‘Mısır Hikayeleri’ sergisi, halk kutlamalarında yapılan ritüelleri gözler önüne seriyor

27 plastik sanatçısının eseri ve 80 resim sergileniyor

‘Mısır Hikayeleri’ sergisinde birbirinden farklı eseler yer alıyor. (Şarku’l Avsat)
‘Mısır Hikayeleri’ sergisinde birbirinden farklı eseler yer alıyor. (Şarku’l Avsat)
TT

‘Mısır Hikayeleri’ sergisi, halk kutlamalarında yapılan ritüelleri gözler önüne seriyor

‘Mısır Hikayeleri’ sergisinde birbirinden farklı eseler yer alıyor. (Şarku’l Avsat)
‘Mısır Hikayeleri’ sergisinde birbirinden farklı eseler yer alıyor. (Şarku’l Avsat)

Mısırlı 27 plastik sanatçısı, ülkelerindeki yaşamın özelliklerine dair birçok anı ve gözlemi bünyesinde barındıran çeşitli öykü ve anıları anlatıyor. Söz konusu sanatçılardan bazıları, yok olmanın eşiğine gelen ayrıntılara ve adetlere yapıtlarıyla ışık tutuyor. Bu, kısa bir süre önce Kahire'deki Odyssey galerisinde açılan ve 12 Mayıs'a kadar devam edecek olan grup sergisi aracılığıyla gerçekleşti.
‘Mısır Hikayeleri’ başlıklı sergiye plastik ve resim alanlarında çalışanların yanı sıra okullardan da sanatçılar katılıyor. Yaklaşık 80 resimden oluşan eserler, Mısır sosyal, medeniyet ve kültürel mirasının hafızasındaki sayfaları canlandırıyor. Bu eserler, çevreden ve tarihten ilham alan birçok öğe içeriyor. Özellikle eski Mısır ve İslam medeniyetlerine ait gelenekler ve görenekler gözler önüne seriliyor. Mısırlılar çeşitli vesilelerle, özellikle bayramlarda halen bağlı kaldıkları gelenekler, görenekler ve törenlerle özdeşleşiyor.
Sanatçı Randa İsmail, yağlı boya tablolardan oluşan bir duvar resmi aracılığıyla, birçok kez seyahat ettiği ve uzun süre kaldığı Nübye (güney Mısır) ile sergiye eşlik ediyor. İsmail, halkıyla ilgili her şeyi, onların geleneklerini, göreneklerini ve ritüellerini çeşitli vesilelerle inceleyerek sergiye katkıda bulunuyor. Sanatçının resmi, sıcaklık ve huzurun bulunduğu Mısır yaşamının sadeliğini vurguluyor. Sanatçı, doğanın ortasında, geleneksel evleri ile çevrelenmiş gruplar halinde yürüyen kadınları, huzur ve güven duygusuna atıfta bulunarak resmetti.

Nübye kadınları hakkında hikayeler anlatan sanatçı Randa İsmail'in bir çalışması. (Şarku’l Avsat)
Sanatçı Randa İsmail, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Nübye kadınını ‘Nübye’ye seyahat edip orada kaldığında ve orada birçok aileyi ziyaret ettiğinde kendilerine hayran olduğu için’ seçtiğini ve Nübye kadınının, kendi topluluğu içinde etkili bir rolü olan, güçlü ve sabırlı bir karakter kaydetti.
İsmail, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Evine ve çocuklarına bakmak ile el sanatları yapmak gibi birçok sorumluluk üstleniyor ve hayatının aşırı basitliğine rağmen kendini tatmin ve mutlu hissetmesi ve yüzünün her zaman gülümsemesi şaşırtıcı."
İsmail, Mısır'ın güneyindeki önemli varlığının bir göstergesi olarak, Nübye kadınına ilişkin vizyonunu, göze çarpan sanatsal bir kompozisyonla ifade ediyor. İsmail konuya dair şu açıklamada “Onu harika bir hikayenin kahramanı yapmak istedim çünkü hak ediyor” ifadesini kullandı. Bu nedenle sanatçı, tablodaki insanlar pahasına alıcının gözünü yakalamamak için bir grup sakin renk kullandı. Sanatçı, resme bakan kişiyi Nübye yaşamına yaklaştırmak ve sıcaklığını hissettirmek için, sakinliğine rağmen yağlı boyalara belirgin bir doku veren güçlü ve ardı ardına atılan darbelere başvurdu.

