İtalya ve Fransa arasında göçmen krizi büyüyor

Göçmen krizi, Roma ve Paris arasındaki diplomatik savaşı kızıştırıyor

İtalya polisi, 12 Nisan’da Katanya limanındaki göçmenlerin kimlik tespitini yaparken (AP)
İtalya polisi, 12 Nisan’da Katanya limanındaki göçmenlerin kimlik tespitini yaparken (AP)
TT

İtalya ve Fransa arasında göçmen krizi büyüyor

İtalya polisi, 12 Nisan’da Katanya limanındaki göçmenlerin kimlik tespitini yaparken (AP)
İtalya polisi, 12 Nisan’da Katanya limanındaki göçmenlerin kimlik tespitini yaparken (AP)

Göçmenler, 10 yılı aşkın bir süredir İtalya’da özellikle muhafazakar ve aşırı sağ partilerde seçim kampanyalarının gündemini oluştururken, bütün Avrupa siyasi sahnesini uzun soluklu etkileyen bu olguya yaklaşımda ortak bir politika üzerinde uzlaşmaya yönelik Avrupa çabaları hala başarılı olmuş değil.

Böyle bir durumda, göçmen sorununun İtalya siyasetinde tartışmanın  ana eksenlerden biri haline gelmesi doğal. Hele de son seçimlerin sonuçları, sağcı partilerin hızlı yükselişinin ve iktidar savaşından galip çıkmalarının arkasındaki etkenin, her Avrupa ülkesini etkileyen bu soruna karşı sergiledikleri sert tavırlar olduğunu göstermişken. Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin’in İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin göç krizini çözemediği yönündeki açıklamalarının ardından Roma ile Paris arasında patlak veren son kriz, Paris ile Roma arasında aylardır devam eden ‘diplomatik savaşın’ sadece bir bölümünü oluşturuyor. İki ülke arasındaki diplomatik savaş, yakın iç ve Avrupa seçimleriyle ülkedeki gerginliğin artması ve bölgesel düzeyde stratejik pozisyonları ele geçirme mücadelesi bağlamında yer alıyor.

17 Nisan'da kurtarılan 300 göçmenin Sicilya'daki Katanya Limanı’na ulaşma anı (AP)
17 Nisan'da kurtarılan 300 göçmenin Sicilya'daki Katanya Limanı’na ulaşma anı (AP)

Gelecek yıl baharda yapılması planlanan Avrupa seçimleri, Fransa Cumhurbaşkanı’nın popülaritesi için hassas bir sınav teşkil ederken, geçen yılki seçimlerde kritik bir zafer kazanan İtalya Başbakanı’nın da sandıktaki ilk imtihanı olacak. Bu bakımdan, hiç şüphesiz seçimler, Fransız bakanın açıklamaları ve bunun akabinde İtalya tarafından gelen tepkilerin arkasındaki ana saiklerden birini oluşturuyordu.

Rakamlarla gerçekler: Geçen yıl Afrika kıyılarından Avrupa’ya gelen yasa dışı göçmenlerin sayısı 130 bin

Ancak bir yumuşama veya ateşkese doğru gidildiğine dair bir işaret olmaksızın aylardır sahneleri tekrar eden bu krizin esas faktörü, Akdeniz üzerinden Avrupa’ya akan yasadışı göçmen sayısı. Bu yılın başından itibaren sayıları neredeyse 50 bine ulaştı. Bunlardan 36 bini İtalya kıyılarına indi. Son 12 ayda Afrika kıyılarından Avrupa'ya gelenlerin sayısı 130 bini geçti. Avrupalı ​​ve uluslararası kuruluşlar, özellikle Sudan'da yaşanan son olaylardan sonra bu sayının önümüzdeki aylarda önemli bir artış kaydederek 300 bine ulaşacağını tahmin ediyor.

Gittikçe kötüleşen bu sahnenin karşısında Avrupa Birliği'nin (AB) göç sorununu ele almak için ortak bir politika üzerinde anlaşmaya varma girişimlerinde başarısız olmasının ardından geçtiğimiz ay İtalya hükümeti göç sebebiyle olağanüstü hal (OHAL) ilan etmişti. Bu, 2011'de Silvio Berlusconi'nin son hükümeti dışında, daha önce başka hiçbir Avrupa hükümeti tarafından alınmamış bir önlem. İnsan hakları ve hukuk çevrelerinde sert bir şekilde eleştirilen bu karar, şu anda Avrupa İnsan Hakları Ofisi tarafından inceleniyor.

