Arapça olarak ilk kez! Beyrut, Efsane 'Chicago' müzikaline hazırlanıyor

New York'ta sergilenmesinden 50 yıl sonra.

Oyunun provalarından sahneler (Yönetmen Roy El Huri)
Oyunun provalarından sahneler (Yönetmen Roy El Huri)
TT

Arapça olarak ilk kez! Beyrut, Efsane 'Chicago' müzikaline hazırlanıyor

Oyunun provalarından sahneler (Yönetmen Roy El Huri)
Oyunun provalarından sahneler (Yönetmen Roy El Huri)

Lübnanlı yönetmen Roy El Huri, oyuncu ve müzisyenlerden oluşan ekibiyle, ilk kez Arapça ve Lübnan lehçesiyle sahnelenecek olan ünlü Amerikan müzikali ‘Chicago’nun hazırlık ve provalarını tamamlamak için yoğun bir çalışma yürütüyor. Müzikal, daha önce Arapça hariç 43'ten fazla dilde sahnelenmişti. Bu ayın sonunda ilk hazırlıklar tamamlanmış olacak, oyunu daha da iyileştirmek ve son rötuşlar için çalışmalara başlanacak. Eser, yaklaşık 40 sanatçının katılımıyla önümüzdeki 5-6 Mayıs tarihlerinde ‘Casino du Liban’daki ‘Ambassadors Hall’da (Elçiler Salonu) gösterilecek. Ancak bilet alma konusundaki yoğun talep göz önüne alındığında, bizi gösteriden ayıran süreye rağmen, bir veya birkaç konserin ekleneceği de göz ardı edilmiyor. Oyunun biletleri kısa süre önce satışa çıkmasına rağmen yoğun talep gördü.


Merva Al Kadi (Roy El Huri)

Bilindiği üzere dünyanın en eski müzikallerinden biri olan Chicago müzikali, 1975'ten beri kesintisiz olarak Broadway'de gösteriliyor, yani koronavirüs (Kovid-19) salgını ve zorunlu karantina nedeniyle mecburen durdurulması dışında yaklaşık 50 yıldır sahneleniyor. Bu nedenle, ilginç ve heyecan verici konusu göz önünde tutulduğunda en uzun ömürlü ve en ünlü müzikaller arasında yer alıyor. Müzikalin ortaya koyduğu sorunlar bugün hala kulağa taze geliyor ve güzel müziği her zaman dinleyicilerin onayını ve sevgisini kazanıyor.


Yönetmen, oyuncu, senarist ve koreograf Roy El Huri (Yönetmen)

Oyundaki olaylar ve dekorlar bizi eskiye ve çelişkiler, rüşvet ve yolsuzlukla dolu bir şehir olan Chicago'nun yeraltı dünyasına geri götürüyor. Müzikal, iki kadının hikayesini anlatıyor. Kadınlardan Roxy Hart sevgilisini, diğeri de kocasını öldürür. İkisi de hapisteyken şöhret hayali kurar ve bu hayali gerçekleştirmek için ellerinden gelen her şeyi yapar ve bunu gerçekleştirmek için yarışırlar.
Oyun, şöhret, adaletin dengesizliği ve medyanın ikiyüzlülüğü hakkında hicivli bir bakış sunuyor. Müzikal, geçtiğimiz yüzyılda Chicago'da geçen, öncelikle gerçek bir hikayeye dayanan bir çalışma. Sert bir kişiliğe sahip olan Roxy Hart, bir gece kulübünde sevgilisi kendisini terk etmekle tehdit ettikten sonra onu öldürür. Ancak ardından kendini hapiste bulur. Müzikalin Arapça versiyonunda Roxy Hart, Nancy Nar adını taşıyan bir sanatçı. Diğer kadın caz şarkıcısı Velma Kelly (Selma Fehmi) de bir cinayet davasından mahkum edilmiş. İki kadın arasındaki ilişki rekabet ve kargaşayla dolu ve onların tek umursadığı şey şöhret kazanmak. Şöhret için rekabet etmekten vazgeçmeyen ikili, kendilerini savunması için Arapça ‘Vail Hür’ adında bir avukat tutar. İki ana kadın karakteri Cynthya Karam ve Merva Al Kadi, avukatı ise Roy El- Huri canlandırıyor. Oyuncu Fuad Yammine, Nancy Nar'ın (Cynthya Karam) kocasını canlandırıyor ve oyundaki adı Emin Nar. Oyuncu Yumna Buhdir, Arapça'da Mama Dina olacak olan Mama Mart rolünü oynuyor. Elias Christopher da Nancy'nin sevgilisi rolünde. Seyirci, tanıdığı sanatçıların yeni becerilerini görmekten keyif alıyor. Merva Al Kadi ve Fuad Yammine’nin şarkılarını duyar gibi şarkı söyleyen ve dans eden oyuncuları göreceğiz. Şarkılarını dinlediğimiz Cynthya Karam’ı bu kez dans ederken göreceğiz. Karam, rolünü gerekli esneklikle oynayabilmek içinözel egzersizler yapıyor.


