Beytüllahim'deki Meryem Ana İmarethanesi, Müslümanlara ve Hıristiyanlara yardım sağlıyor

Kötüleşen ekonomik durum dolayısıyla günlük geçimlerini sağlamakta zorlanan birçok fakir aile için imarethaneler bir sığınak haline geldi

İki dost gönüllü Cureys ve Muhammed, 350 gönüllüyle birlikte ramazan ayı boyunca ihtiyaç sahibi ailelere yemek çıkarmak, paketlemek ve dağıtmakla meşguller / Fotoğraf: Independent Arabia
İki dost gönüllü Cureys ve Muhammed, 350 gönüllüyle birlikte ramazan ayı boyunca ihtiyaç sahibi ailelere yemek çıkarmak, paketlemek ve dağıtmakla meşguller / Fotoğraf: Independent Arabia
TT

Beytüllahim'deki Meryem Ana İmarethanesi, Müslümanlara ve Hıristiyanlara yardım sağlıyor

İki dost gönüllü Cureys ve Muhammed, 350 gönüllüyle birlikte ramazan ayı boyunca ihtiyaç sahibi ailelere yemek çıkarmak, paketlemek ve dağıtmakla meşguller / Fotoğraf: Independent Arabia
İki dost gönüllü Cureys ve Muhammed, 350 gönüllüyle birlikte ramazan ayı boyunca ihtiyaç sahibi ailelere yemek çıkarmak, paketlemek ve dağıtmakla meşguller / Fotoğraf: Independent Arabia

Rağde Atme 
Ahenk ve uyum kokan küçük bir mutfakta, iki dost gönüllü 23 yaşındaki Muhammed ve Cureys 350 gönüllü ile birlikte ramazan ayı boyunca ihtiyaç sahibi ailelere yemek pişirme, paketleme, dağıtma ya da yardıma muhtaç ailelere gıda kolileri dağıtma işiyle meşguller.
Batı Şeria'nın güneyindeki Beytüllahim şehrinde Müslüman ve Hristiyanların birlikte gönüllü olarak çalıştıkları Meryem Ana İmarethanesi, yıl boyunca fakir ve muhtaçlara yardım sağlamak için kurulmuş olsa da ramazan ayında birçok aç insanın karnını güzel bir şekilde sunulan lezzetli ev yapımı yemeklerle doyurmak için çalışmalarını ikiye katlıyor.
İmarethane yıl boyunca haftada iki gün hizmet vermekte olup buradan Müslüman ve Hristiyan ailelere yemek veriliyor.
Filistin'de imarethaneler, ihtiyaç sahiplerine yardım etmek, kimsesizlerin kimsesi olmak, yoksullara bakmak ve yolculara yardım etmek için halka açık bir yer olarak kabul ediliyor.
Bazı Filistin şehirleri, Eyyubi, Fatımi ve Osmanlı dönemlerinde ilim talebelerine, yolculara ve hayatını ibadete adayanlara barınma ve beslenme imkânı sağlayarak günümüze kadar ulaşan imarethane kültürüne hâlâ sıkı sıkıya bağlı.
Cureys, "İhtiyaç sahiplerinin evlerine varır varmaz bu yemekleri hazırlamak için harcanan onca emeği, yorgunluğu ve uzun zamanı unutuyoruz. Asıl mutluluk, yemekleri teslim alırken onların yüzlerinde gördüğümüz gülümsemedir" dedi.

Yardım ve restorasyon
2014 yılından itibaren yaklaşık bin 500 aileye günde 500 öğün yemekle hizmet vermeye başlayan Meryem Ana İmarethanesi, bugün günde 5 bin öğün yemekle yaklaşık 4 bin aileye ulaşıyor.
İmarethanenin hedef kitlesi yetimler, dullar, boşanmışlar ve diğer yardıma muhtaç insanlar. Ancak son zamanlarda yaşam koşulları önemli ölçüde kötüleşen sınırlı gelire sahip çalışanlara yardım sağlamak için de çalışıyor.
İmarethane, yiyecek ve gıda kolilerinin yanı sıra, özel ihtiyaçları olan kişiler için tıbbi ekipman ve ailelerin ihtiyaçlarına göre evlerin restore edilmesi ve rehabilite edilmesi için diğer yardımları sağlıyor.
Ayrıca kanser ve diyabetli çocuklara bakmanın yanı sıra hastanelerde kalan refakatçilere hizmet veriyor.
İmarethane, bayramlarda ve dini günlerde yaklaşık bin Müslüman ve Hristiyan aileye ayakkabı, giysi, çocuk oyuncakları, hediyelik eşya ve diğer temel ihtiyaçları dağıtıyor.
Filistin Merkezi İstatistik Bürosu tarafından yayımlanan son veriler, Filistin genelindeki işsizlik oranlarının yüzde 24 olduğunu ve bu oranın yüzde 15'lik kısmının yani büyük bölümünün Beytüllahim şehrinde yoğunlaştığını gösteriyor.