İtalya hükümeti OHAL ilan etme hamlesinin arkasındaki gerekçenin, geçtiğimiz aylarda yasadışı göçmen sayısında yaşanan ciddi artışın ve yazın gelmesi ve hava koşullarının düzelmesiyle bu sayıda patlama yaşanma ihtimalinin olduğunu söylüyor. Bu gerekçeye, 130 binden fazla göçmenle dolup taşan kabul merkezlerindeki sınırlı kapasite de ekleniyor. Bununla birlikte bu kararın, göç akınlarının yükünü paylaşmak için ortak bir Avrupa politikasına ulaşmanın artık ertelemeye ve beklemeye gelmeyeceğine ve İtalya'nın bu yükü daha fazla tek başına taşımak istemediğine dair başta Fransa olmak üzere Avrupalı ​​ortaklara yönelik açık bir mesaj taşıdığına şüphe yok.

OHAL ilanı, İtalya hükümetinin göçmen sorununu çözmek için uygun gördüğü kararları parlamentoya başvurmadan almasına izin veriyor ve aynı zamanda, İtalya'ya gelen veya şu anda İtalya'da bulunan yasa dışı göçmenlerin sınır dışı edilmesine de kapıları ardına kadar açıyor.

Avrupa’daki göçmenlik politikaları insan hakları çevrelerinin eleştirileriyle karşı karşıya (AP)
Avrupa’daki göçmenlik politikaları insan hakları çevrelerinin eleştirileriyle karşı karşıya (AP)

Denizde yardım gemileri işleten sivil toplum kuruluşları (STK), mevcut Ulaştırma Bakanı ve eski İçişleri Bakanı Matteo Salvini tarafından alınan tedbirler kapsamındaki OHAL kararını protesto ederek bunu ‘kendilerine açılmış bir savaş olarak’ nitelendirdiler. Salvini tarafından alınan tedbirler, kendisinin tehlikede olan insanlara yardım edilmesini engellemek ve uluslararası insancıl hukuk ve Avrupa insan hakları anlaşmalarının hükümlerini ihlal etmek suçlamalarıyla İtalyan yargısı önünde birden fazla kez yargılanmasına sebep olmuştu.



İstihbarat raporu: Kuzey Kore, eylül ayından bu yana Rusya'ya 5 bin asker gönderdi

Kuzey Kore askerleri (AFP)
Kuzey Kore askerleri (AFP)
TT

İstihbarat raporu: Kuzey Kore, eylül ayından bu yana Rusya'ya 5 bin asker gönderdi

Kuzey Kore askerleri (AFP)
Kuzey Kore askerleri (AFP)

Güney Koreli bir milletvekili dün bir istihbarat brifinginin ardından yaptığı açıklamada, Kuzey Kore'nin eylül ayından bu yana "altyapı yeniden inşa" çalışmalarına katılmak üzere Rusya'ya yaklaşık 5 bin asker gönderdiğini söyledi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Milletvekili Lee Sung-kwon, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Eylül ayından bu yana Rusya'ya aşamalı olarak yaklaşık 5 bin Kuzey Kore askeri konuşlandırıldı ve altyapı yeniden inşası için seferber edilmeleri bekleniyor" dedi.

Song-Kwon, "Ek kuvvetlerin konuşlandırılması için eğitim ve personel seçimine dair sürekli belirtiler var" ifadesini kullandı.

Milletvekiline göre, istihbarat teşkilatı ayrıca şu anda Rusya-Ukrayna sınırı yakınlarında yaklaşık 10 bin Kuzey Kore askerinin konuşlandırıldığını belirtti.

Kuzey Kore, 2024 sonu ile 2025 baharı arasında Rusya sınırındaki Kursk bölgesinin küçük bir bölümünde konuşlanmış Ukrayna güçlerini püskürtmek için binlerce asker sağlayarak, Rusya'nın savaş çabalarına aktif olarak katıldı.

Güney Kore istihbaratına göre, bu çatışmalarda yaklaşık 600 Kuzey Kore askeri hayatını kaybetti ve binlercesi de yaralandı.

Uzmanlar, Kuzey Kore'nin Moskova'dan önemli miktarda mali yardım, askeri teknoloji, gıda ve enerji desteği aldığını belirtiyor. Bu ülkeye, nükleer ve füze programları nedeniyle kendisine uygulanan uluslararası yaptırımları aşmak için değerli bir kaynak sağlıyor.