Oyunun provalarından kesitler (Yönetmen Roy El Huri)

El Huri, Arapça versiyonda adı Nur El Şems olan gazeteci Mary Shine rolünü oynayan aktrisin adının olduğu gibi kalmasını istiyor. Özellikle bu rol eserde önemli olduğu için izleyiciler için hoş bir sürpriz olacak.
Oyunu yöneten ve aynı zamanda oyundaki dans figürlerini tasarlayan Roy El-Huri, metni alıntılayıp Arapça olarak yazdı. Roy, bunun bir kişi için çok fazla görev olduğunu ve kolay bir iş olmadığını ifade ediyor. Yönetmen, “Oyunun haklarının alınması için ABD’deki yapımcı ajansla temasa geçilmesi, oyunun nasıl sunulacağı ve bu konudaki tüm detayların yer aldığı dosyanın gönderilmesi gerekiyordu. Ayrıca metni aktaracak ve yeni dilde üretecek olanların becerilerinin net bir şekilde açıklaması da dosyada yer almalıydı” açıklamasında bulundu. El- Huri, ilk onaydan sonra, nihai onay alınmadan önce tüm gerekçenin açıklanması için Broadway'deki oyunun küratörleriyle yüz yüze bir görüşme yapılması gerektiğini belirtti.
Bütün bunlar, bu tür bir maceranın gerçek bir kahramanlık olarak görülmesini sağlayan Lübnan'ın çöküşü koşullarında yapıldı. Ama müzikalin yönetmeni, ister oyuncu, ister müzisyen, ister teknisyen olsun tüm katılımcıların coşkusundan, herkesin bu projeyi başarıya ulaştırmak için çabaladığından bahsediyor. Roy, müzikal ile ilgili olarak şunları söyledi:
“Lübnan ve Arap festivallerinden bizimle kurulan bağlantılar var. Ellerindeki işleri teklif etmek istiyorlar. Bu beni mutlu ediyor ve bize yeni ufuklar açıyor.”
Roy El-Huri ‘hikayenin ana hatlarına saygı duyarak, ABD’ye ait yerel detaylarda ve Lübnan zihninden uzak şakalarda bazı değişiklikler yaparak’ alıntı yaptı. Metin, yapımcı Arapça okumadığından, onay vermeleri için ABD’deki yapımcı tarafa sunulmak üzere yeniden İngilizceye çevrildi.
Lübnanlı ünlü müzik grubu Adonis'in solisti Anthony Huri, oyundaki 15 şarkının sözlerini yazdı. Eserin kimliğini korumak için müzik aynı tutuldu ve daha çok orijinal şarkıların bir uyarlaması gibi oldu.
Yönetmen Roy El Huri, müzikal tiyatro alanına girdiği 2015 yılından bu yana, aslında farklı olsa da, çalışmalarının doğrudan Rahbani tiyatrosuna benzetildiğini inkar etmiyor. Roy, bunun ilgili olarak, “Yüzlerce çeşit müzikal tiyatro var. Rahbani tiyatrosu da bu türlerden biri, ben ise Broadway'de bulunan yöntemlere daha yakınım” ifadelerini kullanıyor. El Huri, ABD’de Broadway Müzikal Tiyatrosu okudu ve 2014'te, ertesi yıl, ‘Broadway'de Bir Gece’yi sunmak için Lübnan'a döndü. Eser, 