Sanatçıların ve yazarların yapay zeka ile mücadelesi

 Van Gogh'un, yapay zeka tarafından yeniden tasarlanan bir eseri. (GPT-4)
Van Gogh'un, yapay zeka tarafından yeniden tasarlanan bir eseri. (GPT-4)
TT

Sanatçıların ve yazarların yapay zeka ile mücadelesi

 Van Gogh'un, yapay zeka tarafından yeniden tasarlanan bir eseri. (GPT-4)
Van Gogh'un, yapay zeka tarafından yeniden tasarlanan bir eseri. (GPT-4)

Sanatçılar, tasarımcılar, fotoğrafçılar, yazarlar, aktörler ve müzisyenler, bir gün işlerini az bir ücret karşılığında yapay zekâ programlarının yapacağı ile ilgili şakalara pek gülmüyorlar. Zira insanların hayal güçleriyle ortaya koyduğu ürünlerle ilgili teknolojik bir tehdit mevcut.  
İnsan benzeri metinler üretmek için kullanılan bir sohbet robotu, GPT-4 ortaya çıkar çıkmaz sanatçılar, yazarlar ve tasarımcılar teknolojinin ortaya koyduğu tehditlerle karşı ciddi bir şekilde mücadeleye başladılar.
Kitlesel kampanyaların, davaların, uluslararası kuralların ve hackerların, savaşı kazanmasa bile yaratıcı endüstriler lehine mücadele ettikleri belirtiliyor. En azından Galli şair Dylan Thomas'ın dediği gibi; “Öfkelen, öfkelen ışığın ölümünün karşısında.”
Yapay zekanın şiiri yenmesi halen zor ancak geçim kaynaklarına yönelik gerçek tehditlerle ilk karşılaşanlar fotoğrafçılar ve tasarımcılar oldu. ‘Night Cafe’ gibi hayal gücüyle tasarımların oluşturulduğu internet siteleri, birkaç basit ipucu ve verilerden orijinal çizimler oluştururken, yapay zekayla tek bir düğmeye dokunarak görüntüler üretilebiliyor.
Yapay zekayla mücadelede ilk savunma hattını, görsel sanatlar ve fotoğraf ajansları oluşturuyor. Veri eğitimi adı verilen bir süreçte, binlerce kişi sosyal medya hesaplarında ve çevrimiçi satış noktalarında ‘Yapay Zekâ Kullanmayın” uyarısını yayınladı.
Nick Cave, ChatGPT ve AI şarkı yazarlığını ‘insan olmanın ne demek olduğuna dair grotesk bir alay konusu’ olarak nitelendiriyor. Müzik kutuları gibi yapay zekâ da çeşitli müzisyenlerin ve bestecilerin işleri için tehdit oluşturuyor.  
Dijital sesleri yeniden üretme teknolojisi, romancıları ve oyuncuları işinden ediyor. Tecrübelli kitap seslendirmeni Gary Furlong, şubat ayında yaptığı açıklamada, Apple'ın ‘eğitim ve makine öğrenimi modellemeleri için sesli kitap dosyalarını kullanma’ hakkını kazandığını belirtti.
Ancak Amerikan Televizyon ve Radyo Sanatçıları Federasyonu (SAG-AFTRA) bu duruma el attı. Artık Spotify'ın sahibi olduğu söz konusu kitap seslendirme ajansı ‘Findway Voices’ sesli kitap dosyalarını kullanmama çağrısını kabul etti ve sözleşmesindeki iptal maddesine atıfta bulunarak bunu askıya aldı. Apple bu yıl, yapay zekanın seslendirmeni olduğu ilk sesli kitabını yayınladı. Google ise bu hizmeti iki yıldır sunuyor.



Rekor kıran enerji patlamasının sırrı çözüldü mü?

Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
TT

Rekor kıran enerji patlamasının sırrı çözüldü mü?

Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)

Bilim insanları gizemli bir enerji patlamasının, kırmızı cüce bir yıldızdan ve ölü bir yıldızın kalıntısından geliyor olabileceğini buldu.

Gökbilimciler radyo dalgası yayan bir patlama türünü uzun zamandır anlamaya çalışıyor. Normalde bir bölgeden gelen art arda patlamalar arasında birkaç saniye hatta daha kısa süre olur.

Ancak 2006'dan beri, patlamalar arasındaki sürenin birkaç dakikadan birkaç saate kadar değişebildiği olaylar saptanmaya başladı.

Uzun periyotlu radyo geçişi denen bu olaylar neredeyse 20 yıldır bilim insanlarının kafasını karıştırıyor ve bu aralıklı patlamalarda nasıl radyo dalgası üretildiğini anlamaya çalışıyorlar.

Bunlar genellikle galaksinin kalabalık bölgelerinde görüldüğü için hangi cisimden geldiklerini anlamak da zorlu bir iş.

Bulguları hakemli dergi Astrophysical Journal Letters'ta 26 Kasım'da yayımlanan yeni çalışmadaysa Samanyolu'nun daha az gökcismi içeren eteklerinden gelen bir uzun periyotlu radyo geçişi incelendi.

GLEAM-X J0704-37 adı verilen bu olayda her üç saatte bir 30 ila 60 saniye süren patlamalar gerçekleşiyor. Uzun periyotlu radyo geçişi olayları arasında, art arda patlamaları arasında en çok süre olan GLEAM-X J0704-37 bu anlamda rekoru elinde tutuyor.

Güney Afrika'daki MeerKAT ve Şili'deki Güney Astrofizik Araştırma teleskoplarını kullanan bilim insanları, GLEAM-X J0704-37'nin M-tipi yıldız diye de bilinen bir kırmızı cüceden geldiğini gözlemledi.

Curtin Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Natasha Hurley-Walker "M-tipi yıldızlar, Güneş'in kütlesinin ve parlaklığının çok azına sahip olan düşük kütleli yıldızlardır. Samanyolu'ndaki yıldızların yüzde 70'ini oluştursalar da hiçbiri çıplak gözle görülemez" diyerek ekliyor: 

M-tipi yıldız tek başına bizim gördüğümüz miktarda enerji üretemez.

Verileri tekrar inceleyen ekip kırmızı cücenin muhtemelen ikili bir sistem içinde yer aldığını buldu. Araştırmacılar diğer cismin, beyaz cüce yıldız olduğunu tahmin ediyor. 

Güneş gibi yıldızlar, süpernova patlaması geçirecek kütleye sahip olmadığı için yaşam döngülerinin sonuna geldiğinde dış katmanlarını atmaya başlıyor. Geriye kalan çekirdekse muazzam bir yoğunluğa sahip beyaz cüceye dönüşüyor. 

Bilim insanları sistemdeki güçlü manyetik alanların, hızla dönen nötron yıldızları (pulsar) gibi düzenli enerji patlamalarına yol açtığını öne sürüyor. 

Ekip halihazırda çalışmalarına devam ederek bu sistemi doğrulamaya ve radyo dalgalarını tam olarak nasıl ürettiğini anlamaya çalışıyor. 

Ayrıca teleskopların eski gözlemlerinde, GLEAM-X J0704-37'ye benzer patlamalar da bulmayı umuyorlar.

Independent Türkçe, Space.com, Science Daily, Astrophysical Journal Letters