Uyum ve tutarlılık
Meryem Ana İmarethanesi'nin koordinatörü Necla el-Hac, şunları söyledi:
"Yıl boyunca imarethane Beytüllahim'deki tüm yoksulların uğrak yeri haline geldi. Filistinliler arasında gıda fiyatlarının yükselmesi, yoksulluğun artması ve işsizliğin yayılması dolayısıyla imarethane hizmetlerine olan talep arttı. Söz konusu durum bizi Filistinli ailelerin ihtiyaçlarını karşılamak için hizmetlerimizi genişletmeye sevk etti. Bu nedenle imarethanede haftada iki kez temel gıda dağıtımı ve sıcak yemek servisi yapılıyor."
İmarethanenin adının "Hz. İsa'nın annesi Meryem Ana'dan (Allah'ın rahmeti her ikisinin de üzerine olsun) geldiğini" belirten El-Hac, şehrin Müslümanları ve Hristiyanları arasındaki karşılıklı bağlılık ve kardeşliğe ve aralarındaki karşılıklı uyum durumuna atıfta bulunarak yoksulluk ve garibanlığı şehirlerinden kovmak için çalıştıklarını vurguladı.
İmarethanenin hizmetlerinden yararlanan bazı vatandaşlar, imarethanenin "Korona pandemisinden ciddi şekilde etkilenen şehirdeki dilencilik ve yoksulluk oranlarının düşürülmesine etkili bir şekilde katkıda bulunduğunu" ifade ettiler.
Zira o dönemde binlerce işçi, memur ve çalışan işten çıkarıldı. Yüzlerce aile geçim kaynaklarını kaybetti ve bugüne kadar devam eden büyük maddi kayıplara ve borçlara maruz kaldı.

Günlük kuyruklar
Batı Şeria'da gıda fiyatlarındaki önemli artışın ortasında bu yıl ramazana, Filistinlilerin imarethanelere olan büyük ve artan talebinin bir sonucu olarak yemek pişirme ve erzak tayınlarındaki artış damgasını vurdu. 
Son dönemde kümes hayvanı fiyatlarındaki keskin artışla birlikte ramazan ayının ilk günlerinde bir kilo tavuğun fiyatı 7 doları buldu. Bu artış şeker, yağ, un ve sebze fiyatlarına da sıçradı.
Son dönemde Batı Şeria'da akaryakıt, her türlü şekerli içecek, tahıl ve süt ürünleri fiyatlarında da artış yaşandı. Filistin Merkezi İstatistik Bürosu'na göre, Filistin'de gıda harcamaları, kişi başına ortalama aylık harcamanın yüzde 31'ini oluşturuyor.
Gözlemciler, El-Halil'deki 'İbrahim İmarethanesi', Kudüs'teki hayırsever 'Nablus İmarethanesi', 'Haseki Sultan İmarethanesi' ve ramazan ayı boyunca Batı Şeria'da faaliyet gösteren sayıları 15'i aşan diğer imarethanelerin kapılarında kuyruklar olduğunu ifade ettiler.
Bu durum, özellikle iki yıldır eksik maaş alan kamu çalışanları başta olmak üzere bazı Filistinli ailelerin ekonomik ve yaşam koşullarının kötüleştiğinin tehlikeli bir göstergesi olabilir.
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı'nın (UNCTAD) 2022 yılı raporu, Filistin nüfusunun yüzde 36'sının yoksulluk sınırının altında yaşadığı için Filistin topraklarında yoksulluğun derinleştiğini ortaya koydu.
Bu arada, Batı Şeria'da gıda güvensizliği seviyesi yüzde 9'dan yüzde 23'e yükseldi.
İbrahim İmarethanesi Müdürü Hazım Mücahid, şu ifadeleri kullandı:
"İmarethane son zamanlarda olduğu gibi hiçbir zaman ziyaretçi sayısında bu denli bir artışa tanık olmadı. Başta her türlü et ürünü olmak üzere yerel pazarlardaki yüksek fiyatların bir sonucu olarak, ramazan ayında 120 binden fazla öğün sağlaması beklenen imarethaneye olan talep arttı."
Kudüs'teki Haseki Sultan İmarethanesi'ni denetleyen Kudüs İslami Vakıflar İdaresi Başkanı Azzam el-Hatib, "İmarethanenin rolü, özellikle de Kudüslülerin maruz kaldığı yüzde 80'i aşan yüksek yoksulluk ve işsizlik oranlarıyla vatandaşların sebatını artırıyor ve muhtaçların acılarını hafifletiyor. Hayırsever imarethaneler, çocuklarının geçimini sağlamakta zorlanan birçok aile için bir sığınak haline geldi" dedi.
Nablus'taki imarethanenin müdürü Mahir er-Ratrut, Ramazan ayında imarethanelere yardımda bulunan bağışçıların sayısının artmasının, yemek, gıda kolisi ve çeşitli yardımlardan yararlanan aile sayısını artırmaya yardımcı olduğunu söyledi.
Ratrut, "Bu durum, imarethanelerin hizmetlerini yetimler, hastalar ve öğrencilere sponsorluk içerecek şekilde genişletmelerini sağlıyor" ifadelerini kullandı.

