorunda kaldık. Hayati önem taşıyan su ve hijyen hizmetlerimiz ise şu anda sadece yarı kapasiteyle çalışıyor.”

Sadece son dört gün içinde Gazze kentinde 10 UNRWA binasının hedef alındığını belirten UNRWA Genel Komiseri, acil ateşkes çağrısında bulundu.

Hamas, İsrail ordusunun 11 Ağustos'tan bu yana en az bin 600 konut binası ve 13 bin çadırı bombaladığını açıkladı.

Yerel yetkililere göre İsrail’in yaklaşık iki yıldır Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaş sırasında 64 binden fazla insan öldü.