13 müzisyenin canlı performansa katıldığı New York'taki birçok uluslararası ve ünlü eserden alınan sahnelerden oluşuyordu ve müzikalin konuğu Nada Ebu Ferhat’tı. 2016'da, New York'ta gösterilen farklı oyunlardan, farklı sahnelerin yer aldığı, kıyafetleri Feghali adıyla bilinen sanatçı tarafından tasarlanan ‘Broadway'de Bir Gece Daha’ ikinci bir oyun sahnelendi. Bu oyuna Pamela El Kik de katıldı. 2018 yılında ise Roy El Huri, Bassem Feghali, Nicolas Daniel ve Fuad Yammine'nin katıldığı, 23 kişilik bir orkestranın canlı müzik yaptığı, bu kez bir Arap hikayesi olan ‘Kays ve Leyla’dan esinlenerek yeni bir maceraya atıldı. Bu hoş bir oyun çünkü iki Arap aşığa sirk ve oyun dünyasında hayat veriyor. Müzikal, Arap dünyasında turne yapmayı düşünürken Lübnan'da ayaklanma, ardından ekonomik çöküş başladı. Yönetmen New York'a seyahat ederek işini kurtarmaya karar verdiğinde, pandemi patlak verdi ve tüm planları etkiledi. Bu esnada ilk kapatılanlar tiyatrolar olduğu için en çok onlar etkilendi.
Şimdi sıra Chicago'da. El- Huri, bununla ilgili, “Katıldığım ilk müzikaldi ve ona olan sevgim ve hayranlığım nedeniyle sanat dalını seçtim. Uzun zamandır yapmayı gerçekten dilediğim işti ve burada hayalimi gerçekleştiriyorum” açıklamasında bulundu.
Müzikalin yönetmeni, konunun Lübnan'daki duruma önemli ölçüde benzemesi nedeniyle alıntı yapmanın ve metni yazmanın zor olmadığını ve izleyicinin, oyunla kolay şekilde özdeşleşeceği için bundan kesinlikle memnun kalacağını düşünüyor. Roy El Huri’nin öğrencisi olan 18 kadın ve erkek dansçı tarafından sergilenecek performansların koreografisi kendisine ait. Müzikaldeki canlı müzik, 16 kişilik bir orkestra tarafından icra ediliyor ve oyun, perde arkasındaki yaklaşık 15 uzman teknisyen tarafından yönetiliyor.



Oscarlı aktör, Putin'le tanışmasını anlattı: "Aldandım"

 Sean Penn, Vladimir Putin'le 2001'deki ilk görüşmelerinde babalık hakkında konuştuklarını söyledi (AP)
Sean Penn, Vladimir Putin'le 2001'deki ilk görüşmelerinde babalık hakkında konuştuklarını söyledi (AP)
TT

Oscarlı aktör, Putin'le tanışmasını anlattı: "Aldandım"

 Sean Penn, Vladimir Putin'le 2001'deki ilk görüşmelerinde babalık hakkında konuştuklarını söyledi (AP)
Sean Penn, Vladimir Putin'le 2001'deki ilk görüşmelerinde babalık hakkında konuştuklarını söyledi (AP)

Inga Parkel 

Sean Penn, 2001 yapımı filmi Söz'ün (The Pledge) galasının ardından tanıştığı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le ilk görüşmesini anlattı.