Seul, dün yaptığı açıklamada, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in pazartesi günü Koreler arası sınırı ziyaretinden bir saat önce Kuzey Kore'nin birkaç top mermisi ateşlediğini duyurdu.

Ancak Lee Sung-kwon'a göre Güney Kore istihbaratı, Kim Jong-un'un ABD ile diyaloğa açık olduğuna ve "koşullar uygun olduğunda temas kurmaya çalışacağına" inanıyor.

Güney Koreli milletvekili, Pyongyang'ın "gizlice ABD ile olası görüşmelere hazırlandığını" gösteren "birkaç gösterge" olduğunu ifade etti.

Pete Hegseth'in ziyareti, ABD Başkanı Donald Trump'ın ilk döneminde üç kez görüştüğü Kuzey Kore lideri Kim Jong Un'a yönelik bir dizi girişimin ardından geldi.

Ancak AFP'nin yakın zamanda görüştüğü analistler, Moskova ve Pekin ile ilişkileri sayesinde itibarı güçlenen Kim Jong Un'un Donald Trump ile görüşmeye pek de istekli olmadığını belirtti.


Macron, 2022'den beri İran'da tutuklu bulunan iki Fransız vatandaşının serbest bırakılacağını duyurdu

İran'da 3 yıldan fazla süredir tutuklu bulunan Jack Barry ve Cecil Kohler, (AFP)
İran'da 3 yıldan fazla süredir tutuklu bulunan Jack Barry ve Cecil Kohler, (AFP)
TT

Macron, 2022'den beri İran'da tutuklu bulunan iki Fransız vatandaşının serbest bırakılacağını duyurdu

İran'da 3 yıldan fazla süredir tutuklu bulunan Jack Barry ve Cecil Kohler, (AFP)
İran'da 3 yıldan fazla süredir tutuklu bulunan Jack Barry ve Cecil Kohler, (AFP)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İran'ın üç yıldan uzun süredir tutuklu bulunan iki Fransız vatandaşını serbest bıraktığını duyurdu. Macron, X platformunda yaptığı açıklamada, 2022'den beri tutuklu bulunan Cécile Kohler ve partneri Jacques Barry'nin "Evin Hapishanesi'nden serbest bırakıldığını ve Tahran'daki Fransız Büyükelçiliği'ne doğru yola çıktıklarını" belirtti.

Fransa Cumhurbaşkanı, bu adımı memnuniyetle karşılayarak, en kısa sürede Fransa'ya dönmelerini kolaylaştırmak için diyaloğun devam ettiğini belirtti. "Bu konuda yorulmadan çalışıyoruz" ifadesini kullandı.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, France 24'e verdiği demeçte, Kohler ve Barry'nin Tahran'daki Fransız büyükelçiliğinde "güvende ve sağ salim" olduklarını ve "nihai tahliyelerini" beklediklerini söyledi.

İran Dışişleri Bakanlığı ise güvenlik suçlamalarıyla gözaltına alınan iki Fransız vatandaşının kefaletle serbest bırakıldığını ve gözetim altında tutulacağını açıkladı.

Köhler ve Parry, Mayıs 2022'de İran'ı ziyaret ettikleri sırada tutuklanmıştı. Fransa, tutuklanmalarını "haksız ve temelsiz" olarak nitelendirerek kınadı.

Kohler ve Parry'nin yakınları, kendilerinden gelen nadir bir telefon görüşmesinin ardından hissettikleri çaresizliği yakın zamanda anlattılar. İran medyası, geçen ay bir mahkemenin onları casusluk suçlamasıyla onlarca yıl hapis cezasına çarptırdığını bildirdi.

Tahran, geçen ay, haziran ayında gözaltına alınan Fransız-Alman uyruklu Lennart Monterrlos'u serbest bıraktı. Şu anda Fransa'da tutuklu bulunan İran uyruklu Mehdiye Esfandiyari'nin adı, Kohler ve Paryi'yi içeren olası bir tutuklu takası olarak yakın zamanda gündeme geldi.

Tahran, 22 Ekim'de Fransa'nın şubat ayında gözaltına alınan Esfandiyari'yi "şartlı olarak serbest bıraktığını" duyurdu.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, eylül ayında Kohler ve Bari'nin Esfandiyari ile takas edilmesine yönelik anlaşmanın "son aşamasına" yaklaştığını duyurmuştu.

fghu
İranlı Mehdiye Esfandiari Fransa'da gözaltına alındı ​​(AFP)

ŞarkUl Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Paris savcılığı, Esfandiyari'nin Paris Ceza Mahkemesi kararıyla, savcının görüşüne aykırı olarak adli tahliye edildiğini doğruladı.