İbrahim el-Buridi, çocukların bayram sevincini somutlaştırdı. (Şarku’l Avsat)
Plastik sanatçısı İbrahim Buridi, kendi icat ettiği sanatsal tekniği kullanarak Mısır halkına ve folkloruna dalan hikayeler anlatıyor. Öyle ki eserleri daha çok küçük köyünde başından geçenlere ve insan ilişkileri hakkında dramatik hikayelere benziyor. Mısır kırsalında kahramanlarını izleyip onlarla birlikte yaşamış ve onları hafızasında saklamış gibi görünüyor.
Sanatçı bu sergide Mısırlıların anılarını yok olmaktan koruyan ve onları iplikler ve renkli kumaş parçalarıyla belgeleyerek hayata döndüren yenilikçi sanatsal formülasyonlar sayesinde özelliklerini ve zenginliğini yeniden kazanmak için bu yolu benimsiyor.

İbrahim Buridi’nin, ‘Sanatsal Hikayeler’ başlklıı çalışması. (Şarku’l Avsat)
Buridi, Şarku’l Avsat’a şu açıklamada bulundu:
“Sergideki resimlerim, köy evlerinin yanı başındaki sade sokaklarıyla, halkının asil ahlakıyla Mısır mahallesinin kalbinden ilginç hikâyeler içeriyor Özellikle bayramlarda Mısır gibi kokan hikayeler anlatmaya özen gösterdim. Bunlar arasında Ebu Zeyd el-Hilali’nin hikayeleri, saka, kukla tiyatrosu, meddah, Mevavil Kralları masalları, Ramazan Bayramı'nda salıncağa binen, sokakta top oynayan, oyuncak bebeklerle oynayan, ahşap arabalarıyla satıcılardan termos alan çocukların sevinci yer aldı.”

Mısır evindeki mutfak gereçlerini konu alan Samir Salah ed-Din’in tablosu. (Şarku’l Avsat)
Sanatçı Ümeyme el-Sisi’nin sergideki çalışmaları, zengin bir miras ve güzellikle dolu başka bir görsel hikaye anlatmak için Mısırlı kadınların ilişkilendirildiği folklorik süslemeleri vurguluyor. Resimlerdeki kadınlar, özellikle mutlu günlerde, parlak renklerde giyinmiş ve çağlar boyunca kendileriyle ilişkilendirilen küpeler, gerdanlıklar ve diğer süs eşyaları ile süslenmişlerdi.

Sanat eserlerinde bayram sevinci de gözler önüne seriliyor. (Şarku’l Avsat)
Sergide Mısırlıların bayram eğlenceleri de sanatçıların eserlerinde yer aldı. Mısır hakkındaki hikayeleri gözler önüne sermek için İslami ve yaygın motifler ve yazıtlar kullanıldı.
Sanatçı Samir Salah ed-Din de resim koleksiyonunda Mısır yaşam tarzının ayrıntılarına odaklandı ve izleyiciyi evlerin içine alarak yeme içmenin nasıl olduğunu ve yeme içme araçları ile kadınların evin içindeki sorumluluklarını somutlaştırdı.



Mısır'ın İsrail'e yönelik eleştirilerinin artmasının ardında ne var?

Kuzey Sina vilayetinin doğusunda, Gazze Şeridi sınırındaki Refah Sınır Kapısı’nın Mısır tarafında konuşlu Mısır askerleri, 20 Ekim 2023 (AFP)
Kuzey Sina vilayetinin doğusunda, Gazze Şeridi sınırındaki Refah Sınır Kapısı’nın Mısır tarafında konuşlu Mısır askerleri, 20 Ekim 2023 (AFP)
TT

Mısır'ın İsrail'e yönelik eleştirilerinin artmasının ardında ne var?

Kuzey Sina vilayetinin doğusunda, Gazze Şeridi sınırındaki Refah Sınır Kapısı’nın Mısır tarafında konuşlu Mısır askerleri, 20 Ekim 2023 (AFP)
Kuzey Sina vilayetinin doğusunda, Gazze Şeridi sınırındaki Refah Sınır Kapısı’nın Mısır tarafında konuşlu Mısır askerleri, 20 Ekim 2023 (AFP)

Amr İmam

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah el-Sisi, Gazze Şeridi'ndeki savaşı ‘sistematik bir soykırım’ olarak nitelendirdi ve bu sözleri bazılarını şaşırttı. Sisi, 5 Ağustos'ta Kahire'de Vietnamlı mevkidaşı ile düzenlediği basın toplantısında, savaşın artık tek amacının Gazze halkını öldürmek ve Filistin meselesini tamamen ortadan kaldırmak olduğunu vurguladı.