Bağımsız devre
Batı Şeria ve Kudüs'te yaklaşık 18 imarethane var. Kuruluşlarından bu yana herhangi bir resmi destek veya finansman olmaksızın çalışmalarına aralıksız devam eden bu kurumlar hayırseverlerin, varlıklı kişilerin ve bazı hayırsever dernek ve kurumların bağışlarıyla faaliyetlerini sürdürüyor.
El-Halil kentinde bulunan hükümete ait İbrahim İmarethanesi, Filistin Evkaf ve Din İşleri Bakanlığı bütçesi içinde özel bir bütçeye sahip tek imarethanedir.
Yetkililere göre, Evkaf Bakanlığı ve Filistin hükümeti, Filistin Zekât Fonu içinde 'İmarethane Departmanı' olarak adlandırılan bağımsız bir departman kurmaya çalışıyor.
Söz konusu departman sayesinde açlık ve yoksullukla mücadelede bir kol olarak imarethanelerin rolünün güçlendirilmesi, yenilerinin açılması ve imarethanelerin hizmetlerini garanti altına alan güçlü bir altyapının kurulması amaçlanıyor.



Magen Oz... İsrail neden Han Yunus'ta yeni bir eksen inşa ediyor?

TT

Magen Oz... İsrail neden Han Yunus'ta yeni bir eksen inşa ediyor?

Magen Oz... İsrail neden Han Yunus'ta yeni bir eksen inşa ediyor?

İsrail ordusu bugün, aynı bölgede Hamas'a ait üç kilometreden uzun büyük bir tünelin imha edildiğini duyurduktan bir gün sonra, kuvvetlerinin “Majin Oz” adı verilen yeni bir eksenin açılışını tamamladığını açıklayarak Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri, özellikle de Han Yunus sakinlerini şaşırttı.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, “188. Tugay ve Golani Tugayı güçleri Han Yunus'un doğusu ve batısını ayıran Majin Oz ekseninin açılışını tamamladı. Eksen yaklaşık 15 kilometrelik bir mesafe boyunca uzanıyor.”

Yeni “Majin Oz” ekseni Han Yunus'un doğusunu batıdan ayıracak ve Han Yunus'un Refah'tan ayrılmasını “Morag” ekseniyle de devam ettirecek.

Resim  İsrail ordusu tarafından yayınlanan, soldan sağa çapraz olarak uzanan ve Morag ekseni ile bir noktada kesişen Magen Oz ekseninin görüntüsü

Han Yunus bölgesindeki son hamleler, İsrail'in “insani şehir” olduğunu iddia ettiği ve Refah'taki (Gazze Şeridi'nin güneyi ve Han Yunus) yüz binlerce Gazzeli’nin bir çadır alanına tıkıştırılmasına yol açacak planla aynı zamana denk geliyor.

İsrail ordusuna göre bu yeni eksen, Hamas üzerindeki “baskının” ve Han Yunus Tugayı'na karşı yürütülen savaşın çözümünün merkezi bir parçası.

Bir parçalama politikası

Ancak İsrail, Gazze'yi parçalamak ve Doha'da devam eden dolaylı müzakerelerde İsrail'in Şerit'ten tamamen çekilmesinde ısrar eden Hamas üzerinde baskı kurmak için tesadüfi coğrafi eksenler dayatma politikası izliyor.

Gazze'deki saha kaynakları Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada, "Yeni eksen İsrail'in kontrolü altındaki birçok bölgeyi kapsıyor: Kizan en-Neccar, Curti el-Lut, Şeyh Nasır, Mean, Menara, Huza'a, Absan, al-Kara'a ve Beni Suheyla." Kaynaklar, “bu bölgenin, herhangi bir Filistinlinin sınıra yaklaşmasını önlemek için sınırdan 2 kilometreden daha uzağa ulaşan geniş tampon bölgeler oluşturmayı amaçladığını,

bunun da Han Yunus'un doğu bölgesinde yaşayan yüz binlerce kişinin İsrail güçlerinin orada kalması halinde, evlerine dönmesini engellemek anlamına geldiğini” belirtti.

İsrail ordusundan yapılan açıklamaya göre yeni “Magen Oz” ekseninin ilan edilmesiyle Hamas üzerinde daha fazla baskı kurulması amaçlanıyor.

İsrail, Refah'ı Han Yunus'tan ayıran Morag ekseninden çekilmemekte ısrar ederken, İbrani medyasının Refah'ın yaklaşık 2 kilometreye kadar olan bazı bölümlerinde askeri kontrolü sürdürmesi koşuluyla “eksenden çekilmek için müzakerelerde esneklik önerdiği” yönündeki haberleri Hamas reddediyor. Hamas, tamamen çekilene kadar kademeli bir çekilme için harita ve belirli tarihler konusunda ısrar ediyor.

Hamas, özellikle geçtiğimiz ocak ayında gerçekleşen ateşkes sırasında İsrail ordusu tarafından kurulan Netzarim ekseninin (Gazze Şehri'nin güneyinde, Gazze Şeridi'nin kuzeyini merkezinden ve güneyinden ayıran) büyük bir kısmı ve Gazze Şeridi'nin kuzeyinde geçici olarak kurulan eksenlerin bir kısmını ortadan kaldırmayı başardıktan sonra, kademeli geri çekilme ve bu yeni eksenlerin ortadan kaldırılması taleplerinde ısrarcı görünüyor.

Büyük Tünel Yıkıldı

Bu arada İsrail ordusu dün, iki aydan uzun bir süre önce Han Yunus'ta yapılan operasyonlar sırasında keşfedilen büyük bir Hamas tünelini yıktığını duyurdu.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, güçlerinin "merkezi bir yeraltı yolunda bulunan tüneli keşfettiğini ve tamamen yok ettiğini" belirterek, tünelin "yaklaşık 3,5 kilometre uzunluğunda olduğunu ve içinde birkaç sığınak bulunduğu" kaydedildi.

Şarku'l Avsat'a konuşan Filistinli saha kaynaklarına göre “bu tünel Hamas'ın askeri kolu olan El Kassam Tugaylarına ait en uzun tünellerden biri ve tünelden birçok tünel ve açılım bulunuyor, savunma tünelleri, komuta ve kontrol için kullanılan tüneller var.”

“Tünelin Mean, Al-Menara ve Han Yunus'un güneydoğusundaki diğer bölgelerde yer aldığını” belirten kaynaklar, “tünelin Kassam Tugayları savaşçıları için savaş düğümleri içerdiğine ve bu tüneli gerek bu bölgelerde gerekse büyük tünelin açıldığı yakın bölgelerde İsrail güçleriyle savaşmak için kullandıklarına” işaret etti.

Kaynaklar, son birkaç haftalarda bu bölgelerde çok sayıda operasyon gerçekleştirildiğini ve İsrail araçlarının patlayıcı düzenekler ve tanksavar füzeleriyle hedef alındığını belirtti.

Kaynaklar, savaşın belirli bir döneminde, büyük tünelin içinde, saha komutanlarının İsrail güçlerine karşı muharebeleri yönettiği, bu güçlerin hareketlerinin izlendiği ve onlara karşı saldırı planlamak için hareketlerinin belgelendiği komuta ve kontrol için özel tüneller bulunduğuna dikkat çekti.

rtgy6u
Gazze tünelinin içindeki bir İsrail askeri, Kasım 2023 (Reuters)

İsrail güçleri, savaşın başlangıcında ve Netzarim ekseninin kontrolünde duyurulduğu gibi, bazıları 2 ve 3 kilometre uzunluğa ulaşan, bazıları Gazze Şeridi'nin kuzeyi ile merkezini birbirine bağlayan ve araçların geçtiği çeşitli büyüklükteki tünellerin imha edildiğini sık sık duyurdu.

İsrail güçleri Gazze Şeridi'nde 20 aydan fazla bir süredir faaliyet göstermelerine, Hamas'ın kabiliyetlerini önemli ölçüde yok etmeyi başardıklarını iddia etmelerine rağmen, Han Yunus örneğinde olduğu gibi girdikleri bölgelere her yeniden girişlerinde daha fazla tünel ortaya çıkarmakta ve bunları yok etmek için çalışmaktadırlar. Saha kaynakları İsrail ordusunun daha önce bu bölgede en az bir kez, bazı bölgelerde ise iki kez operasyon düzenlediğini vurguluyor.