Suriye: Dera en zor ramazanını yaşıyor

 Dera halkı, Ramazan iftar sofralarını ‘kemer sıkma’ sofralarına çeviren yüksek fiyat dalgasından şikayetçi (Şarku’l Avsat)
Dera halkı, Ramazan iftar sofralarını ‘kemer sıkma’ sofralarına çeviren yüksek fiyat dalgasından şikayetçi (Şarku’l Avsat)
TT

Suriye: Dera en zor ramazanını yaşıyor

 Dera halkı, Ramazan iftar sofralarını ‘kemer sıkma’ sofralarına çeviren yüksek fiyat dalgasından şikayetçi (Şarku’l Avsat)
Dera halkı, Ramazan iftar sofralarını ‘kemer sıkma’ sofralarına çeviren yüksek fiyat dalgasından şikayetçi (Şarku’l Avsat)

Suriye’nin güneyinde Dera’da birçok vatandaş, kötüleşen ekonomik koşulların gölgesinde temel ihtiyaç ürünlerinin fiyatlarındaki çılgın artış ve bunun iftar sofralarında ‘kemer sıkma’ zorunluluğuna neden olmasına yönelik şikayetlerini dile getiriyor.
Dera’da ikamet eden 55 yaşındaki Ebu Faiz Şarku’l Avsat’a “Ramazan ayında iftar sofralarının öne çıkan özelliği kemer sıkma yaklaşımı oldu. Kötü mali koşullar ve Ramazan’ın iki günlük iftarını zar zor karşılayan yetersiz maaşların yanı sıra gıda güvenliği ile ilgili yetkililerden herhangi bir yardımın yapılmaması ile genel tablo kötüye gidiyor. Tablo zorlu görünüyor ve Suriyeliler bunu sadece daha fazla sabır göstererek atlatabilir” dedi.
Faiz “Güney Suriye sakinleri, Ramazan sofraları için asgari temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. Çoğu için ‘tane ile satın alma’ kültürünü yani hazırlanacak belirli sayıda yemeğe bağlı olarak minimum düzeyde sebze, meyve ve iftar ürünleri satın alma olarak tanımlanabilecek bir kültür baskın hale geldi” ifadelerini sözlerine ekledi.
Bir manav dükkanı olan Cemal ailelerin bu şekilde almaya başladığını belirtti ve “Bazıları iki domates, üç patates ya da tek bir soğan alıyor” dedi. Vatandaşların tane ile satın alma kültürünün genişlemesi, fiyatların aşırı yüksek olmasına ve satın alma gücünün olmamasına bağlandı. 52 yaşındaki Cemal, beş yıl önce ortaya çıkmaya başlayan değişikliklerden bahsederken, Dera halkının önceden Ramazan ayına bir hafta kala hazırlandığını ve iftar için alışveriş yapmalarının adetten olduğunu belirtti. Bu mübarek ayın, önceden yılın geri kalanına kıyasla genellikle hane halkı tüketiminin gıdaya yaptığı harcamaların zirveye ulaştığını, ancak şimdi birçok kişinin Ramazan ayını, bir dolar için döviz kurunun 7 bin 500 Suriye liraya ulaştıktan sonra zor mali koşullar altında kaldıkları yüklerin üzerine gelen ‘yeni bir yük’ olarak gördüğünü söyledi. Bu durumun, çalışanların maaşlarının 30 doları geçmeyecek şekilde düşük olması ve ürün fiyatlarının ise dolar cinsinden değeri hesaplandıktan sonra Suriye lirası üzerinden satışa sunulması ile daha da kötüleştiğini belirtti.
Dera’nın doğu kırsalından 56 yaşındaki Ayham “Yıllardır Ramazan’ın önceki neşesini ve havasını hissetmiyordum, o zamanlar aileme yakışır bir şekilde iftar sofrasını kurmak için uğraşırdım” ifadelerini kullandı. Adam esnaftan ve hali vakti yerinde olan insanlardan borç alması gerektiğini ve ardından bu borcu kapatmak için koca bir yılını harcamak zorunda kaldığını sözlerine ekledi. Ayrıca durumun zorluğu nedeniyle önceki yıllarda hep korunan bir gelenek olsa da akraba ziyafetlerinin düzenlenmediğini de belirtti.
Şarku’l Avsat’ın Dera şehrindeki bir pazardaki gezintisinde, halktan bazı kişiler, iftar için hazırlık yaparken pek çok malzeme ve temel ihtiyaç maddelerini temin edemediklerini anlattı. Birçoğu, bir kilogram sığır etinin fiyatının 60 bin Suriye liraya, koyun etinin fiyatının 70 bin liraya, tavuk etinin 23 bin liraya yükselmesinin ardından et ve kümes hayvanı tüketiminin varlıklı ailelerle sınırlı olacağını belirtti. Bunun yanı sıra, bir demet maydanozun en ucuz 2 bin liraya yükselmesi ile birlikte sebze ürünlerinde de önemli fiyat artışı olduğunu da söyledi.
Birçok kişi tatlı yemenin imkansız olduğundan ve tatlının iftardan sonra sadece bir fincan çay halinde gelmesinden şikayet etti. Şam tatlılarından bir kilosunun fiyatının 100 bin ila 150 bin Suriye lirası arasında değiştiğini ki bunun da Suriye’deki birinci sınıf çalışanların maaşına eşit olduğunu belirtti.
Bu yılki Ramazan ayı gelirken ülkede durum pek iyiye işaret değil. Uluslararası kuruluşların raporları, Suriyeli ailelerin yaklaşık yüzde 60’ının artık yoksulluk sınırının altında yaşadığını, Suriyeliler arasındaki yoksulluk oranında endişe verici bir artış yaşadığını gösteriyor. Ayrıca Suriyeliler aylık gelirlerinin yaklaşık yüzde 700’ünü kaybetti. Düşük gelirli Suriyeliler ayda 30 doların altında bir maaşla yaşıyor.