Ukrayna'nın önde gelen destekçilerinden 65 yaşındaki Penn, Moskova Uluslararası Film Festivali'nde açılışını yapan gizemli gerilim filminin ardından Putin ve filmin yıldızı Jack Nicholson'la yemek yemiş.

Perşembe günü Jimmy Kimmel Live! programına konuk olan Oscar ödüllü ve iki çocuk babası aktör, aralarındaki sohbeti anlattı: 

Babalık hakkında konuştuk.

Putin'in eski eşi Ludmila Aleksandrovna Şkrebneva'dan en az iki kızı var.

Penn akşam yemeğinin, "dönemin ABD Başkanı George Bush'un 'Putin'in gözlerine baktım ve ona güvenebileceğimi hissettim' sözlerinden yaklaşık iki-üç hafta sonra" gerçekleştiğini söyledi.

Milk filminin oyuncusu, "Bunu söylerken itiraf etmeliyim ki, ben de aldanmıştım" diye ekledi. 

Orada samimi bir şey olduğunu hissetmiştim. Artık onun 30 bin çocuğu kaçırmaya, birçok insanı öldürmeye ve bu çocuklara ebeveynleriyle ülkelerinden nefret etmeyi öğretmeye çok istekli olduğunu biliyoruz. Yine de ülkemiz, onu yenecek kaynağı sağlamamız gerektiğini fark edecek kadar birlik halinde değil.

Sunucu Kimmel, "Bence ülkemizin çoğu birlik halinde" diyerek itiraz etti. 

Ülkemizi yönetenlerin bunu anladığını sanmıyorum.

Gizemli Nehir'in (Mystic River) yıldızı, Putin'le tercüman aracılığıyla mı konuştuğu sorusuna evet cevabı verirken Rus liderin "gösterdiğinden daha fazla İngilizce konuştuğunu ve anladığını" da belirtti.

Penn, "Sanırım bu KGB'yle [Sovyetler Birliği'nin eski gizli polis teşkilatı] ilgili bir şey" dedi.

Sean Penn, Ukrayna'nın Hollywood'daki en yüksek sesli destekçilerinden biri (Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Basın Ofisi)Sean Penn, Ukrayna'nın Hollywood'daki en yüksek sesli destekçilerinden biri (Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Basın Ofisi)

Oyuncu ve yönetmen daha önce 2023'te The Independent'a, Nicholson'la birlikte Putin'le yaptıkları görüşmeyi anlatmıştı.

Penn "Bir konvoya alındık. Putin'in onur konuğu olacağını biliyorduk. O dönemin ve mekanın doğası gereği, daveti kabul ettik" demişti.

Aktör "Bu konvoya katıldık. Ve onların istediği kadar hızlı gidiyorduk; geçtiğimiz köylerde tehlike yaratıp yaratmayacağımıza aldırış edilmiyordu" diye ekledi.

Midilli arabalarıyla giden çiftçiler karşıya geçmeye çalıştığında, araçlarımızdaki güvenlik görevlileri pencereden dışarı eğilip onları coplarla uzaklaştırıyordu. Bu saldırganlığa hiç gerek yoktu.

Rusya'nın Şubat 2022'de Ukrayna'yı topyekun istila operasyonu başlatmasından bu yana Penn, savaşın en dobra muhalifleri arasında yer alıyor.

Aktör o dönemde yaptığı açıklamada "Zaten canların alınması ve kalplerin kırılmasıyla acımasız bir hata yapıldı ve eğer Putin geri adım atmazsa, tüm insanlık için en korkunç hatayı yapmış olacak" ifadelerini kullanmıştı.

Devlet Başkanı Zelenskiy ve Ukrayna halkı, tarihi bir cesaret ve ilke sembolüne dönüştü. Ukrayna, demokratik hayallerin kucaklanması için gereken öncü güç. Onun tek başına savaşmasına izin verirsek biz Amerika olarak ruhumuzu kaybederiz.

