Bask Katolik Kilisesi, çocuklara yönelik cinsel istismarlar nedeniyle özür diledi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Bask Katolik Kilisesi, çocuklara yönelik cinsel istismarlar nedeniyle özür diledi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

İspanya'nın kuzeydoğusunda bulunan Bask bölgesindeki Katolik Kilisesi, bünyesindeki bazı din adamlarının karıştığı belirtilen, çocuklara yönelik cinsel istismar olaylarının mağdurlarından özür diledi.
Bask bölgesinin önemli kentlerinden Bilbao'nun Başpiskoposu Joseba Segura, Bilbao Katedrali'nde yönettiği ayinde Bask Katolik Kilisesi olarak bazı din adamlarının "çocuklara yönelik cinsel istismarlarını tanıdıklarını", mağdurların yanında olduklarını ve özür dilediklerini söyledi.
Bilbao Başpiskoposu, "Aramızda istismarcılar olduğunu, bunların tarihimizin, geçmişte yaptıklarımızın birer parçası olduklarının farkındayız. Bizim sahip olduğumuz ve olmak istediğimiz değerlerin hepsini temsil etmiyor, aksine sahip olduklarımızın tam tersini yansıtıyorlar." dedi.
Katolik Kilisesi'nin iyi ve kötü tüm tarihinin bilinmesiyle gerçeğe tanıklık edebileceklerini belirten Segura, "Kurbanların acılarını, psikolojik hasarlarını bilip onları dinleyerek, eşlik ederek ve savunarak iyileşmelerine yardımcı olabiliriz." şeklinde konuştu.
Mağdurlardan özür dilemenin olayların üzerinin kapatılmak istenmesi anlamına gelmemesi gerektiğini vurgulayan Başpiskopos Segura, "Bu özür, bazı mağdurların talep etmesinden dolayı gereklidir ama elbette ki tek başına yeterli değildir." değerlendirmesinde bulundu.
İspanya'da ilk defa Katolik Kilisesi bünyesinde bir başpiskoposun cinsel istismar olaylarından dolayı özür dilemesi dikkati çekti.
Katolik Kilisesi'ne bağlı kurumlarda çocuklara yönelik cinsel istismar iddiaları, İspanya'da son bir yıldır araştırılıyor.
Kamu Denetçiliği Kurumu, mart ayı başlarında meclise sunduğu raporda, Kilise'deki din adamlarının cinsel istismarına uğradıkları iddiasıyla mağdur olarak 445 kişiyi dinlediğini duyurmuştu.
Katolik Kilisesi'nde çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarıyla ilgili bazı Avrupa ülkelerinde kurulan bağımsız komisyonlardan şu ana kadar yapılan açıklamalarda, son 70 yılda Fransa'da 216 bin, Portekiz'de de 4 bin 815 mağdurun tespit edildiği belirtilmişti.



Çin'den ABD'ye Tayvan uyarısı: Ateşle oynuyorlar

Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)
Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)
TT

Çin'den ABD'ye Tayvan uyarısı: Ateşle oynuyorlar

Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)
Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)

Çin, ABD'ye Tayvan'a silah göndermenin "ateşle oynamak" anlamına geldiği ve ciddi sonuçlar doğurabileceği uyarısını yaptı.

ABD yakın zamanda adaya 571,3 milyon dolarlık askeri yardımda bulunacağını açıklamış ve 295 milyon dolarlık silah satışını onaylamıştı.

Global Times'ın haberine göre Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü pazar günü yaptığı açıklamada bu adımın Tek Çin ilkesini ve üç Çin-ABD ortak bildirisini ihlal ettiğini söyledi. Tek Çin ilkesi, Tayvan'ın bir gün birleşeceği Çin'in vazgeçilemez bir parçası olduğunu belirtiyor.

Sözcü, daha fazla silah sağlama kararının aynı zamanda ABD liderlerinin "Tayvan'ın bağımsızlığını" desteklememe taahhütlerinin ihlali anlamına geldiğini ve adadaki "ayrılıkçı güçlere" son derece yanlış bir sinyal gönderdiğini söyledi.

Sözcü, adayı silahlandırarak Tayvan'ın bağımsızlığına yardım etmenin ateşle oynamak anlamına geleceğini ve ABD'nin yanmasına neden olacağını belirtti.

Yayın organı, her halükarda Çin'i kuşatmak için "Tayvan meselesini" kullanma stratejisinin başarısızlığa mahkum olduğunu da ekledi.

Pekin, silah satışına karşı Washington'a resmi protestoda bulundu.

Ayrıca ABD'yi Tayvan'ı silahlandırmayı derhal durdurmaya ve Tayvan Boğazları'nda barış ve istikrarı baltalayan hareketlere son vermeye çağırdı.

Sözcü, "Ulusal egemenliği, güvenliği ve toprak bütünlüğünü sıkıca savunmak için gerekli tüm tedbirleri alacağız" dedi.

Çin bu yıl Tayvan'a yapılan bir önceki Amerikan silah satışının ardından 5 Batılı silah üreticisine yaptırım uygulamıştı.

Joe Biden yönetiminin bu yıl Tayvan'a yönelik üçüncü askeri yardım paketi, yükseltilmiş taktik sistemler ve donanma silahlarının satışıyla birlikte geliyor. Çinli strateji analistleri yeni silahların Tayvan için önemini görmezden gelirken maliyetlerine dikkat çekti ve ABD'yi silah üreticilerine fayda sağlamak için adayı sömürmekle suçladı.

Tayvan Boğazı'ndaki gerilim taşma noktasında seyretmeye devam ederken Pekin, ekimde ada yakınlarındaki askeri tatbikatları arttırmış ve Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-te bunu, "ilhaka direnme" ya da "egemenliğimize tecavüze" karşı "ceza" diye nitelendirmişti.

Çin, Tayvan'ı kendi toprağı olarak görüyor ve Başkan Şi Cinping adayı gerekirse güç kullanarak anakarayla birleştirme sözü verdi.

Independent Türkçe