Sisi’nin açıklamaları, Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın katılaşan tutumunda kendini gösterdi. Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati 9 Ağustos'ta yaptığı açıklamada aynı ifadeyi kullandı. Mısır'ın Gazze halkının yerinden edilmesini önlemek için her yolu deneyeceğine söz verdi.

Bu katı açıklamalar, Mısır'ın Hamas ile İsrail arasındaki dolaylı ateşkes müzakereleri ve esir takasında baş arabulucu olarak benimsediği ılımlı tavrından açık bir dönüş olduğunu yansıtıyor. Mısır, her zaman sözlerini özenle seçmiş, tarafsızlığını korumuş ve çatışmanın herhangi bir tarafını kızdırmaktan kaçınmıştı. Mısırlı yetkililer, savaşa ve İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki eylemlerine karşı olduklarını defalarca kez dile getirmiş olsalar da Kahire'nin buradaki yıkımı ve can kayıplarını bu kadar sert bir dille tanımlaması ilk kez oluyor.

Mısır'ın tutumundaki gelişmeleri yakından takip edenler için bu dönüşüm pek de şaşırtıcı gelmeyebilir. Ancak zamanlaması özel bir önem taşıyor. Çünkü bu açıklamalar, Mısır'ı karmaşık bir duruma sokan gelişmelerin ardından yapıldı ve Mısır-İsrail ilişkilerinin geleceği hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Hayal kırıklığı

Mısır'daki son öfke dalgası, Hamas ve İsrail arasında aşamalı bir anlaşmaya varmak için Mısır ve Katar'ın ortak arabuluculuk çabalarının başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından patlak verdi. Bu anlaşma, Hamas da dahil olmak üzere Gazze'deki silahlı gruplar tarafından alıkonulan İsrailli rehinelerin aşamalı olarak serbest bırakılmasını ve savaşı tamamen sona erdirebilecek bir ateşkesin sağlanmasını garanti edebilirdi.

Mısır’ın ulusal güvenliğine yönelik tehditlerin yanı sıra, bu gelişmeler Gazze’deki insani durumun ciddi şekilde kötüleşmesiyle de aynı zamana denk geliyor. Yardım miktarı hala yetersiz kalıyor.

Kahire ve Doha, geçtiğimiz mart ayından beri bu düzenleme için baskı yapıyordu. İsrail, geçtiğimiz mart ayında iç siyasi manevralar ve iktidar koalisyonunun çıkarları uğruna, Gazze'ye yönelik bombardımanların ardından iki aydan kısa süren itidalli sakinlik dönemini bozarak ilk ateşkes anlaşmasını aniden sona erdirdi.

Mısırlı müzakereciler, çatışmanın devam etmesinin rehineleri tehlikeye atması pahasına olsa bile İsrail'deki iktidar koalisyonunun siyasi çıkarlarına hizmet ettiğine ikna olmuş durumdalar. Bu yüzden ABD'nin Kahire'de Hamas ile İsrail arasındaki görüşmelerin başarısız olduğunu açıklaması şaşırtıcı olmadı. Kahire, İsrail'deki bazı aşırı sağcı liderlerin savaşı, İsrail topraklarını genişletmek ve Filistinlilerin kendi devletlerini kurma arzularını tamamen bastırmak için nadir ve bir daha tekrarlanmayacak fırsat olarak gördüklerine inanıyor.

Öte yandan Beyaz Saray'da bu emellere sempati duyan bir başkan görev yapıyor. Bu Başkan daha önce İsrail'in Ortadoğu haritasında çevresindeki geniş topraklara kıyasla sadece ‘küçük bir nokta’ olduğunu üzülerek ifade etmişti. Gazze'deki savaşın ahlaki gerekçesi, orada dökülen kanın ağırlığı altında neredeyse tamamen ortadan kalkmış olsa da İsrail hükümetinin sağcı bakanları bu gerekçenin henüz tamamen ortadan kalkmadığını düşünüyor. Onlar, ABD Başkanı Donald Trump'ın desteğini ve bu gerekçenin kalıntılarını, bölgesel genişlemeye devam etmek için kullanmaya çalışıyorlar. Bu strateji, son olarak İsrail Güvenlik Kabinesi'nin Gazze'yi tamamen işgal etme kararında açıkça ortaya çıktı.

zscdfg
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Kahire'de Fransız mevkidaşı Emmanuel Macron ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşurken, 25 Ekim 2023 (AP)

İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik saldırılarının artmasıyla birlikte Gazze'nin kontrolünün tamamen ele geçilmesi, Filistin devleti kurma hayalini fiilen sona erdirir. Bu strateji, birçok ülkenin önümüzdeki ay Filistin devletini tanımaya hazırlandığı bir dönemde ortaya çıkıyor. Bu da işgalci İsrail’in, beklenen bu açıklamaları önlemek için proaktif bir adım olarak Gazze Şeridi’ni tamamen işgal etme planını yaptığına işaret ediyor.