Daha sonra Ukrayna'ya verdiği destek nedeniyle Penn'in Rusya'ya girişi süresiz olarak yasaklandı.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment


Akdeniz'de "olağanüstü" Roma miğferi bulundu

"Montefortino" miğferi, Aegadian Adaları açıklarındaki deniz tabanında bulundu (Sicilya Bölgesi)
"Montefortino" miğferi, Aegadian Adaları açıklarındaki deniz tabanında bulundu (Sicilya Bölgesi)
TT

Akdeniz'de "olağanüstü" Roma miğferi bulundu

"Montefortino" miğferi, Aegadian Adaları açıklarındaki deniz tabanında bulundu (Sicilya Bölgesi)
"Montefortino" miğferi, Aegadian Adaları açıklarındaki deniz tabanında bulundu (Sicilya Bölgesi)

Deniz arkeologları, MÖ 241'deki antik bir deniz savaşında Akdeniz'in dibinde kaybolan nadir bir Roma dönemi miğferi ortaya çıkardı.

"Olağanüstü biçimde iyi korunmuş" askeri miğfer, Batık Alanların Belgelenmesi Derneği üyesi derin deniz dalgıçları tarafından Aegadian Adaları sularında bulundu.

Araştırmacılar, miğferin o dönemde yaygın kullanılan "Montefortino" miğfer tipinin neredeyse eksiksiz bir örneği olduğunu ve iyi korunmuş yanak korumalarıyla öne çıktığını söylüyor.

Kültürel Miras Bölge Konseyi Üyesi Francesco Paolo Scarpinato, "'Montefortino' miğferi, şimdiye kadar bulunan en güzel ve eksiksiz miğferlerden biri" dedi.

Araştırmacılar, bu miğfer tipinin Romalılara Keltler tarafından tanıtıldığını ve MÖ 4. yüzyıldan MS 1. yüzyıla kadar yaygın bir tercih haline geldiğini söylüyor.

Arkeologlar, miğferin muhtemelen MÖ 241'de Roma ve Kartaca arasındaki Birinci Pön Savaşı'nda gerçekleşen Aegates Muharebesi sırasında kaybolduğunu tahmin ediyor.

Tarihi kaynaklar, Kartacalıların bu savaşta Roma ordusundan sayıca üstün olduğunu ancak daha iyi eğitimli Romalıların onları yendiğini gösteriyor.

Bu durum, Kartaca'nın Sicilya'yı teslim etmesine ve 20 yıldan uzun süre sonra Birinci Pön Savaşı'nın sona ermesine yol açtı.

Uzun ve maliyetli savaşın sona ermesi, Roma'yı Batı Akdeniz'de baskın güç haline getirdi.

Scarpinato, "Bu buluntular, MÖ 241 savaşının tarihsel bilgisini zenginleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda adamızın dünyada eşsiz bir kültürel mirasın koruyucusu olduğu imajını da güçlendiriyor" dedi.

Aynı deniz arkeolojik alanında dalgıçlar, MS 5. yüzyıla tarihlenen "kullanımı belirsiz" büyük bir bronz kulp da ortaya çıkardı.

Ayrıca daha önce bölgede bulunan ve üzeri kabuklarla kaplı yaklaşık 30 metal eser üzerinde Bilgisayarlı Tomografi'yle (BT) X ışını taraması yaptılar.

Bu eserler arasında MÖ 241'deki savaşta kullanılan ve yüzyıllardır deniz tabanında korunan kılıç, mızrak ve cirit gibi silahlar da var.

Arkeologlar, savaş sırasında bir Roma gemisinin Kartacalılar tarafından ele geçirilmesinin ardından bu eserlerin denize düşmüş olabileceklerinden şüpheleniyor.