Washington ve Paris: Lübnan'da ateşkes için yapılan müzakerelerde önemli ilerleme kaydedildi

 İsrail'in dün Beyrut'un Tayyuna bölgesinde bir binaya düzenlediği hava saldırısından sonra yükselen yoğun duman ve alevler, 25 Kasım 2024 (AP)
İsrail'in dün Beyrut'un Tayyuna bölgesinde bir binaya düzenlediği hava saldırısından sonra yükselen yoğun duman ve alevler, 25 Kasım 2024 (AP)
TT

Washington ve Paris: Lübnan'da ateşkes için yapılan müzakerelerde önemli ilerleme kaydedildi

 İsrail'in dün Beyrut'un Tayyuna bölgesinde bir binaya düzenlediği hava saldırısından sonra yükselen yoğun duman ve alevler, 25 Kasım 2024 (AP)
İsrail'in dün Beyrut'un Tayyuna bölgesinde bir binaya düzenlediği hava saldırısından sonra yükselen yoğun duman ve alevler, 25 Kasım 2024 (AP)

ABD ve Fransa dün, İsrail-Hizbullah arasında yakında ateşkese varılacağına dair iyimserliklerini ifade etti.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, ABD yönetiminin Lübnan ile İsrail arasında ateşkese varılması için yürütülen müzakerelerin olumlu olduğu ve ateşkese doğru ilerlendiği belirtildi. Bu açıklamadan kısa bir süre sonra Lübnanlı üst düzey kaynaklar, ABD Başkanı Joe Biden ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un 36 saat içinde İsrail-Hizbullah arasındaki ateşkesi ilan etmesinin beklendiğini söylediler.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, “Anlaşmaya yakınız. Seyir olumlu ve doğru yönde ilerliyor. Ancak henüz süreç tamamlanmadı. Her şey tamamlanana kadar hiçbir şey tamamlanmış sayılmaz” açıklamasında bulundu.

Herhangi bir anlaşmanın içeriğiyle ilgili basında çıkan haberleri teyit etmenin ‘sorumsuzluk’ olacağını ifade eden Kirby, “Şansımızı baltalayabilecek hiçbir şey yapmak istemiyoruz” diye konuştu. Kirby, ABD Başkanı Joe Biden'ın ateşkes görüşmelerinin seyrini ‘yakından takip ettiğini’ ve geçtiğimiz hafta bölgeyi ziyaret eden Biden'ın Özel Temsilcisi Amos Hochstein ile doğrudan temas halinde olduğunu belirtti.

Büyük bir ilerleme

Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Lübnan'da ateşkes için yürütülen müzakerelerde büyük bir ilerleme kaydedildiği belirtildi. Açıklamada, “ABD’li ortaklarımızla bu doğrultuda çalışmaya devam ediyoruz. İlgili tüm tarafların bu fırsatı mümkün olan en kısa sürede değerlendireceğini umuyoruz” ifadeleri yer aldı.

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri’nin Hochstein ile aramanın muhtemelen Hochstein tarafından yapıldığı 20 dakikalık bir telefon görüşmesinde anlaşmanın nasıl duyurulacağına ilişkin önümüzdeki saatlerin ayrıntılarını görüştüğünü ve yanında Yardımcısı Ali Hamdan'ın olduğunu söylediler.

Telefon görüşmesi sırasında Berri’nin yanında bulunanlar, görüşme sırasında olumlu bir havanın hakim olduğunu ve ateşkesin yaklaşık 36 saat içinde ilan edileceğini belirttiler. Washington ve Paris tarafından ortak bir açıklama yapılacağı, ardından İsrail'in Güvenlik İşleri İçin Mini Bakanlar Kurulu’nun (KABİNET) bu açıklamayı onaylamak üzere toplanacağı, aynı şekilde Lübnan Bakanlar Kurulu’nun da benzer bir toplantı yapıp toplantı sonunda Başbakan Necip Mikati’nin ateşkesin onaylandığını açıklayacağı aktarıldı.

Berri ve Mikati'nin bu konuda mutabık olduklarını söyleyen kaynaklar, Bakanlar Kurulu Sekreteri Mahmud Mekiyye’nin Bakanlar Kurulu'nun oybirliğiyle karar alabilmesi için muhalefettekiler de dahil olmak üzere tüm bakanların toplantıya katılmalarını sağlamak üzere temaslara başladığını belirttiler.

Lübnan Genelkurmay Başkanı General Joseph Avn ve bazı rütbeli subayların da Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü’nün (UNIFIL) desteğiyle Litani Nehri’nin güneyinde uluslararası sınıra kademeli olarak konuşlanmak üzere ordu tarafından alınan idari tedbirlere son şeklini vermek üzere Bakanlar Kurulu toplantısına katılması bekleniyor.