Kahire için ise tüm bunlar diplomatik bir rahatsızlıktan öte, Mısır'ın ulusal güvenlik çıkarlarını doğrudan ilgilendiren bir mesele ve öfkenin artmasının temel nedeni de bu.

Baskı artıyor

Bu gelişmelerin Mısır'ın ulusal güvenliğine oluşturduğu tehdidin yanı sıra, ki bunu daha sonra ayrıntılı olarak ele alacağız, bu gelişmelere Gazze'deki insani durumun ciddi şekilde kötüleşmesi eşlik ediyor. Savaşla kavrulmuş topraklara giren yardım miktarı halen yetersiz. ABD'nin desteklediği, Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) olarak bilinen dağıtım mekanizması, büyük bir başarısızlık olduğunu kanıtladı. Bazı durumlarda bu merkezler, yardım bekleyen çaresiz insanlar için ölüm tuzağına dönüştü. Gazze şu anda kıtlığın eşiğinde, hatta belki de çoktan kıtlığa girmiş durumda.

Mısır'ın Gazze Şeridi’ne insani yardımları gönderme konusundaki ısrarı, Gazze’yi yaşanabilir kılma yönündeki stratejik hedefine dayanıyor. Bu hedef, İsrail'in Gazze'yi yaşanmaz hale getirmeyi amaçlayan açık planına karşı bir meydan okumadır.

Bu koşullar altında, özellikle Hamas, Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) ve şaşırtıcı ve ironik bir şekilde İsrail tarafından organize edilen geniş çaplı bir dezenformasyon kampanyasının ortasında dikkatler Mısır'ın Gazze'ye yardım sağlama rolüne çevrildi. Söz konusu kampanya, İsrail'in Gazze'deki insani felaketten sorumlu olduğunu gizlemek ve suçu Mısır'a atmak amacıyla başlatıldı. Bu kara propaganda, bu ayın başlarında, onlarca siyasal İslamcının Mısır’ın Tel Aviv Büyükelçiliği önünde protesto düzenleyerek Kahire'yi Gazze'ye ‘abluka’ uyguladığı suçlamasıyla zirveye ulaştı.

Bu hareketler Mısır üzerinde baskı yaratmakla kalmadı, aynı zamanda onu savunma pozisyonuna da soktu. Son haftalarda Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi bu iddiaları defalarca kez yalanladı. Hatta 28 Temmuz'da televizyon ekranlarından yaptığı konuşmanın tamamını Mısır'ın yardım ulaştırma çabalarını açıklamaya ayırdı. Kahire için bu mesele sadece imajını değil, ulusal güvenliğini de ilgilendiriyor. Mısır, Gazze ile tek doğrudan kara bağlantısı olan Refah Sınır Kapısı’nı kendi tarafında her zaman açık tutuyor. Ancak Gazze tarafı, 2023 yılının mayıs ayından bu yana İsrail’in işgali altında. İsrail bu adımı Mısır'ın Gazze ile bağlantısını kesmek ve Gazze konusunda stratejik etkisini azaltmak amacıyla attı.

fgr
Gazze Şeridi sınırındaki Refah Sınır Kapısı’nın Mısır tarafında zırhlı araç kullanan Mısırlı askerler, 23 Mart 2024 (AFP)

Yardım konvoyları, giriş izni verilmeden önce Mısır'ın Sina yarımadasında günlerce, hatta haftalarca beklemek zorunda kalıyor. Çoğu zaman, kamyonlar Refah Sınır Kapısı’ndan geçtikten sonra tam yükle geri dönmek zorunda kalıyor. İsrail'in kontrolündeki Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan İsrail'e onlarca kilometre yol kat ediyorlar, fakat İsrailli yetkililer yüklerini kabul etmiyor. Al Majalla olarak 2023 yılının kasım ayı sonlarında Refah Sınır Kapısı’na yaptığımız ziyarette, yardım konvoylarının Gazze'ye girmesine izin verilmeden önce Sina Yarımadası’nın kuzeyinde yaşadıkları ciddi gecikmeleri ve karşılaştıkları lojistik engelleri yerinde inceledik.