Daha önceki bir sefer sırasında ele geçirilen eşyalardan biri de temizlenmiş ve üzerinde "Ser.Solpicio C.F. Quaestor Probavi(t)" ifadesine rastlanmıştı. Arkeologlar bunun Birinci Pön Savaşı'nın ortaları da dahil MÖ 243'ten beri Roma hakimi olan Gaius Sulpicius'a işaret ettiğini düşünüyor.

Independent Türkçe


Call of Duty'ye talip olan Spielberg'ün talepleri "yapımcıları ürküttü"

Call of Duty: Modern Warfare II (Activision)
Call of Duty: Modern Warfare II (Activision)
TT

Call of Duty'ye talip olan Spielberg'ün talepleri "yapımcıları ürküttü"

Call of Duty: Modern Warfare II (Activision)
Call of Duty: Modern Warfare II (Activision)

Kathryn Vann 

Activision'ın, Call of Duty'nin uyarlamasını çekmeyi teklif eden ödüllü sinemacı Steven Spielberg'ü reddettiği bildirildi.

Jurassic Park'ın yönetmeninin, oyunun yayıncısı teklifi reddedene kadar, en çok satanlar listesine giren askeri video oyunu serisini beyazperdeye uyarlamakla ilgilendiği söyleniyordu.

Puck'ın haberine göre Spielberg ve yapım şirketi Amblin, Er Ryan'ı Kurtarmak'ın (Saving Private Ryan) yönetmeninin proje üzerinde tam kontrole sahip olması koşuluyla Activision'a bir fikir sundu.

Ancak Spielberg'ün kontrol konusundaki ısrarı, şirketin tekliften "ürkmesine" neden oldu. Yayın kuruluşu, "Spielberg beraberinde, piyasadaki en iyi fiyatları, son kurguyu ve yapım ve pazarlama üzerinde tam kontrolü içeren ünlü Spielberg Anlaşması'nı getiriyor" iddiasında bulundu.

Anlaşma sağlansaydı projenin yapımcılığını Universal Studios üstlenecekti. Filmin yapımcılığını onlar yerine Paramount yürütecek.

The Independent cevap hakkı için Spielberg'ün bir temsilcisiyle temasa geçti.

Call of Duty tüm zamanların en popüler medya serilerinden biri. Çoğunlukla II. Dünya Savaşı gibi gerçek dünyadaki askeri senaryolarda geçen oyunlar, serinin başladığı 2003'ten bu yana 500 milyondan fazla kopya sattı.

Önceki günlerde yeni uyarlama duyurulurken yapımcılar, filmin popüler olması halinde eserin TV dizisine dönüşebileceğinin sinyalini verdi.

Call of Duty, gişe başarısı yakalayan diğer video oyunu uyarlamalarını takip ediyor. Bu yapımlar arasında bu yıl toplam 957,7 milyon dolarla yılın en çok hasılat yapan üçüncü filmi olan Bir Minecraft Filmi (A Minecraft Movie) de var.

Spielberg henüz herhangi bir video oyununu filme uyarlamasa da uzun zamandır Call of Duty serisinin hayranı olduğu söyleniyor.

Yönetmenin oğlu Max, MinnMaxx'e verdiği bir röportajda "Call of Duty'yi seviyor; maceralardan keyif alıyor" demişti.

Paramount CEO'su David Ellison, şirketin yeni uyarlamayı satın almasından duyduğu heyecanı dile getirmişti. Ellison "Hayatı boyunca Call of Duty hayranı olan biri olarak hayallerim gerçek oldu" demişti.

Filmin duyurulmasının ardından yaptığı açıklamada Ellison sözlerine şunları eklemişti:

Bu filme, Top Gun: Maverick'teki çalışmalarımıza rehberlik eden aynı disiplinle, mükemmellikten taviz vermeme sözüyle yaklaşıyoruz ve bu seriyle hayranlarının hak ettiği olağanüstü yüksek standartları karşılamasını sağlıyoruz.

Filmin prodüksiyonu henüz başlamadı ve hem oyuncu kadrosu hem de yönetmeni henüz kesinleşmedi.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment