DC'nin CEO'su James Gunn, Marvel'la ortak yapım ihtimalinden bahsetti

"Galaksinin Koruyucuları"nın yönetmeni, şu anda DC Studios'un başında

Reuters
Reuters
TT

DC'nin CEO'su James Gunn, Marvel'la ortak yapım ihtimalinden bahsetti

Reuters
Reuters

James Gunn, Marvel ve DC film serileri arasında iddialı bir crossover (iki ya da daha fazla kurgusal karakterin veya evrenin tek bir hikâyede yer alması -ed.n.) gerçekleşmesi olasılığından bahsetti.
Marvel Sinematik Evreni (MSE) için üç Galaksinin Koruyucuları (Guardians of the Galaxy) filmini yöneten sinemacı, geçen yıl yapımcı Peter Safran'la birlikte DC Studios'un eş başkanı ve eş CEO'su olmuştu.
Hem MSE hem de DC Genişletilmiş Evreni (DCGE) çeşitli seriler içinde kapsamlı crossoverlara yer verse de iki evren hiçbir zaman kesişmedi.
Empire dergisine konuşan Gunn şunları söyledi:
"Artık [DC'nin] başında olduğum için [bir crossover'ın] daha muhtemel göründüğüne eminim. Kim bilir?"
Gunn "Ama buna daha uzun yıllar var" diye ekledi.
"Bence önce [DC'de] ne yapacağımızı belirlemeliyiz. Bir crossover'ı konuşmadığımızı söylersem yalan olur. Ancak tüm konuşmalar çok, çok yüzeysel ve eğlencesineydi."
Olası bir crossover'ın bir dizi engelle karşılaşması muhtemel: Marvel, Disney'e aitken, DC'yse Warner Bros.'un himayesinde.
Çizgi roman dünyasında, onlarca yıl geriye gidersek, Marvel ve DC birkaç kez kesişti.
The Independent'ın haberine göre, Gunn'ın son Marvel filmi Galaksinin Koruyucuları 3 (Guardians of the Galaxy Vol. 3), 5 Mayıs'ta sinemalarda gösterime girecek.
Önceki günlerde Gunn, filmin serinin popüler geleneklerinden birini terk edeceğini doğrulayarak çok beklenen devam filminin müziklerini internette paylaştı.
Rolling Stone'a konuşan Gunn, büyüyen "süper kahraman yorgunluğu" sorununu da ele aldı. Bu, süper kahraman filmlerinin bir pazar doygunluğuna ulaştığı ve izleyicilerin onlara yönelik ilgisini kaybetmeye başladığı fikridir.
Gunn "Bence bunun süper kahramanlarla hiçbir ilgisi yok" diye açıkladı.

"Anlatılacak türden hikayelerle ilgisi var ve elinizdekine odaklanmalısınız ki bu da karakterdir. Superman'i seviyoruz. Batman'i seviyoruz. Iron Man'i seviyoruz. Çünkü onlar kalbimizde taşıdığımız inanılmaz karakterler. Ama ekranda sadece bir sürü saçmalık olursa, gerçekten sıkıcılaşır."

Gunn şöyle devam etti:
"Ama çoğu gösterişli filmden, duygusal olarak temellendirilmiş bir hikayeye sahip olmamalarının eziyetinden yoruluyorum. Bunun süper kahraman filmi olup olmamalarıyla bir ilgisi yok."



Fransa'da ruh sağlığı, sahte terapistlerin yeni üreme alanı haline geldi

Fransa'da ruh sağlığı, koçların kontrolsüz terapötik uygulamalara güvendiği, hızla büyüyen bir pazar haline geldi (AFP)
Fransa'da ruh sağlığı, koçların kontrolsüz terapötik uygulamalara güvendiği, hızla büyüyen bir pazar haline geldi (AFP)
TT

Fransa'da ruh sağlığı, sahte terapistlerin yeni üreme alanı haline geldi

Fransa'da ruh sağlığı, koçların kontrolsüz terapötik uygulamalara güvendiği, hızla büyüyen bir pazar haline geldi (AFP)
Fransa'da ruh sağlığı, koçların kontrolsüz terapötik uygulamalara güvendiği, hızla büyüyen bir pazar haline geldi (AFP)

Fransız basın ajansına göre, “psikolog” veya “psikolojik danışman” gibi unvanlarla kendilerini tanıtan kişiler, artan talep ve düzenlemelerin eksikliğini fırsat bilerek Fransa'nın ruh sağlığı sektörünü istila ediyor ve bu durum büyük riskler doğuruyor.

“Bu tedavi hayatımı mahvetti”... 25 yaşındaki Marie (gerçek adı değil), durumunu bu sözlerle anlatıyor. Cinsel yaşamını etkileyen psikolojik sorunları olan bu genç kadın, gittiği fizik tedavi uzmanının tavsiyesi üzerine “kadınların bedenlerini geri kazanmalarına yardımcı olan” bir tedaviye yönlendirildi.

Sonuncusu, bir sujufoloji uzmanı (psikolojik bozuklukların tedavisinde nefes, hareket ve görselleştirme tekniklerini kullanan bilim dalı) ve hipnoz uyguluyor. İkinci seansta, Marie'nin zihninde garip bir görüntü belirdi: Kendisi iki yaşında iken dedesinin vücuduna dokunduğunu hayal etti.

 “Tamamen şoke oldum. Ona bunun ne anlama geldiğini sordum, o da ‘Sen ensestin kurbanısın, buna hiç şüphe yok’ diye cevap verdi.”

Bir başka seansta, terapist Mary'nin “ruhlarla iletişim kurma yeteneği” olduğunu söyledi. Mary, sujufoloji uzmanı ile ilişkisini kesti ve “bu teşhisle” yalnız başına yoluna devam etti.

Sekiz ay sonra her şeyini kaybettiğini anlayınca bir psikiyatriste başvurdu. Mary şöyle diyor: "Hemen sinirlendi ve bana, 'Hipnoz gerçek bir bilim değil! Beynin sana sahte anılar gönderebilir, bu yüzden çok dikkatli olmalısın” dedi.

Mary, kapsamlı bir takip sonucunda, uydurulmuş sahte anıların harekete geçirilmesinin kurbanı olduğuna inanmaya başladı.

Mivelodis, son yıllarda çok sayıda benzer vaka bildirimi aldıktan sonra, son raporunda, sahte anıların karmaşık bir kavram olduğunu ve bunların “uygunsuz hatta sapkın” olabilecek tedavilerden kaynaklandığı konusunda uyarıda bulundu.

Mary, “Ona çok kızgınım. Beni uyarmalıydı” dedi.

3 bin 900 Euro’ya destek               

Mivelodis,"Zayıf bir şekilde düzenlenen ruh sağlığı alanındaki artan endişelerden" söz etti.

Fransız İçişleri Bakanlığı'na bağlı kuruluşa göre ruh sağlığı “hızla genişleyen bir pazar haline geldi ve bu pazarda, ciddi psikolojik hasara yol açabilecek denetimsiz psikoterapi yöntemlerine başvuran danışmanlar veya koçlara yaygın olarak güveniliyor”.

Ruh sağlığı, “Kovid” salgınıyla birlikte sahte bilim uzmanlarının tercih ettiği bir alan haline geldi.

Ruhsal bozukluklar konusunda uzmanlaşmış bir halk sağlığı doktoru olan Michael Worms-Irminger, “Profesyonel ve eğlence kanallarında çok sayıda insan, herhangi bir eğitim almadan yapılandırılmış psikoterapi gibi tedaviler sunarak ruhsal sağlık sorunlarını tedavi edebildiğini iddia ediyor” diyor.

Kimisi kaygı ve dikkat eksikliği bozukluklarını tedavi ettiğini iddia ederken, kimisi otizm, şizofreni veya bipolar bozukluğu tedavi ediyor.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Mivelodis’in başkanı Donatien Le Vaillant yaptığı açıklamada, örgütün "ağır metalleri vücuttan uzaklaştırarak detoks etkisi sağladığını iddia eden besin takviyeleri, esrar veya şelasyon protokolleri" ( vücuttaki toksik metal ve kimyasalların uygun bir “şelatör” ile bağlanarak dokulardan sökülmesi, böbrek ve karaciğer yoluyla vücuttan uzaklaştırılması işlemi) gibi alternatif tedavi seçeneklerine dayalı "son 10 yılda otizm vakalarında iki katına çıkan bildirimlerin" olduğunu belirtti.

Mivelodis'in 2022-2024 yılları arasında aldığı bildirimlerin en büyük kısmını sağlık ve refah oluşturdu (%37) ve vakaların yüzde 80'i sağlık çalışanı olmayan kişileri içeriyordu.

Son zamanlarda, annelerin yorgunluğunu istismar eden ve genç, bitkin anneleri hedef alan yeni bir ticaret ortaya çıktı.

Mivelodis, “sahte koç” vakasından bahsediyor. Bu koçlar, “aşırı duyarlı” olarak teşhis edilen “kırılgan ve depresif” anneleri, 3 bin 900 avro karşılığında internet üzerinden destek almaları için kandırıyor.

'Çok fazla kafa karışıklığı var'

Kendini psikoterapist olarak tanımlayan bu kişilerin işleri, devlet tarafından tanınan ünvanların düzenlenmemesi nedeniyle gelişiyor; yalnızca psikolog, psikiyatrist ve psikoterapist ünvanları korunuyor.

Le Vaillant, "Herkes kendine koç veya danışman diyebilir" diyor. "Yasa kapsamında değil ama çok fazla kafa karışıklığına yol açıyor."

Michael Worms-Irminger, bu isimlerin "psikolojiyle meşru bir bağlantıya işaret ettiğini" belirtiyor.

Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Bakanlık Temsilcisi Frank Bellevier, sağlık otoritelerinin, insanların bu uygulamalara başvurmasına yol açan "cehalet" ile mücadele etmek için "etkili bir şekilde iletişim kurmaya" devam etmeleri gerektiğine inanıyor.

Eski yargıç ve Tarikat Mağdurları ve Aileleri Ulusal Savunma Birliği Başkanı Catherine Katz, “Spiritüel liderlerin folklorik imajından kurtulmalıyız” diyor. Katz, “Günümüzün spiritüel liderleri sınırsız bir hayal gücüne sahip” diye ekliyor.

Mikael Worms Erminiger, tıbbi çölleşmenin “her türden koç”ların işine yarayabileceğini, “pahalı” psikolojik bakım için “bekleme sürelerinin” “korkutucu” boyutlara ulaşabileceğini belirtiyor.