Mısır'ın Gazze Şeridi’ne insani yardımları gönderme konusundaki ısrarı, Gazze’yi yaşanabilir kılma yönündeki stratejik hedefine dayanıyor. Bu hedef, İsrail'in Gazze'yi yaşanmaz hale getirmeyi amaçlayan açık planına karşı bir meydan okumadır. Kahire, Gazze Şeridi’ndeki insani koşulların dayanılmaz hale gelmesinden korkuyor. Bunun yol açacağı toplu göç, sadece Mısır'da insani bir acil durum yaratmakla kalmayacak, aynı zamanda Gazze'nin İsrail lehine kalıcı olarak terk edilmesinin ve kaybedilmesinin de önünü açacak.

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, 5 Ağustos'ta yaptığı açıklamada, Mısır'ın Gazze halkının yerinden edilmesi için bir platform olarak kullanılmayacağını vurguladı. Birkaç gün sonra da İsrail'in Gazze’yi tamamen işgal etme planını açıkça reddetti.

Barut fıçısı

İsrail Güvenlik Kabinesi'nin bu ayın başlarında aldığı ve Gazze Şeridi’nde şu an kontrol ettiği yüzde 75'lik alanı genişletme kararı, sonunda tam işgale ve Mısır ile ilişkilerde gerginliğin artmasına yol açarak, gerginliğin patlayıcı bir noktaya dönüşme riskini artırdı. Şarku’l Avsat’ın al Majalla’dan aktardığı analize göre plan, Gazze şehrinin kuzeyinde yaşayan yaklaşık bir milyon kişinin, Mısır sınırına birkaç kilometre uzaklıktaki Gazze Şeridi'nin güneyine zorla yerleştirilmesini öngörüyor. Ancak bu, halihazırda kötü olan insani durumu daha da kötüleştirecek.

İsrail ordusu, geriye kalan Hamas üyelerinin peşine düşmek için güneye doğru ilerledikçe, özellikle şu anda gıda ve temel ihtiyaç maddelerine getirilen kısıtlamalar nedeniyle, Gazze'nin güneyindeki durum kaçınılmaz olarak daha da vahim hale gelecek. Bu koşullar, Filistinlilerin Mısır'ın Sina Yarımadası'na toplu göçüne yol açabilir. Ancak böyle bir durum, Kahire'deki karar alıcılar için kabus senaryosu niteliğinde. Kahire'deki karar alıcılar, 7 Ekim 2023'te savaşın patlak vermesinden bu yana bu olasılığa karşı uyarıyorlar.

8ı9
İsrail'in Gazze şehrinin ed-Derec Mahallesi’ne düzenlediği bombardımanda yıkılan binaların enkazından kurtarılabilecekleri arayan Filistinliler, 16 Temmuz 2025 (AFP)

Mısır için bu sadece bir insani kriz değil, 1979 tarihli İsrail-Mısır Barış Antlaşması’nın da doğrudan ihlali anlamına gelecek. Cumhurbaşkanı Sisi, 2023 yılının mart ayında bu konuya değinerek, Filistinlileri Sina Yarımadası’na sürme girişimlerine karşı uyarmıştı. Daha önce İkinci Saha Komutanlığı ve Askeri İstihbarat Başkanlığı görevlerini yürüten Kuzey Sina Valisi'nin açıklamaları Mısır'ın bu konudaki ciddiyetinin bir göstergesiydi. Mısır'ın topraklarına yapılacak herhangi bir saldırıya aşırı güçle karşılık vereceğini vurgulayan bu açıklamaların hafife alınması mümkün değil.

Cumhurbaşkanı Sisi, 5 Ağustos'ta yaptığı açıklamada, Mısır'ın Gazze halkının yerinden edilmesi için bir platform olarak kullanılmayacağını vurguladı. Birkaç gün sonra da İsrail'in Gazze’yi tamamen işgal etme planını açıkça reddetti. Bu kararlı tutum, İsrail'in Gazze'deki hedeflerine ciddi bir engelle karşılaşmadan ilerleyip ilerleyemeyeceği konusunda soru işaretleri yaratırken, iki ülkeyi de bir taraf geri adım atmadıkça olası bir çatışma rotasına sokuyor. Taraflardan hangisinin sonunda taviz vereceği, İsrail'in en azından şimdilik mevcut sınırları içinde kalıp kalmayacağı ya da sınırlarının tüm bölgesel manzarayı yeniden şekillendirecek kalıcı bir değişikliğe uğrayıp uğramayacağı belirleyecek.