Adli kontrol altında, Esfandiyari'nin polis karakolunun gözetiminde olması gerekecek ve gelecek yılın başlarında yapılması planlanan duruşmasına kadar ülkeden ayrılması yasaklanacak. İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi, bakanlığın "bu İran vatandaşının serbest bırakılması ve ülkesine dönmesi için çabalarını sürdüreceğini" söyledi.  

Avukatı, müvekkilinin kendini savunmak için duruşmanın başlamasını "heyecanla beklediğini" belirterek, "Memnunuz; sonunda savunmasını hazırlayabilecek" diye ekledi.

Fransız yetkililer, şubat ayında İran uyruklu Mahdiye Esfandiyari'yi "sosyal medya aracılığıyla terörizmi kışkırtma" suçlamasıyla tutuklamıştı. Tahran, Esfandiyari'nin tutuklanmasını "keyfi" olarak nitelendiriyor. Tahran, 2018'den beri Fransa'da yaşayan Lyon Üniversitesi mezunu tercüman Esfandiyari'nin "haksız yere tutuklandığını" savunuyor. Avukatı Nebil Boudi, mahkemenin Esfandiyari'nin tutukluluk süresinin kendisine yöneltilen suçlamalarla karşılaştırıldığında "aşırı uzun" olduğunu tespit ettiğini belirtti. 

Fransa, İran'ı Viyana Sözleşmesi kapsamında tutuklulara konsolosluk erişimiyle ilgili yükümlülüklerini ihlal etmekle suçlayarak, davayı bu yılın başlarında Uluslararası Adalet Divanı'na taşımıştı. Ancak Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin değişim anlaşmasının yakın zamanda imzalanacağına ilişkin açıklamalarının ardından talebini geri çekti.

İran Devrim Muhafızları, son yıllarda çoğu casusluk ve güvenlik suçlamalarıyla karşı karşıya olan onlarca çifte vatandaş ve yabancıyı gözaltına aldı. Çifte vatandaşlığı tanımayan İran, bu tür tutuklamaları diplomatik çıkar sağlamak için kullandığını reddederken, insan hakları aktivistleri, İran'ın "rehine diplomasisi" olarak bilinen yöntemle diğer ülkeleri taviz vermeye zorlamak için çifte vatandaş ve yabancıları gözaltına aldığını iddia ediyor.


Demokratlar, Trump'a karşı bir darbeyle Virginia ve New Jersey'i kazandı

Virginia valisi seçilen Demokrat Abigail Spanberger (Arşiv- AFP)
Virginia valisi seçilen Demokrat Abigail Spanberger (Arşiv- AFP)
TT

Demokratlar, Trump'a karşı bir darbeyle Virginia ve New Jersey'i kazandı

Virginia valisi seçilen Demokrat Abigail Spanberger (Arşiv- AFP)
Virginia valisi seçilen Demokrat Abigail Spanberger (Arşiv- AFP)

Demokratlar Abigail Spanberger ve Mikie Sherrill, dün gece Donald Trump'ın ikinci başkanlık dönemine dair bir referandum olarak görülen seçim gecesinde sırasıyla Virginia ve New Jersey valiliğine seçildiler.

NBC News, CNN ve CBS News'in tahminlerine göre Spanberger, dün Virginia valisi seçildi. 46 yaşındaki eski CIA ajanı, son dört yıldır Cumhuriyetçi Glenn Youngkin'in liderliğinde olan Doğu Yakası eyaletinin ilk kadın valisi olma yolunda anketlerde önde gidiyordu.

Trump'ın federal çalışanları işten çıkarma konusundaki agresif politikasına karşı bir kale olarak konumlanan Spanberger, Trump döneminde Elon Musk başkanlığındaki Hükümet Verimliliği Bakanlığı tarafından işten çıkarılan binlerce federal çalışan için "ayakta duran bir vali" olma sözü verdi.

New Jersey'de, eski Donanma pilotu ve Demokrat Mikie Sherrill, çekişmeli bir yarışın ardından Cumhuriyetçi aday Jack Ciatarelli'yi rahatlıkla geride bırakarak favori aday oldu.